GÜNDEM - 20 Kasım 2025 Perşembe 09:53

GKV’lilerden Nüket Ersoy’a hüzünlü anma

A
A
A
GKV’lilerden Nüket Ersoy’a hüzünlü anma

Geçirdiği rahatsızlığın ardından yaşama gözlerini yuman GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’u kurucusu olduğu GKV Özel Okulları öğrencileri unutmadı. GKV Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan "Bir Cumhuriyet Kadını Nüket Ersoy’u Anıyoruz" etkinliğinde hüzün ve gözyaşları hakimdi.


Gaziantep Kolej Vakfı Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’un vefatının ardından Türkiye’nin dört bir yanından baş sağlığı mesajları yayımlanırken kurucusu olduğu GKV Özel Okulları öğrencileri de Nüket Ersoy anısına düzenledikleri anma gecesiyle duygularını dile getirdiler. Nüket Ersoy’u anma etkinliğine GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aysel Tokatlı, GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Şahinbey Lions Kulübü Başkanı Esra Ocak ile kulüp üyeleri ve yöneticileri, GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel, idareci, öğretmen ve çok sayıda eğitim gönüllüsü katıldı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.


"Nüket Ersoy’un eğitime olan bağlılığı, Cumhuriyet’in temel ilkelerine olan bağlılığıyla iç içe geçmişti"


Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi idareci ve öğretmenlerinin büyük destek verdiği etkinlik sahne dekoru ve salon dizaynıyla da yaşanan hüznü yansıttı. Nüket Ersoy’un, ardında silinmeyecek izler, unutulmayacak iyilikler ve geleceğe taşınacak bir miras bıraktığını dile getiren GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel, "Nüket Ersoy, bir aile geleneğinin, bir kültürün ve bir idealin temsilcisiydi. Çünkü o, kökleri derinlerde bir değerler bütününden geliyordu. Babası Merhum, Cemil Alevli, bu okulun kurucusu olarak, eğitimi bir memleket meselesi gören, ömrünü ülkenin aydınlık geleceğine adamış bir vizyonerdi. Nüket Ersoy’da aynı ışıklı yolu takip edip, peşinden sayısız insanı bu ideallere yönlendirmiş bir liderdi. Ayrıca yardımseverliği ilke edinen bir birey olarak, Lions Kulüplerinde kurucu başkanlık yapmış, ülkemizi uluslararası platformlarda temsil etmiş, Türkiye’nin adını dünya çapında gururla duyurmuş bir öncüydü. Nüket Hanım, böylesine güçlü bir kültürel mirasın içinde yetişmiş, bu mirası kendi karakteriyle daha da büyütmüş çok özel bir insandı. Bu nedenle onun eğitime adanmışlığı tesadüf değildi, aileden gelen bir sorumluluktu, bir yaşam biçimiydi. Nüket Hanım, tıpkı babası gibi, eğitimin insan hayatında açtığı kapıları çok iyi bilen biriydi. Öğretmeyi bir görev değil, bir gönül bağı olarak görür, öğrencilerinin hayatına dokunmanın, onların ufkunu açmanın önemini her fırsatta vurgulardı. Merhum Celal Ersoy da bu yolculukta ona eşlik etmiş, okullarımızın her tuğlasını nakış nakış işlemişlerdi" dedi.


"O’nun miras bıraktığı değerlere sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir"


Nüket Ersoy’un insan yetiştirmeyi bir sanat olarak gördüğünü, öğrencilerinin yüreğine umut ve cesaret ekmeyi başaran eşsiz bir rehber olduğunu da dile getiren GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel, "Nüket Ersoy’un eğitime olan bağlılığı, Cumhuriyet’in temel ilkelerine olan bağlılığıyla iç içe geçmişti. Cumhuriyet’in kadına verdiği değeri, fırsat eşitliğini ve çağdaşlaşma idealini hayatının her ânında taşıdı. Gençlere ‘aydınlık bir Türkiye’ tahayyülünü aktarırken içtenliğiyle, samimiyetiyle ve inancıyla etkileyen bir Cumhuriyet neferiydi. Bugün burada, onun kaybının acısını yaşarken, aynı zamanda devraldığımız büyük mirasın da farkındayız. Nüket Hanım’ın, babası Merhum Cemil Alevli’nin ve eşi Merhum Celal Ersoy’un bu okulun kuruluşundan bugüne uzanan etkisi, yalnızca binamızın duvarlarında değil; burada yetişen her öğrencinin kalbinde ve düşüncesinde yaşamaya devam edecektir. Sevgili öğrenciler, Nüket Ersoy’un hayatı sizlere ışık tutacak eşsiz bir örnektir. Kendinizi geliştirmeye, öğrenmeye ve yaşam boyu çalışmaya gösterdiği inanç, sizlere bırakılmış kıymetli bir emanet gibidir. Onun en büyük arzusu; sizlerin Cumhuriyet’in aydınlık nesilleri olarak özgüvenli, bilinçli, donanımlı bireyler hâline gelmenizdi. Bu okula ve eğitime gönül veren ailesinin kurduğu bu çatı altında büyürken, bu değerlere sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir" şeklinde konuştu.


Yapılan konuşmaların ardından Nüket Ersoy’un yaşamının anlatıldığı "Bir Cumhuriyet Kadını Nüket Ersoy" adlı belgesel izleyenleri adeta hüzünlendirdi. Belgesel gösteriminin ardından GKV Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi öğrencisi İpek Özatay’nın seslendirdiği Ülkü Tamer’in "Ben Sizin İçin" dinleyenleri duygulandırırken GKV Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından sahnelenen "Bir Cumhuriyet Kadınının Hayat Öyküsü" adlı Oratoryosu sahnelendi. Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi öğrencileri Naz Küçükkınacı ve Nilüfer Yayla tarafından seslendirilen "Bu Kalp Seni Unutur mu?" adlı parçanın ardından GKV Özel Ortaokulu öğrencisi Mira Asal tarafından sahnelenen lirik dansla program devam etti. Etkinlik GKV Özel Anaokulu öğrencilerinin Nüket Ersoy anısına sahneye çiçek bırakmasının ardından son buldu. Anma töreninin ardından GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Av. Aysel Tokatlı törenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.


GKV ailesi tam kadro görev aldı


Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi IBDP Koordinatörü Fatma Özseven’in koordine ettiği tören Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Demet Tekerekoğlu, Ceyda Devamlı ve Müzik Öğretmeni Sezin Özkatrancı’nın rehberliğinde, kurum idareci ve öğretmenlerin büyük çabalarıyla hazırlanırken anma töreninde GKV Özel Cemil Alevli Anadolu Lisesi öğrencilerinden Zeynep Moschini, Tuana Güler, Elif Naz Ergüç, Kayra Duru Yaz, Derin Özönel, İsmail Talha Aluş, Doruk Çelik, Alp Özharat, Melis Sönmez, Aras Bazoğlu, Ecrin Karaalp, Birgül Mine Uygun, Ceylin Kömürcü, Naz Küçükkınacı, Nilüfer Yayla, Beren Kurtal, Batu Beyhan, İpek Özatay, Ece Durakoğlugil, Çağan Aydın ve GKV Özel Ortaokulu öğrencisi Mira Asal görev aldı.



GKV’lilerden Nüket Ersoy’a hüzünlü anma

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Göztepe devreyi Avrupa hattında tamamladı Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini 4. sırada tamamlayarak Avrupa hattında yer almayı başardı. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini hedeflediği konumda tamamlamayı başardı. 17 haftalık periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet alan İzmir temsilcisi, 32 puan toplayarak 4. sıraya yerleşti. Sarı-kırmızılı ekip, bu sonuçla sezonun ilk yarısını Avrupa hattında bitirirken, en yakın takipçisi Beşiktaş’ın da 3 puan önünde yer aldı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, geçen sezondan bu yana hedeflediği Avrupa kupalarına katılma başarısını bu sezon gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda kadrosunu güçlendirme çalışmalarına başlayan Göztepe, ilk olarak 2000 doğumlu hücum oyuncusu Alexis Antunes’i kadrosuna kattı. İzmir ekibinin en az 2-3 takviye daha yapması bekleniyor. Geçen sezonu geride bıraktı Göztepe, bu sezon ortaya koyduğu performansla geçen yılın üzerine çıkmayı başardı. Sarı-kırmızılı ekip, 2024-2025 sezonunun ilk 17 haftasında 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 28 puan toplamıştı. Bu sezon ise çıtayı daha da yukarı taşıyan İzmir temsilcisi, 2025-2026 döneminde aynı periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve yalnızca 3 mağlubiyetle 32 puana ulaştı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, bu sonuçlarla geçen sezonki performansını geride bırakarak önemli bir gelişim gösterdi. Bu sezon sadece 3 maçta kaybetti Trendyol Süper Lig’de ilk 17 haftada etkili bir performans ortaya koyan Göztepe, bu süreçte yalnızca 3 maçta mağlubiyet yaşadı. İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Antalyaspor, Gaziantep FK ve Samsunspor karşılaşmalarından galibiyetle ayrılırken, Fenerbahçe, Konyaspor, Kayserispor, Eyüpspor ve Kocaelispor ile berabere kaldı. Sarı-kırmızılı ekip sadece Alanyaspor, Galatasaray ve Trabzonspor’a mağlup oldu. Bu sonuçlarla Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk yarısında en az kaybeden takımlar arasında yer aldı.
Sivas Sosyal medya yuva yıkıyor Psikolojik danışman Dilara Arslan, bilinçsiz sosyal medya kullanımının kıskançlık, güvensizlik ve aldatma algısını tetikleyebileceğini belirterek, çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini ifade etti. Akıllı telefonların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte sosyal medya, her yaş grubundan bireyin günlük hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. İletişim kurmanın ötesine geçen sosyal medya platformları, günümüzde kendini ifade etme, duyguları paylaşma ve sosyal süreçleri şekillendirme aracı olarak da kullanılıyor. Ancak bu yoğun kullanım, ikili ilişkiler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımı, çiftler arasında iletişimi güçlendirebiliyor. Gün içinde atılan kısa mesajlar, paylaşılan gönderiler ve karşılıklı etkileşimler, birlikte eğlenme ve üzülme duygusunu pekiştirerek ilişkileri olumlu yönde etkileyebiliyor. Buna karşı olarak paylaşımların yanlış algılanması, beklentilerin değişmesi ve sürekli karşılaştırma hali, zamanla ilişkilerde sorunlara yol açabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolojik Danışman Dilara Arslan, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor" dedi. Arslan, sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini söyleyerek, bu durumun sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri olduğunu ifade etti. "Farklı yönlere kayılabiliyor" Paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabildiğini söyleyen Dilara Arslan, "Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sosyal medya hayatımızda büyük bir yer edinmeye başladı. Hem yaş grupları arasında daha yaygınlaşmaya başladı hem de kullanım olarak daha çok arttı. Sosyal medya eskisi gibi iletişim kurmak için kullanılmıyor diyebiliriz. Bazen kendimizi ifade etmek, başkalarıyla karşılaştırmak veya süreci şekillendirmek için kullanabiliyoruz aslında. Sosyal medya ilişkileri üzerindeki etkisi azımsanmıyor maalesef. Çünkü bu etkiler bazen olumlu, bazen olumsuz olabiliyor. Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor. Bazen gün içerisindeki ufak tefek mesajlaşmalar ya da birbirine atılan ufak tefek gönderiler, birlikte eğlenmek, birlikte üzülmek iletişimi güçlendiriyor aslında. Ancak bazen paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabiliyor. Böyle durumlarda da işte farklı yönlere kayma gibi şeyler ortaya çıkabiliyor" dedi. "Kıskançlık en büyük etki" Bazen kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısının ortaya çıkabildiğini belirten, "Bahsettiğim gibi kıskançlık aslında en büyük etki. Bazen bu kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısını ortaya çıkartabiliyor. Sosyal medyada çok yakışıklı erkekler var. ‘Acaba sevgilim veya erkek arkadaşım ya da eşim benden soğur mu ya da onları daha mı çok beğeniyor’ diye düşünüyor olabilirler. Ya da tam tersi kadınlarda ‘Dışarıda ne kadar bakımlı kadınlar var, ben de böyle gözüküyor muyum’ gibi algılar aslında çiftler arasında güvensizlik meydana getirmeye başlayabiliyor. Bence sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri de bu diyebiliriz. ‘Bu kadın daha güzel ben yazayım zaten eşimin ruhu duymaz’ ya da ‘Erkek arkadaşımın ruhu duymaz bir konuşayım, ‘Baktım oluyor belki bu kişiyi bırakırım’ gibi böyle çok yönlü şekilde aldatmalar meydana geliyor. Pek çok kişi aslında neyse ufak bir konuşma diye aldatma olarak düşünmeyebiliyor" diye konuştu.
Antalya Ambulans helikopter kazasında hayatını kaybeden sağlık çalışanı ATT’nin eşinden şehitlik talebi Muğla’da geçtiğimiz yıl göreve gittikten sonra Antalya’ya dönüş için havalandığı sırada hastane binasına çarparak kaza kırıma uğrayan ambulans helikopterde hayatını kaybeden ATT Selçuk Saykal’ın eşi, aradan geçen 1 yılda eşinin şehit sayılmadığını belirterek "Üç çocuğum var ben de şehit eşi olmak istiyorum" dedi. Muğla’da 22 Aralık 2024 tarihinde meydana gelen olayda Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans helikopter, havalandıktan kısa bir süre sonra yoğun sis dolayısıyla Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne çarparak kaza kırıma uğradı. Antalya’ya dönmek için havalanan ve hastane binasına çarparak boş alana düşen ambulans helikopterde bulunan Pilot Tamer Gönül, Pilot Bayram Çiçek, Dr. Cengiz Coşkun ve ATT Selçuk Saykal hayatını kaybetti. Kazanın üzerinden geçen 1 yılda düşen helikopterde hayatını kaybeden ATT Selçuk Saykal’ın eşi Ayşe Saykal İHA’ya konuştu. Düşen helikopterde eşini kaybetti Görevli olarak gittiği Muğla’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden eşinin sözleşmeli personel olması nedeniyle şehit sayılmadığını belirten Ayşe Saykal, "Eşim cuma günü sabah Cumhurbaşkanlığı görevi için Muğla’ya gitmişti. 22 Aralık 2024 tarihinde Muğla’dan dönüş için hareket ettiklerinde meydana gelen Sağlık Bakanlığı’na bağlı helikopter ambulans kazasında eşim ile birlikte 4 şehit verdik. Ancak, eşim Selçuk Saykal prosedür gereği Sağlık Bakanlığı tarafından şehit sayılmıyor. 3 çocuğum var ve çocuklarımın şehit çocuğu sayılmasını istiyorum" dedi. Eşinin şehit sayılmasını istedi Ambulans helikopterde ATT olarak görev yapan eşinin şehit sayılmasını istediğini belirten Ayşe Saykal, "Görev dönüşünde helikopter kaza yaptı ve şehit oldular. CİMER’e yazdım ancak ret cevabı geldi. Dava süreçlerimiz var, fakat şehitlik için kaza kırım raporu bekleniyor. 1 yıldır bekliyorum, eşim devlet nezdinde şehit sayılmadı. Bizim ve Allah katında şehit sayılan eşim devlet nezdinde şehit sayılmıyor. Eşim Sağlık Bakanlığı’na bağlı TUSAŞ helikopterinde sözleşmeli olarak çalışıyordu. Eşim 11 yıldır helikopter ambulansta Acil Tıp Teknisyeni olarak görev aldı. 3 tane çocuğum var, eşimin devlet nezdinde de şehit sayılmasını ve bakanlığın buna bir çözüm bulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır TGA seçimlerinde zafer Diyarbakır’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un başkanı olduğu Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kuruluna (TTGA) Güneydoğu Anadolu Bölgesinden Diyarbakır adayı Deniz Güler seçildi. Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleştirilen seçimlerde, bölgedeki turizm işletmelerinin temsilcileri oy kullandı. Diyarbakır ve Gaziantep’te kurulan sandıklarda, Diyarbakır Adayı Deniz Güler ile Şanlıurfa Adayı Muhammet Harun Küçük yarıştığı seçimde oy verme işlemi tamamlandı. Toplam 354 oyun geçerli olduğu seçimde Deniz Güler 184, Muhammet Harun Küçük ise 170 oy aldı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) öncülüğünde kentteki turizm paydaşlarının ortak hareket ettiği bu seçimde güçlü bir birliktelik sergilendi. DTSO koordinasyonunda yürütülen süreçte, Diyarbakır merkezli turizm meslek örgütleri ve sektör temsilcileri tek aday etrafında birleşerek güçlü bir dayanışma gösterdi. Bu birliktelik, yalnızca Diyarbakır’da değil, Batman, Mardin, Siirt, Gaziantep ve Şırnak illerindeki otelciler ve turizm işletmecileri tarafından da karşılık buldu. Bölge genelinde kullanılan oyların önemli bir bölümünü alan Diyarbakır adayı Deniz Güler, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni TGA Yönetim Kurulu’nda temsil edecek. Seçim sonuçlarının ardından değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Otelciler Derneği Başkanı Deniz Güler, elde edilen sonucun kurumsal bir başarı olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bu sonuç sadece şahsımın değil, Diyarbakır’ın ve bölgenin ortak başarısıdır. Başta Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere, sürece destek veren tüm turizm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ortaya konulan bu birliktelik, Diyarbakır’ın turizm vizyonunun bir yansımasıdır. Bu bir Diyarbakır zaferidir. Ayrıca bu seçimlerde bizlere destek veren Gaziantep Otelciler Derneğine ve Yönetimine teşekkür ediyorum." TGA Yönetim Kurulunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi adına Diyarbakır’dan bir ismin yer almasının, bölgenin turizm potansiyelinin ulusal ölçekte daha güçlü temsil edilmesi açısından önemli bir kazanım olduğu ifade edildi. DTSO’nun uzun süredir sürdürdüğü turizm odaklı çalışmaların ve kurumlar arası iş birliğinin, bu sonucun elde edilmesinde belirleyici rol oynadığı vurgulandı. Turizm Geliştirme Ajansı, Kültür ve Turizm Bakanının başkanlığında faaliyet gösterirken, ajansın yönetim kurulu 11 kişiden oluşuyor. Ajans, Türkiye’nin yurt içi ve yurt dışı turizm tanıtımı ile turizm politikalarının geliştirilmesinde stratejik görev üstleniyor.