EKONOMİ - 16 Eylül 2019 Pazartesi 14:00

Gümüşhane’de maden işçilerinin maaş isyanı

A
A
A
Gümüşhane’de maden işçilerinin maaş isyanı

Gümüşhane’de faaliyet gösteren Yıldız Bakır Madencilik firmasında çalışan işçiler, bugün maden önünde bir basın toplantısı düzenleyerek ücretsiz izine zorlandıkları ve aylardır maaş alamadıklarını öne sürerek yetkililerden sorunlarına çare bulunmasını istediler.

Gümüşhane’de faaliyet gösteren Yıldız Bakır Madencilik firmasında çalışan işçiler, bugün maden önünde bir basın toplantısı düzenleyerek ücretsiz izine zorlandıkları ve aylardır maaş alamadıklarını öne sürerek yetkililerden sorunlarına çare bulunmasını istediler.


Uzun yıllardan beri Merkeze bağlı Karamustafa köyünde faaliyet gösteren Yıldır Bakır Madencilik Kurşun-Çinko-Altın madeni zenginleştirme tesisine ait atık barajına atık su basan borunun 17 Temmuz 2019 günü kopmasının ardından faaliyetlerin durdurulduğu işletmede işçiler zor durumda. Yıllardan beri sürekli maaş sorunu yaşadıklarını, hep 2-3 maaş içerde alacakları olduğunu ifade eden işçiler çalışmasına izin verilmeyen tesiste elektriklerin de kesildiğini, akaryakıt olmadığı için iş makinelerinin çalışmadığını söylediler.


Firma yetkilileri gazetecilerin görüşme talebini geri çevirirken, işçiler adına açıklama yapanlardan Cemalettin Şahin, işletmedeki sıkıntının sadece bu zamana özel olmadığını, 10-12 senedir sürekli devam eden bir sorun yaşadıklarını söyledi.



“Bu insanlar buradan evine ekmek götüremiyor, kira ödeyemiyor”


Tesiste hiçbir zaman maaşların düzenli olarak ödenmediğini savunan Şahin, “Yapılan hataların hiçbirisi işçinin suçu değildir. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bizi görmemezlikten gelmesinler. Kime gittiysek çözüm bulamadık. Bu insanlar buradan evine ekmek götüremiyor, kira ödeyemiyor. Her zaman aynısı oluyor. Her seferinde işçiyi kapıdan atmanın peşindeler. Bu insanlar bunaldı” dedi.


Fabrika çalışmıyorsa bu durumun işçinin suçu olmadığının altını çizen Şahin, “Ben evime ekmek götüremiyorum. Siyasi partilere de sesleniyorum: Bizi neden görmemezlikten geliyorlar. Bu insanların suçu ne? Bu yeni bir durum değil, yıllardır aynı. ’Biz size çıkış vermiyoruz, siz çıkacaksınız’ diyorlar, tazminatta vermiyorlar, aylıkta vermiyorlar. Biz ne yapalım, nereye gidelim? Mahkemeye versek bile yıllarca sürecek davalar. Burada vefat etmiş arkadaşlarımızın ailesi bile halen alamadılar paralarını. Bizim her zaman hakkımız yeniliyor burada. Doğru düzgün yemek de yiyemiyoruz, sürekli patates yiyoruz. Biz onu da geçtik sadece istediğimiz aylıklarımızın düzenli şekilde yatması. Kapanmasını istemiyoruz. Yeter ki insanların aylığını versinler. Artık buraya bir el atılsın, hakkımızı ve alın terimizin karşılığını istiyoruz” diye konuştu.



"Bir inek kadar değerimiz yok"


Yer altı personeli ve işçi temsilcisi Orhan Orak ise şuanda yaklaşık 300 kişinin çalıştığı firmada üretime başlanan 2011 yılından beri bir maaş sıkıntısı yaşadıklarını, bu konuda kimseye seslerini duyuramadıklarını söyledi.


Bu konuda medyayı da eleştiren Orak, “Bayburt’tan Gümüşhane’ye kaçıp gelen inek kadar buradaki insanların değeri yok. Onlar haber oldu ama buradaki insanların inek kadar değeri olmadığını gördük” tespitinde bulundu.


Birkaç gün önce firmaya maaşlarını alamadıkları için işe çıkmayacaklarını bildirdiklerini, firma yetkililerinin ertesi gün kendilerine gitmek isteyenlerin ücretsiz izin almalarını, istemeyenlerin de çıkışını almalarını söylediklerini kaydeden Orak, “Biz de arkadaşlarla toplandık. Görüşmeler yaptık. Sonrasında bize 1 maaş ödeneceği, 15 gün sonra da bir maaş daha yatıracaklarını söylediler. Daha önceden de bize verilen sözler tutulmadığı için çalışanlar olarak güvenimiz olmadığı için işe çıkmadık. İçerde 2-3 maaş alacağı olanlar var. Şuan patrondan haber bekliyoruz. Arkadaşlarımızın birçoğu kirasını ödeyememiş durumda. Çocuğuna bez alamayan arkadaşlarımız var. Okul sezonu açıldı, kış yaklaşıyor. Odun kömür alamayan, çocuğuna defter kalem alamayan arkadaşlarımız var. İnsanlar çok mağdur. Bu yeni değil, uzun süreden gelen bir durum olduğu için bankalarda birikmiş borçları var. Burada çalıştığımız için bankalardan kredi alamayan arkadaşlarımız var. Bankalar da kredi vermiyorlar. Arkadaşlarımız çok mağdur” şeklinde konuştu.


Sabah gelip kartları okutup işe çıkmadıklarını ifade eden Orak, “Maaşlarımızı alamadığımızdan dolayı çalışmayı kabul etmiyoruz. Çalışan çalışsın, ücretsiz izin almak isteyenleri ayıracağız, çıkış almak isteyenler varsa gelsin çıkışlarını alsın gitsinler, istifa etsin dediler. Biz de kendilerinden bizim çıkışlarımızı siz verin diye talepte bulunduk. Onlar da çıkışlarımızı veremeyeceklerini ifade ettiler. Bizim içerde kalan haklarımızı verecek olsalar burada bütün haklarını alıp birçok insan gidecektir. Ben 8 senedir çalışıyorum, benim haklarım verilsin bugün ceketimi alıp giderim” ifadelerini kullandı.



“150 kilogram altının çıkarıldığı dönemlerde de aynı sıkıntıları yaşıyorduk”


Tesiste elektriklerin kesik, sarf malzemeleri ve motorin olmadığını, bakım yapılması gereken arızalı araçların bakımının da yapılmadığını kaydeden Orak, “Bundan önce üretimin güzel olduğu 150 kilogram altının çıkarıldığı dönemlerde de aynı sıkıntıları yaşıyorduk. Mazot ve elektriğin olduğu dönemlerde de bu sıkıntılar devam ediyordu. Sadece bugüne özel bir durum değil” şeklinde konuştu.


Üretimde çalışan işçilerden Yaşar Üçel de geçtiğimiz Temmuz ayında atık barajına giden hattaki patlamadan dolayı bakanlığın aldığı karar neticesinde tesiste çalışma olmadığını, işçi ödemelerini alamadığı için üretimin durmasının söz konusu olmadığını hatırlattı.


Şirketten kaynaklı sorunlardan dolayı çalışamadıklarını ifade eden Üçel, “Üretim durmuşken hak edişlerimizi ve maaşlarımızı almadan işe başlayamayacağımızı bildirdik. Yönetimin teklifini kabul etmediğimizi bildiriyoruz. İş durması işçiden kaynaklı değil. Bizim kanunen hak ettiğimiz 2-3 maaşımız var içerde. Bazı arkadaşların 4’üncü maaşına gidiyor. Bizim şu andaki mevcut hak edişlerimiz hesabımıza yatmadan işe çıkmıyoruz. Bizim şuanda ne elektriğimiz var ne mazotumuz var” diye konuştu.


Öte yandan yaşanan sorunlar ile ilgili firma yetkilileri herhangi bir açıklama yapmazken, jandarma ekiplerinin de hazır bulunduğu olayda işçiler gazetecilere açıklama yaptıktan sonra tesisteki görev alanlarına gitti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Valisi Davut Gül’e tehdit ve hakaret içerikli mesaj atan sanığa tahliye İstanbul’da geçtiğimiz yıl İstanbul Valisi Davut Gül’ün telefon numarasına tehdit ve hakaret içerikli mesaj atarak menfaat sağlamaya çalıştığı iddia edilen ve 14 yıla kadar hapis cezası talep edilen sanığın tahliyesine hükmedildi. İstanbul’da geçtiğimiz yıl İstanbul Valisi Davut Gül’ün telefon numarasına, bir mesajlaşma uygulaması üzerinden tehdit ve hakaret içerikli mesaj atan ve menfaat sağlamaya çalıştığı iddia edilen sanık Hamza K.’nın 4 ayrı suçtan 14 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Hamza K. ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık avukatı, olaya ilişkin hedefin Ankara Valiliği ya da başka bir Valilik olmadığını belirterek, Valiliğin sadece isim olarak kullanıldığını söyledi. Müşteki avukatı “Müştekilerin suçtan zarar görme ihtimaline karşı sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alarak sanığın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini talep etti. Sanık tahliye edildi Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Hamza K.’nın yurt dışına çıkış yasağı tedbiri konularak tahliye edilmesine hükmetti. Heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İstanbul Valisi Davut Gül’ün kullanımında olan telefon numarasına, mesajlaşma uygulaması üzerinden bir mesaj geldiği, mesajda çok sayıda tehdit ve hakaret bulunduğu ve şikayetçi olunması üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı anlatıldı. Hazırlanan iddianamede, mesajı atan şüphelinin kimliğinin tespit edildiği, tespit edilen şüphelinin Hamza K. (24) olduğu, şüphelinin açık hat temin ederek müşteki Gül’e yönelik eylemi gerçekleştirdiği, mesaj içeriği incelendiğinde ise şüphelinin, müştekiyi tehdit ederek kendisine menfaat sağlamaya çalıştığı ifade edildi. İddianamede, şüphelinin suçu işlemeye elverişli hareketlerle eylemine başlamışsa da elinde olmayan sebeple suçun tamamlanamayarak teşebbüs aşamasında kaldığı, atılan mesajın onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte olduğu, müşteki Gül’e ait iletişim bilgilerinin rızası dışında hukuka aykırı olarak ele geçirildiği ve mesaj atılmak suretiyle kullanıldığı kaydedildi. Ayrıca, şüphelinin haksız çıkar sağlamaya yönelik olarak müştekiye yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya zorladığı da belirtildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Hamza K.’nın ‘başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağmaya teşebbüs’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’, ‘şantaj’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçlarından toplamda 7 yıldan 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Gaziantep SANKO Okulları bölge elemelerinde iki birincilik kazandı SANKO Ortaokulu öğrencileri, Adana’da düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Elemelerinden iki birincilik ve dört üçüncülük dereceleri ile döndü. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi spor salonunda düzenlenen bölge elemelerinde SANKO Okulları öğrencilerinden Kerem Utku Kaleli ve Neva Doktoroğlu, öğretmenleri Fatih Mehmet Günaydın rehberliğinde hazırladıkları “Otomobil Lastiklerinden Kaynaklanan Mikroplastiklerin Kaynağında Toplanması” projesiyle Fizik Kategorisinde, BuğlemTaşkesen ve Ömer Rüzgar Özgüven, öğretmenleri Nuray Özcan rehberliğinde hazırladıkları “Görme Engelliler İçin Yüzme Sporunu Kolaylaştırma Teknolojisi” projesiyle Teknolojik Tasarım Kategorisinde bölge birincisi olarak Türkiye Finallerine katılmaya hak kazandı. Biyoloji Kategorisinde Elif Azra Dilsiz ve Sezgi Sezen, öğretmenleri İbrahim Erdem Bakar rehberliğinde hazırladıkları “Yol Kenarı Bitkilerine Otomobil Lastiklerinden Kaynaklanan Mikroplastiklerin Etkisi” projesi, Yazılım Kategorisinde Nazenin İpek Söylemez, Nurdeniz Ocak ve Rüzgar Ata Kuday, öğretmenleri Elif Kızıklı rehberliğinde hazırladıkları “Yeşil Gelecek için Akıllı Tarım: Sürdürülebilirlik Hedefinde Tarımsal Ürünlerin Renk Analiziyle Olgunluk Seviyelerinin Ölçümlenmesi” projesi, Teknolojik Tasarım Kategorisinde Çınar Aydoğdu ve İsa Emir Aslan öğretmenleri Elif Kızıklı rehberliğinde hazırladıkları “Hastanelerdeki Konsültasyon Sistemine Yeni Nesil Yaklaşım: Online Hasta Durum Takip Sistemi” projesi, Türkçe Kategorisinde ise Beril Kurnaz, Ela Ersönmez ve Duru Uğurlu öğretmenleri Seda Bozfırat rehberliğinde hazırladıkları “Yapay Hikaye Dedektifi: Geleneksel ve Dijital Hikaye Anlatıcılığı çerçevesinde Oyunlaştırma Yöntemiyle Yapay Zeka İçeriklerinin Tespiti” projesiyle bölge üçüncüsü oldu. SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, ortaokul kategorisinde öğrencilerinin Gaziantep elemelerini geçen sekiz proje ile bölge finallerine katıldığını belirterek, iki projenin bölge birincisi, dört projenin de bölge üçüncüsü olmasından gururunu yaşadıklarını söyledi. Asyalı, yarışmaya katılan tüm öğrenci ve öğretmenlerini kutlayarak Türkiye finallerinde başarılar diledi.