SAĞLIK - 18 Ağustos 2023 Cuma 10:22

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yıldırım:

A
A
A
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yıldırım:

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım, aknenin (sivilce) sadece ergenlik döneminin sorunu olmadığını belirterek, “Akne tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli faktör hasta uyumudur” dedi.


Ergenlerin yüzde 80-90’ında akne görüldüğünü ve 25 yaş üzeri kadınlarda da giderek artan bir sorun olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Yıldırım, bazen yenidoğan bebeklerde de akneyle karşılaşıldığını söyledi.


Akne tedavisine başlayan her hastanın, tedavinin kısa süreli olmadığı ve sabır gerektirdiğini bilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:


“Tedavi başarısını belirleyen aslında hastanın kendisidir. Tedaviler genellikle 2 aydan sonra etki göstermekte, tedavi başlangıcında bazen sivilcelerde artış olabilmektedir. Hekimle doğru iletişimi sağlayabilmek de tedavi başarısını doğrudan etkilemektedir. Tedavi sonrası kontroller aksatılmamalıdır. ‘Beyaz önlük fenomeni’ dediğimiz bu durumda, hasta doktorunu gördüğünde, tedavi ile ilgili yaşadığı sorunları doktoruyla paylaştığında, daha başarılı sonuç alınmaktadır.”


"Kremler başlangıçta kuruluk ve tahriş yapabilir"


Özellikle tedavide kullanılan kremlerin başlangıçta deride kuruluk ve tahriş yapabildiğini anlatan Doç. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti:


“Tahriş genellikle benzoil peroksit içerikli kremlerle daha fazla olabilmektedir. Kremleri çok az miktarda uygulamak gerekir. Bir mercimek tanesi krem tüm yüze yeterli olmaktadır. Kremler fazla uygulandığında daha çabuk iyileşme sağlanmaz. Kremler sivilcelerin üzerine tek tek değil sorunlu bölgenin tamamına sürülmelidir. Tahriş yoğun olduğunda ya da tedavinizde zorlandığınızda doktorunuzla iletişime geçmeniz daha sağlıklı olacaktır.


Ayrıca beslenme de önemli faktörlerden biridir. Sivilce tedavisi sırasında cips, kola, kuruyemiş, çikolata, kaymak gibi yağlı süt ürünleri sivilceleri artırabildiğinden tedaviyi olumsuz etkileyebilmektedir.”


"Akne tedavisindeki sistemik retinoidlerle ilgili merak edilenler"


Sistemik retinoidlerin, daha çok şiddetli sivilceli olgularda tercih edilen ancak tedaviye dirençli akne olgularında da önerebilen ağızdan alınan ilaçlar olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Retinoid aslında A vitaminidir. Sistemik retinoidler ile ilgili en sık karşılaştığımız soru, bu ilacın kısırlık yapıp yapmadığıdır. Sistemik retinoidler kısırlığa yol açmamaktadır. Tedavi esnasında kadın hastalar hamile kalmamalıdır.


Bunun nedeni de A vitamini bebek organlarının oluşumunda en önemli vitaminlerdendir. Bu nedenle A vitamininin düşük ya da yüksek olması bebeğinize zarar verebilir. Erkekler için ise sperm oluşumuna bu ilacın herhangi bir etkisinin olmaması nedeniyle ilaç kullanırken çocuk yapmaları bir sıkıntı oluşturmamaktadır.”


İlaçların ortalama altı ay kullanıldığını ancak bu sürenin farklılık gösterebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, şunları kaydetti:


“İlaç dozu kiloya göre ayarlanır. Özellikle kilolu hastalarda tedavi süresi uzayabilir. Sistemik retinoidlerin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerektiğinden, hastaların her ay düzenli doktor kontrolüne gelmesi gerekir. Belirli aralıklarda doktorunuz sizden kan tahlilleri isteyebilir. İlaç karaciğerden atıldığı için böbreklere bir zararı olmamaktadır. Kullanılan ilaç nadiren karaciğer testlerinde yükselmelere yol açabilmekle birlikte, kontrollere düzenli gelindiği takdirde kan testleri ile kolaylıkla fark edilebilir.”


"İlacın en sık görülen yan etkileri"


İlacın yan etkilerine değinen Doç. Dr. Yıldırım, “En sık gördüğümüz yan etki hastaların hemen hemen tamamında gördüğümüz dudak kuruluğudur. Buna yönelik nemlendirici öneriyoruz. Bunun dışında baş ve bel ağrısı gibi daha az rastlanan yan etkiler de görülebilmektedir” diye konuştu.


Doç. Dr. Yıldırım, son yapılan çalışmalara göre ilaç kullanımı sırasında lazer yaptırmanın riskli olmadığını da sözlerine ekledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.