KÜLTÜR SANAT - 19 Ekim 2019 Cumartesi 09:47

Canca Kalesi’nin surları ortaya çıkarılıyor

A
A
A
Canca Kalesi’nin surları ortaya çıkarılıyor

Doğu Karadeniz bölgesinde doğa, tarih ve kültür turizminin önemli duraklarından birisi olan Gümüşhane’de kenti kuşbakışı izleyen Canca Kalesinde restorasyon ve restitüsyon çalışmaları devam ediyor.

Doğu Karadeniz bölgesinde doğa, tarih ve kültür turizminin önemli duraklarından birisi olan Gümüşhane’de kenti kuşbakışı izleyen Canca Kalesinde restorasyon ve restitüsyon çalışmaları devam ediyor.


İl genelinde 17 tescilli kalenin bulunduğu Gümüşhane’de kent merkezini sarp bir kayanın üzerinden kuşbakışı izleyen ve Orta Çağ’da yapıldığı tahmin edilen efsaneleriyle ünlü Canca Kalesinde geçtiğimiz yıl 1,8 milyon liraya ihale edilen restorasyon projesinde ilk aşamada yapılan arkeolojik kazıların ardından restorasyon ve restitüsyon çalışmaları gerçekleştiriliyor.


Kentin simge yapılarından birisi olan kalede yaklaşık 500 eserin bulunduğu kazıların ardından ortaya çıkan yeni durum nedeniyle proje revize edildikten sonra bu kez restorasyon ve restitüsyon çalışmaları başlatıldı.


Yüklenici firmanın tasfiye talebinde bulunmasının ardından firmanın talebi onaylı projeler doğrultusunda yapı güvenliği ile ilgili riskin ortadan kaldırılmasına müteakip tasfiye sürecinin başlatılması görüşünün Koruma Kurulu tarafından bildirilmesiyle birlikte çalışmalara hız verildi.


Koruma Kurulu kararı gereğince yüklenici firma kalenin kazı çalışması sonucu ortaya çıkan iç duvarlar ve surlarda restorasyon ve restitüsyon çalışmalarını devam ettiriyor. Çalışmaların kış mevsimi bastırmadan tamamlanması hedefleniyor.


Yapılan çalışmaları eşi Sibel Taşbilek, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş ve yüklenici firma yetkilileriyle birlikte inceleyen Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Canca Kalesinin hem Gümüşhane’nin hem de Doğu Karadeniz bölgesinin çok önemli bir turizm destinasyonu olduğunu söyledi.


Yetkililerden bilgi aldıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Taşbilek, “Canca Kalesi Doğu Karadeniz bölgesindeki destinasyonlar açısından da çok özel bir anlam ifade etmekte. Bütün Karadeniz’i düşündüğümüzde Canca Kalesi geçmişten bugüne yaşanmışlığını çok özel bir şeklide insanlığa sunulacağı değerli çalışmalarla birlikte tekraren insanlarımızın ve bütün bölgedeki turizm açısından gelip gezmek isteyen vatandaşlarımızın özellikle uğrayacağı, deneyim kazanacağı, deneyim yaşayacağı bir bölge olacak” dedi.



“Canca kalesi çok özel bir mekana dönüşecek”


Projenin ikinci aşamasında yapılacak olan yürüyüş yollarıyla, seyir terasıyla bütün vatandaşların rahatlıkla ulaşabileceği ve buradaki zenginliği görebileceği, Gümüşhane’yi panoramik olarak seyredebileceği çok özel bir mekana dönüşeceğini dile getiren Vali Taşbilek, “Gümüşhane turizm açısından çok zengin bir bölge. Mevcut destinasyonlarının yanı sıra Canca Kalesi, Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Örümcek Ormanları, Santa Antik Kenti gibi çok özellikli turizm destinasyonlarına da sahip. Canca’nın özelliği de hemen Süleymaniye’nin yanı başında olması. Süleymaniye Kış Turizm Merkezi çalışmalarımızın tamamlanmasıyla birlikte gelen misafirlerimize sunabileceğimiz çok özellikli bir tarihi alan olacak” diye konuştu.


Kaledeki restorasyon çalışmalarının ilk aşamasının tamamlanmasının ardından hazır olan proje kapsamında ikinci aşamada kalenin turizme açılması için yürüyüş yolları, otopark, karşılama merkezi, seyirlik alanlar ve sosyal tesislerin yapımına başlanacak.


Geçtiğimiz yıl yapılan kazı çalışmalarında kale içinde daha önce bilinmeyen duvarlar ortaya çıkarılmış, bugüne kadar şapel diye bilinen yapının da gözetleme kulesi olduğu ortaya çıkmıştı. Gözetleme kulesinin tabanından çok sayıda güllenin çıktığı kazı çalışmalarında, günümüz mermi sisteminden farklı mermilerin yanısıra çok sayıda sikke, seramik parçalar, 4 tane farklı tandır ile yine çok sayıda pipo başta olmak üzere yaklaşık 500 eser bulunmuştu.



Canca Kalesi hakkında


Canca Kalesinin milattan sonra 540 yıllarında Roma İmparatoru II. Justinyen tarafından yaptırıldığına dair bilgiler yer alırken, Evliya Çelebi’nin de Seyahatnamesinde bu kaleden bahsettiği biliniyor. Denizden bin 530 metre yükseklikte olan kale, ana kaya üzerine nispeten yuvarlak planlı olarak moloz taşlarla yapılı. Kale içerisinde su sarnıcı yer alırken, doğu-batı istikametinde arka, arkaya üç bölümden teşekkül edilen kalenin çevresi 1,50 metre kalınlığındaki burçlarla takviye edilmiş. Sağlam kalan duvarlar üzerinde de fresko tekniğinde yapılmış, Hıristiyan Azizlerinin olduğu tahmin edilen resimler yer alıyor.


Roma döneminden beri bölgeye hakim olan Kafkas halkı Çanlar (Tzanihides) tarafından yaptırılan kale sarp bir kaya üzerinde ince uzun bir yapıda ve 3 avludan oluşan kalenin çevresindeki yapı izleri kale çevresinde bir şehir olabileceğini düşündürmekte. Çanlar Bizans hakimiyetini kabul ederek Hristiyanlaşmış, kale içine 2 şapel inşa edilmiştir. 1461’de kalenin Osmanlı hakimiyetine geçmesiyle kaleye yeniçeri kethüdası ve askerler yerleşmiştir. Osmanlı kaynaklarına göre kalede askeri hayatın 1700’lere kadar devam ettiği tahmin edilmektedir.



Canca’nın efsanesi


Canca kalesiyle ilgili anlatılan bir efsane ise şu şekilde:


“Mitolojide de yerini almış bir efsaneden geriye aşk adına akıtılan gözyaşlarının izleri kalmıştır artık. Canca Kalesi komutanı, Canca Kalesinde otururmuş. Bu komutanın bir tek kızı varmış. Kız bir dünya güzeliymiş. Güldükçe güller açılır, ağladıkça gümüşler saçılırmış. Adı da Gümüş Kız’mış. Bu kız, her gün gümüş nalınlar giyer, gümüş testisini eline alır, Canca Kalesinden iner, gümüş tasla, gümüş testisine su doldurur, tekrar kaleye dönermiş. Bu gidiş gelişlerde, bıyıkları yeni terleyen bir çobana âşık olmuş. Oysaki babası onu, kendi komutanlarından birine verecekmiş. Öyle ya! Develer bile yolda giderken zilleri, "Dengi dengine! dengi dengine!" der de vururmuş. Koca Komutan, bir çoban parçasına, dünya güzeli kızını nasıl versin? Eller ne der sonra! Kızını çobana vermemiş. Kız deli-divane dağlara vurmuş. Babası ne dediyse ne ettiyse yola gelmemiş, Kızına "He! " dedirtememiş. Ne yapayım ne edeyim, derken tutmuş Canca Kalesinde kızına gümüşten bir saray yaptırmış, yüreğine taş bağlayarak, dünya güzeli kızını bu saraya hapsetmiş. Kız orada yaşadığı sürece aşkından hep ağlamış ve sevdiğine kavuşamadan ölmüş. Derler ki bugünkü Musalla deresinin berrak suları, bu gümüş kızın gözyaşları imiş. Gümüşhane, adı da oradan kalmış derler. Aşk ile ölüm şehrin sularına yazılmıştır artık.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun 631. Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri nefes kesti SAMSUN (İHA) – Bu yıl 631.’si düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri büyük beğeni topladı. Alaçam Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Geyikkoşan Hıdırellez Şenlikleri ve Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde başpehlivanlığı finalde Bekir Eryücel’i yenen Yıldıray Pala kazandı. Güreşlerde 600 güreşçinin mücadelesi nefes kesti. Protokol üyeleri şenlik alanına mehteran eşliğinde çalınan marşlarla girdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan Alaçam Güreş Ağası İbrahim Deniz, "Burada atalarımızdan devraldığımız bu değerli geleneği sürdürüyor, kültürümüzü ve tarihimize olan bağlılığımızı gösteriyoruz. Hep birlikte Alaçam’ımızın, Samsun’un ve Türkiye’mizin kültürel zenginliklerini yaşatmaya devam edelim" dedi. Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ise, "Tarihi bir geçmişe sahip olan etkinliğimizi bu yıl bütün kurum ve birimlerimizin destekleriyle artırarak daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştık. Amacımız ilçemizin süregelen geleneğini daha iyi yerlere taşımaktır. Geyikkoşan güreşlerinin tarihi olarak ülke çapında önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulamak istiyorum. Tarihi olarak Candaroğulları döneminde, bundan tam 631 yıl önce başlayan bir geleneği sürdürmenin onurunu yaşıyoruz” diye konuştu. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı da konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verdi. Yapılan ağalık yarışmasını 2 milyon 555 bin TL ile mevcut Alaçam Güreş Ağası iş adamı İbrahim Deniz kazandı. Şenlikte ayrıca "Keşkek Kazanı" açılış programı düzenlendi. Şenlikte mesire alanında seyyar tezgahlarda helvadan çereze kadar çeşitli ürünler satıldı. Şenliğe protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, İstanbul’da yaşayan Alaçamlı iş adamları ve vatandaşlar katıldı.
Antalya İbrahim Üzülmez: "Son 3 haftada karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz" Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, Antalyaspor deplasmanında aldıkları 3 puana ilişkin, “Bizim için tamam mı, devam mı niteliğinde maçtı. Kazandığımız için mutluyuz. Son 3 hafta karakterimizi göstererek alkışlanmak istiyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Pendikspor, deplasmanda Antalyaspor’u 2-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, 3 puanı aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Üzülmez, "İhtiyacımız olan bir galibiyet aldık. Mutluyuz. Daha önce de bu mücadeleyi gösteriyorduk. Şansızlığımızdan kazanamadığımız maçlar vardı. Tamam mı, devam mı niteliğinde bir maçtı. Kolay değil Antalya deplasmanında önce 1-0 yenik başlayıp skoru 2-1’e getirmek. Biz pes etmeyen bir takımız. Üzüldüğümüz noktalardan birisi 33 puan yaptık ama 4-5 puan daha fazla alabilirdik. Bu maçta o direnci gösterdik. Bu maçta 23’e yakın pozisyonumuz var. 3 veya 4’ü bulabilirdik ama sonuna gitmede sıkıntı yaşıyoruz" dedi. Sergen Yalçın’ın ikinci yarının başında 2 oyuncu değişikliği sonrası baskı hissettiklerini aktaran Üzülmez, "Sonuna kadar mücadele eden bir takımız. Ne olursa olsun karakterimizi bundan sonraki 3 haftada göstererek alkışlanmak istiyoruz. Son 3 mata bu yarışın içerisinde olacağız. Galibiyet moral oldu” diye konuştu.
İstanbul Fenerbahçe son 2 deplasmanda 4 puan bıraktı Süper Lig’de en fazla puan topladığı sezonu yaşayan Fenerbahçe, son 2 deplasman maçında 4 puan kaybederek şampiyonluk yarışında yara aldı. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Fenerbahçe, Konyaspor’a konuk olurken sahadan 0-0 beraberlikle ayrıldı. Bu sonuçla puanını 90’a yükselten sarı-lacivertliler, ligde son 3 haftaya girilirken lider Galatasaray’ın 6 puan gerisine düştü. Bu sezon dış sahada mağlubiyet yaşamayan Kanarya, üst üste elde ettiği 10 maçlık galibiyet serisinin ardından Sivasspor ve Konyaspor maçlarında 2’şer puan kaybetti. Fenerbahçe dış sahada oynadığı 18 maçta 15 galibiyet, 3 beraberlik alarak 48 puan topladı ve 2020-2021 sezonunda elde ettiği ‘dış sahada en fazla puan toplama rekorunu’ da geride bıraktı. Sarı-lacivertliler 3. kez gol atamadı Sarı-lacivertliler, 18 hafta sonra bir maçta fileleri havalandıramadı. Ligde 89 golle, en golcü takım olan Fenerbahçe, 3. kez rakip fileleri havalandıramadan maçı tamamladı. İsmail Kartal’ın öğrencileri ligin 36. haftasında 12 Mayıs Pazar günü Kayserispor’u konuk edecek. Mert Müldür cezalı duruma düştü Konyaspor mücadelesine yedek kulübesinde başlayan Mert Müldür, iki takım oyuncularının yaşadığı gerginlik sonrası itirazda bulunurken hakem Bahattin Şimşek tarafından 34. dakikada sarı kart gördü. Bu sezon ligde 4. sarı kartını gören Mert, gelecek hafta iç sahada oynanacak Kayserispor müsabakasında cezalı duruma düştü. 25 yaşındaki futbolcu Samsunspor’la oynanan iki maçta ve Pendikspor karşılaşmasında sarı kart görmüştü. Konyaspor’a karşı 52. dakikada Osayi-Samuel’in yerine oyuna giren Mert Müldür, sarı-lacivertli formayla bu sezon 25 lig maçında görev aldı.