GENEL - 29 Kasım 2020 Pazar 10:45

Giresun ve Trabzon’un ekmek kavgası

A
A
A
Giresun ve Trabzon’un ekmek kavgası

Giresun ve Trabzon illeri arasında kolbastı polemiğinin ardından bugünlerde ekmek kavgası başladı.

Giresun ve Trabzon illeri arasında kolbastı polemiğinin ardından bugünlerde ekmek kavgası başladı. Giresun’un Görele ilçesinin Çavuşlu Beldesi’nde üretilen Çavuşlu ekmeğinin geçtiğimiz haftalarda Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescilinin yapılmasının ardından Trabzon’un Vakfıkebir ilçesindeki fırıncılar taklitlerinin yapıldığını ileri sürerek söz konusu ekmeğin özelliklerinin sadece kendi ekmeklerinde olduğunu savundu.


Çavuşlu ekmeğinin ustaları ise çok eskiden Vakfıbekir’den Çavuşlu’ya gelen bir çırak sayesinde Vakfıkebir ekmeğinin ortaya çıktığını ileri sürerken, Vakfıkebirli ustalar da, Vakıkebir’den Çavuşlu’ya giden bir usta sayesinde Çavuşlu ekmeğinin ortaya çıktığını kaydetti.



“Benzerlik aynı, özellikler farklı”


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Görele Belediye Başkanı Tolga Erener, “Yaklaşık 2,5 yıldır yaptığımız girişimler sonucunda Çavuşlu ekmeğinin Coğrafi işaretini aldık. Bu konuyla ilgili olarak sınırdaşımız olan il bu ekmeğin kendilerine ait olduğunu iddia etmeleri gündeme gelmemesi gereken bir konudur. Çünkü Vakfıkebir ekmeği de bizim bir değerimiz. Çavuşlu ekmeğine gelince 300-400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bizim ekmeğimiz ekşi mayalı olarak yapılır, tadı ve saklanma süresinin uzunluğuyla Vakfıkebir ekmeğinden daha farklıdır. Bununla birlikte her iki ekmeğimizde baş tacımızdır. Bu iddiaları yersiz buluyorum. Bir süre önce de her iki il arasında kolbastı tartışması var. Ancak Bulancak hobteki farklıdır, Trabzon kolbastısı farklıdır. Bu farklılıkların hepsi bizim kültürel zenginliğimizdir” dedi.



“Çırak geldi usta gitti, Çavuşlu ekmeğinin sırrını öğrendi”


Çavuşlu ekmeği ustalarından Aydın Göral ise Çavuşlu ekmeğinin tarihi itibarıyla Vakfıkebir ekmeğinden daha eski olduğunu vurgulayarak "Bize dedelerimizden anlatılana göre Vakfıkebir’den bir kişi çırak olarak Çavuşlu’daki fırınlardan birinde çalışmıştır. Daha sonraki yıllarda Vakfıkebir’e dönerek aynı ekmeği öğrendiği gibi yapmaya başlamıştır ve böylelikle Vakfıkebir’de Çavuşlu ekmeği yapılmaya başlamıştır. Sonraki yıllarda ise isim değiştirerek Vakfıkebir ekmeği ismini almıştır. Dolayısıyla çırak olarak gelmiş usta olarak gitmiş ve ekmeğimizin sırrını öğrenmiştir” iddiasında bulunurken, Can Tahmaz ise “Bizin Çavuşlu ekmeği olarak tek rakibimiz kendimiziz. Biz kendimizle yarışıyoruz. Çavuşlu küçük bir belde olabilir ama tarihi yüz yıllara dayanan bir yönetim merkezidir. Çavuşlu Osmanlı Döneminde de büyük bir idare merkeziydi ve Çavuşlu ekmeğinin tarihi de bu yıllara dayanmaktadır” ifadelerini kullandı.



“Çavuşlu ekmeği, Vakfıkebir ekmeğinin taklididir ”


Çavuşlu ekmeğinin ancak Vakfıkebir ekmeğinin taklidi olabileceğini ifade eden Vakfıkebir Fırıncılar Derneği Başkanı Davut Kutoğlu ise, “Vakfıkebir ekmeği 2 yıl önce coğrafi işaret tescilini almış bir markadır. Çavuşlu’da da bu tür ekmek yapılıyor ama tabiri yerindeyse taklit ediliyor. Bunu en iyi vatandaşlarımız değerlendirir. Çavuşlu bu ekmek işinin sadece ticaretini iyi yapıyor, Vakfıkebir’de ise kalite yapılıyor. Vakfıkebir ekmeği 200 yıllık bir geçmişe sahip. Bildiğimiz kadarıyla 1930’lu yıllarda Vakfıkebir’den bir usta Çavuşlu’da esnaflık yaptı. Vakfıkebir’den birinin orada fırın açması Çavuşlu ekmeği olduğunu göstermez. Bizim ekmek ekşi maya ile yapılıyor ve uzun süre bayatlamıyor. Her yörenin kendine göre özellikleri vardır. Bu özelliklerine göre coğrafi işaret alabilir ancak Vakfıkebir ekmeğinin özellikleriyle, kriterleriyle coğrafi işaret alamaz alırsa bu ancak taklididir olur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.