SPOR - 07 Mayıs 2024 Salı 16:50

Gümüşhane’de okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oluyor

A
A
A
Gümüşhane’de okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oluyor

Gümüşhane’de okul sporları kapsamında düzenlenen Muaythai Türkiye Şampiyonası binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı.


Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Okul Sporları Federasyonu ve Muaythai Federasyonu tarafından düzenlenen ve Aydın Doğan Spor Kompleksi’nde başlayan okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı. 45 tecrübeli hakemin yönetiminde gerçekleştirilen şampiyona kıyasıya mücadelelere sahne olurken 5 gün boyunca devam edecek mücadelelere spor severler yoğun ilgi gösterdi.



“Kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor”


Türkiye’nin 64 ilinden binin üzerinde sporcunun katıldığı etkinliğin yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Muaythai ve Kick Boks Gümüşhane il Temsilcisi ve antrenör Erol Eroğlu, “Yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun ve 45 tecrübeli hakemle birlikte bu müsabakaları sürdürüyoruz. Şu anda birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor. İlimize sportif turizm anlamında büyük katkı sağlıyor. Kafilelerimiz şu an Gümüşhane’den ve organizasyondan mutlular biz de bunu sağladığımız için mutluyuz. İlgi var, insanlar ilk olarak önyargıyla yaklaşıyorlar ama daha branşın zevkini alınca hoşuna gidiyor. Eski ismiyle Tayland Boksu olarak adlandırılan bu sporda ritüeller var, bunlar Budizm’i yansıtıyor. Bu ritüelleri yerine getirmek zorunda sporcular. Bu davranışlar, saygıları, ringe çıkış ve inişlerindeki hal ve hareketleri de puanlamada etkili oluyor” dedi.



“Çocukları spora yönlendirerek daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız”


Her okulun bir spor kulübü olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Muaythai Federasyonu Genel Sekreteri Korkmaz Atalay, “Bakanlığımız ve Muaythai Federasyonu tarafından gerçekleştirilen bu organizasyon Okullar Arası Muaythai Gençler Türkiye Finali. Bu şampiyona Gümüşhane’de gerçekleştiriliyor. Her okulu bir spor kulübü olarak görmemiz gerekiyor bu noktada başarabilirsek, dezavantajlı ve enerjilerini atamayan çocukları spora yönlendirerek çok daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız” diye konuştu.



Annesinin teşvikiyle Muaythai yapmaya başladığını söyleyen ve şampiyonaya Afyon’dan katılan Nazlı Sultan Barış (18), “Ben 5 yıldır bu sporu yapıyorum, annem de küçükken Muaythai yapıyordu beni teşvik etti ve bende başladım. Organizasyon çok güzel, okullardaki öğrencileri spora teşvik ediyorlar burada olduğum için çok mutluyum. Rakiplerimi izledim, kimisi iyi, kimisi kötü kazanacağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.



Gümüşhane’de okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kraliçenin adını taşıyan Efteni Gölü, ziyaretçilerini yeni yüzüyle karşılayacak Düzce’nin Gölyaka ilçesinde bulunan ve göçmen kuşların önemli mola noktalarından biri olan Efteni Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda çevre düzenleme ve iyileştirme çalışmaları devam ediyor. Bünyesinde barındırdığı 150’den fazla kuş türüyle bölgenin önemli sulak alanlarından biri olan Efteni Gölü’nde, İl Özel İdaresi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince başlatılan çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Ekipler, gölün ekolojik dengesini korumak amacıyla sazlık alanlarda temizlik çalışması yürütürken, bölgenin turizm potansiyelini artırmak ve ziyaretçilere daha konforlu bir ortam sunmak için "engelsiz alan" projesinin inşasına da devam ediyor. Ender türlere ev sahipliği yapıyor İsmini Bizans kraliçesi Eftelya’dan aldığı rivayet edilen göl, özellikle göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle stratejik öneme sahip. Sazlık alanları, bataklıkları ve çamur düzlükleri gibi farklı ekolojik habitatları barındıran göl, Türkiye’de ender görülen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türlerine ev sahipliği yapıyor. Zengin bitki örtüsü ve nilüfer çiçekleriyle sonbahar aylarında ayrı bir güzelliğe bürünen Efteni Gölü, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Bölgede yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla gölün, doğa turizminde daha etkin bir rol oynaması hedefleniyor.
Kilis Kilis’te 4 kuşaktır süren sabun üretimi insan gücüyle yaşatılıyor Kilis’te 4. kuşak olarak sabun üretimi yapan Mehmet Akil Teksabuncu, tamamen el emeğiyle ürettikleri sabunlarda Halep sabununun özünü yaşattıklarını belirterek, doğallıktan ödün vermediklerini söyledi. Kilis’te 4. kuşak olarak sabun üretimi yapan Mehmet Akil Teksabuncu, bir dönem makine üretimine geçtiklerini ancak işlerin düşmesi üzerine yeniden insan gücüne döndüklerini belirterek, el emeğiyle üretilen sabunların daha fazla tercih edildiğini söyledi. Sabun üretim sürecini anlatan 20 yıldır sabun üretiminde çalışan ustalardan Ali Furuncu, "Sabun kesiminden sonra şu an damga vuruyoruz. Damgalandıktan sonra sabunları çıkarıyoruz, havalandırıyoruz. Daha sonra tahtalara dizip içeride kafes yaparak istifliyoruz. Ürettiğimiz prinalı sabun sabır olmadan yapılmaz" dedi. ‘’O dönem gümrük olmadığı için Halep’ten Kilis’e yerleşmiş’’ Mesleği lise çağlarından bu yana sürdürdüğünü belirten Mehmet Akil Teksabuncu, "Babam rahmetliden devraldım, ben 4. kuşak oluyorum. Dedem rahmetli Suriye’den gelmiş, o dönem gümrük olmadığı için Halep’ten Kilis’e yerleşmiş. Dedem Halep’te de bu mesleği yapıyordu. Bizim ürettiğimiz sabun aslında Halep sabununun özüdür" dedi. ‘’45 çeşit sabun üretiyoruz.’’ Sabunların tamamen doğal içeriklerle üretildiğini vurgulayan Teksabuncu, "Saf zeytinyağı, prina yağı ve defne yağı kullanıyoruz. Zeytinin yağı alındıktan sonra küspesinden elde edilen prina yağıyla sabun yapıyoruz. Bunun yanında ardıç katranı, kükürt, lavanta, aloe vera gibi içeriklerle toplam 45 çeşit sabun üretiyoruz. Buharla pişiriyoruz, son sistem teknoloji kullanıyoruz ancak kalıplara dökülmesi ve kesimi tamamen elle yapılıyor" ifadelerini kullandı. "Makineden geçirdiğimizde müşterilerimiz ‘bu fabrika sabunu’ diyerek tercih etmedi’’ Bir dönem makine kullanmayı denediklerini ancak müşterilerin doğal üretimden vazgeçmek istemediğini dile getiren Teksabuncu, "Makineden geçirdiğimizde müşterilerimiz ‘bu fabrika sabunu’ diyerek tercih etmedi. Biz özellikle elle yapılmasına önem veriyoruz. Doğallığından ödün vermemek bizim için çok önemli" dedi. ‘’İşi doğru bildiğinizde ve bilerek yaptığınızda para zaten geliyor’’ Kazancın işin özü öğrenilmeden gelmeyeceğini vurgulayan Teksabuncu, "Kazanç güzel ama önce işi bilmek lazım. İşi doğru bildiğinizde ve bilerek yaptığınızda para zaten geliyor. Her şeyi taşerona yaptırırsanız, bilmediğiniz ustalarla çalışırsanız sıkıntı yaşarsınız" diye konuştu.