POLİTİKA - 14 Eylül 2024 Cumartesi 17:13

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen: “İstanbul’da sıfırdan geliştirilmiş bir tane iş yok”

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen: “İstanbul’da sıfırdan geliştirilmiş bir tane iş yok”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ‘Türkiye Buluşmaları’ programı kapsamında geldiği Gümüşhane’de muhalefete yüklendi.


Kent merkezinde bulunan bir otelin toplantı salonunda düzenlenen ‘Türkiye Buluşmaları’ programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AR-GE Başkanı Mustafa Şen, AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Mehmet Emin Erdoğdu, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Av. Celalettin Köse ile birlikte AK Partili Milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri ve partililer katıldı. Burada konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen, İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşanan sorunları dile getirerek muhalefete yüklendi.



“İstanbul’da sıfırdan geliştirilmiş bir tane iş yok”


İstanbul’da seçmenlerin veryansın ettiğinin altını çizen Genel Başkan Yardımcısı Şen, İzmir’de de denizin kirlilikten öldüğünü söyleyerek “Bakın İstanbul’a. Allah rızası için sıfırdan geliştirilmiş ve başlanmış bir tane İstanbul ölçeğinde iş yok. Yapılan işlere bakın, orta halli bir Belde Belediyesi’nin, çalışkan bir belediye başkanının on katıyla yapacağı işler. Şimdi destekçileri ver yansın ediyorlar. Diyorlar ki yahu su bu, su. Bu su elektrikten daha pahalı nasıl olabilir? Hadi oldu boş evde bu kadar nasıl olabilir? Siz bilirsiniz beyler. Siz yapmadınız mı bu işleri? Verin hesabını siz yaptınız. Biz sizi uyardık. Neden böyle? Çünkü dert yok arkadaşlar. Bizim muhalefet partilerinde dert yok. İzmir’de arkadaşlar deniz öldü. Bakın bir gölden, bir dereden, bir su birikintisinden bahsetmiyorum. Allah’ın denizi öldü. Denizi öldürdüler. Neden? Dert yok. Bütün mevzu bu. AK Parti olmazsa, hani şunu yapmış olmayayım asla AK Parti’sizlikle milleti korkutmak değil yaptığım sadece örnekleri gösteriyorum. Soru çok basit AK Parti Yerel iktidarda olsaydı yani belediyede biz olsaydık Cumhur İttifakı orada olsaydı İzmir Körfez öyle olur muydu? Ege Denizi ölür müydü arkadaşlar? Deniz kenarı olan bir şehir ozon kokar arkadaşlar. Oksijen kokar, deniz kokar. İzmir başka bir şey kokuyor. Balıklar öldü. Yüz binlerce milyonlarcası öldü. Ne diyor bay başkan, sayın başkan diyor ki bakan gelsin temizlesin. İyi de bakan mı kirletti orayı? Siz orada ne yapıyorsunuz yıllardır? Bir 5 sene ne yaptınız? Ondan önceki 5 sene ne yaptınız? Ondan önceki 5 sene ne yaptınız? İzmir halkı size niye oy verdi” dedi.



“Başkentimiz baş köy oldu”


Ankara’da trafik sorunu olduğunu ileri süren ve başkentin baş köy haline geldiğini savunan Şen, “Ankara ölçeğinde, başkent ölçeğinde yapılmış, sıfırdan alınmış, yapılmış bir tane proje yok. Arkadaşlar başkentimiz, başşehrimiz oldu, baş köy. Yahu Ankara’da trafik yoktu. Bazıları Melih Bey’e kızıyor. Melih Bey Ankara’ya çok büyük hizmetler yaptı. Şimdi görüyor onu herkes. Ankara’da trafik yoktu. Ankara’da trafik var arkadaşlar. Neden? Çünkü baş köye döndü. Ben sadece karşılaştırmalı örnekler veriyorum. Yoksa öyle milleti korkutalım böyle bir şey. Türk milletini kimse korkutamaz. Biz şehirlerimizi, ülkemizi bu halde bırakamayacağımıza göre arkadaşlar ne yapacağız? Daha çok çalışacağız. Milletimizin daha çok içinde olacağız. Daha çok derdini dinleyeceğiz” diye konuştu.



“Vatandaşın derdini dinleyeceğiz ve çözeceğiz”


Vatandaşların ekonomiye yönelik eleştirilerinin doğru olduğunu belirten Şen, “Vatandaşa gidiyoruz, diyor ki fiyatlar şöyle böyle doğru söylüyor. Çok sert söylüyor. E doğru söylüyor. Vatandaş sert de söyleyebilir, yumuşak da söyleyebilir. Dediği doğru mu? Doğru. Fiyatları yüksek. Ama düşürüyoruz doğrultuyoruz, hatayı düzeltiyoruz. Ya da işte emekli maaşları doğru, vatandaş doğru söylüyor. Evet arttırdık kat olarak 20 sene öncesine göre oranlarsanız yüksek ama bugünkü fiyatlar karşısında düşük kalıyor. Vatandaş doğru söylüyor. Biraz sert söylüyor. Ne yapalım o da onun karakteri. Dolayısıyla ona katılacağız. Dinleyeceğiz ve çözeceğiz, çözüyoruz. Nitekim vatandaş o araştırmaların sonuçları bende ve diyor ki çözüm yine AK Parti. Bırakmıyor AK Parti’yi, vatandaş AK Parti’yi bırakmazken, AK Parti seçmeni nasıl bırakabilir? Öyle bir hakkı yok. Biz bunları yaparken arkadaşlar, muhalefet hiçbir şey yapmazken, biz geçenlerde bir komutan atadık. Bir komutan atadık. Uzay komutanı Alper Gezeravcı. Astronotumuz uzay komutanlığına atandı. Hani kurduğumuzda CHP Anayasa Mahkemesi’ne gitti kapatılması için. Biz uzay ajansı kurduk. Biz bunlarla uğraşırken onlar da sen bana konuşma vermiştin yok ben sana konuşma vermiştim de sen vermemiştin de onlar da bunlarla uğraşsınlar. Ergenler gibi. Kendi oyuncaklarıyla oynasınlar. Biz milletimizin hizmetinde, milletimizin emrinde onun dediğini yaparak yine inşallah seçim üstüne seçim, zafer üstüne zafer yapacağız” ifadelerini kullandı.



AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen: “İstanbul’da sıfırdan geliştirilmiş bir tane iş yok”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Hedefimiz, anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı darbe ürünü bir anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde yapılan, ’İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun ile TİHEK Başkanı Fahrettin Altun yer aldı. Son 23 yılda atılan adımların Türkiye’yi yüksek standartlı demokrasi hedefine taşıyan köklü bir dönüşümün yapı taşları olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Anayasanın 90. maddesinde yaptığımız değişiklikle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalarla; kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağını düzenledik. 2003 yılında 4982 sayılı kanunla yürürlüğe giren bilgi edinme hakkını 2010 Anayasa değişikliğiyle Anayasal güvenceye kavuşturarak, demokratik bir yönetimin temel unsurlarından biri olan bilgi edinme hakkını güçlendirdik. Böylece vatandaşlarımızın devlete erişimini, denetim ve katılımını daha şeffaf ve güvenilir bir zemine kavuşturmayı amaçladık. Vatandaşlarımızın insan hakları ihlallerinde AİHM’ne başvurmadan önce hakkını kendi ülkesinde arayabilmesi için Bireysel başvuru imkanını getirdik. İdarenin her türlü eylem ve işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu düşünen vatandaşlarımızın haklarının takibi noktasında kurumsal bir mekanizmayı, Kamu Denetçiliği Kurumu’nu ihdas ettik. İnsan onurunu koruyan, ayrımcılığa karşı herkes için eşitlik ilkesini güçlendiren daha sağlam bir kurumsal yapı oluşturmak amacıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu hayata geçirdik" dedi. "Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik" TİHEK ile birlikte, insan hakları ihlallerini izleyen, ayrımcılığı önleyen ve devletin tüm kurumlarında eşit muamele standardını güvence altına alan bağımsız ve etkin bir mekanizmayı ülkeye kazandırdıklarından bahseden Bakan Tunç, "Anayasamızda yapılan değişikliklerle kadın haklarından çocuk haklarına; temel hak ve özgürlükleri güçlendiren ve genişleten reformları milletimizin onayıyla hayata geçirdik. Anayasamızda hukuk devleti ilkesini güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi için önemli yapısal reformları gerçekleştirdik. Bu kapsamda; Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasından Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesine, askeri yargının kaldırılmasından sıkıyönetim ilanına izin veren Anayasa maddesinin kaldırılmasına; darbecilerin yargılanmasına engel olan Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına varıncaya kadar önemli reformlara imza attık" ifadelerini kullandı. Tunç, söz konusu bu reform belgeleri çerçevesinde bugüne kadar yargı ve insan hakları alanında ciddi mesafeler kat ettiklerinden bahsetti. "Hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir" İnsan hakları alanında yürütülen özverili çalışmaların, ülkenin demokratik standartlarını yükselten önemli reformlar olduğuna değinen Tunç, "Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılını darbe ürünü bir Anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir. İnsan haklarına ilişkin ülkemizdeki tüm kurumların aynı masa etrafında buluştuğu bu toplantının, ortak aklı ve kurumsal iş birliğini daha da güçlendirecek önemli sonuçlar üreteceğine yürekten inanıyorum. Bugün ortaya koyacağımız değerlendirmeler, yalnızca bugünün çalışmalarına yön vermeyecek; Türkiye’nin insan hakları standartlarını daha ileriye taşıyacak yeni adımların da kapısını aralayacaktır" ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.
Karabük KBÜ’de Odyometri öğrencilerine Uygulamalı eğitim verildi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Bölümü, işitme cihazları ve uygulama süreçlerine yönelik kapsamlı bir eğitim programı düzenledi. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın uygulamalı eğitim vizyonu doğrultusunda gerçekleştirilen etkinlik, üniversite-sektör iş birliğinin örnek bir modeli olarak planlandı. Program, öğrencilerin derslerde edindikleri bilgileri pratik uygulamalarla pekiştirmesine katkı sağladı. İşitme cihazı firması temsilcileri Odyolog Sude Nur Ekim, Odyolog Serhat Önkol ve Odyometrist Selahattin Sezen tarafından verilen teorik ve uygulamalı eğitimlere öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programa Odyometri Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Emre Söylemez ile Öğr. Gör. Merve Kandazoğlu Erdem ve Öğr. Gör. Tuğba Ural da katıldı. Eğitimin ilk oturumunda modern işitme cihazlarının çalışma prensipleri, dijital işitme teknolojilerindeki yenilikler ve cihaz uygulama süreçlerine ilişkin bilgiler aktarıldı. Öğrenciler, işitme cihazlarının teknik altyapısına dair güncel bilgileri uzmanlardan dinleme fırsatı buldu. İkinci oturumda ise kulak kalıbı uygulamalarına yönelik teorik eğitim verildi ve öğrencilerin birebir deneyim kazandığı pratik çalışmalar gerçekleştirildi. Kulak kalıbı alım süreci, kullanılan materyaller, ölçüm teknikleri ve profesyonel uygulama örnekleri öğrencilere uygulamalı olarak aktarıldı. Odyometri Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin katıldığı eğitim programı, "İşitme Cihazları" ile "Kulak Kalıbı ve Uygulamaları" derslerini destekleyerek öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerini güçlendirdi. Etkinlik, öğrencilerin sektörde kullanılan güncel uygulamaları yerinde tanımasına imkân sundu. Program sonunda Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven, eğitim sürecine katkı sağlayan akademisyenlere ve sektör temsilcilerine teşekkür belgesi takdim etti.