DÜNYA - 02 Ekim 2024 Çarşamba 09:09 | Son Güncelleme : 02 Ekim 2024 Çarşamba 09:11

İran’ın İsrail’e yönelik saldırısına dünyadan tepkiler

A
A
A
İran’ın İsrail’e yönelik saldırısına dünyadan tepkiler

 İran’ın İsrail’e yönelik füzeli saldırılarının “bozguna uğratılmış ve etkisiz hale getirilmiş gibi göründüğünü” söyleyen ABD Başkanı Joe Biden, “Hiç kuşkunuz olmasın, ABD İsrail'i tamamen, tamamen, tamamen desteklemektedir" açıklamasında bulundu.

İran'ın İsrail'e yönelik füzeli saldırılarına dünyadan farklı tepkiler gelirken, ABD Başkanı Joe Biden konuyla ilgili gazetecilere açıklamada bulundu. İran'ın saldırılarının amacına ulaşamadığını belirten Biden, "Saldırı bozguna uğratılmış ve etkisiz hale getirilmiş gibi görünüyor” dedi. Bunun İsrail'in askeri kabiliyetinin ve ABD ordusunun gücünün bir kanıtı olduğunu kaydeden Biden, "Hiç kuşkunuz olmasın, ABD İsrail'i tamamen, tamamen, tamamen desteklemektedir" ifadelerini kullandı.
Rusya’dan ABD’ye Orta Doğu eleştirisi: “Tam bir başarısızlık”
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova ise sosyal paylaşım uygulaması Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin Orta Doğu'daki krize yaklaşımının "tam bir başarısızlık" olduğunu söyledi. Yaşananları "Sadece ivme kazanan kanlı bir dram” olarak niteleyen Zakharova, “Beyaz Saray'ın anlaşılmaz açıklamaları krizleri çözme konusundaki çaresizliğini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.

Netanyahu: “İran hata yaptı, bedelini ödeyecek”

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise, İran'ın yaptıklarının bedelini "ödeyeceğini" söyleyerek misilleme sözü verdi. Bir hükümet toplantısı başında yaptığı açıklamada "İran bu gece büyük bir hata yaptı ve bunun bedelini ödeyecek" diyen Netanyahu, "İran'daki rejim bizim kendimizi savunma ve düşmanlarımıza misilleme yapma kararlılığımızı anlamıyor” diye konuştu. Belirledikleri ilkelere bağlı kalacaklarını söyleyen Netanyahu, “Kim bize saldırırsa biz de onlara saldıracağız. Bu şer ekseniyle mücadele ettiğimiz her bölgede geçerlidir ve İran için de geçerlidir" diye konuştu.

Borrell: “Acil ateşkese ihtiyaç var”

AB Dış Politika Şefi Josep Borrell de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısını kınadı. Tehlikeli saldırı ve misilleme döngüsünün kontrolden çıkma riski taşıdığını ifade eden Borrell, “Bölge genelinde acil bir ateşkese ihtiyaç var” uyarısında bulundu. Borrell, AB’nin bölgesel bir savaşın önlenmesine katkıda bulunma kararlılığını sürdürdüğünü dile getirdi.

İngiltere ve İspanya’dan İran’a kınama

İngiltere Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada Başbakan Keir Starmer’ın Netanyahu ile görüştüğü ve "İngiltere'nin İsrail'in güvenliği ve sivillerin korunması konusundaki kararlı taahhüdünü ifade ettiği" aktarılırken, Starmer’ın İran saldırısını "en güçlü ifadelerle kınadığı” bildirildi. İspanya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, "Hükümet, İran'ın bu gece İsrail'e yönelik bombardımanını şiddetle kınıyor. Uluslararası toplum, öngörülemeyen sonuçlar doğuran bölgesel gerilimi durdurmak için derhal harekete geçmelidir" denildi.

Zarif: “Tek sorumlu İsrail ve müttefikleri”

İran'ın eski Dışişleri Bakanı ve mevcut Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın stratejik danışmanı olan Muhammed Cevad Zarif de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Batı'nın "ikiyüzlülüğünü" eleştirerek bunu "sadece çirkin değil, aynı zamanda son derece tehlikeli" olarak nitelendirdi. Batılı ülkelerin "Gazze'deki İsrail soykırımına yardım ve yataklık ettiklerini ve İsrail'in İran, Filistin, Lübnan, Suriye, Yemen ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik saldırılarına göz yumduklarını" vurgulayan Zarif, İran'ın İsrail'in tekrarlanan saldırılarına karşı "doğal bir meşru müdafaa hakkı" olduğunu ifade etti. Zarif, "İsrail'in ısrarlı provokasyonları ve gerilimi tırmandırmasının tüm sonuçlarından yalnızca İsrail ve müttefikleri sorumludur" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.