GÜNDEM - 15 Kasım 2025 Cumartesi 09:48

Gaziantep’te ayakkabı sektörünün imdadına kadınlar yetişti

A
A
A
Gaziantep’te ayakkabı sektörünün imdadına kadınlar yetişti

İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük ikinci ayakkabı üretim merkezi olan Gaziantep’te, sektörün her alanında yaşanan kalifiye eleman sıkıntısını kadınlar kapatacak.


Gaziantep Valiliği, Şehitkamil Kaymakamlığı ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin destekleriyle kurulan Şehitkamil Kadın Girişimciler Üretim ve İşletme Kooperatifi’ndeki ayakkabı atölyesinde ev kadınları, ayakkabı ustası oluyor. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın 35 ülkesinin deri, spor ayakkabı ve terlik ihtiyacının önemli kısmının karşılandığı Gaziantep’te, ayakkabı sektöründe yaşanan ara eleman sorununa çözüm için geliştirilen "Kadınım, Bende Üretimdeyim" projesi kapsamında kadınlar, aldıkları eğitimler sonrasında kentteki atölyelerde çalışmaya başlayacak ve kendi işletmelerini kurabilecek. Kadınların istihdama katılması amacıyla başlatılan proje sayesinde yeni mesleklerle tanışan ve kendilerini geliştiren kadınlar, ayakkabı üretimine el attı.



Kadınlar, kalfa ve usta öğretici belgeleriyle atölyelerde rahatlıkla çalışabilecek


Ev kadınlarının aile bütçesine katkı sağlamanın ötesinde aktif bir üretici olmalarını da sağlayan proje kapsamında kadınlar Halk Eğitim Merkezi’nden aldıkları kalfa ve usta öğretici belgeleriyle atölyelerde rahatlıkla çalışabilecek. Ayakkabı sektöründeki sanayici ve üreticinin ara eleman bulma sıkıntısı devam ederken, Gaziantep’te kooperatif bünyesinde kurulan atölyede ev kadınları ayakkabı üretimini öğreniyor.



Kadınlar, eleman bulmakta zorluk çeken ayakkabı sektörünün imdadına yetişti


Kooperatifteki atölyede mesleğin tüm inceliklerini öğrenen ve usta olan kadınlar, eleman bulmakta zorluk çeken ayakkabı sektörünün imdadına yetişti. Kadın elinin değdiği ayakkabı sektörünün eleman sıkıntısını giderecek olan kadınlar, ayakkabı üretiminde kendilerini her geçen gün geliştiriyor. 22 kadının çalıştığı ayakkabı atölyesinde kadınların azmi ve gayretleri birçok başarıyı da beraberinde getirdi. Türkiye’nin bilinen ayakkabı markalarına üretim yapan kadınların sektörde ciddi anlamda var olabilmesi hedefleniyor. Genellikle erkeklerin yoğun olduğu ayakkabı sektörüne giren ve üretimin tüm aşamalarını öğrenen kadınların ürettiği ayakkabılar ise göz kamaştırıyor.



"Kadınlardan oluşan ayakkabı üretim atölyesini kurduk"


Şehitkamil Kadın Girişimciler Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Emine Duman Tekerlek, kadın eliyle sektörlerin daha da güç kazandığını söyledi. Kadınların ayakkabı üretmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Tekerlek, "Türkiye’de kadınların ayakkabı ürettiği ilk ve tek kooperatifiz. Ayakkabı sektöründe zaten kadın istihdamı konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Özellikle de saya kısmında kadınların istihdam edilmediği, erkeklerin egemenliğinde olan bir meslek dalını biz kadınları entegre ettik ve burada tamamen kadınlardan oluşan ayakkabı üretim atölyesini kurduk. 22 kadın burada ustalık eğitimini, mesleki yeterliklerini alarak çalışmaya devam ediyorlar. Yeni öğrencilerimizi ve elemanlarımızı alıp kadromuzu daha da büyütmek için hedeflerimizi belirledik ve kadınların bu sektörde istihdam edilebilmeleri önemliydi. Kadınların herhangi bir iş yerine gidip gelmeleri zamanlarını aldığı için bu atölye kadınlara zamanda kazandırıyor. Kadınları bu sektöre kazandırarak böyle bir atölyede çalışmalarını sağlıyoruz. Genelde bu çevredeki kadınlarımız çok rağbet gösteriyorlar. Mesleki olarak meslek edinememiş, bugüne kadar hep evi, çocuğu, kocası ve ailesiyle yetinmiş kadınlar, meslek edinemedikleri için hiçbir yerde çalışamayacaklarını düşünen, aslında atıl bir kadın gücünü hayata geçirdik" dedi.



"Kadınları sektöre kazandırmayı ve ustalık kazanmalarını hedefliyoruz"


Kadınları kendilerini daha güçlü hissedebilecekleri noktalarda da güçlendirdiklerini belirten Tekerlek, "Kalfalık ve ustalığın üzerinde dünyanın her yerinde geçebilecek, geçerli olabilecek mesleki yeterlilik sınavlarını da yaptık. Bunların da belgelerini verdik. Kadınlara ‘sadece gelin burada çalışın ve gidin’ demiyoruz. Buradan ayrıldıkları, bizden bağımsız oldukları zamanda bile kendi ayaklarının üzerinde durabilecek kadınlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Ayakkabı sektörü gerçekten çok zor bir sektör ve üretim konusunda da çok ciddi anlamda emek isteyen bir sektör. Bu sektöre biz kadınları kazandırmayı ve kadınların da bizimle beraber ustalık kazanmalarını hedefliyoruz. ‘Biz sektöre öncelikle ne katabiliriz? Kendimize ne katabiliriz değil de kadınları bu sektöre, sektöre de kadınları nasıl kazandırabiliriz?’ diye bu yola çıktık. Usta yetişmiyor. Biz bu sektöre genç kızlarımızı teşvik etmeye çalışıyoruz. Kadınlarımızı teşvik etmeye çalışıyoruz. Çok ciddi bir çalışmamız var. Sektörde kanayan bir yara olan kalifiye eleman sorunu için çabalıyoruz. Ustalar yetiştiriyoruz, kadınları sektöre kazandırıyoruz" şeklinde konuştu.


Atölyede çalışan kadınlardan Hayriye Çetinkol ise "Buraya 9 ay önce başladım. İlk başta muhasebeci olarak buraya girdim. Sonra atölyeye girmeye başladım. Atölyede işleri sevdim ve bir şeyler yapmaya başladım. Sonra buranın şefi oldum. Şu an her işten anlıyorum. Makinalardan ve kalite kontrolden de ben sorumluyum. Çalışmaların tüm aşamaları benim gözetimimden geçiyor. Çok farklı bir alanda, çok farklı bir sektörde ilerliyoruz. Erkeklerin çoğunlukla olduğu bir sektörde biz hızla ve verimli bir şekilde işimizi güzel yaparak ilerliyoruz. Ekip arkadaşlarımla birlikte mutlu bir şekilde devam ediyoruz. Her gün hevesle geliyoruz. Hevesle üretiyoruz. Bu bize çok büyük bir mutluluk veriyor" ifadelerini kullandı.



"Atölyedeki bütün makinelere alıştık, eğlenerek çalışıyoruz"


Bir yıl önce atölyede işe başladığını belirten Döndü Bodur da, "Atölyedeki bütün makinelere alıştık ve zevkli bir ortamımız var. Eğlenerek çalışıyoruz. İşimizi çok seviyoruz. Çok şükür evimize de bir katkıda bulunuyoruz" diye konuştu.



Gaziantep’te ayakkabı sektörünün imdadına kadınlar yetişti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.