GÜNDEM - 13 Aralık 2025 Cumartesi 09:42

Gaziantep’teki tarihi kasteller fotoğraf tutkunlarını cezbediyor

A
A
A
Gaziantep’teki tarihi kasteller fotoğraf tutkunlarını cezbediyor

Gaziantep’in UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kastelleri ve livasları, mimari yapılarıyla ve tarihi dokularıyla fotoğraf tutkunlarını cezbediyor.


2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen yer altı su tesisleri kastellerle içme suyu şebekesi livaslar, turistlerin yanı sıra fotoğraf tutkunlarından da büyük ilgi görüyor.


Dünyada benzeri bulunmayan ve Gaziantep’in su mimarisinin eşsiz örnekleri olan yer altı su tesisleri kasteller ile içme suyu şebekesi olan livasları görüntüleyen ve gezen fotoğraf tutkunları, kastellere ve livaslara hayran kalıyor.


Genellikle cami altlarından geçen su kanallarının belli bir noktasına yüzeyden 30-40 merdivenle inilen kasteller, içinde tuvaleti, yıkanma, dinlenme ve abdest alma yerleri, çamaşır ve yün yıkama mekanlarının bulunduğu havuzlar olarak dikkat çekiyor.


Kentte 13-16’ıncı yüzyıllarda yapıldığı bilinen 16 kastelden bazıları 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremlerde hasar görmüş ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.


İhsan Bey Mescidi ve Kasteli, Pişirici Mescidi ve Kasteli, İmam-ı Gazali Kasteli, Şeyh Fethullah Kasteli, Ahmet Çelebi Kasteli ve Kozluca Kasteli olmak üzere kentteki kastellerin 6’sı hala varlığını korurken ziyarete açık olan Kozluca kasteli ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.


Anadolu’da sadece Gaziantep’te rastlanan yer altı su tesisleri kastel ve livaslar, geçmişin su dağıtım sistemi olarak bilinirken, bu yapıların turizme kazandırılması noktasında da yapılan çalışmalar sonuç vermeye başladı.


Yapılan restorasyon çalışmalarının ardından turizme kazandırılan Gaziantep’in tarihi altyapısı olarak bilinen yer altı su tesisleri ve içme suyu şebekesi kasteller ile livaslar, günümüzde de halen canlılığını koruyor.


Tarihi dokusu ve mimari yapısıyla fotoğraf tutkunlarını cezbeden kasteller, fotoğraf tutkunlarının ve turistlerin tercihi haline geldi. Amatör fotoğrafçıların objektife yansıttığı mekanlar arasında yer alan kastellerde çekim yapan fotoğraf tutkunları ve turistler, kastellerin günümüze ulaşmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor.


Şahinbey Belediyesi’nin yaptığı restorasyon çalışmaları sonucunda turizme kazandırılan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden de izler taşıyan Kozluca kastelinde çekim yapam fotoğrafçı Erhan Özkalalı, "Şehrimizin güzel tarihi değerleri var. Bunları daha çok tanıtmamız lazım. Bu yüzden geldik. Biz de çekip sosyal medyada paylaşıyoruz ki daha çok kişiye ulaşabilelim. Gaziantep Kalesi ile çekimlere başladık. Bakırcılar Çarşısı’ndan buraya kadar geldik. Sonra Kozluca Kasteli’ni gördük. İnternette de görmüştük. İçerideki ambiyans, ışıklar olsun gerçekten çok güzeldi. Biz sadece burayı içilecek su deposu olarak kullanıldığını biliyorduk ama çok farklı kullanım alanları varmış. Bunları da öğrenmiş olduk. Daha çok kişiyle de paylaşmak istiyoruz. Gerçekten çok farklı renkler ve çok farklı kişiler var. Özellikle buradaki halk bize çok yardımcı oluyor. ‘Fotoğraf çekebilir miyiz?’ deyince hemen poz veriyorlar. Çok güler yüzlüler. Hepsine teşekkür ederiz" dedi.


Gaziantep’in tarihi mekanları arasında yer alan kastellerin mutlaka görülmesi gerektiğini ifade eden ziyaretçilerden Cebrail Yavuz ise, "Kozluca Kasteli hakikaten mekan olarak, yer olarak, tarihi bakımdan anlamlı ve güzel. Özellikle Şahinbey Belediyesi’ne de bu ve bunun gibi tarihi yapılara sahip çıktığından dolayı başkanımıza ve personellerine teşekkür ediyoruz. Hakikaten temiz, güzel, tarihi yansıtan güzel mekanlar olarak görüyoruz. Tarihi olguları burada ve diğer kastellerde de görüyoruz. İçine girdiğimiz zaman hakikaten tarihin vermiş olduğu güzellikleri hissediyoruz. Kasteller bizi geçmişe götüren nadir mekanlardan diyebiliriz" şeklinde konuştu.


Arkadaşıyla birlikte Karaman’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini ve Gaziantep’in tarihi mekanları ile kastellerini ziyaret ettiğini belirten ziyaretçilerden Rümeysa Aksoy da, "Üniversite arkadaşlarımla beraber Gaziantep’e gezmeye geldik. Kasteli ziyaret etmek istedik. Çok güzel ışıklandırılması var ve günümüze kadar korunmuş olması çok harika olmuş. Tarihi eserlerin bu şekilde korunuyor olması gerçekten Gaziantep için çok güzel. Yozgat’ta bu kadar fazla tarihi yapı yok. Çok beğendim. Bir daha şansım olursa bir daha geleceğim" ifadelerini kullandı.



Gaziantep’teki tarihi kasteller fotoğraf tutkunlarını cezbediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli 8 erkek adayı geride bırakan kadın muhtar: Hem hayvancılık yapıyor hem mahallesini yönetiyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde 8 erkek rakibini geride bırakarak seçimi kazanan ve muhtar olan 58 yaşındaki Yazgülü Almaz, hem hayvancılıkla uğraşıyor hem de mahallesine hizmet ediyor. Hozat ilçesi Fikripaşa Mahallesi’nde 9 adayın yarıştığı muhtarlık seçiminde, tek kadın aday olarak katılan 58 yaşındaki Yazgülü Almaz, 8 erkek rakibini geride bırakarak muhtar seçildi. 40 yıldır ilçede yaşayan ve geçimini hayvancılıkla sağlayan Almaz, hem üretime devam ediyor hem de mahallesinin sorunlarına çözüm üretmek için çalışıyor. Ailesinin ve mahalle sakinlerinin desteğiyle muhtarlığa adım atan Almaz, kadınların yöneticilikte daha fazla yer alması gerektiğini vurguluyor. "Seçime 8’i erkek 9 aday girdi, ben kazandım" Adaylık sürecinden ve 8 erkek adaya karşı kazanmanın gururunu yaşadığından bahseden Muhtar Yazgülü Almaz kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini vurguladı. Muhtar Almaz, "Buraya 17 yaşında gelin geldim. 40 yıldır Hozat’ta yaşıyorum. Hayvancılık yapıyorum, bu dönem de muhtarlık yapıyorum. Muhtar olmayı daha önce düşünmüştüm. Eşime de söylemiştim ama geçen dönem kabul etmedi. Bu dönem de eşim bana ‘muhtar olmak ister misin’ dedi. Ben de çok istediğimi söyledim. Daha sonra bana yardımcı oldu. Ben seçimden 3 ay önce komşularımı gezmeye başladım. Beni tanımayan komşularım oluyordu, onlara da ‘Yusuf’un eşi dediler. Çalışmalara erken başladığımı söyleyenlere kendimi tanıttığımı ve desteklerini beklediğimi söyledim. Kadın aday gördükleri için çok mutlu oldular. Seçime 8’i erkek 9 aday girdi, ben kazandım" dedi. "Bir kadının çocukları için ayaklarının üzerinde durması gurur verici bir şeydir" Almaz, "Erkekler kazanamadı, ‘Bir kadına karşı nasıl kaybettik’ diye çok üzülmüşlerdi. Ben çok gururlandım. İsterim ki bütün kadınlar da olsunlar. İl meclisi, belediye başkanı olsunlar. Ben ilkokul mezunuyum, lise mezunu olan kadınlar var hepsini desteklerim. Keşke onlar da olsa, kendi ayaklarının üzerinde dursa. Güzel bir duygu, bir kadının çocukları için ayaklarının üzerinde durması gurur verici bir şeydir. Kadınlar farklıdır, kadınlar birbirlerini desteklesinler. Kadın kadının dostudur, birbirimize destek olursak her şeyi başarırız" şeklinde konuştu.
Balıkesir Minik Yürekler Sındırgı’da moral buldu Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde, deprem sonrası psikolojik olarak etkilenen öğrencilere destek olmak amacıyla Sındırgı Atatürk İlkokulu’nda moral etkinliği düzenlendi. Okul yönetimi, Okul Aile Birliği, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kızılay temsilciliğinin katkılarıyla hazırlanan programda öğrenciler gönüllerince eğlendi. Depremin çocuklarda oluşturduğu kaygı, korku ve tedirginliği hafifletmeye yönelik düzenlenen etkinlik; oyun alanları, paylaşım çalışmaları ve eğlenceli aktivitelerle sıcak bir atmosfer oluşturdu. Yetkililer, bu tür organizasyonların çocukların yeniden güven duymalarına önemli katkı sağladığını belirtti. Okul idaresi yaptığı açıklamada, "Öğrencilerimizin yüzündeki tebessümü görmek tüm çabalarımıza değer katıyor. Bu süreçte çocuklarımızın yanında olmak en büyük sorumluluğumuz" ifadesini kullandı. Öğrenciler moral buldu Etkinliğe katılan öğrenciler, deprem sonrası yaşadıkları tedirginliğin azaldığını belirterek; oyun oynamanın, arkadaşlarıyla bir arada olmanın ve öğretmenlerinin desteğinin kendilerini rahatlattığını dile getirdi. Öğrenciler, etkinliğin onları hem eğlendirdiğini hem de iyi hissettirdiğini söyledi. Velilerden destek ve memnuniyet Programda yer alan veliler de etkinliğin çocuklar için büyük bir ihtiyaç olduğunu belirtip organizasyona teşekkür etti. Veliler, çocuklarının uzun süredir yaşadığı kaygının azaldığını, bu tür faaliyetlerin onların psikolojik iyilik halini güçlendirdiğini ifade etti. Kızılay gönüllüleri öğrencilere çeşitli ikramlarda bulunurken, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de etkinliği ziyaret ederek öğrencilere moral verdi. Programın sonunda öğrenciler için küçük hediyeler dağıtıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlik, deprem sonrası zor günler geçiren öğrencilerin moral ve motivasyonuna önemli ölçüde katkı sağladı.
Sivas Başını dahi kontrol edemiyordu, bale gösterisi yapmaya başladı Sivas’ta yaşayan ve SMA teşhisi konulan 5 yaşındaki Asya Yüksel’in azmi takdir topladı. İlk günlerde baş kontrolü dahi olmayan minik Asya, hayalini kurduğu bale gösterisini yaptı. Sivas’ta yaşayan Mesut ve Züleyha Yüksel çiftinin 2020 yılında kızları dünyaya geldi. Asya ismini verdikleri kız çocuğuna doktorlar tarafından SMA Tip-2 teşhisi konuldu. Minik Asya’nın tedavisi için araştırma yapan çift, kızlarını Akran Akademi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne kayıt ettirdi. 1 buçuk yaşında fizyoterapistler eşliğinde mücadele etmeye başlayan minik Asya, gelişim gösterdi. Öncesinde boyun kontrolünü yapamayan Asya Yüksel, önce emeklemeye daha sonra da yürümeye başladı. Tedavi sürecinde fizyoterapisti Aynur Seyhan’a bale yapmak istediğini aktaran Asya, çalışmalara başladı. Bağımsız hareket etmeyi başaran SMA’lı Asya, eğitim gördüğü kurumun etkinliğinde sahne alarak bale yaptı. Asya’nın hayat mücadelesi ve bale gösterisi, katılımcılardan yoğun alkış aldı. "Geldiğinde baş kontrolü dahi yoktu" Asya’nın gelişiminde büyük rol oynayan Fizyoterapist Aynur Seyhan, "Asya yaklaşık 1 buçuk yaşında bizim kuruma geldi. Geldiğinde baş kontrolü dahi yoktu. Kaslarda çok fazla kuvvet yetersizliği vardı. Emeklemede, kol kaslarında kuvvet yetersizliği, ayakta durma kaybı gibi bütün motor hareketlerde ciddi kuvvet yetersizliği vardı. Ama buna rağmen Asya çok azimli, çok istekli, çok enerjik bir çocuk. Dolayısıyla bizim ilerlememiz de çok güzel oldu. Her seansta ‘Aynur ben bale gösterisi yapmak istiyorum, o eteklerden giymek istiyorum’ diyordu. Hatta seanslarımızın birçoğunda ben bale gösterisi açardım, hareketleri tekrarlayarak yapardık. Alkışlanmak istiyorum, herkes beni izlesin istiyorum dedi. Biz çok şükür bunu gerçekleştirdik. Hayalinin gerçekleşmesinin şaşkınlığını kendisi de yaşadı" dedi. "Asya nelerin başarılabileceğini gösterdi" Gösterisinin çok beğenildiğini söyleyen Seyhan, "Sürekli ‘İnanamıyorum, sahneye çıktım, alkışlandım’ dedi. İstediği de bir şey oldu. Aslında Asya bir noktada da engellerin aşılabileceğini gösterdi ve orada kendi imzasını attı. Asya nelerin başarılabileceğini gösterdi, hayallerin gerçekleştirilmesi için hiçbir engelin olmadığını bize kanıtlamış oldu. Asya başardı ve bunu tüm SMA hastası çocuklar başarabilir, biz bunu gösterdik. Hatta Asya için şöyle denildi, çocukların doktor kontrol sırasında bir testleri var ve puan karşılığında o testi geçmek zorundalar. Asya, doktor kontrolüne gittiğinde ‘Siz gen tedavisi mi aldınız, nasıl olur bu, nasıl bağımsız durabilir?’ ifadelerine yer verdiler" diye konuştu. "Bizim için çok büyük ve çok güzel bir anı oldu" Asya’nın hastalığını öğrendiklerinde yatalak olacağını düşündüğünü söyleyen anne Züleyha Yüksel, "Hastalığı ilk öğrendiğimizde bizim için çok zor geçiyordu. İlk öğrendiğimiz zaman SMA hastaları gibi olacak, yatalak olacak diye düşünmüştüm. Gerçekten çok üzgün ve çok yorucu bir süreçti. Sürece alıştıkça, kabullendikçe işimiz daha çok kolaylaştı. Sevgiyle yaklaştıkça bunu daha güzel yönetebileceğimizi öğrendik. Sonra Aynur hocamla tanıştık, onunla tanışmak gerçekten hayatımızda bir dönüm noktası oldu. Çocuklar için doğru fizyoterapi gerçekten çok önemli. Asya’da çok azimli ve istekli bir çocuk, bu konuda bizi hiç yormadı. Fiziğe çok büyük bir şevkle katılıyor bu da çok büyük bir artı oldu. Bale yapmak ve sahne almak isteyen bir çocuktu, gösteriden sonra kendisi de inanamıyordu. Böyle bir şey gerçekleştiği için çok mutluydu. Eve geldiğinde ‘anne herkes beni alkışladı, herkes beni çok beğendi’ diye günlerce bunu anlattı. Bizim için çok büyük ve çok güzel bir anı oldu" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Dijital sigorta platformu Koalay.com satıldı Dijital sigorta platformlarından Koalay.com’un bir yatırımcı grubu tarafından satın alındığı açıklandı. Türkiye’nin önde gelen dijital sigorta platformlarından Koalay.com’un bir yatırımcı grubu tarafından satın alındığı belirtildi. 5 Ekim 2010 tarihinde tescil edilen, 29 Kasım 2013’te broker lisansı alan şirket; 15 yıla yaklaşan global deneyimi, Londra merkezli BHL Turkey kökeni ve Türkiye’de dijital sigortacılığın örneklerinden biri olma mirasını yeni yatırımcı yapısıyla güçlendireceğini duyurdu. Şirket, kasko ve trafik sigortası tekliflerini kullanıcıya tek platform üzerinden sunma vizyonuyla kuruldu. Markanın adı "Koala" ve "Kolay" kelimelerinden oluşurken; platformun bilinen maskotunun ise Koala Cengiz olduğu belirtildi. Platformun kuruluş amacının, sigorta yaptırmak isteyen kullanıcıların farklı şirketlerden tek tek teklif almak yerine, en uygun fiyatlı ve kapsamlı poliçeleri karşılaştırabilmesini sağlamak olarak ifade edildi. Yapılan açıklamaya göre; platformun kamuya yönelik tanıtımı ve aktif çevrim içi satış faaliyetleri 2014 yılında başladı. Platformun altyapısı, uluslararası finans ve sigorta grubu Budget Holdings tarafından desteklendi. Şirket, 2019 yılında Hesapkurdu.com ile birleşme kararı aldı. Yeni dönemde platformun odak noktasının; yapay zekâ destekli otomatik fiyat karşılaştırma motorları, gelişmiş veri analitiği ve risk modelleme sistemleri, tamamen dijital müşteri yolculuğu, kendi kendini öğrenebilen poliçe üretim motorları ve akıllı sigorta asistanı uygulamalarının oluşturduğu belirtildi. "Güçlü mirası bölgesel ölçekte büyüteceğiz" Koalay.com Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Ediz Kıray, satın almayı şu sözlerle değerlendirdi: "Koalay.com, Türkiye’de ilk dijital sigorta modellerinden birini geliştiren köklü bir mirasa sahip. Bu güçlü temeli yapay zekâ ve yeni nesil teknoloji yatırımlarıyla daha da büyütmek istiyoruz. Hedefimiz, platformu yalnızca Türkiye’de değil; Orta Doğu, Balkanlar ve yakın coğrafyada dijital sigortacılığın önde gelen platformlarından biri hâline getirmek." Kıray, sektördeki büyümenin sunduğu fırsatlara dikkat çekerek şöyle devam etti: "2024 yılında prim üretimi yüzde 72–73 artışla 838,5 milyar TL’ye ulaştı. 2025’te 1,2 trilyon TL’nin aşılması bekleniyor. Dijital kanallar bu büyümenin en güçlü taşıyıcısı olacak. Platformun yeni vizyonu bu yükselişle birebir örtüşüyor." Satın alma sonrasında Koalay.com’un yönetim kurulunun Tahir Ediz Kıray (Başkan), Ümit Sarı, Alican Akgün, Mesut Güney ve Cem Şimşek’ten oluştuğu aktarıldı. Yeni yönetimin, markanın hem geçmişteki konumunu pekiştirmeyi hem de ileri teknoloji odaklı yeni vizyonla birlikte platformu Türkiye’den çıkan bölgesel bir insurtech markası hâline getirmeyi hedeflediği ifade edildi.