SPOR - 24 Ocak 2022 Pazartesi 09:42

Tesadüfen keşfedildi, Türkiye şampiyonu oldu

A
A
A
Tesadüfen keşfedildi, Türkiye şampiyonu oldu

Gümüşhane’nin Köse ilçesinde yaşayan ve kendisi gibi koşucu olan abisinin antrenörü Ercan Muslu tarafından tesadüfen keşfedilen 15 yaşındaki Yasin Ozan Türkiye şampiyonu oldu.

Gümüşhane’nin Köse ilçesinde yaşayan ve kendisi gibi koşucu olan abisinin antrenörü Ercan Muslu tarafından tesadüfen keşfedilen 15 yaşındaki Yasin Ozan Türkiye şampiyonu oldu. Kısa sürede büyük başarı elde eden genç koşucunun hedefi ise dünya rekoru kırmak.


İlçenin denizden bin 670 metre yükseklikteki Akbaba köyünde yaşayan 15 yaşındaki Yasin Ozan, abisini antrenmana götürmek üzere köye gelen Ercan Muslu’yla tanışınca hayatı değişti. Abisiyle ilçe merkezinde antrenmana gidip koşmaya başlayınca milli sporcu ve antrenör Ercan Muslu’nun dikkatini çeken Ozan, hemen antrenmanlara başladı.


Köy şartlarında büyüyen ve sürekli hayvanların, sokak köpeklerinin ardından koşan Yasin Ozan, bölge şampiyonalarının ardından katıldığı ilk Türkiye şampiyonası olan Adana Atletizm Kros Ligi Final Etabı U16 Yıldız Erkekler kategorisinde Türkiye şampiyonu oldu.


Karda, kışta, yağmurda, çamurda her gün antrenman yapan Ozan’ın şimdiki hedefi olimpiyatlarda Türk bayrağını dalgalandırmak ve dünya rekorları kırmak.



“Ercan hocamızın yetenek avcılığıyla keşfedildi”


Kardeşi Yasin Ozan’ın küçükken hayvanların peşine koşarak atletizme adapte olduğunu dile getiren abi Mücahit Ozan, “Köyümüz orman köyü olduğu için, herkes evinin önünde köpek besliyordu. Yasin de bu köpeklerle çok oynuyordu, peşlerine çok koşuyordu. Bu şekilde koşa koşa demek ki bacaklarında enerji birikti ve koşuculuğa yöneldi. Ailemizde zaten bir sporcu daha var, Yasin’in abisi Binali. O da Gümüşhane’de, Türkiye çapında dereceleri var. Abisinden örnek alarak, motive olarak koşucu olmaya karar verdi. Köse de Ercan hocamızın yetenek avcılığıyla keşfedildi. Ercan hoca Binali kardeşimizin antrenmanını izlemek için gelmesi Yasin’e vesile oldu. Daha sonra Yasin Türkiye şampiyonu oldu. Bizim hedefimiz dünya şampiyonluğu. Türkiye şampiyonluğu artık bizim için küçük bir hedef oldu” dedi.



“Tesadüfen fark ettik”


Antrenör Ercan Muslu da, “Yasin’in yaşadığı Köse’nin Akbaba köyüne, abisinin antrenmanını izlemeye gitmiştik. Biz abisini almaya gittiğimizde, Yasin bize ben de sizinle gelebilir miyim demişti. Biz de köyden alıp antrenmana götürdük. Orada çok hevesliydi Yasin, koşmak istedi. Ben de koş bakalım dedim ve tesadüfen fark ettik ki abisi kadar yetenekli. Orada iki tane cevher bulduk kardeşi de çok yetenekli. Atletizm zor bir spor dalı yazı kışı olmayan bir branş, biz zor şartlarda antrenman yapıyoruz. Karlı ve yağmurlu havalarla mücadele ediyoruz. Zorlu geçiyor antrenmanlarımız. Zor olması da lazım, hiçbir başarı tesadüf değildir. Rakiplerimiz zorlu, onlarla mücadele etmek için antrenman yapmak zorundayız. Yasin’le çok kısa bir sürede Türkiye şampiyonluğu elde ettik. Ben 2006 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil ettim, Yasin benden daha iyi yerlere gelecek” diye konuştu.



“Hedefim milli takıma girmek”


Çocukken ineklerin ve köpeklerin peşine çok koştuğunu söyleyen Türkiye şampiyonu genç koşucu Yasin Ozan ise, “Ercan hocamın antrenmanları ve yardımlarıyla şampiyonalara hazırlandım. Hedefim dünyada rekor kırmak. Koşuya ilk olarak abimle başladım. Ben yaşadığımız köyde sürekli koşardım ineklerin, köpeklerin peşine. Abim koşucu olduğu için onu örnek aldım sonra buralara kadar geldim. Şampiyonalara katıldık, Türkiye birincisi oldum. Genellikle her gün antrenman yapıyoruz, kar yağmur demeden sürekli yollardayız. Hedefim milli takıma girmek, olimpiyatlara katılmak, dünyada rekor kırmak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.