GÜNDEM - 18 Kasım 2025 Salı 14:40

"Kebap dumansız, motor kasksız olmaz" sloganıyla kask farkındalığına dikkat çekildi

A
A
A
"Kebap dumansız, motor kasksız olmaz" sloganıyla kask farkındalığına dikkat çekildi

Gaziantep Valiliği tarafından "Kebap Dumansız, Motor Kasksız Olmaz" sloganıyla "Kask Farkındalık Projesi Tanıtım" programı düzenlendi.


Gaziantep’te son zamanlarda motosiklet kullanımı ve kazalarının artması sonrası, motosiklet sürücülerinin kask takma alışkanlığını güçlendirmek, trafik kazaları sonucu oluşan ağır yaralanma ve ölüm oranlarını azaltmak amacıyla "Kask Farkındalık Projesi" tanıtım programı düzenlendi. Program, "Kebap Dumansız, Motor Kasksız Olmaz" sloganı ve Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Şahinbey Belediyesi ile Şehitkamil Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirildi.


Kask kullanımının sadece bir zorunluluk değil, hayati bir güvenlik ekipmanı olduğunun vurgulandığı programda, şehir genelinde farkındalık eğitimlerinin yanı sıra bilgilendirme faaliyetleri, dağıtımlar ve yoğunlaştırılmış denetimlerin de yapılması hedefleniyor.



"Arkanızda bir aileniz var, ailenizi sahipsiz bırakmayın"


Kask kullanımının önemine dikkat çeken Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, "Gaziantep’te bildiğimiz kadarıyla 222 bine yakın motor kullanıcısı var. Kullanıcıların her birine özellikle dikkatimi çekmek istiyorum. Arkanızda bir aileniz var. Ailenizi sahipsiz bırakmayın. Kask çok önemlidir. Kasksız motora binmeyin" dedi.



"Motosiklet kullanıyorsak kurallara uyacağız"


Motosiklet kullanımının pratik ve keyifli olduğunu söyleyen ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, kasksız yola çıkılmaması gerektiğini belirterek, "Bugün çok önemli bir lansman için buradayız. Kask olmadan gerçekten olmaz. Arkadaki slogan da tam Gaziantep’e uymuş. Kebap dumansız, motor kasksız olmaz" ifadelerini kullandı.



"Eğitim alıp bu sınavdan geçene de biz kasklarını vereceğiz"


Düzenlenen toplantının kask kullanımı için önem arz ettiğini söyleyen ve kaskını alamayan, mali gücü yetersiz olanların yanında olduklarını aktaran Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Bu memleketteki bütün çocuklar bize emanet. O yüzden bisiklet yapıyoruz, bisiklet dağıtıyoruz, bisiklet yolunda kimse yok ama 200 bin kişi motor kullanıyor. Böyle bir fiili durum var. Kask meselesi çok önemli. ’Kaskımı alamıyorum başkanım, mali gücüm yetersiz’ diyenler için de işte biz buradayız. Aslında model bu, çok basit bir model. Eğitim alıp bu sınavdan geçene de biz kasklarını vereceğiz" şeklinde konuştu.



"Kaza anında kask kullanılmayan sürücü sayısı yüzde 251 oranında arttı"


Trafikte motosiklet kullanımının hızla artış gösterdiğini ve kaza anında kask kullanmayan sürücülerin yüzde 251 arttığını söyleyen Gaziantep Valisi Kemal Çeber, "Kebap dumansız, motor kasksız olmaz sloganımız bu. Bu slogan hani dert adamı söyletir, bizim bir derdimiz var. Gaziantep’te başka konularda dertlendiğimiz gibi bu konuda da dertleniyoruz. Çünkü her kayıp bizi üzüyor, her yaralanma bizi üzüyor ve gidişat bize böyle bir kampanya yapma ihtiyacını hissettirdi. Biz uzun süredir çalışıyoruz, yaklaşık 3-4 aydır neler yapabilirim diye çalışıyoruz. Bazı istatistikleri de toparlıyoruz. İlimizde şu an trafikte 222 bin motosiklet kullanıcımız var ve bu bizim toplam araç sayısının yüzde 29’unu oluşturuyor. Bunu anlamlandırmak için şöyle ifade edeyim. Geçen sene bu rakam yüzde 25’lerdeydi motosiklet kullanıcıları. Ondan önce yüzde 20’lere yakındı. Yani artık trafikte motosiklet kullanımı hızla artıyor. Toplam kazalarda motosiklet kullanıcılarının karıştığı kaza oranı ise yüzde 53. Yani trafikteki oranın oldukça üzerinde. Bizim maalesef motosiklet kazalarımızın çoğu eğer tertibat alınmıyorsa yaralanmalı hatta ağır yaralanmalı ya da vefat şeklinde sona erebiliyor. Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında kaza anında yani trafik kazasında ölüm ya da yaralanma varsa, kaza anında kask kullanılmayan sürücü sayısı yüzde 251 oranında Gaziantep’te arttı ve biz bu sene 8 vatandaşımızı motosikletle yaptığı kazalar sonucu kaybettik. Bunlar bizim için ağır rakamlar" dedi.



"2025 yılı içerisinde 510 bin motosiklet denetimi yapıldı"


2025 yılı içerisinde motosiklet denetimlerinin aralıksız sürdüğünü ve kask kullanımının artmaya başladığını belirten Vali Çeber, "2025 yılı içerisinde emniyet ve jandarma güçlerimiz 510 bin civarında motosiklet denetimi yaptı. 108 bin civarındaki motosiklete idari para cezası uygulandı. 13 bin civarındaki motosiklette trafikten men edildi. Motosiklet işte belki de en savunmasız sürücülerin olduğu binekler ve orada kaporta insanın kendisi. Onun için de ekipmanlarını mutlaka eksiksiz ve düzenli kullanması lazım. Biz özellikle son 3-4 aydır motosiklet denetimlerini çok artırdık. Bu arada da gördük ki kasklarda kullanım oranı arttı ama yeterli değil. Bizim çok daha fazla artırmamız lazım ki bir can kaybı bir yaralanma daha olmasın. Çünkü motor kullananlar arasında gençlerimiz de biliyorsunuz yoğunlukta ve onların sağlığı. Bizim için son derece önemli. Bundan sonra kask kullanımı noktasında çok daha yoğun denetimlerimiz olacak" şeklinde konuştu.



"Bir saatlik eğitimi alan motosiklet sürücülerine kask hediye edeceğiz"


Düzenlenen programın kask kullanımını arttırmak, can ve mal kaybını en aza indirmek amacıyla düzenlendiğini söyleyen Vali Çeber, kask almak isteyen motosiklet sürücülerinin 1 saatlik eğitim sonucunda kasklarını ücretsiz alabileceğini aktararak, "Bizim amacımız ceza yazmak değil. Amacımız kimseye zorluk çıkarmak değil. Sadece kazaları, can kayıplarını, mal kayıplarını önlemek, en aza indirmek. Onun için de dedik ki bunu bir kampanyayla yapalım. Sizin can güvenliğiniz bizim için daha önemli diyoruz. Her üç belediyemizde, üçüne de çok teşekkür ediyorum. Bize kasklar aldılar. Motosiklet kullanıcılarımız gelecekler. Bizim jandarma ya da emniyetteki arkadaşlarımızdan 1 saatlik eğitim alacaklar. Bu eğitimleri tamamlayanlara, kaskı olmayanlara biz bu kaskları vereceğiz. Bu belli bir süre, kasklarımızın yettiği sürece devam edecek. Ama arzu ettiğimiz şey bunun gerekliliğine ilişkin algının oluşması. Bundan sonra trafikte kaskı olmayan hiçbir motosiklet kullanıcısına müsaade etmeyeceğiz. Kask görünümlü bazı materyaller kullananlara da müsaade etmeyeceğiz. Herkesin bu konuda bize destek olmasını ümit ediyoruz. Bu konuda tüm kesimlerle beraber iş birliği halinde çalışacağımızı da bir kez daha ifade ediyoruz. Projemiz Gaziantep’imize hayırlı olsun diyoruz" diye konuştu.



"Kebap dumansız, motor kasksız olmaz" sloganıyla kask farkındalığına dikkat çekildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Özel Yüksek Teknoloji Koleji ezber bozuyor: TÜBİTAK’ta 45 proje ile zirveye yerleşti Aydın’da eğitim paradigmasını değiştiren Özel Yüksek Teknoloji Koleji, TÜBİTAK 2204-A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na tam 45 proje ile başvurarak kırılması güç bir rekora imza attı. Okul kurucusu Suat Erez, "Bu başarının verdiği güçle, lisedeki üretim kültürünü ortaokul seviyesine taşıyacak mesleki eğitim odaklı ortaokulun müjdesini veriyorum" dedi. Sadece sınav odaklı değil, üretim ve yenilik odaklı bir vizyon benimseyen Yüksek Teknoloji Koleji; 20 Bilimsel Araştırma, 24 Mühendislik Tasarımı ve 1 Ortaokul Projesi ile sahadaki farkını ortaya koydu. Yenilenebilir Enerji ve Endüstriyel Otomasyon gibi geleceğin sektörlerine nitelikli iş gücü ve mühendis adayı yetiştiren okulun, bu istatistiklerle öğrencilerini hem akademik çalışmaya hem de teknik uygulama becerisine eş zamanlı olarak hazırladığının kanıtladı. "Sözümüzü tuttuk, gençlerimizle gurur duyuyoruz" Rekor başvurunun, uygulanan eğitim modelinin başarısı olduğunu vurgulayan Okul Kurucusu Suat Erez "Yola çıkarken öğrencilerimizi sadece test çözen değil, geleceğin teknolojisine yön veren bireyler olarak yetiştireceğiz dedik. Bugün ortaya koyduğumuz 45 farklı proje, bu sözün ispatıdır. Öğrencilerimiz; atölyelerde, laboratuvarlarda bizzat üreterek; 20 proje ile teoriyi, 24 mühendislik tasarımı ile pratiği birleştirdiler. Bu başarı, mezunlarımızın üniversite ve kariyer yolculuğunda onlara büyük bir avantaj sağlayacaktır" dedi. "Aydın’dan Avrupa’ya teknoloji köprüsü" Vizyonlarının ulusal başarılarla sınırlı kalmadığının altını çizen Erez, TÜBİTAK başarısının küresel hedefler için bir basamak olduğunu belirtti. Erez, "Onaylanan ERASMUS+ projemizle öğrencilerimizin Avrupa standartlarında eğitim almalarını sağlıyoruz. Bizim öğrencimiz Aydın’da üretecek, dünyada söz sahibi olacak" ifadelerini kullandı. "Mesleki Ortaokulu altyapısını kurduk" Suat EREZ, lise kademesindeki bu üretim kültürünü daha erken yaşlara taşıma hedefini ise şu sözlerle duyurdu: "Lisede ulaştığımız başarı gösterdi ki; çocuklarımız doğru yönlendirildiğinde harikalar oluşturuyor. Bu kültürü temelden vermek adına, Milli Eğitim Bakanlığı’mızın vizyonu ve yönetmelikleri çerçevesinde, ‘Mesleki Eğitim Odaklı Ortaokul’ konusundaki tüm altyapı hazırlıklarını tamamladık. Yüksek Teknoloji Koleji olarak biz, Bakanlığımızın belirleyeceği stratejiler doğrultusunda Türkiye’de bu eğitimi veren öncü kurumlardan biri olmaya, atölye ve kadromuzla hazırız."
İstanbul PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri’ne 2. dalga operasyon: 28 gözaltı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.‘ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ikinci aşama operasyon düzenlendi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 28 şüpheli gözaltına alındı. Öte yandan 620 milyon TL değerinde; 29 mesken, 3 iş yeri, 14 araç, 32 arsa ve tarlaya el konuldu.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yasadışı bahis ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denetim raporu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen rapor incelendi. Her iki raporda da yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden sistematik şekilde finansal sisteme sokulduğu ve çok sayıda şirket üzerinden aklandığı belirlendi.Öte yandan eylemin bireysel bir faaliyet değil örgütlü bir yapılanma tarafından yürütüldüğü de tespit edildi. Soruşturma kapsamında elektronik para kuruluşu bünyesinde 1 örgüt lideri, liderliğe bağlı 3 yönetici, bu yöneticilerin talimatları doğrultusunda operasyonel düzeyde faaliyet yürüttüğü değerlendirilen 7 örgüt üyesinden oluşan hiyerarşik bir suç örgütü yapısının oluşturulduğu ve çok sayıda yüksek riskli ve suçla bağlantılı finansal hareket belirlendi. Bu kapsamda 5 Aralık’ta düzenlenen operasyonda 11 şüpheli gözaltına alınırken, şüphelilere ait malvarlıklarına ve Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla el konuldu.Şüphelilerden 9’u tutuklanıp 2’si ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, soruşturmanın derinleştirilmesi ve elde edilen yeni deliller doğrultusunda, örgüt yapılanması içerisinde yazılım mühendisi, bilgi teknolojileri (İT) personeli ve proje yöneticisi sıfatlarıyla görev yapan şüphelilerin yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin transfer edilmesine ve gizlenmesinde rol aldıkları ve "para nakline aracılık etme" suçunu işledikleri tespit edildi.Örgüt hiyerarşisi içerisinde suç gelirlerinin yazılımsal altyapılar üzerinden yönlendirilmesi, elektronik para hesaplarının yönetimi ve finansal akışların gizlenmesi faaliyetlerine katıldığı değerlendirilen şüphelilere yönelik ikinci aşama operasyon düzenlendi. İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Kocaeli ve Yalova’da İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda 28 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin örgüt içi görev ve konumlarının netleştirilmesi, finansal ve dijital delillerin temini, suçtan elde edilen gelirlerin izinin sürülmesi amacıyla adreslerinde arama ve el koyma işlemleri de gerçekleştirildi. Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerinin Aklanması suçu kapsamında şüphelilere ait 92 banka hesabı ile toplam 620 milyon TL değerinde; 29 mesken, 3 iş yeri, 14 araç, 32 arsa ve tarlaya el konuldu.
Samsun Burundan rahat nefes alamamak uykudan sosyal hayata her şeyi etkiliyor Burundan rahat nefes alamamak, çoğu zaman basit bir şikâyet gibi görülse de uyku kalitesinden günlük performansa kadar birçok alanı olumsuz etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Davut Tepe, bu problemin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri KBB Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Davut Tepe, burundan rahat nefes alamamanın sadece anlık bir rahatsızlık olmadığını belirterek, sorunun uzun vadede yaşam kalitesini düşürdüğüne dikkat çekti. Burun tıkanıklığının gece uykularını bölebileceğini, gün içinde halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve verim kaybına yol açabileceğini ifade eden Tepe, bu durumun sosyal ve iş hayatını da doğrudan etkilediğini söyledi. Burun tıkanıklığının altta yatan farklı nedenlere bağlı gelişebileceğini aktaran Opr. Dr. Tepe, doğru tanı ve tedaviyle hastaların nefes alma konforunun artırılmasının mümkün olduğunu belirtti. Uzun süredir burundan rahat nefes alamayan kişilerin mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurması gerektiğini vurgulayan Tepe, erken müdahalenin yaşam kalitesini belirgin şekilde yükselttiğini kaydetti. Üç kişiden birinde var Opr. Dr. Davut Tepe, "Burundan rahat nefes alamamak; sadece anlık bir rahatsızlık değil, yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sağlık problemidir. Bu durum kimi zaman geçici iltihabi süreçlerden kaynaklanırken, kimi zaman da burun içinde kemik eğriliği, burun eti büyümesi, geniz eti veya sinüs sorunları gibi yapısal nedenlere bağlı olabiliyor. Araştırmalar, toplumda her üç kişiden birinde burun içerisinde yapısal bir problem bulunduğunu ortaya koyuyor. İltihabi sorunlar ilaçla tedavi edilebilirken, yapısal bozukluklarda cerrahi müdahale gerekebiliyor. Burundan nefes almanın uyku kalitesi açısından kritik önem taşır. Uyku apnesinin cerrahi tedavisinde burun hava yolunun açık olması, tedavinin başarısı için en önemli kriterlerden biridir. Burun sağlığının doğru şekilde değerlendirilmesi için yapılacak basit bir endoskopik muayene, tanı ve tedavi sürecinde en hızlı yoldur. Sağlıklı nefesin sağlıklı yaşamın anahtarı olduğunu unutmamak gerekir" dedi.
Kayseri Güneş gözlüğü kışın daha çok koruyor Kayseri’de Optisyenlik yapan Halit Mızrak, güneş gözlüğünün asıl amacının güneşten yansıyan UV ışıklarından korunmak olduğunu söyleyerek, "Kardaki kristallerden yansıyan ışıklar gözlerimizi daha çok aldığı için karlı havalarda güneş gözlüğünü kullanmaya daha çok ihtiyacımız var" dedi. Güneş gözlüğünün sadece yazın takılması gibi yanlış bir algı olduğunu söyleyen 15 yıllık Optisyen Halit Mızrak, "Güneş gözlüğü, tabi gözle ilgili bazı hastalık durumlarında kullanılması şart oluyor ama gözlerimizi güneşin UV ışıklarından korumamızı sağlayan bir protez diyebiliriz. Güneş gözlüğünün temel üretim amacı bizi UV ışıklarından korumaktır. Genelde adı güneş gözlüğü olduğu için sadece güneşli havalarda takılır algısı var ama ne yazık ki kardaki kristallerden yansıyan ışıklar gözlerimizi daha çok aldığı için karlı havalarda güneş gözlüğünü kullanmaya daha çok ihtiyacımız var. Karlı havalarda UV koruma oranı yüksek güneş gözlüklerinin tercih edilmesi göz yapımızı ve cildimizi daha fazla koruyacaktır" dedi. Mızrak, gözlüklerin güvenilir yerlerden alınmasını tavsiye ettiklerini söyleyerek, "Güneş gözlüğü alırken püf nokta dediğimiz artık günümüz dünyasında ne yazık ki güvenilir mağazalardan ve optisyenlik müesseselerinden tercih edilmeli. Bizim sektörümüzde yasak olmadığı için işporta her yerde satılabildiği için insanların sağlığıyla çok kolay oynayabiliyorlar. Vatandaşlarımızın güvenilir yerlerden gözlüklerini almalarını tavsiye ediyoruz. Gözlük seçerken öncelikle hangi cam rengi ile daha rahat ettiğimizi kullanarak tespit etmemiz gerekiyor. Kişiden kişiye rahatlık oranı fark edebiliyor. Birkaç farklı alternatifi deneyip değerlendirip ona göre doğru cam rengi, UV koruma oranı yüksek bir ürün ve mümkünse bilinen markaları tercih etmek bizi daha rahat ettirecektir" ifadelerini kullandı.
Antalya Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde imza etkinliği Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte çocuklar, yazar Burcu Bahar’la okuma-yazma üzerine keyifli bir buluşma yaşadı. Etkinlik sonunda Bahar, "Doğa Dostu Dodo Patara’da" adlı kitabını imzaladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve eğitim çalışmaları kapsamında, Doğan Hızlan Kütüphanesi çocukları kitapların dünyasıyla buluşturmaya devam ediyor. Kütüphanede gerçekleştirilen söyleşi ve atölye etkinliğinde çocuklar, yazar Burcu Bahar’la bir araya gelerek okumanın yazmaya nasıl eşlik ettiğini, hikâyelerin nasıl kurulduğunu ve kitaplarla bağ kurmanın önemini deneyimledi. Çocuklar doğaçlama hikaye oluşturdu Etkinlik boyunca çocuklarla interaktif bir içerik yürütülürken, "Dodo" karakteri üzerinden Patara’dan Uludağ’a, Alanya’ya uzanan hayali bir yolculuk anlatısı kurularak şarkılarla desteklenen çalışmada günün sonunda çocuklarla birlikte doğaçlama bir hikâye oluşturuldu. Programın kapanışında yazar Burcu Bahar, çocuklara dağıtılan "Doğa Dostu Dodo Patara’da" adlı kitabını imzalayarak minik okurlarla sohbet etti. Dodo ile yolculuğa çıktılar Yazar Burcu Bahar etkinliğin çocuklarla birlikte kurulan bir hikâye serüvenine dönüştüğünü ifade etti. Bir çiftliğe gittik ve Dodo ile birlikte başka maceralara yelken açtık diyen Yazar Burcu Bahar, "Etkinlik çok keyifli geçiyor. Çocukların birlikte olması ve kitapların içinde kaybolması çok güzel" dedi. Çocuklar kütüphaneyi ve yazarı yakından tanıdı Emel Sevgi Taner İlkokulu 2. sınıf öğretmeni Muzaffer Akman çocukların yazarı kütüphaneyi ve yazarı yakından tanıma fırsatı elde ettiklerini değinerek "Bu gün yazarımız ile birlikte hem kütüphanede nasıl davranırız, nasıl istediğimiz kitaplara ulaşabiliriz bunların çalışması yapıldı. Ayrıca çocuklarımız bir çocuk yazarı ile tanışma fırsatı elde etti. Hem çok eğlenceli vakit geçirdiler hem de güzel anı biriktirdiler. Onların yetişmesi adına güzel bir etkinlik oldu. Çalışan ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu.