DÜNYA - 18 Temmuz 2025 Cuma 07:46 | Son Güncelleme : 18 Temmuz 2025 Cuma 07:49

BM Genel Sekreteri Guterres: "Kıbrıs’ta adım adım güven inşa ediyoruz"

A
A
A

 Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, New York'ta gerçekleştirilen gayriresmi Kıbrıs görüşmeleri sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Guterres, "Geçiş noktaları, çevre ve gençlik odaklı teknik komiteler gibi girişimlerle adada somut ilerleme kaydediyoruz" dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen Kıbrıs konulu gayriresmi görüşmelerin ardından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres basın toplantısı düzenledi. Guterres, Mart ayında başlattığı diyalog sürecinin devam ettiğini belirterek, görüşmelere katılan liderlere ve taraflara teşekkür etti. Guterres, "Mart ayında önerdiğim bu toplantıyı, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk liderleri arasında yapıcı diyaloğu sürdürmek amacıyla düzenledim. Sayın Nicos Christodoulides ve Sayın Ersin Tatar’ın katılımı için minnettarım. Ayrıca Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve Avrupa’dan katılım sağlayan dışişleri temsilcilerine de teşekkür ederim" dedi.

"Altı başlık üzerinde ilerleme sağlandı"

Guterres, Mart ayında başlatılan altı somut girişimde kaydedilen gelişmelere dikkat çekerek, "Bugünkü görüşmeler yapıcı geçti. Çoğu lider, Mart ayında belirlenen altı başlıkta ilerleme sağladı. Bunlar arasında çevre ve iklim değişikliği ile ilgili gençlik girişimleri, mezarlıkların restorasyonu ve kapatılacak madenler konusunda teknik komitelerin oluşturulması yer alıyor" ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri, teknik detayların netleşmesinin ardından dört yeni geçiş noktası açılması ve tampon bölgede güneş enerjisi kullanımı gibi konuların da görüşülmeye devam edeceğini belirtti.

"Sivil toplum ve çevre konusunda ortak anlayış sağlandı"

Guterres ayrıca, toplumlar arası işbirliğine katkı sağlayacak çevresel ve kültürel konularda da mutabakat sağlandığını belirterek, "Sivil toplumun katılımı, kültürel eserlerin değişimi, hava kalitesinin izlenmesi ve mikroplastik kirliliğinin ele alınması gibi başlıklarda danışma organları arasında ortak bir anlayışa varıldı" dedi.

"Bu girişimler sadece sembolik değil, etkili adımlar"

Genel Sekreter, hayata geçirilen girişimlerin Kıbrıs halkı üzerinde gerçek ve olumlu etkiler oluşturmayı hedeflediğini vurguladı. Guterres konuşmasında, "Bu girişimler iş birliği gerektiren sembolik jestler ya da sadece kağıt üzerinde kalan kararlar değildir. Adanın genelinde halkın yaşamını iyileştirmeyi amaçlayan adımlar atıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Süreç karmaşık ama ilerleme var"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Guterres, sürecin teknik zorluklar içerdiğini ancak umut verici olduğunu ifade etti. Bir gazetecinin "Yeni geçiş noktalarının açılmaması konusundaki en büyük zorluk nedir?" sorusuna, "Yeni geçiş noktalarıyla ilgili önemli ilerlemeler kaydettik. Ancak bir güzergah hala teknik olarak tartışılıyor. Bu çok teknik bir konu. Evet, henüz tamamen çözülmedi ama çok yol katettik" cevabını verdi.

"Bu yeni bir müzakere turu değil, sürekli bir süreç"

Guterres, "Bu görüşmeleri yeni bir müzakere turu olarak mı, yoksa yeni bir başlangıç olarak mı görüyorsunuz?" sorusuna ise, "Bu bir süreç. Karmaşık bir süreç. Kıbrıs meselesinde iki tarafın da çok farklı bakış açıları var. Ancak adım adım güven inşa ediyoruz. Kıbrıs halkının yararına olacak somut adımlar atmak için şartları oluşturuyoruz. Bu sürecin devamı konusunda da tüm taraflarla tam bir mutabakat sağladık" dedi.

"Memnunum, ama daha fazlasını isterdim"

Guterres, sürece dair genel memnuniyetini de dile getirerek, "Deneyimden memnunum. Daha fazlasını isterdim ama bu karmaşık bir konu. Dayanıklı bir ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum" dedi.

"Toprak bütünlüğü içinde tam entegrasyon sağlanmalı"

Guterres, Suriye'deki son gelişmelere ilişkin yöneltilen soruya ise, "Devletin egemenliğine saygı çerçevesinde, farklı toplulukların tam entegrasyonu ve haklarına tam saygı sağlanarak birlik oluşturulmalı. Bu, Suriye halkının ve kurumlarının çözmesi gereken bir konudur" ifadelerini kullandı.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.