KÜLTÜR SANAT - 26 Aralık 2025 Cuma 10:10

TÜRGEV’in "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi tamamlandı

A
A
A
TÜRGEV’in "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi tamamlandı

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından hayata geçirilen "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi kapanış programıyla tamamlandı.


Gençlik ve Spor Bakanlığı destekleriyle, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) koordinatörlüğünde hayata geçirilen, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından gençlerin yaşadığı derin psikososyal etkileri hafifletmeyi ve toplumsal dayanıklılığı artırmayı hedefleyen "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi, 10 ay süren kapsamlı faaliyetlerin ardından kapanış programı ile tamamlandı. Afetten etkilenen 14-29 yaş arası gençlerin psikososyal iyi oluş hallerini güçlendirmeyi amaçlayan proje kapsamında psikososyal destek eğitimleri, bireysel rehberlik hizmetleri, sanatsal ve sağaltım etkinlikleri ile sosyal faaliyetler gerçekleştirildi. Proje süresince doğrudan 813, dolaylı olarak bin 320 gence ulaşıldı. Psikososyal destek eğitimleri kapsamında 4 ana başlık altında, 18 farklı grupta toplam 144 oturum düzenlendi.



"Temel hedefimiz, geçici müdahalelerin ötesine geçerek kalıcı bir iyileşme sağlamak"


Programda konuşan TÜRGEV Genel Müdürü Selim Gençal, programın hedeflerini açıklayarak, "Depremin ardından gençlerin fiziki şartlarıyla birlikte hayata tutunma duyguları da derinden etkilenmiştir. Bu süreçte gençlerin desteklenmesinin toplumsal iyileşme açısından temel bir ihtiyaç olduğu görülmüştür. Hayata geçirilen bu proje, gençlerin yaşadıkları travmayı sağlıklı biçimde anlamlandırabilmelerini ve geleceğe dair umutlarını yeniden inşa edebilmelerini desteklemek amacı taşımaktadır. Temel hedefimiz, geçici müdahalelerin ötesine geçerek kalıcı bir iyileşme sürecine eşlik etmektir" dedi.



"Farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktı"


Gerçekleştirilen proje ile afet sonrası dönemlerde farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktığını söyleyen Gençal, "TURGEV olarak bu süreçte ’ne yapıldı’dan ziyade, sahada neyin değiştiğine odaklandık. Kuruluşundan bu yana gençliği merkeze alan bir vakıf olarak, çalışmayı masa başında değil, doğrudan sahada ve gençlerle birlikte şekillendirdik. On ay boyunca uygulanan süreci yakından takip ettik, elde edilen sonuçları şeffaf biçimde değerlendirdik. Bu çalışmanın sonunda, afet sonrası dönemlerde farklı illerde de uygulanabilecek bir gençlik destek modeli ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.



Sahada karşılaşılan tablo ile ilgili konuşan Gençal, "Gaziantep’te gençlerin yüksek bir dayanıklılık potansiyeline sahip olduğu gözlemlenmiştir. Uygun destek sağlandığında bu potansiyelin kısa sürede karşılık bulduğu sahada net biçimde ortaya çıkmıştır. Çalışmalara katılan gençlerin kendilerini ifade etme, sosyal hayata yeniden katılma ve geleceğe dair umut kurma becerilerinde belirgin bir güçlenme kaydedilmiştir" ifadelerine yer verdi.



"500 gence doğrudan, yaklaşık bin gence ise dolaylı olarak ulaşılmıştır"


Gaziantep’te yürütülen çalışmalar kapsamında 500 gence doğrudan, yaklaşık bin gence dolaylı olarak ulaşıldığını söyleyen Gençal, "Sahadaki değişim açık ve gözlemlenebilir düzeyde ortaya çıkmıştır. Sürecin başında içine kapanık olan birçok gencin zamanla iletişime geçmeye ve paylaşımda bulunmaya başladığı gözlemlenmiştir. Gaziantep’te yürütülen çalışmalar kapsamında 500 gence doğrudan, yaklaşık 1000 gence dolaylı olarak ulaşılmıştır. Sosyal katılımın arttığı, özgüven duygusunun güçlendiği sahada net biçimde kaydedilmiştir. En güçlü gösterge ise gençlerin "yeniden yapabilirim" duygusunu yeniden kazanmaları olmuştur" şeklinde konuştu.



"İyilik Halini Arttır, Gençliği Güçlendir projemizi kapanış programı ile taçlandırdık"


Gençlik ve Spor Bakanlığı Proje Koordinatörü Sevda Aktaş, düzenlenen programda emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Gençlerin psikolojik dayanıklılığını güçlendirmeyi, iyilik hallerini desteklemeyi ve sosyal hayata daha güçlü katılımlarını teşvik etmeyi amaçlayan. bakanlığımız destekleriyle Türkiye Gençlik ve Eğitimi Hizmet Vakfı tarafından yürütülen İyilik Halini Arttır, Gençliği Güçlendir projemiz yıl boyunca devam eden çalışmaların ardından kapanış programı ile taçlandırılacaktır. İyilik haline arttı. eden çalışan Projede emeği olan Türkiye Gençlik ve Eğitimi Hizmet Vakfı yöneticilerine, tüm proje eğitimi, proje ekibine ve siz değerli katılımcılara, ayrıca proje koordinatörü Elif Hanım’a, bakanlığım ve şahsım adına ayrı ayrı teşekkür ederim" şeklinde konuştu.



"Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri var"


Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri olduğunu aktaran TÜRGEV Eğitim Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Semanur Yavan Batçı, "Gençlik ve Spor Bakanlığımızın İyilik Halini Artır Gençliği Güçlendir Projesi ile afetten etkilenen gençlerimizin 14-29 yaş arası gençlerimize psikososyal destek sunmak için aslında bir araya gelmiştik. Bu çalışmaların deprem bölgesinde ciddi ve önemli anlamda etkileri olduğunu hepimiz biliyoruz. Saha araştırmaları ve ihtiyaç analizleri kapsamında ise saha gözlemlerini yerel kamu, kurum ve kuruluşların milli eğitimle birlikte yaptığımız iş birlikleriyle okullarımızda yaptığımız rehberlik servislerinden aldığımız verilerle birlikte çalışmalarımızı hazırladık.. Elde edilen veriler sonucu psikososyal destek çalışmalarımızın, konu başlıklarımızın, içeriklerimizin, hedef kitlelerimizin ihtiyaçlarını uygun şekilde şekillendirdik. Projede doğrudan 500 öğrenciye ulaşmak ve onların hayatlarında bir iz bırakmak gibi hedefimiz vardı. 500 öğrenci, 813 öğrenciyle birlikte tamamlandı. Dolaylı olarak bin öğrenciye ulaşmak istediğimiz genç sayımızı bin 320 öğrenciyle tamamladık" diye konuştu.



TÜRGEV’in "İyilik Halini Artır, Gençliği Güçlendir" projesi tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz" Çekmeköy’de Özel Medistate Hastanesi’nin açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağlık hizmetlerinde kamu ya da özel fark etmeksizin esas amacın millete hizmet olduğunu vurgulayarak, "Sağlık hizmetlerinin standardını sadece belli bir kesim ya da bölge için değil, tüm Türkiye’de yukarı çektik" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy’de bulunan Medistate Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Törende Türkiye’nin sağlık sektöründe kazandığı ivmenin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu ya da özel sektör ayırt etmeksizin sağlık alanındaki her türlü hizmetin vatandaşlara hizmet noktasında eksiksiz bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi. "Ülkeye hizmetin özeli, devleti olmaz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık hizmetlerinde kamu ya da özel ayrımının yapılamayacağını ve esas olanın halka hizmet olduğunun altını çizerek, şunları aktardı: "Bugün her açıdan donanımlı ve modern hastanemizi İstanbul’a kazandırmanın heyecanını paylaşmak üzere buradayız. Hastanemizin İstanbul’a ve İstanbullu kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu modern hastanede sağlık hizmetleri alacak tüm kardeşlerimize şimdiden acil şifalar diliyorum. Tüm sağlık çalışanlarımız ve personellerimize de Cenab-ı Allah’tan başarılar niyaz ediyorum. Ülkeye hizmetin özeli, devleti olmaz. her türlü çaba takdire şayandır. Eskiden olduğu gibi sermayeyi renklerine göre tasnif etmeyen, yerli yabancı ayrımına gitmeyen ve ülkenin hayrına olacak her projeyi destekleyen bir iktidar olarak bu yatırımları çok değerli görüyoruz. Özellikle vatandaşlarımızın kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşması için yapılması gereken bütün yaklaşımları gönülden destekliyoruz." "Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz" Sağlık alanında bir kesim tarafından ’kamuculuk’ ve özel sektör düşmanlığı anlayışının benimsendiğini dile getiren Erdoğan, "Etkilerini hala atlatamadığımız küresel bir salgın yaşadık. Bu salgın ülkelerin hem ekonomisini hem de sağlık sistemini test etti. Sağlık alt yapısının önemini hepimiz bizzat tecrübe ettik. Sağlık sistemi zayıf olan ülkeler salgın döneminde ağır bedeller ödedi. Türkiye son asrın en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgınını en iyi yöneten ülkelerden biri oldu. Özel sağlık kuruluşlarımız salgını yönetmemiz noktasında gerçekten kritik roller üstlendi. Türkiye de bu alanda öncü ve örnek bir ülke olduğunu son yıllarda defalarca kez gösterdi. Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz ve ülkemiz adına bundan kıvanç duyuyoruz. Ama nedense birileri bundan rahatsız oluyor. Ülkemizde hangi alanda olursa olsun özel teşebbüs deyince hemen saldırıya geçen bir kesim var. 1960 ve 70’lerin jargonuna hapsolmuş bu çevreler, kamuculuk adına son derece yanlış bir şekilde karşı çıkıyor. Özel sektör yol yapar, hastane yapar ama bakarsınız bunlar anında kötülemeye başlar. Türkiye’nin ufkunu açacak, ekonomimize katma değer sağlayacak hiçbir projeleri ve hiçbir fikirleri yoktur" şeklinde konuştu. "Sağlık hizmetlerinin standardını sadece belli bir kesim ya da bölge için değil; tüm Türkiye’de yukarı çektik" Biz 23 yıl boyunca attığımız her adım ve hayata geçirdiğimiz her eserde, bunlarla çok sık muhatap olduk. Nasıl ki elinde çekiç olan her şeyi çivi görürse bunlar da her konuyu bir şekilde getirip özel teşebbüs düşmanlığına bağladılar. Asıl kamuculuk özel sektör düşmanlığı değildir. Halkın hayatını daha huzurlu hale getirmek ve hizmetleri en üst kalitede vatandaşlarına sunabilmektir. Biz de ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuyla son 23 yıldır kimseyi ayırmadan çalıştık, çabaladık ve 86 milyona aşkla hizmet ettik. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki insan merkezli siyasetimizin en güzel örneklerinden biri sağlıktır. Sağlığı temel insan hakkı olarak gördük. Parası olanın değil, ihtiyacı olanın hizmet gördüğü bir sistemi ülkemize kazandırdık. Sağlık hizmetlerinin standardını sadece belli bir kesim ya da bölge için değil; tüm Türkiye’de yukarı çektik. Aile hekimlerimiz, özel ve şehir hastanelerimizle çok güçlü bir altyapı oluşturduk. "Türkiye’de bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriyoruz" Türkiye’nin özellikle son yıllarda sağlık hizmetlerinde büyük bir ivme yakaladığını aktaran Erdoğan, "Bugün 1539 sağlık kuruluşu, 270 binin üzerinde yatak kapasitesi ve 49 bine yaklaşan yoğun bakım üniteleriyle vatandaşlarına kesintisiz hizmet vermeye devam ediyoruz. İstanbul’da da 35 yeni hastane ve 24 ek hizmet binasıyla toplam 77 hastane inşa ettik. İstanbul’da sağlık yatırımları 170 milyar lirayı buldu. Bu rakam devam eden projelerin de bitmesiyle birlikte 250 milyar liraya çıkacak. Bugün 234 bini hekim ve 264 bini hemşire olma üzere 1 milyon 470 bin sağlık çalışanımız milletimize hizmet veriyor. Türkiye’de bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriyoruz. Tüm bu yatırımlar neticesinde İstanbul’un ve Türkiye’nin sağlık turizminde ciddi bir ivme kat ettiğini görüyoruz. Bugün dünyanın her yerinden insanlar tedavi için Türkiye’ye geliyor. Her yıl milyonlarca insan hastalığının şifasını Türkiye’de arıyor. Sağlık turizmi için ülkemizi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı 1,1 milyona ulaştı. Sağlık turizmi gelirimiz ise 2 milyar 200 milyon dolara ulaştı." "Sağlık hizmetlerinde milletimizin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır" Son olarak sağlık hizmetlerinde milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaş olduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: "Sağlık hizmeti doğrudan insan hayatına dokunan bir meseledir. Hükümet olarak sağlık hizmetlerinin sunumunda kara düzen çakışan kim varsa tespit ettiğimiz an gözünün yaşına bakmıyoruz. Daha fazla para kazanacağım diye kimse vatandaşlarımızın sağlığını tehlikeye atamaz. Bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Prensibimiz şudur; milletimizin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır. Dolayısıyla her alanda birinci sınıf hizmete layıktır. Pek çok ülkenin kendisine uyarlamak için gelip incelediği ve vatandaşlarımızın sürekli memnuniyetini dile getirdiği bir sağlık sistemimiz var. inşallah bunu çok daha iyi seviyelere taşıyacağız ve bunu da kamu, özel hep birlikte yapacağız."
Aydın Aydın’da zirai don alarmı: "Bazı ilçelerde sıcaklık eksi 3’e kadar düşecek" Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son değerlendirmelerine göre Aydın il genelinde zirai don riski bulunurken, 28 Aralık Pazar sabahından başlayarak 30 Aralık Salı sabahına kadar etkili olması beklenen soğuk hava dalgası nedeniyle, özellikle tarımsal üretim yapılan bölgelerde üreticilerin dikkatli olması istendi. Aydın Valiliği tarafından sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımda, gece sıcaklıklarının 0 derecenin altına düşmesinin beklendiği belirtilerek, iç kesimlerde hafif, yüksek kesimlerde ise orta kuvvette zirai don görülebileceği bildirildi. Açıklamada, tarımsal faaliyetlerle uğraşan vatandaşların Meteoroloji Genel Müdürlüğü uyarılarını yakından takip etmeleri ve gerekli tedbirleri almalarının önem taşıdığı vurgulandı. Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü tarafından paylaşılan sıcaklık tahmin tablosuna göre; Nazilli, Germencik, Karacasu, Bozdoğan, Buharkent ve Çine gibi ilçelerde Pazar ve Pazartesi günleri gece sıcaklıklarının 0 derecenin altına düşmesi beklenirken, Çine, Karacasu, İncirliova ve Koçarlı’da sıcaklıkların eksi 3 dereceye kadar gerileyeceği tahmin ediliyor. Merkez ilçe Efeler ile Kuşadası, Didim ve Söke gibi ilçelerde ise sıcaklıkların nispeten daha yüksek seyretmesi beklenirken, bu bölgelerde zirai don riskinin düşük seviyede olacağı öngörülüyor. Kısa süreli de olsa ani sıcaklık düşüşlerinin özellikle hassas ürünlerde zarar oluşturabileceğine dikkat çeken yetkililer, üreticilerin don tehlikesine karşı ürün bazlı önlemleri almaları, erken uyarıları takip etmeleri ve mümkün olan alanlarda koruyucu tedbirleri uygulamalarının büyük önem taşıdığını belirtti.
Elazığ Kanal 23 Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi Elazığ’da yayın yapan Kanal 23 Televizyonu Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi. Elazığ’da 1994 yılında yayın hayatına başlayan Kanal 23’te Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi. 2002 yılından itibaren Elazığ basın camiasında göreve başlayan, ulusal ve yerel olmak üzere birçok alanda görev alan Metin Erol, "Televizyonumuzun bugüne kadar oluşturduğu yayın çizgisini daha ileriye taşımak ve güçlendirmek bu yönüyle izleyiciye aktarmak önceliğimiz olacaktır. İzleyicilerin güvenini sağlamak en önemli temel taşımız" dedi. Türkiye ve Elazığ’ın ilk özel televizyonları içerisinde yer alan Kanal 23 Televizyonu’nda göreve başlamaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Metin Erol, "30 yılı aşkın süredir yayında olan ve Elazığ’ın gündemini belirleyen, toplumun her kesimine hitap eden televizyonumuzun bundan sonraki sürecinde böylesi bir görevi yürütme sorumluluğu benim için büyük bir onurdur. Bu önemli sorumluluğu üstlenirken; tarafsızlık, doğruluk, etik değerleri önceleyen bir anlayışı benimseyeceğimizi özellikle belirtmek isterim. Televizyonumuzun bugüne kadar oluşturduğu yayın çizgisini daha ileriye taşımak ve güçlendirmek bu yönüyle izleyiciye aktarmak önceliğimiz olacaktır. İzleyicilerin güvenini sağlamak en önemli temel taşımız. Bu güveni devam ettirmek için elimizden gelen gayreti tüm ekip arkadaşlarımla birlikte sürdüreceğiz. Bu görevi şahsıma tevdi edenlere teşekkür ederim. Benden önce Genel Yayın Yönetmenliğini başarı ile yürüten şehrimizin yetiştirdiği ve basın camiamızda güzel çalışmalar yaparak iz bırakan Merhum Arif Çakmak’ı bir kez daha rahmetle anıyorum. Arif Çakmak’ın Kanal 23 Televizyonu’na bıraktığı vizyonu Kanal 23 Ailesi olarak daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum" diye konuştu.