- 13 Temmuz 2019 Cumartesi 10:02

Ekmeğini taştan çıkarıyor

A
A
A
Ekmeğini taştan çıkarıyor

Gümüşhane’de 100 yılı aşkın süredir taş işlenen Esenyurt köyünün son taş ustası Eşref Memişoğlu ekmeğini taştan çıkarmaya devam ediyor.

Gümüşhane’de 100 yılı aşkın süredir taş işlenen Esenyurt köyünün son taş ustası Eşref Memişoğlu ekmeğini taştan çıkarmaya devam ediyor.


Köyün yaylasına yakın bir alandaki zirvenin yamacında kesici aletleri bilemekte kullanılan köstere ve bileği taşlarını 25 yıldan fazla bir zamandır işleyen Memişoğlu, köyde bu işle uğraşan son usta.


İki çocuğunu ekmeğini taştan çıkararak okutup memur yapan Memişoğlu, 100 yıldan fazla bir süre taş işlemeciliği yapılan köyünde bu işi yapan son zanaatkar olarak kaldı.


Önceki yıllarda bu işle uğraşan diğer ustaların işi bırakması sonucu tek başına kalan ve ağır bir işyükü altında çalışan Memişoğlu, eskiden yaptıkları işleri şimdi makineler yardımıyla daha kolay yapıyor. Memişoğlu, taşa şekil verme ve kesme makinesini de kendisi tasarladı. Türkiye’nin dört bir tarafında yaptığı köstere taşlarını gönderen Memişoğlu, Karadeniz bölgesinde hala rağbet gören köstere taşını Doğu Anadolu bölgesinde eskisi kadar rağbet görmemesinden yakınıyor.



"Sadece ben kaldımr”


52 yaşındaki Memişoğlu, “Bu zanaatla 25 yıldır uğraşıyorum. Bizden önceki büyüklerimiz ve ustalarımızın yüzde 80’i vefat etti. Sadece ben kaldım. Birkaç kişi daha halen hayatta ama onlar bıraktı. Bu taşları şuana kadar ben işliyorum. Ama benden sonra kim işler bilemiyorum. Nereye kadar yapacağımı da Allah bilir” dedi.


Balta, bıçak, nacak gibi kesici aletler için bileme taşları ve köstere taşı yaptığını kaydeden Memişoğlu, “100’den fazla yıldır bu bölgede bu iş yapılıyor. İşler eskisi gibi değil artık. Eskiden daha güzeldi. Son yıllarda duraklama dönemindeydi bu yıl iyice durdu” diye konuştu.


Eskiden ocağa girdiklerinde taşın üzerindeki hafriyatı boşalttıktan sonra çivileri dizip sırayla vurarak kestiklerini, ondan sonra da bunu parçalar halinde külük yardımıyla çevirip köye götürerek taraklama ve kesmesini yaptıklarını hatırlatan Memişoğlu, şimdi de teknolojiyi kullanarak karot makinesiyle kesip, köye götürüp orada kendi yaptığı makineyle çalışmasını tamamladığını söyledi.


Günde tek başına 70-100 kilogram arasında taş çıkardığını, artık genç olmadığı için çok fazla çalışamadığını vurgulayan Memişoğlu, “Bu ürünün satışı genelde Karadeniz bölgesindeki Trabzon, Giresun, Ordu, Artvin, Giresun Rize’ye Doğu bölgesinde de Sivas, Erzurum ve Erzincan’a gidiyordu ama o taraftan artık talep gelmiyor. Karadeniz bölgesinde halen kullanılıyor ama diğer bölgelerde durma noktasına geldi. Taşın sadece bileme özelliği var. İçerisinde madeni materyaller var” şeklinde konuştu.



“Eskiden burada 30-40 ocak vardı”


Köye ait ocakların olduğu bölgede eskiden herkesin farklı ocakları olduğunu, bölgede 30-40 ocak olduğu günleri bildiğini ifade eden Memişoğlu, okutup büyüttüğü iki çocuğunun memur olması nedeniyle mecburen tek başına çalıştığını dile getirdi.


Köy muhtarı Osman Bal ise köydeki ustaların neredeyse hepsinin vefat ettiğini belirterek, “Kala kala Eşref Memişoğlu kaldı. Bu çok çileli bir iştir. Ekmeğini taştan çıkaran vatandaş ifadesi Eşref Memişoğlu için geçerlidir. Kendi kafasına göre yaptırdığı makinelerle hem taşın çıkarılması hem de taşın yapılması için işini kolaylaştırdı. Köyün muhtarı olarak kendisine çok teşekkür ediyorum. Çocuklarını okuttu, ekmeğini taştan çıkarttı, köyümüzü de tanıttı” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik: “Hıdrellez Bayramımız kutlu olsun” Baharın getirdiği bereketin tüm dünyada daim olmasını ve hiçbir ülkenin yoklukla mücadele etmek zorunda kalmamasını dileyen Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Hıdrellez Bayramı dolayısı ile kutlama mesajı yayımladı. Tetik, mesajında dünyanın döngüsü ve devamlılığı için büyük önem arz eden, baharın sembolü, ekinlerin ve çiçeklerin gelişinin müjdeleyicisi Hıdırellez’in ülkede sevinç ve coşkuyla kutlanmakta olduğunu belirtti. Hızır ile İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları inancının da yaşatıldığını hatırlatan Belediye Başkanı Tetik, mesajının devamında “Halk inancına göre, Hızır ile İlyas peygamberler her yıl sadece bir kez Hıdrellezde buluşabiliyorlarmış. Hızır peygamberin karada, darda kalan kişilere yardımda bulunduğuna, onlara kılavuzluk ettiğine, aynı zamanda bolluk ve bereket getirdiğine, İlyas peygamberin de suların koruyucusu olduğuna inanıla gelmiş. Bununla birlikte 5-6 Mayıs tarihi de baharın başlangıcı olarak değerlendirilmiş. Zengin kültürümüzün bir parçası olan bu gün, geçmişle geleceğimiz arasında köprü vazifesi görmüş, kültürümüzü oluşturan örf, adet ve geleneklerimizin nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Bolluk ve bereketin arttığı, bizlere baharı müjdeleyen Hıdırellez Bayramımızı en içten duygular ile kutlarken, tüm dua ve dileklerinizin kabul olmasını dilerim” ifadelerine yer verdi.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne gastronomi ödülü Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehrin sahip olduğu zengin mutfak kültürünü turizme kazandırmak amacıyla yaptığı çalışmalar dolayısıyla Gastro Bursa Dergisi tarafından ödüle layık görüldü. Osmanlı saray mutfağının doğduğu şehir olan ve günümüz gastronomi lezzetlerinin önemli duraklarından olan Bursa’nın tescilli lezzetlerini dünyaya duyurmak amacıyla önemli çalışmalara imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sektörün bileşenlerine desteklerini de sürdürüyor. Gastro Bursa Dergisi tarafından düzenlenen ‘Dergiye Değer Katanlar’ töreninde, Bursa Büyükşehir Belediyesi de ödüle layık görüldü. Şehir yöneticileri, kamu kurumlarının yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gastronomi turizmi bileşenleri ve sosyal medya fenomenlerinin katıldığı geceye, Büyükşehir Belediyesi adına Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız katıldı. Genel Sekreter Yardımcısı Yıldız, ödülünü Gastro Bursa Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Önder Uçar’ın elinden aldı. “Marmara’da ilk sıradayız” Bursa’nın, Türkiye’nin köklü tarihini ve kültürel zenginliğini en iyi şekilde temsil eden şehirlerden biri olduğunu söyleyen Mehmet Yıldız, “Şehrimizin lezzetli yemekleri, tarih boyunca yaşanan göçler ve kültürel etkileşimlerle birleşerek benzersiz bir çeşitliliğe dönüşmüştür. Bursa kebabı, İnegöl köfte, Mustafakemalpaşa tatlısı, pideli köfte, cevizli lokum, tahinli pide, cendere baklavası, Bağdat hurma tatlısı ve kestane şekeri Bursa ile anılan lezzetlerden bazıları. Şehrimizde coğrafi işaretle tescil edilmiş 30 farklı kategoride ürün ve yemek bulunması, Bursa’mızın tarım ve gıda alanındaki zenginliğini ve kalitesini de gözler önüne sermektedir. Bir lokmanın içinde binlerce yılın hikâyesi gizlidir. Sahip olduğumuz coğrafi işaret sayısıyla Marmara Bölgesi’nde ilk sırada yer alıyoruz. Şehrin marka değerini yukarılara taşıyan çalışmalarımızı Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak devam ettireceğiz. Bursa’yı dünyanın önemli gastronomi merkezlerinden birisi hâline getirmek istiyoruz” dedi. Gastro Bursa Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Araştırmacı-Yazar İhsan Önder Uçar ise, gastronomi turizmiyle ilgili bütün birleşenleri bir araya getirmek ve Bursa’daki gastronomi turizminin sıkıntılarının konuşulması amacıyla dergiyi kaleme aldıklarını ifade etti. Bursa mutfağının çok zengin olduğunu dile getiren Uçar, dergiyle Bursa gastronomisine ve gastronomi turizmine değer katmak istediklerini belirtti.