GÜNDEM - 23 Şubat 2024 Cuma 19:07

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Gümüşhane’de üniversite öğrencileri ile bir araya geldi

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Gümüşhane’de üniversite öğrencileri ile bir araya geldi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gümüşhane Üniversitesi’nde düzenlenen "İslam’ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince" programında öğrencilerle buluştu.


İl buluşmaları kapsamında Gümüşhane’ye gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gümüşhane Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen "İslam’ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince" isimli programa katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Ahmet Hamdi Akseki Cami İmam-Hatibi Mansur Sağır’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Programda kendisini dinlemeye gelen gençlere bilimsel gelişme yolunda çok çalışmaları tavsiyesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve son olarak ilk uçuşunu gerçekleştiren milli savaş uçağı KAAN ile ilgili de açıklamalarda bulundu.



“Kudüs’teki zulmün bitmesi için 88 yıl beklemeyeceğiz”


Kudüs’ün Hz. Ömer döneminde farklı inançtan, mezhepten ve ırklardan insanların huzur içerisinde yaşadığı bir yer olduğunu fakat haçlıların gelmesiyle birlikte bu huzurun bozulduğunu belirten Prof. Dr. Erbaş, “637 yılında Hazreti Ömer Kudüs’ü İslam diyarı yaptığında esasında en büyük sevinci Yahudiler yaşadılar. Orayı Hazreti Ömer ’Darü’s-Selâm’ yaptı sevgili gençler. Darü’s-Selâm ne demek? Barışın yurdu. 400 sene devam etti Hz. Ömer’in Darü’s-Selâm yaptığı Kudüs’teki farklı inançlardan, ırklardan, hatta mezheplerden insanların barış içerisindeki yaşama süreci. Ne zaman ki bugünkü batılıların yine ataları olan haçlılar, 1099 yılında Kudüs’ü işgal etti. Yine büyük bir katliam. Kaçabilenler kaçtı, hayatını kurtaranlar kurtardı. Kudüs, Darü’s-Selâm’dan Darü’l-Harb yani kaosun, savaşın, kavganın yaşandığı bir yer haline geldi. Kimler yüzünden? Bugünkü batılıların ataları, haçlılar yüzünden. Şimdi 1099’dan 1187’ye kadar. 88 sene bu zulüm sürdü. Bu işgal 88 yıl sürdü. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü tekrar Haçlıların işgalinden kurtardığı zamana kadar. Selahaddin Eyyubi ve askerleri, İslam ordusu 1187’de tekrar Kudüs’ü barışın yurdu haline getirdi. Ne zamana kadar? 1900’lü yıllara kadar 800 yıl. Farklı inançlardan, farklı dinlerden, farklı kültürlerden, farklı mezheplerden insanların barış içerisinde yaşadığı yer haline geldi. 1917’de Batılılar, Haçlıların torunları orayı tekrar kaosun yaşandığı yer haline getirdiler. 1948 yılında bugün terör devleti dediğimiz İsrail’i kurdurdular. Osmanlı’yı parçaladıktan sonra, İslam Devleti’ni parçaladıktan sonra ve 75 yıl oldu. Daha önce bu zulüm 88 yıl sonra bitmiş idi. Şimdi bekleyecek miyiz 88 yılı. Ben 88 yıl beklemeyeceğiz diye düşünüyorum” dedi.



“KAAN gibi daha nice uçaklar uçacak”


Gençlere alanlarında çok iyi çalışmaları gerektiğini vurgulayan Erbaş, “Dün ben sosyal medyada bir ayet paylaştım. Ayeti okuduğumda sanki bu ayet yeni inmiş gibi fark ettim. KAAN uçağımızı yaptık ya, KAAN uçağımızı uçurduk ya Elhamdülillah. Daha nice böyle uçaklar uçacak inşallah yakın zamanda. İşte o KAAN’ı uçurduğumuz zaman Enfal Suresi’nin 60. ayetinin altına KAAN’ın fotoğrafını koyarak paylaştım. Düşmanlarınıza karşı hazırlıklı olun, besili atlar yetiştirin diyor Allah-u Teala. Bugün o günün besili atları işte bugünün kağanları, bugünün kızıl elmaları, o günün besili atları bugünün savunma sanayiinde ürettiğimiz o silahlar ya da benzeri şeyler. İlmi kim geliştiriyor olursa olsun ondan istifade edeceğiz. Bizim de yeni yeni buluşlara imza atmamız lazım. Alanlarımızda çok iyi çalışmamız lazım. Müslüman her zaman en iyi olur. Bu ilkeyi de zihnimizden, hafızamızdan hiçbir zaman çıkarmamamız lazım. Yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar diyoruz biz, Türkiye Diyanet Vakfı’nın logosunun altında. Yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar. Bizim yaptığımız her işteki hedefimiz, yeryüzünde iyiliğin hâkim olmasıdır. Kötülüklerin ortadan kalkması, iyiliklerin yaygınlaşması. Müslüman’ın, müminin en önemli vazifelerinden birisidir. O yüzden hem eğitim süreçlerinizde hem de eğitim süreçleriniz bittikten sonra hayata atıldığınızda hep iyilik peşinde olun. Çünkü dünyayı iyilik değiştirecek diyorum” diye konuştu.



Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Gümüşhane’de üniversite öğrencileri ile bir araya geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başsavcılıktan ’kadın cezaevinde askeri baskın’ iddialarına yalanlama Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na askeri baskın düzenlendiği, hükümlü ve tutukluların tehdit edildiklerine yönelik iddialar yalanlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya platformlarında, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlü ve tutuklulara askeri baskın yapıldığı iddiasına ilişkin haberlerin asılsız olduğunu kaydetti. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan koğuşların 36 kişi kapasiteli olduğu, dönemsel yoğunluk nedeniyle koğuş mevcutlarında artış yaşanabildiği, 19 Aralık 2025 itibarıyla kurumda toplam bin 453 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu, B-3 ve B-4 koğuşlarının silahlı terör örgütü mensubu tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşlar olduğu, her iki koğuşun toplam mevcudunun, diğer koğuşların ortalama sayısının altına düştüğü aktarıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "’Bakırköy Cezaevi’nde 19 Aralık günü askeri baskın yapıldığı’, ’19 Aralık Hayata Dönüş Operasyonu’nun yıl dönümünde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda siyasi tutukluların kaldığı koğuşlara robokoplu askerlerle baskın düzenlendiği’, ’Tutuklu ve hükümlülerin ’Devletin büyüklüğünü böyle göreceksiniz’ şeklinde tehdit edildiği’ ve ’Gerçekleştirilen koğuş değişikliğinin geçmişte yaşananlara bilinçli bir gönderme taşıdığı’ yönünde gerçeği yansıtmayan haber ve paylaşımların yapıldığı görülmüştür. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan koğuşlar genel olarak 36 kişi kapasiteli olup, dönemsel yoğunluklar nedeniyle koğuş mevcutlarında artış yaşanabilmektedir. 19 Aralık 2025 tarihi itibarıyla kurumda toplam bin 453 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. ?B-3 ve B-4 koğuşlarının silahlı terör örgütü mensubu tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuşlar olduğu, söz konusu tarih itibarıyla her iki koğuşun toplam mevcudunun, diğer koğuşların ortalama sayısının altına düştüğü görülmüştür. ?Bu çerçevede, ceza infaz kurumu içerisindeki koğuş yoğunluklarının dengelenmesi amacıyla, B-4 koğuşunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin, B-3 koğuşuna nakledilmesine karar verilmiştir. Nakil kararı tutuklu ve hükümlülere bildirilmiş, eşyalarını hazırlamaları istenmiştir. ?İnfaz koruma memurlarının refakatinde gerçekleştirilen bu süreçte herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış, tutuklu ve hükümlülere yönelik hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Koğuş değişikliği süreci sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. ?Koğuş değişikliğinin gerçekleştirildiği alanlar dahil olmak üzere ceza infaz kurumunun ortak kullanım alanları kamera sistemi ile izlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır. ?Gerçekleştirilen nakil işleminin ’Hayata Dönüş Operasyonu’ ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Ceza infaz kurumlarında yürütülen tüm işlemler; insan onuruna saygı, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, ölçülülük ve kişilik haklarının korunması ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. ?Sonuç olarak, söz konusu haber ve paylaşımlarda yer alan iddiaların tamamı asılsızdır"