GENEL - 08 Şubat 2018 Perşembe 11:06

Yeni Zigana Tüneli inşaatında yüzde 41 seviyesine ulaşıldı

A
A
A
Yeni Zigana Tüneli inşaatında yüzde 41 seviyesine ulaşıldı

Gümüşhane Valisi Okay Memiş, bitirildiğinde dünyanın en uzun ikinci, Avrupa ve Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak yeni Zigana tünelinin Türkiye’nin en önemli karayolu projelerinin başında geldiğini belirterek, tünelde çift tüpte yüzde 41 seviyesine ulaşıldığını söyledi.

Gümüşhane Valisi Okay Memiş, bitirildiğinde dünyanın en uzun ikinci, Avrupa ve Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak yeni Zigana tünelinin Türkiye’nin en önemli karayolu projelerinin başında geldiğini belirterek, tünelde çift tüpte yüzde 41 seviyesine ulaşıldığını söyledi.


Beraberinde Torul Kaymakamı Ertuğrul Aslan, Torul Belediye Başkanı Nidai Köroğlu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan’la birlikte yeni Zigana tüneli inşaatında incelemelerde bulunan Vali Memiş, burada açıklamalarda bulundu.


Yeni Zigana Tüneli’nin çift tüp olarak Gümüşhane tarafından yaklaşık 4 kilometreye, Trabzon tarafından da 2 kilometreye ulaştığını kaydeden Vali Memiş, “Çift tüp olarak 12 kilometre ediyor. Bu toplam uzunluğun yüzde 41’ine tekabül ediyor. Zigana tüneli dünyanın en uzun 2. tüneli. 14 buçuk kilometre çift tüp uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun tüneli. Haliyle Türkiye’nin de en uzun tüneli. Çok önemli bir proje. Karayollarının ülkemizde uyguladığı en önemli karayolu projelerinin başında geliyor” dedi.


Yeni Zigana tünelinin vatandaşların devletiyle gurur duymasını gerektiren bir proje olduğunu vurgulayan Vali Memiş, “Vatandaşımızın devletiyle gurur duymasını gerektiren bir proje. İpekyolu üzerindeki Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum diğer tarafta da Erzincan bağlantı yollarını sağlayacak olan ve İran’a kadar devam eden bu tarihi İpekyolu üzerindeki en zorlu geçişlerinden birisi Zigana geçidiydi. Zigana zorlu bir geçit olmasına rağmen ayrıca bizim önemli bir turizm merkezimiz. Yılda yaklaşık 200 bin civarında yerli turisti ağırlayan çok önemli bir merkezimiz. Ama ulaşımı bir o kadar da zor ve meşakkatliydi. Bu tünelin yapılmasıyla beraber inşallah ulaşımda çok ciddi anlamda bir kolaylık sağlanacak. Gümüşhane’den Trabzon’a, Trabzon’dan Gümüşhane’ye vatandaşlarımız 45 dakikada ulaşım imkânını elde edecekler” diye konuştu.



“Dağın bir yamacı başka, diğer yamacı başka iklime sahip”


Zigana’nın kış şartlarının ağır olduğu bir bölge olduğunu, dağın bazı üretici firmaların bile reklamlarına konu olacak kadar bir yamacının başka bir iklim diğer yamacının başka bir iklime sahip olduğunu ifade eden Vali Memiş, “Bir tarafta karasal iklim diğer tarafta Karadeniz iklimi. İlginç bir yapısı olan coğrafya. Bu zorlukları tebessümle hatırlayacak insanlarımız” şeklinde konuştu.


Türkiye’de yaşayan 81 milyon vatandaşın dünyanın en uzun ikinci, Avrupa’nın ve ülkenin en uzun tünelinden geçmeyi deneyimlemek için Gümüşhane’ye geleceklerini dile getiren Vali Memiş, “Çok önemli ve çok faydalı bir proje. Heyecanla tamamlanmasını bekliyoruz. Allah nasip ederse 2019’un sonuna doğru tamamlanması hedefleniyor. Müteahhit firma gerçekten Türkiye’nin en önemli karayolu firmalarından birisi. Profesyonelce çalışıyorlar. İş güvenliğine çok dikkat ediyorlar bizde bunu her daim sağlamaya çalışıyoruz. İnşallah tamamlandığında 81 milyon vatandaşımızın devletiyle gurur duyacağı bir proje” ifadelerini kullandı.



“52 tünelle en çok tüneli olan il Gümüşhane”


Gümüşhane’nin 52 adet yapılan ve yapılmakta olan tünelleriyle Türkiye’nin en fazla tüneli olan şehri olduğunu hatırlatan Vali Memiş, “Eskiden sahile ulaşmak için 6 saat yolculuk yapan hemşerilerimiz şu haliyle bile bir saatte bu yolu kat edebiliyorlar. Bu tünelle beraber bu süre nerdeyse yarıya inecek. Biz bu doğal güzelliklerimizi, turizm potansiyelimizle ve turizm altyapısı için yaptığımız yatırımlarla güçlendireceğiz. İnşallah bölgemiz hem Trabzonumuz hem Gümüşhanemiz Karadeniz’in müstesna bölgeleri Türkiye turizmine de açılacak. Hem ülke ekonomisine hem de kent ekonomisine çok faydası olan bir tünel olacak Zigana tüneli” dedi.



“Tünellerin yanısıra yılda 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanı ihalesi de yapıldı”


Gümüşhane’nin Türkiye’de ismi madenle anılan tek il olduğunu ifade eden Vali Memiş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Gümüşhane çok kadim bir vilayet. Bir madenci kenti aslında. Osmanlı döneminde gümüş sikkelerin basıldığı darphanenin olmasından dolayı adını Gümüşhane olarak almış. Turizm ve madencilik potansiyeli çok yüksek olan, Kelkit havzasında tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek olan bir iliz. Çok bakir bir iliz aynı zamanda. Tünelle birlikte eş zamanlı olarak Salyazı’da yapılacak olan Gümüşhane-Bayburt hava limanımızın ihalesi de yapıldı. Şu anda teklifler değerlendiriliyor. Yapılacak havalimanı yılda yaklaşık 2 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı olacak. Geleceğe umutla bakan daha ulaşılabilir bir kentte yaşayan bir Gümüşhane var.”


2x14,5 km’lik çift tüplü Yeni Zigana tüneli projesi ile yol 560 metre daha düşük kottan geçerken, Gümüşhane-Trabzon arasındaki yolu 8 kilometre daha kısaltıyor. Özellikle kış aylarında yağışın ve karın yoğun olduğu geçitte keskin virajlar ve rampalar da bu projeyle ortadan kalkmış olacak. Yapımı 4 yılda bitirilmesi planlanan yeni tünelin 29 Ekim 2019 tarihinde hizmete girmesi hedefleniyor. Doğu Karadeniz ve Kafkasları, Ortadoğu ve İran’a bağlayan Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Tarihi İpek Yolu güzergahındaki Yeni Zigana Tüneli bittiğinde Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak.


Yaklaşık 580 milyon TL’ye mal olacak ve yapımına 2 yıl önce başlanan tünelin temel atma töreni geçtiğimiz yıl Mart ayında Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılımı ile gerçekleştirilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Başkan Altay: “Mevcut ağaçlara göre şekillendirerek Türkiye’nin en ikonik kütüphanesini gençler için yapıyoruz” Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılacak Şehir Kütüphanesi inşaatında çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Şehir Kütüphanesi inşaatında incelemelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kütüphanenin Darülmülk Projesi kapsamında yer alan 20 farklı projeden biri olduğunu hatırlattı. Başkan Altay, “Konyalıların hafızasında Büyükşehir Belediye binası olarak bilinen alandaki binamızı maalesef deprem yeterliliği olmadığından dolayı yıkmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ticari olarak değerlendirdiğimizde milyarlarca lira edecek bir arsayı, kütüphane yaparak gençlerimize armağan etmeye karar verdik” dedi. “Mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik" Başkan Altay, şehre Türkiye’nin en güzel kütüphane binalarından birini kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin en ikonik kütüphane binalarından birisini yapıyoruz. İçerisinde ders çalışma alanlarının, etüt merkezlerinin, dijital kütüphanenin ve büyük kütüphane yapısının olduğu bir yapı oluşacak. Bu bina ile ilgili önemli konulardan birisi de mevcut ağaçlara hiç dokunmadan, mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik. Ayrıca Birleşmiş Milletler ile birlikte yürüttüğümüz, dünyada 4 pilot ilden birisi olan Konya’mızda Sıfır Karbon binaların ilk örneğini burada inşa etmiş olacağız. Yoğun bir şekilde gayret ediyoruz. İnşallah tamamlandığında gençlerimizin sürekli vakit geçirebilecekleri, ders çalışacakları, kitapla hemhal olacakları bir kültür merkezi inşa etmiş olacağız” şeklinde konuştu. “Kütüphane içinde belediye hizmet alanı da olacak” Şehir Kütüphanesi içinde, mevcut alanda bir belediye alışkanlığı olmasından dolayı vatandaşların geldiklerinde belediye hizmetlerini görebilecekleri, KOSKİ veznesinden Açık Kapı’ya kadar bir belediye hizmet alanı da oluşturacaklarını kaydeden Başkan Altay, “Böylece buranın eskiden Büyükşehir Belediyesi olduğu ile ilgili de bir algının devam etmesini arzu ediyoruz. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bir an önce tamamlanarak hem gençlerimize hem şehrimizin kültürüne kazandırmayı arzu ediyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.
Zonguldak KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi. KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti. Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı. Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi. “Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti: “Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.” “Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor” Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi: “Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.” Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti. Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.