ASAYİŞ - 05 Ağustos 2024 Pazartesi 12:48

Gümüşhane’de Temmuz ayı güvenlik istatistikleri paylaşıldı

A
A
A
Gümüşhane’de Temmuz ayı güvenlik istatistikleri paylaşıldı

Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Temmuz ayı güvenlik istatistiklerini paylaştı. Toplantıda ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası sayısının bir önceki yıla oranla yüzde 40 oranında düştüğü açıklandı.


Gümüşhane Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Gümüşhane İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral ve İl Emniyet Müdürü Taner Cömert katıldı. Temmuz ayına dair güvenlik istatistiklerinin paylaşıldığı toplantıda Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, bir önceki toplantıda olduğu gibi vatandaşları yayla şenlikleri ve düğünlerde ateşli silahlarla havaya ateş edilmemesi konusunda uyardı.


7 başlık altında paylaşılan istatistiklerde ilk olarak terörle mücadeleye yönelik bilgilere yer verildi. Gümüşhane’de Temmuz ayı içerisinde başta PKK bölücü terör örgütü ve FETÖ/PDY olmak üzere terörle mücadeleye yönelik 18 operasyon gerçekleştirildiği ifade edildi. Düzensiz göçmenlere yönelik yapılan 3 operasyonda ise 3 organizatörün yakalanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, 9 düzensiz göçmenin de Geri Gönderme Merkezlerine sevk edildiği öğrenildi. Göçmen kaçakçılığına yönelik yapılan operasyonlarda yakalanan organizatör oranının da yüzde 100’ün üzerine çıktığı belirtildi.


Temmuz ayı içerisinde gerçekleştirilen 10 operasyonda ise 2 şahıs tutuklanarak cezaevine gönderilirken, operasyonlar kapsamında ele geçirilen bonzai, metamfetamin, sentetik hap ve esrar miktarındaki artışa dikkat çekildi. Organize suç örgütlerine yönelik operasyonların da sürdüğü Gümüşhane’de, kaçakçılık faaliyetlerin durdurulmasına yönelik yapılan çalışmalarda ise operasyon sayısı 5 kat arttırıldı. Bu kapsamda gerçekleştirilen 10 operasyonda 3 adet tabanca, şarjör, mühimmat ve alkollü içki ile tütün/makaron ele geçirildi.


2024 yılı Temmuz ayında, kişilere karşı işlenen suçların aydınlatılma oranı yüzde 95.4 olurken, mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatılma oranı ise yüzde 70.7 olarak belirlendi. Huzur, Güven, Mercek ve Çember gibi operasyonlarda ise haklarında arama kararı bulunan 32 şahıs yakalandı. Kadına ve çocuğa yönelik işlenebilecek suçları en aza indirmek için çalışmaların sürdüğü belirtilirken KADES uygulamasının indirilme sayısının 7 bin 684’e ulaştığı açıklandı.


Ülke çapında gerçekleştirilen SİBERGÖZ ve münferit operasyonlar sonucunda terör örgütleri ile siber alanda da güçlü mücadeleye devam ettiklerini vurgulayan Vali Tanrısever, “Bu kapsamda siber alanda terör örgütlerinin propagandasını yapan 96 hesap kapatılmış ve 3 şahıs hakkında adli işlem başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.


Vali Tanrısever, geçmiş dönemlerde olduğu gibi trafik kazalarının ve trafik kazası kaynaklı ölümlerin azaltılmasına yönelik eğitim, denetim ve kontrol faaliyetlerini gece gündüz, her türlü hava ve yol koşullarında arttırarak sürdürdüklerini belirterek il genelinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 oranında azaldığını söyledi.


Kazaların büyük bir kısmının yol, hava ve trafik şartlarına uyulmaması ve seyir halinde iken dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak yoldan çıkma şeklinde, sürücü kaynaklı hatalar ile gerçekleştiğini ifade eden Vali Tanrısever, yaz mevsimi nedeniyle gurbetteki vatandaşların şehre gelmesi ve turizm kaynaklı olarak trafik yoğunluğunun artması nedeniyle trafik kontrol ve denetimlerine daha da ağırlık verildiğini sözlerine ekledi.


Vali Tanrısever, geçtiğimiz günlerde Kürtün ilçesinde meydana gelen yorgun mermi olayı sonucu bir vatandaşın yaralandığını hatırlatarak, “Yaz mevsiminde yaylalarda, yerli ve yabancı turistlerin de katılımı ile festival ve şenlikler düzenlenmekte olup, bu dönemde ilimizdeki nüfus hareketliliği artmıştır. Devletimizin temel görevlerinden biri de vatandaşlarımızın yaşam hakkını savunmak, bulunduğu her ortamda huzur içinde olmalarını sağlamaktır. Gümüşhane genelinde gerçekleştirilecek; düğün, uğurlama ve yayla şenlikleri gibi etkinlikler öncesi ve sonrasında, bireysel kutlama amaçlı ateşli silahlar ile havaya ateş açılmaması yönünde tüm vatandaşlarımızdan duyarlı davranmasını, rica ediyorum. Eğlencenize kurşun sıkmayın!” dedi.



Gümüşhane’de Temmuz ayı güvenlik istatistikleri paylaşıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."