ASAYİŞ - 20 Aralık 2014 Cumartesi 11:37

11 yıldır adalet mücadelesi veriyor

A
A
A
11 yıldır adalet mücadelesi veriyor

Kocaeli’de yaşayan Gülümser Kaymaz, eski eşine açtığı boşanma davası nedeniyle 2005 yılından bu yana adliye koridorlarını aşındırıyor.

Kaymaz, 2007'de eşinden boşanabilmenin mutluluğunu daha yaşayamamışken, bu kez de eski eşiyle ortak kullandığı evini alabilmek için 7 yıldır devam eden hukuk mücadelesinin içinde kendisini buldu.

Eşinin kendisiyle evli olduğu yıllarda başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenerek 2005 yılında boşanma davası açan Gülümser Kaymaz, Kocaeli Adliyesi'nin koridorlarından 11 yıldan beri çıkamıyor. Çocukları Okan ve Oğuzhan ile yaşam mücadelesi veren Gülümser Kaymaz, kendisini adliyede tanımayan kalmadığını belirterek, adaletin bir gün geleceğine dair umudunu da kaybetmek üzere olduğunu söyledi. 2 yıl 8 ay süren davanın ardından eşiyle boşanabilen Kaymaz, tam rahata erdiğini düşünürken bu kez de kendini 7 yıldan beri süren ve halen devam eden mal paylaşım davasının içerisinde buldu. Adliye koridorlarında, kalem kalem dolaşarak dosyaları peşinde koşan ve hak ettiğini düşündüğü adaleti arayan Kaymaz, birçok insanın kendiyle 'Tombul dosya' diye dalga geçtiğini belirterek davalarının sonuçlanması için yetkililerden yardım bekliyor.

Boşanma davasıyla başlayan 11 yıllık adliye serüvenini anlatan Kaymaz, “Büyük oğlumuzun karne aldığı dönemdi. Ona tatil olsun diye eşim beni çocuklarla birlikte İznik’e yolladı. Meğer o dönemde başka bir kadınla ilişkisi varmış. Biz İznik’teyken eşim beni arayarak yanımıza geldi. Orada bana başkasıyla ilişkisi olduğunu ve ayrılmak istediğini söyledi. Ben hemen Okan’la Oğuzhan’ı alarak Kocaeli’ye döndüm. Geri döndüğümüzde evimizin içi bomboştu. Eski eşim benim özel eşyalarım dahil her şeyi toplayarak kendi annesinin evine götürmüştü” dedi.

Boşanmak için tuttuğu avukatın eski eşi E.D. ve ailesi ile anlaşma yaparak kendisini dolandırdığını söyleyen Gülümser Kaymaz, “Avukat ile birlikte 2007 yılında açtığımız ikinci boşanma davası 8 duruşma sonra bitti. Hakim bizi boşadı ve bana çocuklar için nafaka bağlanmasına karar verdi. O nafaka birkaç ay yattıktan sonra bir daha görmedik. O davada, ben bilmediğim için, ev üzerindeki haklarım konusunda herhangi bir karar çıkmadı. Avukatım dosyayı temyize götürmeye gerek olmadığını ve kendisinin ayrı bir dava açacağını söyleyerek beni oyaladı” diye konuştu.

Dosyasını temyize götürmek için gittiği adliyede temyiz süresinin geçtiğini öğrendiğini belirten Kaymaz, “Oradan çıkıp hemen avukatımın ofisine gittim. Bana temyize gerek olmadığını bu konu için başka bir dava açtığını söyledi ve bu dava için benden yüklü bir ücret aldı. Ben bu davada evin bütün borcunu kendim ödediğimi, eski eşimin borca karışmadığını ispat ettim ve evin değerinin yüzde ellisini almaya hak kazandım. Ancak avukatım, diğer tarafla anlaşmalı olduğu için, bu karar yanlış senin hakkın evin tümü diyerek dosyayı temyiz etti. Bu temyizden sonra ilk kararda kazandığım hakkın da yarısını kaybettim. Bu sırada davayı açtığımız Kocaeli 2. Aile Mahkemesi evin satılamaması için üzerine tedbir koydu. Avukat tedbir kararını tapu müdürlüğüne ben elden götürürüm diyerek aldı. Ancak o karar hiçbir zaman tapu müdürlüğüne ulaşmadı. E.D. benimle boşandıktan sonra birlikte yaşadığı kadın ile evlendiler. Evi alabilmek için eşinin Almanya’da yaşayan kardeşine ödenmek üzere eski eşim 100 bin TL’lik senet imzalamış. Bu senedi öne sürerek mahkemenin tedbir kararından önce evin üzerine haciz koydurdular. Biz o senedin sadece evi alabilmek için düzmece bir şekilde yapıldığını ispatladık. Bu konudaki mahkeme devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Bu noktadan sonra işlerin biraz daha karışık hale geldiğini anlatan Gülümser Kaymaz, “Eşimin bana yıllardır ödemediği nafaka hakkında davam vardı. O da bana bu ücreti düşürmek için karşı dava açmış. Mahkemede ücreti düşürememesi için eski kararı sunmam istendi. Kararı o tarihte veren mahkemenin arşivinde dosyayı bulamadılar. Ben de kendi elimdeki karar kağıdını icra müdürlüğüne teslim ettim. Ertesi gün gittiğimde icra müdürlüğünde benim teslim ettiğim dosya yoktu. Toplam nafaka borcu o dosya kaybolduğu için düştü. Ben de davayı temyize götürdüm” şeklinde konuştu.

Eski eşi ile aralarında ödenmesi gereken birikmiş nafaka borcu hakkında olan davanın 2014 yılında temyizden döndüğünü anlatan Gülümser Kaymaz sözlerine şöyle devam etti: “Temyizden dönen dosyada yıllardır ödemediği nafaka borcu yeniden hesaplanmış ve yarı yarıya düşmüştü. Eski eşim bu fırsattan istifade ederek düşen ücreti ödedi ve evin üzerindeki benim hakkım olan haczi kaldırdı. Bunun üzerine eski eşimin evi satabileceğinden korktuğum için hemen mal paylaşımı davasının sürdüğü mahkemeye gittim. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki memur bana dosyayı icra müdürlüğüne gönderdiğini söyledi. İcra müdürü ise dosyanın gelmediğini söyleyince deliye döndüm. Adliyede sabah 9’dan akşam 4 buçuğa kadar dosya aradık. Dosyayı zamanında bulamadığımız için eski eşim aynı gün evin satışını gerçekleştirdi. Burada anlatamadığım çok şey var. Adaletin sağlanacağına inanıyorum ama yaşadıklarımdan sonra artık inancım yavaş yavaş kayboluyor." 

DİNÇER AKBİR - MEDENİ TOPALOĞLU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınlı veteriner hekimler gecede buluştu Dünya Veteriner Hekimleri Günü dolayısıyla Aydın Veteriner Hekimler Odası tarafından düzenlenen gecede veteriner bir araya gelirken, doyasıya eğlenerek stres attı. Aydın Veteriner Hekimler Odası, Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nü düzenlenen gece ile kutladı. Efeler ilçesindeki bir kır düğün salonunda düzenlenen geceye oda üyelerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, Köşk Belediye Başkanı Nuri Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin oda üyeleri ve davetlileri karşılayarak yakından ilgilenip sohbet etti. Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin yaptığı konuşmada veteriner hekimlerin sürekli özlük hakkı kaybı yaşadığını belirterek, “Burası dert anlatma, yakınma yeri değil tabii ki ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Veteriner Hekimler uzun yıllardır, sürekli özlük hakkı kayıpları yaşıyor, çok fazla sıkıntımız var dolayısıyla bunun aslında kutlanacak bir tarafı da yok. Biz de isteriz ki, Dünya Veteriner Hekimler Günü vesilesiyle, günlerce eğlenelim, 7 gün 7 gece düğün, bayram yapalım ancak maalesef olamıyor. Bu geceyi de, birlik, beraberlik, dayanışma ve moral gecesi olarak değerlendirerek organize ettik. İlerleyen yıllarda inşallah coşkuyla günlerce kutlamalar yapabileceğimiz günleri de görürüz diye umut ediyorum" dedi. Başkan Şahin odanın kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü olduğunu hatırlatarak devam ettiği konuşmasında, "Aynı zamanda, Aydın Veteriner Hekimleri Odamızın kuruluşunun da 30. yılı içerisindeyiz. Odamızın bugünlere ulaşmasında büyük emek veren, değerli oda yöneticilerimize, oda kurullarımızda görev yapan meslektaşlarımıza ve maddi manevi her şartta büyük destek aldığımız, temel taşlarımız, meslek örgütümüzün varlık sebebi olan değerli üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şanla, şerefle, onurla daha nice 30 yıllara erişebilmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu. Organizasyonda emeği geçen ve katılarak gecede kendilerini yalnız bırakmayan tüm misafirlerine teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Şahin, “Organizasyonumuza teşrif ederek gecemizi onurlandıran, Efeler Belediye Başkanımız Av. Anıl Yetişkin’e, Köşk Belediye Başkanımız Veteriner Hekim Nuri Güler’e, Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Cavit Kum’a ve Dekan yardımcılarımız Prof. Dr. Bülent Ulutaş ve Prof. Dr. Göksel Erbaş’a, Tarım ve Orman İl Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Altıntaş’a ve İl Müdür Yardımcımız Veteriner Hekim H. Eray Yeşilçayır’a, Buharkent İlçe Tarım ve Orman Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Selli ’ye, TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Tunç Erlaçin’e, Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu’na, Aydın Diş Hekimleri Odası Yönetim Kuruluna, tüm meslektaşlarımıza ve kıymetli ailelerine, sesi ve harika sahne performansıyla gecemize renk katan müzisyen veteriner hekim İncirliova İlçe Temsilcimiz Mehmet Tokalı’ya şükranlarımızı sunuyor, daha nicelerine hep birlikte ulaşabilmeyi temenni ediyoruz "ifadelerini kullandı. Gecede efelerin sunduğu zeybek gösterisi de büyük beğeni toplarken günün anlam ve önemi dolayısıyla Başkan Şahin, protokol üyeleriyle birlikte pasta kesti. Oda üyeleri canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlenerek unutulmaz bir gece yaşarken, üyeler de düzenlediği geceden dolayı Başkan Şahin ve yönetimine teşekkür etti.
Adana "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek" konulu sempozyum yapıldı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Depreme dirençli Adana ve Türkiye için yaşananları unutmadan, bilimin ışığında çalışmalıyız" dedi. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Toros Üniversitesi ve Adana Ticaret Odası desteğiyle "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiç İle İnşa Etmek Sempozyumu" düzenlendi. Adana Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yapılan Sempozyuma katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ülkenin en önemli gündeminin depreme dirençli kentler oluşturmak olması gerektiğini belirtti ve bunun için yapılması gereken her şeyin acilen hayata geçirilmesinin önemine işaret etti. Karalar şunları söyledi: “Toplum olarak afet yaşandığında o noktaya odaklanıyoruz ama bir müddet sonra bunu unutuyoruz. Türkiye’nin dünyadaki en riskli deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle hareket edip tedbirlerimizi almalıyız.” Sempozyumun; Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerji kullanımını azaltan kerpiçle ilgili olmasını da önemsediğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “TMMOB’ne bağlı odalar, bir karşılık beklemeden, ülkenin problemleriyle ilgili proje üreten ve bunları anlatan kuruluşlar. Onların eleştirel yaklaşımına bakıp engellemeye çalışmak, ükemizde bilimin gelişmesinin önüne geçmek anlamına gelir” dedi. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmenin şart olduğunu vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, ancak böylece hem insan kayıplarının, yaşanan acıların ve ekonomik yıkımın önlenebileceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinin ardından gerçekleşen hasar sonucu Adana’da 7 binin üzerinde binanın, yıkılmasını gerektirecek denli hasar aldığını hatırlatan Başkan Zeydan Karalar; Adana’nın depreme dirençli bir şehir olması için Afet Koordinasyon Merkezi’ni hayata geçireceklerini, mikro bölgeleme çalışmaları yaptıklarını, tüm bunları ikinci dönemde uygulayarak, kentin depreme daha dirençli hale gelmesi için katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi. Karalar, konuşmasını; sempozyumu gerçekleştirenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. Sempozyumda; kerpiç, yığma ve karma tekniklerle inşa edilmiş yapılar ile deprem ilişkisinin disiplinlerarası bir perspektiften ve çok yönlü olarak ele alınması ve toprağın yapı malzemesi olarak irdelenmesi konuları üzerinde duruldu. Sempozyumun ana başlıkları, Kültürel Miras ve Kerpiç, Modern Toprak Yapılar ve Yapısal Davranışlar oldu.
Mersin Mersin’de belediye ekipleri yağış dolayısıyla teyakkuza geçti Mersin Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü tarafından yapılan şiddetli rüzgar ve fırtına uyarısı sonrası şehir hayatının normal seyretmesi için alarma geçti. Kent genelinde yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı MESKİ, İtfaiye, Park ve Bahçeler, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesindeki ekipler, gerekli uygun araç ve ekipmanla sahaya inerek olaylara anında müdahale etti. Mersin genelinde birçok noktada görev yapan ekipler, fırtına ve rüzgarın etkili olduğu lokasyonlarda mazgalların tıkanmaması için süpürge araçları ile çevre temizliği yaparken, olası bir ağaç devrilmesi ve çatıların uçma riskine karşılık teyakkuzda bekledi. ‘Alo 185’ veya ‘Teksin’ uygulaması üzerinden gelen ihbarları da değerlendiren ekipler, hava koşullarının neden olduğu zor durumlara karşı önlem alırken, sorunların büyümesine de engel oldu. “Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzdayız” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, Meteoroloji Müdürlüğünün hafta sonu için kent genelinde yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak harekete geçtiklerini belirtti. Güngör, “Büyükşehir Belediyesi olarak Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli bölgelerimizde 110 personelimiz ve 11 adet 8 metreküp vakumlu yol süpürme araçlarımızla olası bir yağmur durumunda mazgalların tıkanmaması için ana caddelerde yer alan tüm mazgalları süpürge araçlarımızla temizleyerek mücadele ediyoruz. Ekiplerimiz de sahada süprüntü atıklarının tamamını topluyor. Vatandaşlarımız, olası bir kirlilik veya olumsuzluk gördüklerinde ’Teksin’ üzerinden bizlere ihbar bırakıyor. Biz de en kısa sürede olaylara müdahale ediyoruz” dedi. Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzda olduklarını ifade eden Güngör, “Vatandaşlarımız, herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında ‘Alo 185’ ve ‘Teksin’ uygulaması üzerinden bize ulaşmaları halinde en kısa sürede gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” diye konuştu.