GENEL - 20 Kasım 2018 Salı 16:16

Gümüşhane’de Mevlid-i Nebi Haftası kutlamaları

A
A
A
Gümüşhane’de Mevlid-i Nebi Haftası kutlamaları

Gümüşhane’de Mevlid-i Nebi haftası etkinlikleri kapsamında ‘Hz.

Gümüşhane’de Mevlid-i Nebi haftası etkinlikleri kapsamında ‘Hz.Peygamber ve Gençlik’ konulu konferans gerçekleştirildi.


Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen programa katılanlara gül suyu ikram edilirken, program bitiminde Diyanet İşleri Başkanlığına ait yüzlerce kitap vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıldı.


Hafta boyunca yapılacak olan etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen programa katılan Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Mevlidi Nebi haftasının bu yıl ilk kez düzenlendiğini hatırlatarak, haftanın hayırlı olmasını diledi.



“Gençlik bir milletin istikbalidir”


Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yılın temasını gençlik olarak ele aldığını kaydeden Vali Taşbilek, “Gençlik bir milletin istikbalidir. Bundan dolayı özellikle hanım kardeşlerimizden çocuklarımızı, geleceğin gençlerini bu manada çok özellikli, Peygamberi bir ruhla, Muhammedi bir anlayışla yetiştirmeleri ve Peygamber efendimizin ahlakına sahip nesillerle memleketimizin, milletimizin birliğine, dirliğine katkı sağlamalarını rica ediyorum” dedi.



“O anlaşılmadan bu dinin anlaşılması, onsuz bir din asla mümkün değildir”


Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda söz alan İl Müftüsü Osman Ayas ise haftanın son Peygamberi daha iyi anlamak üzere kutlandığını hatırlatarak, “Önemli olan onu daha iyi anlayabilmektir. O anlaşılmadan bu dinin anlaşılması, onsuz bir din asla mümkün değildir. Gençlerimiz geleceğimizdir. Biz onu iyi anlayabilir ve iyi anlatabilirsek yarınlarımız bugünden çok daha iyi olacaktır” diye konuştu.



“O’nun doğumu insanlık tarihinin en önemli olayı”


Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlattırılan Mevlid-i Nebi sinevizyonunun izlenmesinin ardından “Hz. Peygamber ve Gençlik” konulu konferansını sunmak üzere kürsüye gelen Diyanet İşleri Başkanlığı Müftülerinden Halil Bektaş, Peygamber efendimizin doğumunun insanlık tarihinin en önemli olaylarından birisi olduğunu söyledi.



“Her çaresizliğin reçetesi Peygamberimizin sünnetinde”


İnsanlığın bir çıkmaz içinde olduğu dönemde Allah’ın alemlere ışık saçacak Peygamberimizi dünyaya gönderdiğini kaydeden Bektaş, “O rahmet Peygamberi olarak dünyaya geldi. Bir zamana veya bir bölgeye değil, tüm alemlere rahmet olarak geldi. Günümüzde her çaresizliğin reçetesi Peygamberimizin sünnetinde. Çünkü O Allah’ın elçisi” dedi.


Gençliğin insan hayatında fiziksel olarak en verimli, en hareketli ve çok özel bir dönem olduğunu vurgulayan Bektaş, “Gençliğimiz geleceğimizdir. Onları bilgiyle, gönüllerini de doldurarak yarınlara ulaştırmak son derece önemlidir” sözleriyle gençlere Hz.İbrahim’i örnek olarak anlattı.



“Gençlerimizi ilim ve hikmetle donattığımızda geleceğimiz çok iyi olur”


Peygamberimize gençlik yıllarında “Muhammed-ül Emin” denildiğini hatırlatan Bektaş, “Gençliği ihmal eden bir düşüncenin geleceği olamaz. Peygamberimiz gençlerle çok iyi diyaloglar kurmuşlardır. Gençlerimizi ilim ve hikmetle donattığımızda geleceğimiz çok iyi olur. Gençliğin aklının bilgiyle, kalbinin de hikmetle doldurulması gerekiyor. Bilgiyle hikmeti gençlerin gönüllerine işlediğimizde kamil insan olma yolunda çok yol almış oluruz” diye konuştu.


Gençlerle ilgili hadislerden bahsederek bazı genç sahabileri hayatlarından kesitler aktaran Bektaş, kendisi tarafından yazılan naatı okuduktan sonra programını sonlandırdı.


Program bitiminde Vali Kamuran Taşbilek tarafından Bektaş’a çiçek takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.