GENEL - 26 Aralık 2019 Perşembe 10:35

Buraya çıkmak yürek istiyor

A
A
A
Buraya çıkmak yürek istiyor

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde 240 metrelik irtifasıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek cam seyir teraslarından birisi olan Torul Kalesi Cam Seyir terası adrenalin tutkunlarının mekanı oldu.

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde 240 metrelik irtifasıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek cam seyir teraslarından birisi olan Torul Kalesi Cam Seyir terası adrenalin tutkunlarının mekanı oldu. Karayoluna en yakın cam seyir teraslarından birisi olan alan son bir yılda 175 bin, toplamda da 380 bin kişiyi ağırladı.


İlçe merkezini kuşbakışı izleyen cam seyir terası açıldığı günden beri hem yerli hem yabancı turistlerin hem de adrenalin tutkunlarının mekanı oldu. Bu yılki ziyaretçi sayısı ilçe genel nüfusunun 13 katını oluştururken, açıldığı 5 Ocak 2018 tarihinden bugüne gelen ziyaretçiler Gümüşhane il geneli nüfusunun 2,5 katına ulaştı.


Orta çağda yapıldığı, Fatih Sultan Mehmet döneminde ise Osmanlı topraklarına katıldığı bilinen savunma ve gözetleme amaçlı Torul Kalesi’ne yakın mesafedeki zirveye kurulu cam seyir terası yerden 240 metrelik yüksekliği ile Gümüşhane’nin ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en gözde turizm merkezlerinden birisi haline gelirken, cam seyir terasında 2020 yılı için hazırlıkları şimdiden başladı.


Yılda milyonlarca aracın geçtiği Trabzon-Gümüşhane karayoluna yalnızca 2 kilometre mesafede olması nedeniyle ulaşılabilirlik açısından da rahat bir konumda olan cam seyir terası yaz-kış demeden özellikle hafta sonları dolup taşıyor.


Gümüşhane Üniversitesi öğrencilerinin de alternatif mekanlarından birisi olan bölgeye ilk kez gelen Katarlı aile çok beğendiklerini ifade ederken Denizlili Hatice Sönmez, “Çok beğendik burayı. Görülmesi ve gelinmesi gereken bir yer. Yükseklik korkum var ama çok korkutucu gelmedi bana” ifadeleriyle, Karamanlı Beyza Döner “İlk geldiğimizde çok korktum. Aşağıya hiç bakamadım. Sonra alıştım. İnsanlar buraya gelip deneyimlemeliler”, Antalyalı Aziz Bodur da “Buraya ilk defa çıktım. Bayağı korkutucu. Arkadaşımın ayakları hala titriyor” ifadeleriyle duygularını anlattı.


Torul ilçesinde yaşayan Mahmut Atasu ise “Yükseklik korkusu olan için zor bir yer. Camların yanındaki demirlerden gelmesi lazım. Olmayan için rahat ama. Korkulacak bir şeyi yok. Manzarası da çok güzel. Torul ve çevresi ayaklarınızın altında” diye konuştu.


Cam seyir terasını 2019 yılı itibariyle ziyaret eden misafir sayısının 175 bin kişi civarında, toplamda da 380 bine yaklaştıklarını kaydeden Torul Belediye Başkanı Evren Özdemir, “Seneye burayla ilgili daha güzel projelerimiz var. İnşallah ziyaretçi sayımızı daha da çok artıracağız” dedi.


Gelen misafirlerin daha çok çocuk oyun alanlarının eksikliğinden bahsettiğini dile getiren Özdemir, “Biz tam cam teras olarak aşırı kalabalıklarda gelen ziyaretçilerimize hizmet edecek profesyonel ekip kuramadık. Torul’daki altyapı çalışmaları bizi bayağı yordu. 2020 yılı için iyi hazırlanıyoruz. Birçok tur firmasıyla bağlantıya geçtik. Bazı turlar kendi programına koyacak burayı. Seneye çok daha güzel olacak cam teras” dedi.


Başkan Özdemir, Avrupa Birliğine sundukları zipline projesinin 4 safhanın 3.safhasında olduğunu, Şubat ayında projenin durumunun belli olacağını belirterek, onu da yaptıkları zaman cam terasla birlikte harika olacağını, ayrıca terasın yanındaki bina için 2020 yılı bütçesinde Orman Genel Müdürlüğü’nün gerekli ödeneği koyduğunu ve seneye bitirip vatandaşların hizmetine sunacaklarını sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale MHP’li milletvekilinden "TikTok" açıklaması: "Kapatılması için kanun teklifi hazırlanmakta" Milliyetçi Hareket Partisi Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, "Ahlaksız paylaşımların yoğunlukla yer aldığı ve milli değerlerimizi ayaklar altına alan TikTok’un bir an önce kapatılması gerektiği açıktır. Bu doğrultuda kanun teklifi hazırlamakta olduğumuzun da bilinmesini isterim" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, sosyal medya uygulaması TikTok ile ilgili açıklama yaptı. TikTok’un, dünyada ve Türkiye’de kullanılan en yaygın sosyal medya platformlarından birisi olduğuna işaret eden Öztürk, kullanıcı sayısının dünyada 1 milyarı aştığını, Türkiye’de ise 30 milyon olduğunu ifade etti. "Bataklığın kurutulması gerekmektedir" TikTok uygulamasının, Türk aile yapısına ve kültürüne uygun olmayan görüntülerin ve davranışların paylaşıldığı bir mecra olduğuna değinen Öztürk, "Bu anlamda müstehcen içerikler oluşturan, canlı yayında gelir sağlayan, çocuk istismarı paylaşan hesap yöneticilerine yönelik operasyonların yapıldığı ve adli soruşturmaların açıldığı yine kamuoyuna yansımaktadır. Tam bu noktada ifade etmeliyim ki TikTok adlı sosyal medya platformu tam anlamıyla bir bataklığa dönüşmüştür ve bataklıkta sinek avlamaktansa bataklığın kurutulması gerekmektedir" diye konuştu. "Ahlak yok olursa gelecek yok olur" Ahlaki değerlerin hiçe sayıldığı bir sosyal medya mecrasında yapılan paylaşımların, toplum düzenini tehdit eden birer unsur olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Bu, her şeyden önce içinde çocuklarımızı büyüteceğimiz sağlıklı bir toplum için gereklidir. Ahlak yok olursa gelecek yok olur. Ahlakı zedelenen veya yok olan, milli ve manevi değerleri her gün örselenen bir toplum geleceğini hazırlayamaz, istikbâlini sağlam zeminler üzerine kuramaz" şeklinde konuştu. "Milli kültürümüz ve ahlaki yapımız asla bozulmayacaktır" Öztürk, "Bu anlamda ahlaksız paylaşımların yoğunlukla yer aldığı ve milli değerlerimizi ayaklar altına alan TikTok’un bir an önce kapatılması gerektiği açıktır. Bu doğrultuda kanun teklifi hazırlamakta olduğumuzun da bilinmesini isterim. Umuyorum ki Türk milletinin kültürel kodlarını bozmaya yönelik her türlü unsura karşı gerekli tedbir ve adımlar atılarak milli kültürümüz ve ahlaki yapımız asla bozulmayacaktır" dedi.
İstanbul Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosu sahnelendi Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü dolayısıyla, ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma’ programı düzenlendi. Programda, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunun da ilk gösterimi yapıldı. Öte yandan, öğrencilerin bir dizi etkinlik gerçekleştirdiği anma programına katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma” programı düzenlendi. Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda, Kocamustafapaşa Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencisi Faik Eren Kurtuluş’un gerçekleştirdiği Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni ve Davutpaşa Anadolu Lisesi Müdürü Ceyda Çakıroğlu açılış konuşması yaptı. Konuşmalardan sonra Halil Kut Paşa’nın, Irak Cephesi’ne gelişini ve Kut’ül Amare Zaferi’ni anlatan kısa bir belgesel izletildi. Sahneye çıkan Davutpaşa Anadolu Lisesi öğrencileri şiirlerini okudu ardından bir bir oratoryo sergiledi. Öte yandan, programda Türkiye’de ilk defa 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu da ilk kez Kocamustafapaşa Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri oynadı. İlk defa yazılan ve oynanan tiyatroya katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. "Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de ilk defa sahnelenecek" ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu yazarı, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Bursa Şube Başkanı Faruk Anbarcıoğlu, "2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme taşımasıyla halkımız konuya biraz daha ilgi duydu. 1915 yılında İngilizler, Basra Körfezi’ne geliyorlar. O dönemde Irak, Suriye ve İran’ın bir bölümü Osmanlı Cihan Devleti hakimiyetindeydi. Yani bundan 109 yıl önce İngilizlerin orada ne işi var diye insanların sorması gerekiyor. İngilizler egemenliklerini sürdürebilmek ve sömürgelerini devam ettirebilmek için bilhassa İngilizlerin hakimiyetindeki Hindistan’da bulunan Müslüman askerleri ülkemize savaşmaya getiriyorlar. Ülkemize derken geniş bir coğrafyadayız. Yaklaşık 22 milyon kilometrekarede 624 yıl hüküm sürmüş, dünyanın 3 kıtasında büyük bir devleti çökertmek için İngilizler uğraşıyorlar. Bunun için ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar. Mesela, Arapça’yı ve Kuran-ı Kerim’i çok mükemmel bilen ve fıkıh alanında bile mükemmel yetiştirdikleri casuslarıyla Osmanlı-Arap kışkırtmacılığı yapıyorlar. Yüzyıllarca kardeşçe yaşamış bu toplumları, birbirine düşürmek için çabalıyorlar. Savaşın içinde bile biz insanlara, insanlık dersi veren bir milletin insanlarıyız. Kut’ül Amare’de yaklaşık 5 generali, 980 üst düzey subayı ve 13 bin 300 İngiliz askerini esir aldık. Ama onlara insanca muamele yaptık. Bizim orada yaklaşık 10 binin üzerinde şehidimiz var. Orada Dicle’nin azgın sularında, eksi 10 derece soğukta bir yandan düşmanla bir yanda da sel baskınlarının içerisinde bu savaşı yaptılar. Böyle bir asil milletin zaferi. Bu zafer yıllarca bizim askeri birliklerimizde kutlandı. Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde ilk defa sahnelendi. Onun da ilk tanığı sizler olacaksınız" dedi. Kut’ül Amare Zaferi’nin tarihi 1. Kut Muhaberesi İngiliz kuvvetleri ve müttefikleriyle, Osmanlı Cihan Devleti askerleri arasında 7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916 tarihlerinde gerçekleşti. İngiltere, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Hint denizinin güvenliğini sağlamak, Mezopotamya’ya ve Osmanlı Cihan Devleti’ne ait petrol yataklarına hakim olmak için Irak seferine çıktı. Bağdat’ı ele geçirmek üzere çıktığı bu seferin başlangıcında hızla ilerleyen İngiliz birlikleri, Selman-ı Pak’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekildi ve Kut’ül Amare’de savunmaya geçti. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı Cihan Devleti birlikleri Kut’ül Amare’yi kuşatarak İngilizlere yaklaşık 5 ay süresince yardım gitmesini engelledi. Dicle Nehri kıyısında Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Cihan Devleti ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla zaferle sonuçlandı. 1. Dünya Savaşı içerisinde İngilizler, Çanakkale’den sonra Kut’ül Amare’de Osmanlı Cihan Devleti tarafından mağlup edildi. 29 Nisan 1916’da General Sir Charles V. F. Townshend komutasındaki 5 general, 481 subay ve 13 bin 300 askerden oluşan İngiliz birliği 4 ay 23 gün süren Kut kuşatmasından sonra Osmanlı Cihan Devleti’ne teslim oldu.