ÇEVRE - 01 Mart 2024 Cuma 21:24

Vali Tanrısever, maden ocağında işten çıkarılan işçiyi tekrar işe aldırdı

A
A
A
Vali Tanrısever, maden ocağında işten çıkarılan işçiyi tekrar işe aldırdı

Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, köy ziyaretleri kapsamında gittiği Karamustafa köyünde madende işten çıkarılan eşi kanser hastası 3 çocuk babası işçiyi firmayla görüşerek tekrar işe aldırdı.


Geleneksel hale getirdiği haftada bir gün köy ziyaretleri kapsamında bu hafta merkeze bağlı Karamustafa ve Boyluca köylerini ziyaret eden Vali Tanrısever, köylerde vatandaşlarla bir araya geldi. Türkiye’de adını değerli bir madenden alan tek il olan Gümüşhane’nin merkeze bağlı Karamustafa köyünde muhtar Tuncer Çelik ve köy sakinleri tarafından karşılanan Vali Tanrısever’e aynı köyde bulunan bir maden firmasında çalışan işçilerden Halil Cepe’nin işten çıkarıldığı, eşinin hasta olduğu bilgisi verildi.


Köy ziyaretinin ardından 2011 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen açılıştan bugüne kadar zaman zaman çevre sorunları zaman zaman personel sorunları zaman zaman maaş sorunlarıyla gündem olan Midi Mahallesindeki maden firmasını ziyaret eden Vali Tanrısever, çinko, gümüş, bakır ve altın çıkarılarak işlenen ve güncel rakamlarla 393 çalışanın olduğu maden hakkında işletme müdürü Olgun Kibar’dan brifing aldı.


Daha sonra tesisin başta laboratuvarı olmak üzere atık havuzları ve diğer kısımlarında incelemelerde bulunarak bilgi alan Vali Tanrısever’e İl Emniyet Müdürü Taner Cömert, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Cemil Bayram ile çevre köylerin muhtarları eşlik etti.


Vali Tanrısever, önceki yıllarda maden işletmesinde bozundurma tankından atık barajına taşıma yapan borunun kopması sonucu atık barajına akması gereken kirli suyun maden sahasına yayılarak dereye karıştığı tesiste milli ekonomiyi düşünmelerinin yanında doğayı da mutlaka düşünmeleri gerektiğini belirterek firmadan ilave tedbirlerin mutlaka alınmasını istedi.


Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan madende gerçekleşen felaketin burada da yaşanmaması için vadide yer alan köy muhtarlarının taleplerinin de dikkate alınmasını isteyip “İliç’teki gibi bir hadise burada olmasın” diyerek yetkili kurumlara yeni denetimler yapılması talimatını veren Vali Tanrısever, köylülerle maden firması arasında yaşanan soğukluğun da giderilmesini, köylülerin işten çıkarılması, nakliye sorunları gibi sorunlarla mağdur edilmemesini istedi.


Karamustafa’daki incelemelerinin ardından aynı firmanın Boyluca köyü Çamlık (Evreni) mahallesinde planladığı alan ile aynı köyün Devrenci Mahallesindeki sahalarda da incelemelerde bulunan Vali Tanrısever, köy muhtarı Tahir Öztürk ve vatandaşların bu konudaki taleplerini dinleyerek programını sonlandırdı.



“İliç’te meydana gelen afetten dolayı hepimiz hassasız. Çok daha dikkatli olmak durumundayız”


Ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Gümüşhane’nin Karamustafa ve Boyluca köylerinde vatandaşlarla bir araya geldiklerini hatırlatan Vali Tanrısever, “Karamustafa köyünde işletilen maden ocağını gördük ve yetkililerden gerekli bilgileri aldık. Çok yakın bir zamanda Erzincan İliç’te meydana gelen afetten dolayı hepimiz hassasız. Çok daha dikkatli olmak durumundayız. Gümüşhane maden şehri, şehrin kurulmasının sebebi madenlerdir. Hem madenleri nasıl devam ettiririz hem de insan hayatına, köylülerimizin hayatına olan olumsuz etkilerini nasıl en aza indiririz bunun derdindeyiz. Şirket yetkilileriyle de köylülerimizle de olumlu görüşmeler yaptık. İnşallah yakın zamanda biraz daha sıkı tedbirlerle olası afetlerin önüne nasıl geçeriz hep beraber düşüneceğiz ve konuşacağız” dedi.



“Halil Cepe yeniden işe başlayacak”


Karamustafa köyündeki vatandaş buluşmasında gündeme gelen madende çalışırken işten atılan eşi hasta 3 çocuk babası Halil Cepe’nin durumuyla ilgili soruyu cevaplandıran Vali Tanrısever, “Eşi kanser hastası olan vatandaşımız işe başlayacak. Firma yetkilileriyle görüştük o işe başlayacak inşallah. Köylülerimizin talebi ’Biz bu köylüyüz, madene en yakın köy biziz. Dışardan değil de bu köyden insanlar işe alınsın’ idi. Bu konuda da yüzde 100 haklılar ve yerinde bir talepti. Bunu da şirket yetkilileriyle görüştük. Milletvekillerimizle de görüşeceğiz. Şirketin en üst yetkilileri ile de irtibat kurarak ilk olarak bu köylülerin istihdamı noktasında elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.



Vali Tanrısever, maden ocağında işten çıkarılan işçiyi tekrar işe aldırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Demirci’de asırlık çancılık mesleği 3 kuşaktır yaşatılıyor Manisa’nın Demirci ilçesinde 76 yaşındaki çan ustası Mustafa Sabancı, babasından devraldığı asırlık mesleği 3. kuşakta oğlu ile birlikte yaşatmaya devam ediyor. İlçenin simge zanaatlarından biri haline gelen çan yapımı, Sabancı ailesi sayesinde hem kültürel miras olarak korunuyor hem de geleceğe aktarılıyor. Manisa’nın Demirci ilçesinde 1960 yılında babası Mahmut Sabancı yanında çancılık mesleğine başlayan ve yaklaşık 65 yıldır mesleğinin başında olan Mustafa Sabancı, küçük yaşlarda babasının yanında adım attığı atölyede, bugün oğlu ile aynı tezgahta çalışıyor. Emek, sabır ve ustalık isteyen çan yapımında geleneksel yöntemlerden vazgeçmeyen Sabancı, el işçiliğini ise her çan yapımında titizlikle sürdürüyor. Isıtma, dövme, şekillendirme ve ses ayarı gibi birçok ince aşamadan geçen çanların her biri, ustanın yıllara dayanan tecrübesinin izlerini taşıyor. Hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde hâlâ büyük talep gören Demirci çanları, dayanıklılığı ve özgün tınısıyla Türkiye’nin birçok iline, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelere de gönderiliyor. Babası Mahmut Sabancı’yı 3 yıl önce kaybeden Mustafa Sabancı aynı işyerinde babasının ismini taşıyan oğlu Mahmut Sabancı ile çanlara ses vermeyi sürdürüyor. Çan ustası Mustafa Sabancı’nın oğlu Mahmut Sabancı yaptığı açıklamada " Dede mesleğimizi devraldık. Dedem rahmetli, oldu. Ben 3. Kuşağım bu meslekte. Çan yapımı çok teferruatlı bir iş. Meslek zor olduğu için çırak bulunmuyor, kimse yapmak istemiyor. Çan 40 aşamadan geçiyor. Önce saçlar kesiliyor, şekillendiriliyor birleştirilme yapılıyor. Ocak işleminin ardından ses ayarı yapıldıktan sonra müşteriye teslim ediyoruz " dedi. Usta Mustafa Sabancı ise " Mesleğimiz rağbet görmüyor. Mesleğin tükenmemesi lazım. Sadece Demirci’de yapılmıyor Türkiye’nin birkaç ilinde yapılan yerler var. Fakat bizim yapabildiğimiz gibi yapamıyorlar. Onlar ocakta üzerine kaplamasını yapamıyorlar. Biz kömürün içerisinde kaplamasını yapıyoruz. Kaplama için çamurun içine attığımız ilacın kıvamını veremiyorlar. Koyun ve keçi çanı üretiyoruz. Büyük çanlar erkeç ve ineklere takılır. Küçük çanlar ise koyun ve keçilere takılır. Koyun da keçi de çansız olmaz. Çanlı koyun ve keçinin süt verimi yüksek olur. Örslerim, yumrularım ve çekiçlerim benim için altın değerinde" dedi. Çan yapımını da anlatan Mustafa Sabancı, "Hazırladığımız çamurun içine sarı pirinç atarız. Sarı pirince ocakta çanın içinde atarız. Ocakta sarı rengini verir. 400 dereceyi bulan kömür ocağında çanın tavını verdikten sonra rengini alması için suya batırılan çan altın sarısı rengine dönüşür. Çanın soğumasının ardından ses ayarı ve dilini yerleştirdikten sonra hazır hale gelir " dedi.
İstanbul Fenerbahçe ile Beşiktaş kupada 23. kez rakip Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında yarın karşılaşacak olan Fenerbahçe ile Beşiktaş, kupada 23. kez rakip olacak. Ezeli rakipler tüm kulvarlarda ise 363. kez mücadele edecek. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında Fenerbahçe ile Beşiktaş, yarın saat 20.30’da Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasını galibiyetle kapatan iki takım, bu yıl formatı değişen Türkiye Kupası’nda grup aşamasında ilk maçlarına çıkacak. Türkiye Kupası’nda 23. kez Fenerbahçe ile Beşiktaş, bugüne kadar Türkiye Kupası’nda 22 kez mücadele etti. Bu süreçte siyah-beyazlılar 11 galibiyet alırken, sarı-lacivertliler de 2’si hükmen 5 kez kazandı. 6 müsabaka ise beraberlikle sonuçlandı. Kupada Beşiktaş’ın 32 golüne, Fenerbahçe 26 golle karşılık verdi. İki takım 1988-1989, 2005-2006 ve 2008-2009 sezonlarında final aşamasında karşılaşırken, bu finallerin tamamında Beşiktaş kupayı müzesine götürdü. 363. randevu İki takım bu derbi müsabakasıyla tüm kulvarlarda ise 363. kez rakip olacak. Bugüne kadar lig, Türkiye Kupası ve Süper Kupa ile özel karşılaşmalarda oynanan 362 maçta sarı-lacivertliler 136 galibiyet alırken, siyah-beyazlılar 129 kez kazandı. 97 karşılaşmada ise taraflar eşitliği bozamadı. Kanarya’nın 502 golüne, Kartal 461 golle yanıt verdi. Bu sezon Trendyol Süper Lig’de oynanan karşılaşmada Fenerbahçe, deplasmanda 3-2’lik skorla kazandı. Son 10 maçta eşitlik var Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında tamamı Süper Lig’de olmak üzere son 10 maçta eşitlik var. Bu süreçte taraflar 3’er galibiyet alırken, 4 müsabakada ise iki takım da 1 puana razı oldu. Sarı-lacivertliler ve siyah-beyazlılar yakın dönemdeki 2 galibiyeti de deplasmanlarda elde etti. Kupadaki son maçta Beşiktaş sahaya çıkmadı 2017-2018 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası yarı final ikinci karşılaşması saha olayları nedeniyle yarıda kalmıştı. Dolmabahçe’de 2-2 biten derbinin rövanşında iki takım 19 Nisan’da Kadıköy’de karşı karşıya geldi. Mücadele golsüz devam ederken 57. dakikada yaşanan olaylar nedeniyle maç hakem Mete Kalkavan tarafından tatil edildi. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından karşılaşmanın kaldığı yerden ve seyircisiz oynanmasına karar verildi. 3 Mayıs’ta yapılması gereken mücadelede Beşiktaş, sahaya çıkmayınca 3-0 hükmen mağlup sayıldı. En farklı skorlar Ezeli rakipler birbirlerine karşı en farklı skorları 7’şer golle aldı. 23 Mart 1941’deki özel karşılaşmada siyah-beyazlılar, mücadeleyi 7-1 kazandı. Fenerbahçe ise en farklı galibiyetini 6 Aralık 1958’de yine bir özel maçta 7-0’lık skorla aldı. Süper Lig’deki en farklı skorlar ise 6 Ocak 1990’da 5-1’lik sonuçla Beşiktaş lehine gerçekleşirken; Fenerbahçe de 7 Mart 1976 ve 7 Ekim 2012’de 3-0’lık sonuçlarla galip geldi. Rekabetteki en gollü müsabaka ise 11 Ağustos 1974’te TSYD Kupası’nda yaşandı. Beşiktaş’ın 5-4 kazandığı mücadele en gollü maç olarak kayıtlara geçti. 19 Mayıs 1955’te oynanan Atatürk Kupası karşılaşması da 4-4 beraberlikle sonuçlandı.
Adana Fıstık fiyatları arttı: Sahtekarların kullandığı gıda boyası ve bezelyeye dikkat Son günlerde toz Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, dolandırıcıları hareketlendirdi. Fıstıklı tatlılarda gıda boyası ve bezelye kullanılmasına karşı vatandaşları uyaran tatlıcı Zeynep Geyik, "Ucuz tatlı yiyeyim derken sağlığınızdan olmayın" dedi. Son dönemde Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, bazı sahtekarları da harekete geçirdi. Artan fiyatları fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli kişilerin, fıstıklı tatlılarda gerçek Antep fıstığı yerine bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığına dikkat çekiliyor. Görünüm ve renk üzerinden tüketiciyi yanıltan bu yöntemlerin hem ekonomik aldatma hem de halk sağlığı açısından ciddi risk taşıdığı belirtiliyor. Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Özellikle baklava ve fıstıklı tatlılarda taklit ve tağşiş riskini yükselttiğini ifade eden Geyik, bazı işletmelerin maliyeti düşürmek için bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığını söyledi. Bu tür ürünlerin gerçek fıstık görünümü vermek için boyandığını aktaran Geyik, tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Güvenilir ve bilinen işletmelerin tercih edilmesini öneren Geyik, "Aşırı ve bilinçsiz gıda boyası tüketimi mide-bağırsak rahatsızlıkları, alerjik reaksiyonlar ve uzun vadede farklı sağlık problemlerine neden olabilir" ifadelerini kullandı. Vatandaşlara çağrıda bulunan Geyik, "Kaliteli fıstığın maliyeti bellidir. O sebeple ucuz tatlı alıp sağlığınızdan olmayın. Ucuz tatlı sağlığınızdan eder. Yeni yılda da tatlı alırken ucuza kaçmayın" dedi.