GÜNDEM - 12 Eylül 2021 Pazar 10:16

12 Eylül’de işkence gördüğü cezaevini 41 sene sonra ziyaret etti

A
A
A
12 Eylül’de işkence gördüğü cezaevini 41 sene sonra ziyaret etti

12 Eylül döneminde mahkum olarak kaldığı ve türlü işkencelere şahit olduğu Ulucanlar Cezaevi'ni 41 sene sonra ziyaret eden Ülkücülerin önde gelen isimlerinden Mahir Damatlar, "Yanımıza 13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar. Bir tek şey istediler, dayısının yerini. Bunun için aklını oynattı o çocuk" diyerek yaşadığı o günleri anlattı.

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 41 sene geçti. Darbe sonrası cezaevlerinde işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi ise idam edildi. O dönem Ülkücülerin önde gelen isimlerinden Mahir Damatlar, tam 41 sene sonra mahkum olarak kaldığı ve türlü işkencelere tanık olduğu Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret etti. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Ülkü Ocakları yöneticilerinden olan Damatlar, “O zamanlar malum olaylar döneminde zaman zaman biz buraları ziyaret ederdik. Zorunlu ziyaretler olurdu. Şimdi de 40 yıl sonra tekrar eski hatıraları yad ederek bir daha yaşanmaması gereken olayları tekrar dile getirmeye çalışıyoruz” dedi.

“Yaşadığımız ihanetlerin değişik bir şekli de o zaman vardı”

Ulucanlar Cezaevi'nin ibretlik bir yer olduğunu dile getiren Damatlar, “Gerçekten olmaması gereken olaylar 1980 öncesinde hepimizin yolunu bir şekilde buraya düşürüyordu. Yaşadığımız ihanetlerin değişik bir şekli de o zaman vardı. Ortada bir devlet görüntüsü olmadığı için bizler hem okullarımızda okuyabilmek için hem evlerimize rahat gidebilmek için mecburen tedbirler alıyorduk. O tedbirler olayları getiriyordu. Çatışma oluyordu mutlaka ve o çatışmalarda da kanun devreye giriyordu, biz buralara mahkum olarak getiriliyorduk” diye konuştu.

Türkiye’nin o dönem yapılan darbe sonucu on yıllarca geriye gittiğini söyleyen Damatlar, “O zamanın FETÖ’sü Kenan Evren ve arkadaşları o şerefli silahlı kuvvetleri sevk ederek bu milletin evlatlarına bu zulmü yaptı” ifadelerini kullandı.

12 Eylül’de işkence gördüğü cezaevini 41 sene sonra ziyaret etti

“13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar dayısının yerini söylemediği için”

Mahir Damatlar, o dönem cezaevlerinde uygulanan işkencelere ilişkin ise şunları söyledi:
“Ben sorgulanırken yanımda 16 yaşında Bekir Bağ isimli bir kardeşimizi şehit ettiler. Ben kendimden bahsedersem ona saygısızlık etmiş olurum, çünkü o işkencede öldürüldü. Sonra da götürdüler Mamak Cezaevi’ne, kendini astı, intihar etti diye ailesine haber verdiler. Bunun dışında Malatya’da Aydın Demirkol isimli öğretmen kardeşimizi işkenceyle öldürüp, 5. kattan aşağıya attılar. Mamak Cezaevi'nde Hüseyin Kurumahmut isimli kardeşimizi kafasında namaz takkesi var diye copla vurup şehit ettiler, hem de 1987 yılıydı. Bunların yanında kendimize yapılan işkenceyi anlatırsak haksızlık olur. Yanımıza 13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar. Bir tek şey istediler, dayısının yerini. Bunun için aklını oynattı o çocuk.”

12 Eylül’de işkence gördüğü cezaevini 41 sene sonra ziyaret etti

“Geçmişteki bu karanlık günleri bilmemiz lazım ki o geleceğe daha net bir şekilde bakalım”

Temennisinin bir daha o günlerin yaşanmaması olduğunu belirten Damatlar, “Umarım biz hep ileriye bakarız ve kendi gücümüzün farkında oluruz. Biz bu bölgenin büyük bir devletiyiz. Bunu kavradığımız zaman gençlerimiz uzayda Akıncı’yı uçuruyorlar. Artık kendimizi tanımalıyız ve bilmeliyiz. Bugün 40 sene evvelinden bahsettik. Aslında normalde ben geçmişi çok konuşmuyorum, istikbale yöneliyorum. Mutlaka geçmişteki bu karanlık günleri bilmemiz lazım ki o geleceğe daha net bir şekilde bakalım” şeklinde konuştu.

Mevlüt İşli - Sadettin Aliusta - Mustafa Cenik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.