GENEL - 10 Mart 2020 Salı 09:55

Bu köy okulunda artan yemekler sokak hayvanlarının

A
A
A
Bu köy okulunda artan yemekler sokak hayvanlarının

Gümüşhane’de köy okulundaki öğrenciler öğlen yemedikleri yemekleri israf etmeyerek köyde bulunan sokak köpeklerine kendi elleriyle götürüp yediriyor.

Gümüşhane’de köy okulundaki öğrenciler öğlen yemedikleri yemekleri israf etmeyerek köyde bulunan sokak köpeklerine kendi elleriyle götürüp yediriyor.


Gümüşhane il merkezine bağlı Kale köyünde bulunan ve civarındaki 16 köyden gelen öğrencilerin eğitim gördüğü taşıma merkezi olan Kale Koçkaya İlkokulunda öğrencilere hayvan sevgisini aşılamak için geçtiğimiz yıl kurulan mini hayvanat bahçesinin ardından bu yıl da öğretmen ve öğrenciler el ele vererek başka bir anlamlı projeyi hayata geçirdi.


Hergün öğlen saatlerinde öğrenciler için gelen yemekleri yedikten sonra fazlasını çöpe atmayıp kovalarda biriktiren öğrenci ve öğretmenler bu yemekleri kış ayları boyunca köyde yiyecek bulmakta zorlanan ve aralarında yavruların da bulunduğu sokak köpeklerine yediriyor.


Hergün farklı bir sınıf öğrencilerinin öğretmenleri nezaretinde sokak köpeklerine yemek taşıdığı etkinlikte hafta sonu tatilinde de köyde yaşayan öğrenciler evlerinden aldıkları artık yemekleri götürüp hayvanlara yediriyor.


Köylülerin de zamanla projeyi benimseyerek hayvanları yemlemeleri için artık yemeklerini öğrencilere gönderip hayvanlara verdikleri okulda öğrencilere diğer canlıların da yaşama hakkı olduğu öğretiliyor.



“Köyümüzde yavru köpekler var onlar küçük olduğu için yemek bulamıyorlar”


Okul Müdürü Habib Tanış, okul olarak öğretmen ve öğrencileriyle birlikte doğada yaşayan diğer canlıları çok sevdiklerini belirterek, “Okulumuzda taşımalı yemek kapsamında öğrencilerimiz yemeklerini yiyorlar. Yediğimiz yemeklerin fazla gelenleri çöpe atmayıp, kovalarda biriktirerek köyümüzde bulunan, özellikle kış aylarında yiyecek bulamayan hayvanlara getirip yediriyoruz. Köyümüzde yavru köpekler var onlar küçük olduğu için yemek bulamıyorlar. Hem öğrencilerimize hayvan sevgisini bu doğanın onların olmadığını tüm insanların olduğunu ve diğer canlıların da yaşama hakkı olduğunu öğretiyoruz. Bu bakanlığımızın eğitim politikasında da var. İsrafı engelleyip çöp yerine faydalı olarak kullanmak istiyoruz” dedi.



“Okulumuzda hayvanat bahçemiz de var”


Projeye başladıklarında öğrencilerin 6 yavru 3 büyük köpeğe yemek götürdüğünü fakat şuanda 3 büyük ve 4 yavru köpeği beslemeye devam ettiklerini kaydeden Tanış, “Bunu her sınıf her gün yapıyor. Değişik öğrenci ve değişik öğretmenler nezaretinde bu iş her gün yapılıyor. Hatta ana sınıfı öğrencilerimiz de bazen yemek getiriyor. Hafta sonları da Kale’de yaşayan öğrencilerimiz evlerinden aldıkları yemekleri getiriyorlar. Proje bizim okulumuz öğretmen arkadaşların ortak kararımızdı. Okulumuzda hayvanat bahçemiz de var. Hayvanları öğrencilerimiz seviyor, bu sevgilerini de paylaşarak gösteriyorlar” diye konuştu.


Tanış, köydeki vatandaşların ilk başta öğrencileri ellerinde kovalarla yolda görünce biraz garipsediklerini, “Bunlar nereye gidiyor?” dediklerini belirterek, “Fakat mahalle içine geldiğimizde köpeklere yemek verildiğini görünce onların da hoşuna gitti. Onlar da artık yemeklerini öğrenciler gönderip hayvanlara veriyorlar” ifadelerini kullandı.



“Bu dünyada bir tek biz yaşamıyoruz”


Elinde kovalarla yemek artıklarını sokak köpeklerine götüren okul öğrencilerinden Miranur Yılmaz ise “Bugün biz yaptığımız etkinlikte yemediğimiz yemekleri getirip küçük köpeklere verdik. Biz bu dünyada sadece kendimiz değil, diğer canlılarla yaşıyoruz. Sizler de evde ve okulda yemediğiniz artan yemekleri bu küçük canlılara verebilirsiniz” ifadelerini kullanırken, diğer öğrenci Derya Topuz ise “Bu dünyada bir tek biz yaşamıyoruz. Hayvanlarda var. Yemediğiniz yemekleri ve artan yemekleri köpeklere, kuşlara ve tüm canlılara verin” dedi.


Yunus Emre Demet te Allah’ın israf edenleri sevmediğini bu nedenle artan yemekleri hayvanlara getirdiklerini belirtirken, Ümmü Gülsüm Ay ise “Hayvanları hepimiz sevdiğimiz için yemeklerinizi çöpe değil hayvanlara veriyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Açıldığında protokol camisi olacaktı, 7 yılda tamamlanamadı İzmir Konak’ta bulunan ve yapımına 2017’de başlanılan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin inşaatı aradan geçen 7 yılda tamamlanamadı. Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan ibadethanenin inşaatı uzun süredir yerinde sayarken, bölge esnafı yetkililerin duruma el atarak bir an önce caminin tamamlanmasına destek olmalarını istedi. İzmir’in Konak ilçesi Mersinli bölgesinde 14 bin metrekarelik alanda yer alan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin yapımına, Nevvar Salih İşgören Vakfı tarafından 2017 yılında başlandı. 43 metre kubbe genişliğinin yanı sıra 92 metre uzunluğunda 4 minareye sahip, Osmanlı ve modern mimari izlerini taşıyan caminin 2022’de ibadete açılması hedefleniyordu. Ancak Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan 15 bin kişi kapasiteli camide uzun süre önce inşaat çalışmaları durdu. Yapılan onca masrafın ve milli servetin ziyan olduğunu belirten bölge esnafı, yetkililerin duruma el atarak caminin tamamlanmasına destek olmaları gerektiğini söyledi. “Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz” Kaba inşaatı 2019 yılında tamamlanan camiyle ilgili görüşlerini dile getiren bölge esnaflarından 37 yaşındaki Zeynel Akçam, “Buranın 2017 yılında temeli atıldığında bölge esnafı olarak çok sevinmiştik. Neden çok sevindik; dibimizde bir cami olsun istedik. Burada bize en yakın cami 500 metre ileride. Biz çok uğraştık burası yapılsın 5 vakit namazımızı kılalım orada ama bir türlü nedense tamamlanamadı bu cami. Nevvar Salih İşgören Vakfı’nın projeyi bitirmiş olduğunu öğrendik sonradan. Esnaflar olarak Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz. Müslüman bir ülkede yaşayan vatandaşlar olarak bu camiyi böyle görünce vicdan azabı çekiyoruz. 2020 yılında Diyanet’e ‘bu cami neden tamamlanmıyor’ içerikli dilekçe yazdım, cevap gelmedi. Bölge esnafı olarak bu caminin bir an önce tamamlanmasını istiyorum” dedi. Caminin aynı zamanda bir yaşam alanı olarak tasarlanması, içerisinde sosyal donatı alanları, konferans salonları, kütüphaneler, etüt merkezleri gibi birçok bölümün olması planlanıyordu. 2017 yılında yapımına başlanılan ve 2022 yılında ibadete açılması planlanan Ulu Cami üzerinden geçen 7 yılda tamamlamadı.