GÜNDEM - 06 Kasım 2025 Perşembe 16:47

Market denetiminde belediye haklı bulundu

A
A
A
Market denetiminde belediye haklı bulundu

Şahinbey Belediyesi tarafından daha önce 3 gün süreyle kapatılan zincir marketin itirazında mahkeme, Şahinbey Belediyesi’nin uygulamasını kanuna ve hukuka uygun buldu; Mahkeme Şahinbey Belediyesi’nin haklı olduğuna oy birliğiyle karar verip kapatma kararının doğruluğunu tescilledi. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Mahkeme heyeti Türkiye’ye ve özellikle belediyelere de emsal niteliği taşıyabilecek bir karar verdi" dedi.



Şahinbey Belediyesi, vatandaşın sağlığını korumak amacıyla yaptığı denetimlerde bir zincir marketin şubesinde son kullanma tarihi geçmiş ürün satışı tespit etmiş ve söz konusu iş yerini 3 gün süreyle kapatma kararı almıştı. Zincir market bu karara itiraz ederek konuyu yargıya taşımıştı. Sonuçlanan davada mahkeme, Şahinbey Belediyesi’nin uygulamasını hukuka uygun bularak belediyeyi oy birliğiyle haklı gördü. Böylece, Şahinbey Belediyesi’nin aldığı karar bir nitelik kazandı.



"Şahinbey Belediyemizin elimizi güçlendirdi"


Mahkeme heyetinin Türkiye’ye özellikle belediyelere de örnek olacak bir karar verdiğini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Halkımızın sağlığı bizim için çok önemli. Şahinbey Belediyesi olarak biz halkımızın sağlığı için özellikle iş yerlerini, marketleri sürekli denetim altında tutuyoruz. Geçtiğimiz yıl özellikle ikinci 6 ayda yapmış olduğumuz market denetimlerinde 192 bin adet son kullanma tarihi geçmiş ve bozuk ürün aldık ve biz bu iş yerlerine para cezası uyguluyorduk. Ancak gördük ki para cezası bunların bu işten vazgeçmeleri için yeterli olmuyor. Bunun üzerine yılbaşında belediye meclisinden karar aldık. Halkın sağlığını korumak bizim görevimiz dedik. Bu tür bozuk ürün satan veya son kullanma tarihi geçmiş ürün satan iş yerlerini ilk tespitte 3 gün, ikinci tespitte 7 gün, üçüncü tespitte de tamamen ruhsatını iptal ederek iş yerini kapatma kararı aldık. Ve bu tarihten sonra önemli ölçüde bozuk ürün ve son kullanma tarihi geçmiş ürün satışında düşüş oldu. Ancak yine bazı marketler ki bunlar zincir marketler var, yerel marketler var, üç harfli olanlar var, altı harfli olanlar var. Bunlar yine bazıları bu satışa devam etti. Biz altı harfli bir marketi bundan dolayı üç gün son kullanma tarihi geçmiş ürün satışından dolayı kapattık. Kapattıktan sonra bu market bizi mahkemeye verdi. Belediyenin yaptığı uygulamanın kanuna ve hukuka uygun olmadığına dair. İdari mahkemesi önce, yürütmenin durdurma kararı verdi. Sonra biz belgelerimizi sunduk. Yürütmenin durdurmasını kaldırdı. Ancak mahkeme süreci devam etti. Bugün itibariyle mahkeme süreci tamamlandı. Şu anda mahkeme kararı elimde. Türkiye’ye ve özellikle belediyelere de örnek olacak bir karar verdi. Kararı oy birliğiyle verdi. Oy birliğiyle vermesi de bizim açımızdan çok önemli. Belediyenin denetim yetkisi olduğunu, iş yerlerini kapatma yetkisi olduğunu, belediyenin bozuk ürün satan veya son kullanma tarihi geçmiş ürün satan iş yerlerini kapatma yetkisi olduğunu ve bunun hukuka ve kanuna uygun olduğunu, oy birliğiyle karar verdi. Bu hem bizim Şahinbey Belediyemiz için örnek bir karar, elimizi güçlendirdi. Ben mahkeme üyelerimize, halkımızın sağlığı için, huzur için verdiği bir karardan dolayı da teşekkür ediyorum. Bu kararın Türkiye’ye örnek olmasını diliyorum. Tüm belediyelerin de gerektiğinde biz bunu kendilerine de verebiliriz. Bu örnek kararı alarak bozuk ürün satan ve son kullanma tarihi geçmiş ürün satan iş yerlerini kapatabileceklerini buradan ifade ediyorum. Biz de Şahinbey Belediyesi olarak denetimlerimizi aralıksız bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.



"Son bir hafta içinde kapattığımız iş yeri sayısı 18"


Yapılan denetimlerde son bir hafta içerisinde 18 iş yerinin kapatıldığını aktaran, Tahmazoğlu, vatandaşların bu konuda hassas davranıp bozuk ürün ve fahiş fiyatlı ürünleri ihbar yolu ile bildirmelerini de isteyerek, "Şimdi bizim, günlük, haftalık, aylık denetimlerimiz var. Bu sayı rakamlar oldukça yüksek. Maalesef yapmış olduğumuz denetimlerde diyelim ki yüzde olarak verecek olursak yüzde 30-35 market denetimlerimizden normal çıkıyor. Bir kısmına uyarı cezası veriyoruz, bir kısmına yasal işlem yapıyoruz ve sadece son bir hafta içinde kapattığımız iş yeri sayısı 18 bu sayılar oldukça yüksek. Bunun hepsi basına yansımıyor. Dediğiniz gibi market olur, fırın olur, pideci olur, kasap olur. Yani gıdayla uğraşan tüm iş yerlerini biz hassasiyetle takip ediyoruz, denetliyoruz. Kanuna, mevzuata, hijyene uygun olmayan iş yerlerinin tamamını kapatıyoruz. Bizim ALO 153 zabıta hattımız var. Yine Tarım Bakanlığı’nın hattı var. Oraya arayabilirler. Onun dışında mesela çok basit bir örnek vereyim. Geçen gün bir vatandaşımız bana mesaj attı. Dedi ki ben Karataş’ta filan marketten pirinç aldım. İçinden kurt çıktı. Hatta resmini de çekmiş bana gönderdi. Ben anında zabıtamızı gönderdim. O iş yerini denetlettim. Hemen 5 dakika içinde. Hakikaten vatandaşımızın dediği doğru çıktı. Orada daha henüz satılmamış pirinçlerde kurtlanma olduğunu tespit ettik ve o iş yeriyle ilgili gerekli yasal işlemleri yaptık. Yani vatandaşımızdan da ben bu konuda hassasiyet istiyorum. Gördükleri özellikle bozuk ürün, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri bize bildirebilirler. Fiyat noktasında denetim yetkisi Ticaret Bakanlığı’nda ama yine bize de bu yönde şikayet ulaştığında biz Ticaret İl Müdürlüğü’nden ekipler alarak iş yerlerinde fiyat denetimi de yapıyoruz. Serbest piyasa demek bir malı istediğim fiyata satacağım anlamına gelmiyor. Nitekim yine geçtiğimiz haftalar içinde bir okul kantini denetledik. Benim de katıldığım bir denetimde. Rafta satılan gofret 35 lira fiyatla satıldığını gördük. Ben arkadaşlara dedim, bakın şunun fiyatına markette kaç liraya satılıyor? Markette 19 liraya satılıyor, kantinde 35 lira. Market bunu daha karla satıyor. Bunun alış fiyatı belki çok daha aşağılarda. Yani yüzde 100’ün üzerinde fahiş bir durum var, satış var. Bununla ilgili de gerekli yasal işlemleri yaptık. Bu tür durumda olanları bize bildirdikleri takdirde biz yine bu konuda da denetimlerimizi sürdürüyoruz" diye konuştu.



Market denetiminde belediye haklı bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.