KÜLTÜR SANAT - 22 Haziran 2025 Pazar 09:16

Öğretmenliği değil, çıraklığını seçtiği mesleğinin son temsilcisi

A
A
A
Öğretmenliği değil, çıraklığını seçtiği mesleğinin son temsilcisi

Giresun’da artık unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan semerciliğin son temsilcilerinden 74 yaşındaki Azmi Kenan Dikmen, öğretmenlik yerine çıraklığı tercih ederek başladığı meslek hayatında tam 60 yılı geride bıraktı. Zanaat aşkıyla ördüğü yaşam öyküsü, bugün hem kaybolan bir mesleğin hikâyesi hem de alın teriyle kazanılan helal lokmanın simgesi.



Öğretmenliği değil, çıraklığı seçti


Henüz 12 yaşındayken meslek yolculuğuna başlayan Azmi Kenan Dikmen’in, ilkokul yıllarında Samsun Ladik Öğretmen Okulu sınavını kazanmasına rağmen, onun tercihi çıraklık oldu. Semerci çıraklığını tercih ettiği için pişmanlık duymadığını anlatan Dikmen, "Öğretmen okuluna girecektim. O sırada ustam bir marangoz arıyordu. Beni tavsiye ettiler. İki gün çalıştım, işimi beğendi. ’Gel çırak ol’ dedi. Ben de ’öğretmen okuluna gideceğim’ dedim. O ise, ’bu mesleği öğren, öğretmen maaşından ne olur? Ben cumhurbaşkanı maaşı kazanıyorum’ deyince, babamın da desteğiyle semerciliğe başladım. Kısa sürede yeteneğim ve ustamın ustalığıyla bu işi öğrendim. Usta iyi olursa çırak da iyi yetişir. Ben de 2 yıl süren çıraklığın ardından 14 yaşında kendi dükkanımı açtım. Genç yaşında başlayan bu yolculukta hiç pişman olmadım. Pişman değilim. Çünkü bu zanaattan para kazandık, 3 çocuk yetiştirdim" dedi.



Ulaşım gelişti, semercilik unutuldu


Yol ve ulaşımın gelişmesiyle mesleğin de sonunun geldiğini ifade eden Dikmen, "Mesleğe başladığım yıllarda semercilik gözde mesleklerden biriydi. Yol ve araçların gelişmediği yıllarda, köy hayatının temel yük taşıyıcıları atlar ve katırlardı. Ancak ulaşım imkanlarının gelişmesiyle birlikte, mesleğin sonu da yaklaşmaya başladı. Eskiden her kapıda bir hayvan vardı. Yol olmadığından herkes yükünü hayvanla taşırdı. Ama şimdi yollar yapıldı, araçlar çoğaldı. At, katır kalmayınca semercilik de bitti.


Bugün artık yılda sadece birkaç sipariş üzerine semer yapıp tamirat yapıyorum. Ben de emekli oldum. Tanıyan bilenler için yılda bir iki semer yapıyorum, hepsi bu kadar" diye konuştu.



"İyi semer ustanın imzasıdır"


İyi bir semerin nasıl olması gerektiğini anlatırken, mesleğinin inceliklerini kaydeden Dikmen, "Semer içi, göl kenarlarında yetişen hasır otundan yapılır. Ağacı gürgen olur. Deri tabakalar kullanılırdı. Ancak şimdi ne ot biçen kaldı, ne deri tabakacı. Hepsi birbirine bağlı üretimlerdi. Malzeme üretimi bitince semercilik de bitti. Semer sadece bir yük taşıma aracı değil, aynı zamanda hayvanın sağlığını ve dengesini doğrudan etkileyen önemli bir zanaat ürünü. Yanlış yapılmış bir semerin, hayvanın sırtına ve beline ciddi zararlar verebilir. İyi bir semer ustasının imzasını taşır" bilgisini paylaştı.



"Zanaatkarlıkta dürüstlük en büyük servet"


Meslekteki başarısının sırrını dürüstlük anlayışına bağlayan Dikmen, "Hangi işi yaparsan yap, dürüst yapacaksın. Malzemeden çalmayacaksın, müşteriyi kandırmayacaksın. Benim yaptığım semer 10 yıl dayanıyordu. Başkaları 2-3 yılda yıpranacak semer yapıyordu. Ama müşteri yine gelip beni buluyordu. Dürüstlük kazanır. Zanaat kültürünün en önemli değerlerinden biri olan ahilik geleneğine bağlı kalarak çalıştım. Ticaretin de temelinde dürüstlük var. Devletin bile memurları dürüst çalışırsa devlet kazanır, halkı zengin olur. Esnafı, zanaatkarı dürüst olursa devleti kazanır. Semercilik de yapsan devletini, milletini düşünen dürüst olmalıdır" ifadelerini kullandı.



Mesleğin son temsilcisi


Bugün artık semercilik mesleğini sürdüren kimse kalmadığını hüzünle dile getiren Giresun’un son semercisi Dikmen, "Yetiştirdiğim ustalar da mesleği bıraktı. Başka mesleklere yöneldiler ya da gurbete gittiler. Eskiden çıraklar yetişirdi. Bizim meslek zamana yenik düştü ama hala ihtiyaç duyulan mesleklerde de çırak bulunmuyor. Gençler masa başı iş istiyor, kimse zanaat öğrenmek istemiyor" şeklinde konuştu.



Öğretmenliği değil, çıraklığını seçtiği mesleğinin son temsilcisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.