GENEL - 03 Temmuz 2018 Salı 19:47

Gümüşhane İŞGEM projesi tamamlandı

A
A
A
Gümüşhane İŞGEM projesi tamamlandı

Gümüşhane’de kendi alanında Türkiye’de ilk olan Geleneksel ve Organik Ürünler İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Gümüşhane Valiliği öncülüğünde ki paydaşlarına devredildi.

Gümüşhane’de kendi alanında Türkiye’de ilk olan Geleneksel ve Organik Ürünler İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Gümüşhane Valiliği öncülüğünde ki paydaşlarına devredildi.


Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının rekabetçi sektörler programı çerçevesinde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından yürütülen 8 milyon avroluk Gümüşhane Geleneksel ve Organik Ürünler İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) projesinin kapanış töreni Ramada Gümüşhane Otelde gerçekleştirildi.


Törende konuşan Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve önderliğinde Gümüşhane’ye büyük yatırımlar yapıldığını belirterek, “Biz, yerelde ne yaparsak yapalım Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve liderliği olmasa, istersek Gümüşhane’yi altın kaplama ile kaplasak da bizi dünya ile entegre eden, büyük yatırımlar olmasa gerçekten çok zorlanırdık. Onun için Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.



“İŞGEM’i ışıl ışıl parlayan fabrika olarak görüyoruz”


Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olduğu dönemde İŞGEM’i Gümüşhane’ye kazandırmada büyük emekleri olduğunu ifade eden Vali Memiş, şöyle devam etti: “Gümüşhane İş Geliştirme Merkezini bizler ışıl ışıl parlayan bir fabrika olarak kabul ediyoruz. İŞGEM’i geleceği olan bir işletme olarak işletmek istiyoruz. Risk alıyoruz ve para harcıyoruz. Vatandaşların da takdirine sunuyoruz. Sizleri istihdam ediyoruz. Sizlerin, ailelerinizi geçindirmek için çaba harcıyoruz.”



“İŞGEM’e sahip çıkın”


İŞGEM’de işe başlayanlara bazı tavsiyelerde bulunan Vali Memiş, çalışanlardan İŞGEM’e sahip çıkmalarını isteyerek, “Sizler oraya sahip çıkarsanız, bizler de size sahip çıkarız. Sizleri katiyen yarı yolda bırakmayız. Oraya sahip çıkmak, bahçede yürürken bir çöpü görüp, onu alıp çöpe atmaktır. Ben vali olarak çöp gördüğüm de onu yerden alıyorum. Tuvalet kirli ise tuvaleti temizlemektir. Ben vali olarak girdiğim tuvaleti kendim temizliyorum. Odalarınızdaki kiri, pası temizleyin. Ben kendi odamdaki tozu, zile basıp, ‘gel burayı sil demem’, kendim silerim. O tozu silmek bir erdemliktir” diye konuştu.



“İşinizi iyi yapın”


Çalışanlara, “işinizi iyi yapın” önerisinde bulan Vali Memiş, daha sonra şu ifadeleri kullandı: “Her müdürümüzden, her kamu çalışanımızdan kendi alanının Elon Musk’u olsun istiyorum. Herkes kendi alanının Steve Jobs’u olsun istiyorum. Herkes kendi alanının Bill Gates’i olsun. Bizler, çalıştığımız kurumu yüceltmek ve ilerletmek zorundayız. Çalışan kardeşlerim, lütfen oraya sahip çıkın. Oranın tasarrufu için mücadele edin. Oranın para kazanması için mücadele edin. Orası sizin. Geçici olduğunuzu düşünmeyiz. Nasıl olsa ben burada çalışmayacağım demeyin. Hepinizin gözlerinden öperim. Bir eksik, bir ihtiyaç varsa Genel Müdürünüzle görüşünüz. Hiç kimseye haksızlık yapmayacağına inanıyoruz. Hiç kimseye mobbing yapılmayacağına inanıyorum. Daha çok yeniyiz, daha yolun başındayız. Sizler ona, bizler de size yardımcı olacağız. Mesai mefhumu gözetmeksizin verimlilik esasına göre çalışın. Cumartesi, Pazar demeden çalışın, daha yolun çok başındayız.”



“İŞGEM’i Türkiye’nin 1 Numarası Yapın”


Çalışanlardan İŞGEM’i, Türkiye’nin bir numarası yapmayı isteyen Vali Memiş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ondan sonra gidin oraya ortak olun. Oraya sahip çıkın. Biz, bugün buradayız, yarın bir başka yerdeyiz. Lütfen sahip çıkın. Yorulduğunuzda gezilecek çok yerlerimiz var, gidin, gezin, görün, moral bulun ama Gümüşhane İş Geliştirme Merkezine başta çalışanlar olarak sahip çıkın.”



“Gümüşhane İŞGEM’in Gümüşhane’ye ve bölgemiz ekonomisine sağlayacağı katkıları umutla bekliyoruz”


DOKA Proje Geliştirme ve Uygulama Birimi Başkanı Mehmet Bozdağan da yaptığı konuşmada, Gümüşhane İŞGEM Projesi’nin ajansın bölgede uyguladığı ilk İPA Projesi olduğunu belirterek, “Bu manada ajansımızla eşdeğerde bir projedir. Bölgemizin konsept notunun hazırlanması, ihalesi, inşaatı, üretimi hepsi 6-7 yılı bulan hatırı sayılan bir geçmişe sahip. Bu anlamda bizim için çok ciddi bir tecrübe oldu. Gümüşhane’deki paydaşlarımız için de önemli bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Bu, bizim için sadece bir başlangıç. Gümüşhane İŞGEM’in Gümüşhane’ye ve bölgemiz ekonomisine sağlayacağı katkıları umutla bekliyoruz. Bundan sonraki aşamada DOKA olarak elimizden gelen her türlü desteği sağlayacağız. Bundan sonra Gümüşhane İŞGEM’in başarılı çalışmalarını konuşmak üzere bir araya geleceğiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Gümüşhane İŞGEM Genel Müdürü Gürbüz Odabaşı ise yaptığı konuşmada, İŞGEM’in 18 çalışanı ile birlikte bir ay önce sayısal olarak yeterli olmasa da çalışmaya başladığını söyledi.



“Gümüşhane’de yeterli çalışan bulamıyoruz”


Gümüşhane’de mesleki açıdan yeterli çalışan bulamadıklarını dile getiren Odabaşı, “Binanın testleri bitirilmeden çalışmalarımıza başladık ve binanın kullanımı ile ilgili eğitimlerimiz yoğun şekilde devam etmektedir. Koli üretim hattının eğitimi tamamlanmasının akabinde sipariş almaya ve üretime başladık. Bugün CTP yani ofset matbaasına ait kalıp makinesinin kurulumuna başlandı, eğitimin ardından üretime başlayacağız. Binanın testi ve bazı eksiklikler giderildikten sonra bu da tahminen önümüzdeki hafta olur, firma kabul komisyonu toplanacak ve beraber çalışacağımız girişimcilerin seçimini yapacağız. Seçilen girişimciler ile işyeri kiralama sözleşmesi yapılmasının ardından üretimlerine başlayabilecekler. Yukarıda saydığım gibi Gümüşhane İŞGEM adım adım devreye alınarak tahminen 1 yıl içinde tam kapasite çalışmaya ulaşacak. Tam kapasite çalışmaya ulaştığımızda 50 civarında çalışanı olacak” dedi.



“Ülkemizde böyle bir İŞGEM yok”


Gümüşhane İŞGEM gibi ülke genelinde başka bir İŞGEM olmadığını ifade eden Odabaşı, “Gümüşhanemizde diğer İŞGEM’lere rol model olacak bir İŞGEM doğuyor. Bazen İŞGEM Gümüşhane adına olan isteklerimden dolayı sıkıldığını hissettiğim ancak desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen ilimiz kamu kuruluşlarındaki müdürlerine, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Bu projeye olan inancımı şimdiye kadar hiç kaybetmedim. İşim adına yaşadığım olumsuzluklarda sıkıldığım, üzüldüğüm ve tıkandığım zamanlarda koşarak yanına gittiğim de sabırla beni dinleyen ve destek olan Ticaret Odası Başkanım İsmail Akçay’a ve İŞGEM Gümüşhane’ye destek olan herkese teşekkür ederim. Ancak, Valimiz Okay Memiş olmasaydı Gümüşhane İŞGEM olmazdı. Güveninizden ve desteklerinizden dolayı size çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hakim ve savcı adaylarına “İş Hayatında İletişim ve Diksiyon” ile “Etkili ve Hızlı Okuma” kursu Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılarına, hâkimlere ve hâkim-savcı adaylarına yönelik düzenlenen ve "İş Hayatında İletişim ve Diksiyon" ile "Etkili ve Hızlı Okuma" kursları tamamlandı. Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler kursların kapanış konuşmasında, "Silifke Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcıları, hâkimlerimiz ve hâkim-savcı adaylarımızın gönüllülük esasına dayalı olarak mesleki ve kişisel gelişim alanlarında bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmak gayesiyle çeşitli kurs planlamaları yaptık. Yargı camiasında görev yapan birçok meslektaşımız vermiş oldukları kararlar öncesi hem dijital hem de basılı materyaller ile uzun süreli ve yoğun bir şekilde okuma faaliyetinde bulunmaktadırlar. Bu nedenle okuma süreçlerinde okuma tekniklerini öğrenmeleri ve mesleki anlamda bir takım kolaylıklar edinmeleri adına planlamış olduğumuz ’Etkili ve hızlı okuma’ kursumuz ile iş hayatları boyunca protokol ilişkileri, söyleşi, konferans, ziyaret gibi sosyal ve kültürel etkinliklerine katkı sağlamasını umduğumuz ’İş hayatında iletişim ve diksiyon’ kursumuz tamamlanmıştır. Düzenlenen eğitimler sonucunda katılımcıların yeni bilgiler edinmesi ve bir takım becerilerinde belirgin bir şekilde artış gözlemlenmiş olması bizleri mutlu etmiştir. Bu vesileyle söz konusu eğitimleri veren eğitmenlerimize, eğitimleri başarıyla tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, hâkim ve hâkim-savcı adaylarımıza, ayrıca eğitime katkıları sebebiyle Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederim" dedi. Silifke Adalet Sarayında Esra Kara ve Serdar Türe tarafından pratik ve uygulamalı toplam 72 saat ders verildi.
Aydın Filmlere konu olan incir reçelinde kullanılan ilekler tezgahları süslüyor Filmlere konu olan incir reçelinin yapımında kullanılan ilekler, pazar tezgahlarını süslüyor. Tezgahlarda çok sık bulunmayan ilekleri gören bazı vatandaşlar da merakından tezgaha geliyor. Dünyanın en kaliteli incirlerinin yetiştiği Aydın’da, “deli ilek” olarak bilinen küçük ilekler de pazar tezgahlarını süslemeye başladı. Genellikle ilekler incir ağaçlarını sineklendirmek ve kaliteli incir elde etmek için satın alınırken, bazı vatandaşlar da ilek reçeli yapmak için tercih ediyor. İncir reçeli yapımında kullanılan deli ilekler tezgahlarda yerini alırken, vatandaşlar da yoğun ilgi gösteriyor. Gelen talepler doğrultusunda küçük ilekleri satmaya başladığını ifade eden üretici Raziye Ay; “Bu küçük ilekleri genelde reçel yapmak için alıyorlar. Biz normalde bu küçük ilekleri hep ayıklar sebzelerin içine dökerdik. Bir keresinde soran oldu getirdim. O günden sonra talep artmaya başladı. İlekleri kaynatıp, acı suyunu aldıktan sonra kabuğunu soyarak şerbet içerisinde bekletiyorlar ve reçele dönüştürüyorlar. Biz de talep olunca getirip satmaya başladık. Normalde büyük ilek satışları olur zaten pazarlarda. Çünkü bu ilekler incir ağaçlarına asılıyor ve sinek çıkarıyor. Tabi bunlar biraz daha küçük. Deli ilek olarak biliniyor. Şuan daha yeni fidanların ileklerini de getirip satıyoruz” dedi. Küçük ilekleri bilmeyen bazı vatandaşların da merak ederek tezgaha geldikleri ifade eden Ay, “Tezgahta zaten küçük ilekleri gören vatandaşlar merak edip soruyor, dikkat çekiyor. Alıp reçel yapıyorlar. Seveni de çok. Biz de talebi karşılıyoruz. Bugün sabah da pazara gelmeden isteyenler var diye topladım ve buraya getirdim. Kilosunu da piyasaya uygun şekilde 40 TL’den satıyoruz. Çok şükür işlerimiz güzel. Zaten tüm ürünlerimiz organik. Kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz ürünleri satıyoruz” şeklinde konuştu.
Erzurum Erzurum’dan Avrupa’ya staj için gidiyorlar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nde onlarca öğrenci, farklı meslek gruplarında Avrupa’nın değişik ülkelerine staj amaçlı gönderiliyor. Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin hazırlayıp sunduğu ve Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilerek finanse edilen proje çerçevesinde; kuaförlük dalında Barselona’ya beş öğrenci bir öğretmen, motorlu araçlar teknolojisi dalında Almanya’ya yedi öğrenci bir öğretmen ve aşçılık dalında Portekiz’e beş öğrenci bir öğretmen gidecek. Adeta Avrupa’da üs kurdular Oltu Mesleki Eğitim Merkezi öğrencileri stajlarının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerinde yapıyorlar. Merkez Müdürü Önser Yeğin’in göreve gelmesinden sonra yaptığı AB projeleriyle gündeme gelen Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, Türkiye’de kendi türünde akredite olan iki Mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olmayı başardı. Adeta bir şubesini Avrupa ülkelerinde açan merkez, şimdiye kadar onlarca öğrencisine 14 günden bir yıla kadar sürelerle yurt dışında mesleki eğitim alma imkanı sağladı. 2 Mayıs 2024 tarihinde 5 öğrenci 1 öğretmen ile İspanya Barselona’ya kadın kuaförü dalında öğrenciler 21 günlük staj eğitimine gidecek. Motorlu Araçlar Teknolojisi alanından da ise yedi öğrenci 21 gün ile 90 günlük staj için Almanya’nın sanayi kenti olan Hamburg’da olacak. Bangkok’ta staj yapacaklar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin Müdürü ve Proje Koordinatörü Önser Yeğin, “9 Mayıs 28 Mayıs 2024 tarihleri arasında da beş öğrenci bir öğretmenimiz ile beraber Portekiz’e staj eğitimi için gidecekler. Aynı şekilde Kuyumculuk Teknolojisi alanı değerli taş işleme ve faset kesim teknikleri için 25 Mayıs -9 Haziran 2024 tarihleri arasında ise Tayland’ın başkenti Bangkok’a 2 öğrenci 3 öğretmen ile giderek burada değerli taşların işlenmesi sanatı ile alakalı eğitim alacaklar. Bu alanda bir ay içinde bir okuldan bu kadar yurt dışı faaliyeti gerçekleştirmek rekordur. Bir ayda 25 öğrenci ve beş öğretmenin yurt dışı iş ve işlemlerini gerçekleştirerek. Bu organizasyonu başarmanın sevincini tüm personel ve öğrencilerimizle haklı gurunu yaşıyoruz. Görev sürem burada 12 Temmuz 2024’te bitecek ve bu okuldan ilçemizin başka bir okuluna tayin olacağım. Bu zamana kadar en güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz” dedi. 95 öğrenci staj imkanı buldu İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin, “Oltu Mesleki Eğitim Merkezi özellikle Oltumuzla ismi anılan taş işlemeciliğini tüm dünyaya tanıtması ve mesleki eğitiminde bir farkındalığı oluşturması açısından Merkez Müdürü Önser Yeğin’nin olağanüstü gayretlerini takdir ediyoruz. Türkiye’de bu kadar Mesleki Eğitim Merkezi içerisinde sadece iki mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olarak Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilmesi başlı başına önemli bir başarıdır” şeklinde konuştu. Oltu Mesleki Eğitim Merkez’inden şimdiye kadar AB ülkelerinde 25 öğretmen, 95 öğrenci 14 gün, 21 gün, 90 gün , 180 gün ve 365 gün sürelerle mesleki alanlarında staj eğitimi yaptı. Bir öğrenci Londra’da istihdam imkanı bulurken, dört öğrenci de Hollanda’da iş buldu. AB Staj hareketliliğine katılan tüm öğrenciler alanlarında istihdam edilmişlerdir. 2027 yılına kadar akredite olan Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, AB ülklerine staj eğitimi için öğrenci göndermeye önümüzdeki yıl da devam edecek.
İstanbul Diş teline avantajlı alternatif: Şeffaf plaklar Hizalanmış dişlere ve sağlıklı bir gülüşe sahip olmak isteyen fakat diş teli kullanmaktan çekinenlerin sıklıkla tercih ettiği şeffaf plaklara dair merak edilenleri anlatan Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plakların çocukların kullanımına da uygun olduğunu vurguladı. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Diş Hastanesi’nden Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plak tedavisinin kişiye özel planlanarak üretilen, takılıp çıkartılabilen şeffaf hizalayıcılar kullanılarak dişlerin kademeli olarak düzeltilmesini amaçlayan bir işlem olduğunu belirtti. Günde ortalama 22 saat takılmalı Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların neredeyse kimsenin fark etmeyeceği kadar ince bir yapıda olduğunun altını çizerek, “Diş yüzeyine eklenen ve ataçman adı verilen dolgu çıkıntıları üzerinden kuvvet uygulanarak dişleri düzeltir. Dişlerin hareket edebilmesi için uygulanan kuvvet devamlı olmalıdır. Bu sebeple ortodontik plakların beslenme zamanı ve diş fırçalarken çıkarılması haricinde günde ortalama 22 saat takılması gerekiyor. Şeffaf plaklar ilk takıldığında bir baskı hissedilebilir ancak kısa süre sonra alışmak mümkün” dedi. “Hem çocukların hem de yetişkinlerin kullanımına uygun” Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların diş destek dokuları sağlıklı ise hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kullanılabileceğini belirterek “Diş çapraşıklığı, dişler arası boşlukların kapatılması, gülümseme estetiği planlaması, protez öncesi hazırlıklar gibi tedavi hedefleri için uygulanıyor. Tedavi sonrasında dişlerin eski haline dönmesini engellemek için tel tedavisinden sonra yapıldığı gibi dişler arkadan ince bir telle sabitlenir, bu tel dışarıdan görünmez.” dedi. “Ortodontist yönlendirmesi çok önemli” Şeffaf plak tedavilerinde sürecin ortodontistin ağızdan ölçü alması ile başladığını anlatan Bıyıklıoğlu, “Bu aşamada geleneksel ölçü yöntemleri kullanılabildiği gibi ağız içi tarayıcılar da tercih ediliyor. Alınan ölçü bilgisayar ortamına aktarılıyor ve dişler bilgisayar simülasyonu ile hareket ettirilerek şeffaf plaklar hazırlanıyor. Dişlerin hareket etmesi istenen pozisyona göre seri şekilde üretim yapılıyor. Ölçüler alındıktan sonra plakların hastaya teslim edilmesi kullanılan sisteme göre 4 haftayı bulabilir. Şeffaf plak tedavisinde her bir plak ortalama 7-10 gün kadar takılır, tedavinin devam ettiği süreçte ortodontistin yönlendirmesiyle gerekli diğer plaklara geçilir.” ifadelerini kullandı. Ağız hijyeni için oldukça faydalı Hastaların, günlük diş temizliğinde olduğu gibi plaklarını çıkartarak dişlerini ve plaklarını temizleyebileceklerini dile getiren Bıyıklıoğlu, “Plaklar sert olmayacak şekilde fırçalanabilir. Bu nedenle hastanın ağız hijyenini sağlaması bakımından bir sorun teşkil etmez. Hastaların daha önce bir tedavi görmüş olması (ortodonti, dolgu, kanal tedavisi, kuron kaplama vs.) şeffaf plak tedavisi için bir engel oluşturmaz. Şeffaf plak tedavileri geleneksel tel tedavileriyle kıyaslandığında daha fazla hasta kooperasyonu gerektirir.” şeklinde konuştu. Şeffaf plakların avantajları saymakla bitmiyor: Tedavi sonucu önceden görülüyor, yeme içme kısıtlaması gerektirmiyor Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu, hastaların sıkça merak ettiği şeffaf plak kullanımının avantajlarını şu şekilde sıraladı: -Dijital olarak oluşturulan tedavi simülasyonu sayesinde hasta, tedavi sonucunu henüz tedavi başlamadan önce üç boyutlu olarak görülebiliyor. -Yemek yerken çıkarılabilir olması sayesinde yeme-içme kısıtlaması gerektirmez. -Diş fırçalarken çıkarılabilir olması braket tedavisine kıyasla fırçalamada kolaylık sağlar. -Spor, yüzme gibi aktivitelerde plaklar engel teşkil etmez. -Plakların varlığına alışma süreci geçtikten sonra konuşmada sorun oluşturmaz. “Uzaktan tedavi takibi sağlanabiliyor” Şeffaf plakların kontrol sürecinde hastaların genellikle 4 - 6 haftada bir rutin kontrollere çağırıldığını ve tedavi sürecine göre bu aralığın daha uzun veya kısa tutulduğu zamanlar da olabildiğini belirten Bıyıklıoğlu sözlerini, “Kontroller sırasında şeffaf plakların ağıza uyumunun kontrolü, dişlerin konumunun önceden planlanan simülasyondaki konumlarla karşılaştırılması, genel gidişatla ilgili hasta bilgilendirmesi gibi işlemler olur. Ayrıca şehir dışı/ yurt dışı hastalar için uzaktan tedavi takibi sağlanabilir.” şeklinde sonlandırdı.