KÜLTÜR SANAT - 27 Mart 2025 Perşembe 09:22

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

A
A
A
Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

Gümüşhane Sit alanı ilan edilen tarihi Süleymaniye Mahallesi’nin sakinleri evlerini restore edebilmek ve mahallerinin eski günlerindeki canlılığına kavuşturabilmek için yetkililerden çözüm bekliyor.

Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan ve yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rumlar’ın bir arada yaşaması nedeniyle ’Hoşgörü merkezi’ olarak nitelendirilen tarihi Süleymaniye Mahallesi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 08.04.2019 tarihli ve 82935 sayılı oluru ile "Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescillendi. 600 yılı aşkın süredir farklı milletlere ev sahipliği yapan mahalle tarihi dokusuyla sadece Gümüşhane için değil tüm Türkiye için önemli bir miras olarak nitelendiriliyor.

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

Tarihi kiliseleri, camileri, hamamları ve diğer tarihi yapıları bünyesinde barındıran mahallenin tarihi dokusunun korunması ve sürdürülebilir hale gelmesi için birçok proje hazırlanmasına rağmen bu projelerin birçoğu hayata geçirilemedi. Koruma altına alınan kilise ve hamamların çoğunda herhangi bir çevre düzenlemesi yapılmazken, yüzyıllardır atalarından miras kalan topraklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan mahalle sakinleri ise tarihi mirasın atıl duruma geldiğini söylüyor.

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

Mahalle sakinlerinin içerisinde yaşadıkları evlerin ise yaklaşık 150 yıllık tarihi ahşap yapılar olduğunu söyleyen Süleymaniye Mahallesi muhtarı Orhan Eryılmaz, bölgenin sit alanı olması nedeniyle restorasyon yapamadıklarını ve bu yapıların yıllar içerisinde yıkılmaya başladığının altını çizdi. Vatandaşların devletten herhangi bir yardım beklemeden tarihi mahallenin tarihi dokusunu koruyarak yaşam alanlarını restore etmek istediklerini söyleyen muhtar Eryılmaz, yetkililerden sit alanı koşullarının tekrar gözden geçirilerek çözüm bulması gerektiğini söyledi.

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

"Ahşap binalar çökmeye başladı"

Mahalle sakinlerinin yüzde 90’a yakın bir kesiminin tarihi ahşap binalarda yaşadığını ve bölgenin Sit alanı ilan edilmesinin ardından hiçbir onarım yapamadıklarını söyleyen Süleymaniye Mahallesi Muhtarı Orhan Eryılmaz, "Süleymaniye Mahallesi yaklaşık 600 yıldır 3 kavmin bir arada yaşadığı bir yer. Bu yaşam süreçleri içerisinde Rumlar ve Türkler bir arada yaşadığını, karşıdaki bölgede de Ermenilerin yaşadığı bir mahalleydi. Zaten baktığınız zaman camilerle kiliseler yan yana, hamamlar var. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra buradan göçler başladı, mübadele yılları ve sonrasında Cumhuriyet’in ilanıyla beraber buradan şimdiki kent merkezine göçler başladı. Aradan geçen 100 yılı aşkın sürede buradaki ahşap binalar göçmeye başladı. Ahşap yapının betonarme bina kadar ömrü olmaz. Burada kişisel bazda değil de devletimizin yetkili kurumları bazında buraya yatırım amaçlı hiçbir şey olmadı. Bizler memleketimiz adına, devletimiz ve milletimiz adına bu mahalleye bir şeyler yaptırmak istiyoruz. Bundan 10-15 yıl önce yetkililer gelip hamamlar, kiliseler gibi yapıların içini boşalttılar restorasyon yapmak için mahalle sakinleri olarak sevindik ama aradan 10 yıl geçti ama hala bir şey yok. Yukarıda bir okulumuz vardı orayı yapmaya çalıştılar 2024 yılında faaliyete girecek dediler daha sonra tasarruf tedbirleri ortaya çıkınca yarım kaldı. Benim konuşmadığım kimse kalmadı, mahalle arasındaki yürüyüş yolları, sokaklar hepten taştı biz bunları projelendirdik yapılacaktı ama bu zamana kadar kimse yapmadı. Yapılamamasının sebebi de burasının Sit alanı olması, hiçbir yere kazma vuramıyorsun" dedi.

Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nde restorasyon çıkmazı

"Süleymaniye Mahallesi’nin bu durumunu şehrimize yakıştıramıyorum"

Sit alanı kriterlerinin gevşetilerek vatandaşlara kolaylık sağlanması gerektiğinin altını çizen muhtar Eryılmaz, "Sit alanlarının kademeleri var, benim 150-200 yıllık ahşap evim yıkılıyor, bunu ne kadar onarırsan onar bir sene bir tarafı diğer sene başka tarafı çöküyor. Sadece benim değil şu anda faaliyette olan evlerin yüzde 90’ı böyle. Vatandaş evine mevcut halini koruyarak bir şey yapmaya kalksa ’Hayır yapamazsın’ diyorlar. Buralarda restorasyon yapılabilseydi burası böyle olmazdı. Süleymaniye Mahallesi unutuldu, eğer benim mahallem köy statüsünde olsaydı ben burayı şehir yapardım. Restorasyona izin verilsin de herkes istediğini yapsın demiyoruz, aslına uygun yapılsın buranın tarihi dokusunun bozulmasını kimse istemiyor. Vatandaşımız devletten de bir şey istemiyor devlet izin versin biz kendimiz yaparız. Yeter ki devlet bize müsaade etsin. Bu sebeplerden dolayı burada kimse durmuyor o kişiler burada dursa buranın tadı bir başka olurdu. Mahallemiz atıl durumda bunu da şehrimize yakıştıramıyorum. Burada yaşayan insanlarımız 150-200 senelik ahşap binanın altında ne kadar duracak ve can güvenliğini sağlayacak. Sit alanı kriterleri gevşetilirse, bir çözüm sağlanırsa hem burada yaşayan insanlar için hem de mahallemizin tarihi güzelliklerini eski formuna kavuşur. Yetkililerin buna bir el atması lazım. Bunun için biz zaten elimizden gelen bütün yardımı yapmaya hazırız" diye konuştu.

Uğur Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 8 yaşındaki tulumcu kendine hayran bıraktı Düzce’de tulum sevgisinin peşinden koşan 8 yaşındaki Ahmet Semih Toraman, çaldığı melodilerle kendine hayran bırakıyor. Küçük yaşlardan itibaren tulum sesini çok seven Ahmet Semih’in bu enstrümana ilgisi her geçen gün daha da arttı. Geçtiğimiz yıl oğlunun ısrarlarına dayanamayan baba Nedim Toraman, tulum sanatının ilk basamağı olan sipsiyi alarak oğluna hediye etti. Normalinden kısa sürede sipsiyle melodi çıkarmaya başladığı fark edilen Ahmet Semih’e babasının arkadaşı tarafından tulum hediye edildi. Kendi imkanlarıyla öğrendiği tulumla, Artvin ve Rize yöresine ait müzikleri çalmaya başladı. Geçtiğimiz yıl tulum çalmaya başladığını belirten Ahmet Semih Toraman, babası sayesinde tuluma alıştığını belirterek gelecekte iyi bir tulum sanatçısı olmak istediğini söyledi. Baba Nedim Toraman ise oğlunun tuluma ilgisini fark ettikten sonra bu konuya eğildiklerini belirterek, "Önce bir sipsiyle başladı, biraz zorlandı. Gökhan Alptekin diye bir arkadaşım var tulumcu, o bir tulum hediye etti. İlk zamanlar çok zorlandı, yaklaşık 3 aydır iyi seviyede tulum çalıyor. Düzce’de Gökhan ağabeyini ve Muhammet Bekar ağabeyini çok seviyor, onları takip ediyor" şeklinde konuştu. Semih’in her yerde tulum çaldığını belirten baba Toraman, "Evde çaldırmıyoruz, komşular çok rahatsız oluyor. Arabaya bindiriyorum Konuralp’in sokaklarında çalıyor, tarlada, bağda, bahçede, her yerde çalıyor. Annesiyle kız kardeşi çok bunaldılar ama sabah akşam tulum çalıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Bilecik Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kılıç hediye etti Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kılıç hediye ederek, "Kılıcın keskin olsun reisim" dedi. İstanbul’da AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca düzenlenen ’Kadınla Yükselen Şehirler’ temalı Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nde Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, deneyimi ve güçlü mesajlarıyla dikkatleri üzerine çekti. Türkiye’nin dört bir yanından kadın belediye başkanları, yerel yönetim temsilcileri ve uluslararası konukların katıldığı zirvede konuşan Başkan Tekin, kadınların karar mekanizmalarındaki varlığının toplumların gelişmişlik seviyesinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu vurguladı. "Kadının eli değen her yer güzelleşir" Pazaryeri’nde hayata geçirdikleri projelerde kadın istihdamına, üretimine ve sosyal yaşama katılımına özel önem verdiklerini ifade eden Başkan Tekin, "Bizler sahada, belediyede, üretimde, her alanda var oldukça şehirler daha güvenli, daha üretken, daha güçlü hale geliyor. Kadının eli değen her yer güzelleşir, değer kazanır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü Zirve kapsamında AK Parti Genel Başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir araya gelen Başkan Tekin, Pazaryeri’nde yürütülen çalışmalar ve ilçeye kazandırılan yeni projeler hakkında bilgi vererek, kılıç hediye etti. Erdoğan’ın yerel yönetimlerde kadınların artan başarısından duyduğu memnuniyeti ifade ettiği görüşme, programın en dikkat çeken anlarından biri oldu. Pazaryeri’nin vitrini zirvede parladı Pazaryeri Belediyesi’nin stant alanı ise üretim, kültür ve yerel değerleriyle katılımcılardan tam not aldı. Başkan Tekin, ilçenin hem vizyonunu hem de kadın emeğini temsil eden çalışmaları uluslararası katılımcılara tanıtarak Pazaryeri’nin adını güçlü şekilde duyurdu. Kadınların yerel yönetimlerdeki gücünün ve başarısının konuşulduğu zirvede Başkan Zekiye Tekin, hem sözleri hem de temsil ettiği değerlerle dikkatleri üzerine çekerek Pazaryeri’nin gururu oldu.
Düzce 8 yaşındaki tulumcu kendine hayran bıraktı Düzce’de tulum sevgisinin peşinden koşan 8 yaşındaki Ahmet Semih Toraman, çaldığı melodilerle kendine hayran bırakıyor. Küçük yaşlardan itibaren tulum sesini çok seven Ahmet Semih’in bu enstrümana ilgisi her geçen gün daha da arttı. Geçtiğimiz yıl oğlunun ısrarlarına dayanamayan baba Nedim Toraman, tulum sanatının ilk basamağı olan sipsiyi alarak oğluna hediye etti. Normalinden kısa sürede sipsiyle melodi çıkarmaya başladığı fark edilen Ahmet Semih’e babasının arkadaşı tarafından tulum hediye edildi. Kendi imkanlarıyla öğrendiği tulumla, Artvin ve Rize yöresine ait müzikleri çalmaya başladı. Geçtiğimiz yıl tulum çalmaya başladığını belirten Ahmet Semih Toraman, babası sayesinde tuluma alıştığını belirterek gelecekte iyi bir tulum sanatçısı olmak istediğini söyledi. Baba Nedim Toraman ise, oğlunun tuluma ilgisini fark ettikten sonra bu konuya eğildiklerini belirterek, "Önce bir sipsiyle başladı, biraz zorlandı. Gökhan Alptekin diye bir arkadaşım var tulumcu, o bir tulum hediye etti. İlk zamanlar çok zorlandı, yaklaşık 3 aydır iyi seviyede tulum çalıyor. Düzce’de Gökhan ağabeyini ve Muhammet Bekar ağabeyini çok seviyor, onları takip ediyor" şeklinde konuştu. Semih’in her yerde tulum çaldığını belirten baba Toraman, "Evde çaldırmıyoruz, komşular çok rahatsız oluyor. Arabaya bindiriyorum Konuralp’in sokaklarında çalıyor, tarlada, bağda, bahçede, her yerde çalıyor. Annesiyle kız kardeşi çok bunaldılar ama sabah akşam tulum çalıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.