GÜNDEM - 29 Şubat 2020 Cumartesi 16:05

10 gün önce ailesinden helallik isteyen Uzman Çavuş Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

A
A
A
10 gün önce ailesinden helallik isteyen Uzman Çavuş Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen hain saldırıda şehit düşen 25 yaşındaki Tolga Can Yılmaz’ın Türk bayrağına sarılı naaşı Çaycuma ilçesinde düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Şehit annesi Tülay Yılmaz oğlunun naaşının başına gelerek, “Yakışıklım ben seni böyle hayal etmemiştim hakkını helal et” dedi. Şehit Yılmaz'ın 10 gün önce ailesinden helallik istediği ortaya çıktı.

Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen hain saldırıda şehit şehit olan 25 yaşındaki Uzman Çavuş Tolga Can Yılmaz’ın naaşı gece saatlerinde TSK'ya ait kargo uçağıyla Zonguldak'a getirildi. Gece Çaycuma Devlet Hastanesi morguna kaldırılan şehidin tabutu, cenaze namazı kılınmak üzere Çaycuma Pazaryeri'ndeki tören alanına getirildi. Şehit Tolga Can Yılmaz için düzenlenen cenaze töreninde anne Tülay Yılmaz, baba Tacettin Yılmaz güçlükle ayakta durabildi.

10 gün önce ailesinden helallik isteyen Uzman Çavuş Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

Törene Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Bartın Valisi Sinan Güner, Karabük Valisi Fuat Güler, AK Parti Trabzon Milletvekilli Muhammet Balta, Bölge Milletvekilleri, askeri personel, daire amirleri, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazında törene katılanlardan helallik alındı. Dualar edildi. İl Müftüsü Rüstem Can'ın cenaze namazını kıldırmasının ardından şehidin cenazesi Çaycuma ilçesine bağlı Karapınar Beldesi Tilkiler Mahallesi'nde toprağa verildi.

Şehidin sosyal medya hesabından bir süre önce "Bekle hain bekle" şeklinde paylaşım yaptığı 10 gün önce de ailesinden helallik aldığı öğrenildi.

10 gün önce ailesinden helallik isteyen Uzman Çavuş Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

Sertaç Özdemir- Emrecan Bayram- Gülcan Çolak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.