GÜNDEM - 07 Ağustos 2025 Perşembe 09:54

Kızının "pis kokuyorsun" sözü sigarayı bıraktırdı

A
A
A
Kızının "pis kokuyorsun" sözü sigarayı bıraktırdı

Gaziantep’te yaşayan Mesut Durak, 6 yaşındaki kızının sürekli "pis kokuyorsun, ne olur sigara içme" demesi üzerine 35 yıldır kullandığı sigarayı bırakıp rahat nefes almaya başladı.


Uzun yıllar sigara kullanan ve 2 yıl önce kalp yetmezliğinden dolayı annesini kaybeden 51 yaşındaki Mesut Durak, annesi için duyduğu üzüntü nedeniyle defalarca sigarayı bırakmaya karar verdi. Birçok kez sigarayı bırakmayı denese de bir türlü sigara tiryakiliğinden kurtulamayan Durak’ın girişimleri hep sonuçsuz kaldı. 15 yaşında sigara içmeye başlayan, yıllardır günde yaklaşık 2 paket sigara içen ve defalarca bırakmak istediği sigarayı bir türlü bırakamayan Durak, annesinin vefatının yanı sıra babasının hastalığının hala devam etmesi ve 6 yaşındaki kızının "baba pis kokuyorsun, ne olur sigara içme" sözlerinden etkilendi. Kızının sözleri üzerine sigarayı bırakma kararı alan 3 çocuk babası Durak, Abdulkadir Konukoğlu Sağlıklı Hayat Merkezi’ne başvurdu. Merkezden aldığı destekle, 35 yıldır kullandığı sigarayı bırakmayı başaran Durak, yaklaşık 4 aydır sigara içmemenin mutluluğunu yaşıyor. Aldığı destek sayesinde sigara bağımlılığından kurtulan Durak, sigarayı bıraktıktan sonra yemeklerden daha çok tat almaya ve rahat nefes almaya başladığını söyledi.



"Rahat nefes almak istiyordum"


15 yaşında arkadaş ortamından etkilenerek sigara içmeye başladığını söyleyen Durak, "Sigaraya çok erken yaşlarda başladım. 35 yıllık iyi düşündüğümü sandığım kötü bir arkadaş edindiğime karar verdim. Tabi ailenin faktörü çok. Annem babam sigara içerdi. Arkadaş faktörünün de etkisi oldu. Annemin vefatı ve babamın da hastalığının devam etmesi nedeniyle sigaradan kurtulma isteği oluştu. Yediğimden ve içtiğimden tat almak istiyordum. Rahat nefes almak istiyordum. Mahallemizdeki Aile Sağlığı Merkezine başvuruda bulunarak güzel bir karşılamayla, iyi bir bilgilendirmeyle bizi çok güzel yönlendiren doktorumuz Eda hanım güzel bir koordinasyon içerisinde sigara bırakmamıza vesile oldu. Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir çalışmasından dolayı da tüm çalışanlarımıza teşekkürümü bir borç bilirim" dedi.



"Annemi kaybetmem beni çok derinden etkiledi"


Eve gittiğinde kızının sigara kokusundan rahatsız olması nedeniyle sigarayı bırakma kararı aldığını belirten Durak, "Sigarayı bırakmayı zaten hep düşünüyordum. Kamu spotunda Sağlık Bakanlığı’nın yayınlarını görüyordum. Sigaraya bağımlı olarak annemi kaybetmem beni çok derinden etkilemişti. 35 yıldır bir sigara kullanıcısı olarak artık rahatsızlık vermeye başladı. Araştırmalarım sonucunda doktor Eda hanımla iletişim kurmamız gündeme geldi. Durumları değerlendirdik. Vermiş olduğu ilaçları şu anda da hala kullanıyorum. Sigarayı bırakmama vesile oldu. En önemli etkenlerden bir tanesi tabi annemi kaybetmemdi. Ama 6 yaşındaki kızımın, ‘baba artık çok pis kokuyorsun’ demesi beni daha da tetikledi. O günden sonra sigarayı bırakmaya karar verdim" şeklinde konuştu.



"Çocuklarımızın yanında sigara içmeyelim"


İçen kişilere sigarayı bırakmaları tavsiyesinde bulunan Durak, sigaranın zararlarını bıraktıktan sonra daha iyi gördüğünü ifade ederek, "İlk başta tabi 35 yıllık bir birlikteliği bırakmak kolay olmayacaktı. Kolay olmadığı için ilk 3 günde biraz zorlandık. Bıraktıktan sonraki ilk 2-3 günümüz bayağı bir zor geçti. Ama şu anda daha rahatım. Daha istemsizim. Sigara istemi olmadan artık bir yaşam sürdürüyorum. Çocuklarımızın yanında özellikle küçük yaşlardaki çocuklarının yanlarında sigarayı ellerinden geldiği kadar içmesinler. Hatta mümkünse onlara da bırakmalarını tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.



"Biz bu süreçte her adımda yanınızdayız"


Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde hizmet veren Dr. Eda Oğan, "Burada temel amacımız, sigara bağımlılığıyla mücadele eden bireyleri bilimsel yöntemlerle destekleyerek sağlıklı bir yaşama geçişlerini kolaylaştırmak. Polikliniğimizde ilk olarak danışanlarımızın bağımlılık düzeyini değerlendiriyor, gerekirse laboratuvar tetkikleriyle sağlık durumlarını inceliyoruz. Sonrasında kişiye özel bir tedavi planı oluşturuyoruz. Tedavi sürecimiz nikotin replasman tedavileri, ilaç desteği ve bireysel danışmanlık hizmetlerini kapsıyor. Takip seanslarımızla süreci düzenli olarak izliyor, gerektiğinde müdahalelerde bulunuyoruz. Amacımız yalnızca sigarayı bırakmak değil, aynı zamanda kalıcı bir davranış değişikliği sağlamaktır. Unutmayın sigarayı bırakmak bir irade meselesi değil, bir süreçtir. Biz bu süreçte her adımda yanınızdayız" diye konuştu.



Kızının "pis kokuyorsun" sözü sigarayı bıraktırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.