SAĞLIK - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 12:37

Türkiye’de 1 Milyon 300 bin kişi ‘Akdeniz Anemisi’ taşıyıcısı

A
A
A
Türkiye’de 1 Milyon 300 bin kişi ‘Akdeniz Anemisi’ taşıyıcısı

Giresun Üniversitesi Prof.

Giresun Üniversitesi Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Hematoloji uzmanı Dr. Hasan Mücahit Özbaş, Türkiye’de yaklaşık bir milyon 300 bin kişinin ‘Akdeniz anemisi’ olarak bilinen ‘talasemi’ taşıyıcısı olduğunu, 4 bin 500 kişinin ise talasemi hastası olduğunu söyledi.


Halk arasında ’Akdeniz Anemisi’ olarak anılan ve ülkemizde de sıklıkla görülen genetik bir hastalık olan talaseminin ’alfa’ ve ’beta’ olmak üzere iki temel tipi olduğunu belirten Özbaş, taşıyıcılık ve hastalık hakkında bilgiler verdi. Telaseminin kalıtsal bir kan hastalığı olduğunu ifade eden Özbaş, “Ülkemizde başta B-talasemi (Akdeniz anemisi) ve orak hücreli anemi olmak üzere kalıtsal kan hastalıkları önemli bir halk sağlığı sorunudur. Türkiye’de yaklaşık bir milyon 300 bin kişi taşıyıcı iken 4 bin 500 civarında talasemi hastası bulunmaktadır” dedi.


Hastalığının iki formda olduğunu kaydeden Dr. Hasan Mücahit Özbaş, taşıyıcı durumunda olanların hayatını etkilemediğini fakat evlilik öncesi çiftlerin hastalığa karşı test yaptırması gerektiğini vurguladı.


Hastalık hakkında bilgiler veren Özbaş, “Yaşamın devamı için tüm organizmalarda dokulara-hücrelere oksijen ulaştırılmalı ve atık olarak oluşan karbondioksit uzaklaştırılmalıdır. Kanda bu görevi hemoglobin isimli protein yapar. Bu proteinin genetik olarak yapısında bozuklukların bir grubu talasemi olarak tanımlanmaktadır. Talasemi kalıtsal bir hastalıktır. İki formda karşımıza çıkar, ilk taşıyıcılıktır bu durumda kişinin sadece söz konusu gen yapısının sadece birinde sorun vardır bu durumdaki insanlarda belirgin bir şikayet oluşmaz kişiye hiçbir zararı yoktur hayatını etkilemez. Ancak kan sayımı yapıldığında bazı durumlarda ise sadece ileri tetkiklerle ortaya çıkartılabilir. Bulaşıcı değildir” ifadelerini kulandı.



“Evlilik öncesi ‘talasemi testi’ önemli”


“İki taşıyıcı kişi durumlarını bilmeden evlendiklerinde çocuklarında B-talasemi majör denilen gerçek hastalık ortaya çıkma riski vardır” diyen Özbaş, şöyle devam etti:


“Hasta olarak doğan çocuklar erken aylardan itibaren tedavisinin zor ve uğraştırıcı olduğu ağır bir hastalık tablosunda karşımıza çıkar. Bu durum hem çocuğun hem de ailenin hayatını son derece olumsuz etkiler. Bu hastalığı ortaya çıkmasının önenmesi mümkündür. Bu nedenle evlilik öncesi tarama programları son derece önemlidir. Bu sayede evlenmeden önce kişiler talasei yönünden durumlarını öğrenebilmekte bilgi sahibi olabilmekte ve hastalıklı çocuk doğması önlenebilmektedir. Ayrıca her ikisi de talasemi taşıyıcısı olan çiftlerin sağlıklı çocuk sahibi olabilmesi için özel bir program olan preimplantasyon genetiği programına yönlendirilmesi mümkün olabilmektedir.”


Talaseminin ilerleyici bir durum olmadığını, bulaşıcı olmadığını, yaşam boyu devam ettiğini ve evliliğe engel teşkil etmediğini belirten Özbaş, önemli olanın evli ve evlenecek çiftlerin her ikisini de taşıyıcı olup olmadığının tespiti ve hastalıklı çocuk doğmasının önlenmesi olduğunu vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil köprü korkuluklarına çarparak durabildi Gümüşhane’de sürücüsünün yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminde kontrolünü kaybettiği otomobil köprüdeki köprülüklere çarparak durabildi. Şoför hastanede tedavi altına alınırken kaza yapan otomobilin tekerleği metrelerce öteye savruldu. Kaza, öğleden sonra Gümüşhane merkez Pirahmet Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Erzincan’dan Gümüşhane istikametine hareket halindeki 42 YD 504 plakalı Fiat Marea markalı otomobilin sürücüsü Ahmet Baş (28) Pirahmet Köyü geçişinde yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil ters istikamete dönerek köprüdeki korkuluklara çarparak durabildi. Kazanın etkisiyle ise otomobilin sol ön tekeri metrelerce uzağa fırladı. İhbar üzerine olay yerine 112 acil sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Otomobilin hava yastığının açılması nedeniyle hayata tutunan sürücü sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay yerinden başka bir vakaya giden ambulansın kazayı görerek müdahale ettiğini söyleyen görgü tanığı İsmail Çilenk, “Ben evimin kapısının önünde oturuyordum bir ses duydum, köprüden araba gittiğini düşündüm koştum geldim bu araba bu hale gelmiş. Demirlere vurarak durmuş ve ters dönmüş. Şans eseri başka bir hastaya giden ambulans gördü de müdahale etti. Şoförün durumu iyiydi sadece kaburgalarım ağrıyor diyordu” dedi. Kaza nedeniyle Gümüşhane - Erzincan Karayolu’nda trafik kontrollü olarak verilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bursa Bursa’yı "Bidaa Dükkan" tutkusu sardı Bursa’da ’bidaa dükkan’ların ilk konsept mağazası, Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde hizmete girdi. Tüketicilerden büyük ilgi gören bidaa dükkanlar, ev dışında yemek yeme alışkanlıklarının değiştiği günümüzde, gençler, çalışan ebeveynler, çekirdek aileler, bekarlar, ofis çalışanları ve evde yemek yapmaya vakit harcamak istemeyen herkese; koruyucusuz ve hijyenik ortamda üretilmiş, hızlı, pratik yiyecekler sunmayı hedefliyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Yankı Gıda ile birlikte grup firması olan Doybox Gıda’nın, bidaa Markası ile EDT pazarında yeniliklere devam ettiğini, perakende pazarında da bidaa dükkan konseptleri ile yoluna devam edeceğini söyledi. Toplumun tüketim alışkanlıklarının yeni konseptleri ile uyumluluğunu görmek için açtıkları tanıtım standının büyük ilgi gördüğünü belirten Coşkun Dönmez, “Buradan aldığımız cesaretle Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde ‘bidaa dükkan’ı açtık. Buradaki konseptimizi tüm Türkiye’de uygulayacağız. Ev yemeği lezzetinde hizmet verecek ‘bidaa dükkân’ların Bursa’mızdan başlayarak kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılmasını hedefliyoruz” dedi. Yankı Yemek A.Ş olarak, sektörde 35 yıllık bir deneyime sahip olduklarını ve gurup şirketleri olan Doybox’un bidaa markası ile geleneksel ev yemeği lezzetinde, tüketicilere tamamen doğal ve hızlı hazırlanabilen ekonomik fiyatlı yiyecekler sunmayı hedeflediğini belirten Coşkun Dönmez, "Belirlediğimiz, ‘Geleneğin Pratik Tadı’ sloganımız, bu vizyonun bir yansıması olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Coşkun Dönmez, 2 yılı aşkın süredir restoranlar ve fast food işletmeleri için çözüm ortağı olduklarını belirterek, bunun yanı sıra, tam otomatik çorba makineleri olan ‘Doymatikleri’ geliştirerek tüketicilere sunmanın gururunu yaşadıklarını da vurguladı. Dönmez, "Bidaa dükkânların yanı sıra bir yandan da ‘Doymatik’lerimizi halkımızın kolay ulaşacağı noktalarda hizmete sunacağız” dedi. Coşkun Dönmez, dünya genelinde sağlıklı, koruyucusuz güvenli hızlı tüketim ürünlerinin, hızla yükselen bir eğilim haline geldiğini, özellikle 35 yaş altındaki gençlerin, yoğun iş temposu ve hızlı yaşam tarzları nedeniyle ev dışında yemek yeme alışkanlığını benimsediklerini söyledi. Dönmez, “Pratik, hızlı, sağlıklı ve güvenli yemek seçeneklerine olan talep her geçen gün artıyor. Biz de hızla büyüyen bu talebi karşılamak ve geleneksel lezzetleri modern ve hızlı bir şekilde sunmak için yeni yollar arıyoruz. Hızlı tüketim pazarındaki büyümeye hızla adapte olmak ve genişlemek istiyoruz. Bursalıları oldukça ekonomik ve tamamen doğal lezzete sahip olan menülerimizi tatmaya bekliyoruz” diye konuştu.