SPOR - 22 Ekim 2016 Cumartesi 20:35

'12 puanımızın silinme riski var'

A
A
A
'12 puanımızın silinme riski var'

Mersin İdmanyurdu Kulüp Başkanı Ali Tekin, "Çok acil ödemelerimiz var, bunları ancak resmi bir hesap açarak yapabiliriz. Şu an 12 puanımızın silinme riski var. Her an puanımız silinebilir" dedi.

Tekin, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Mersin İdmanyurdu’nun gerçekten çok büyük sorunları bulunduğunu söyledi. Mersin İdmanyurdu’nun kendilerinden önce 2 kez kongre tarihi açıkladığını hatırlatan Tekin, bu kongreye katılım olmadığı için genel kurulun gerçekleştirilemediğini kaydetti. Üçüncüsü açıklanan genel kurul ile ilgili 3 gün kala kendisine haber geldiğini belirten Tekin, bir Mersinli olarak Mersin İdmanyurdu ile zaten öteden beri ilgilendiğini ifade ederek, "Bana bu kongrede de aday olmadığını, bu nedenle kulübün kapanacağını söylediler. Yani kayyuma devredilmeyecek, direkt kapanacaktı. Bazı arkadaşlar benim adaylığım konusunda ısrarcı oldu. Ben de bunun üzerine 2 gün kala başkanlığa aday oldum. İki gün içerisinde bu yönetimi oluşturduk. Projeler yaparak, değişik alternatifler üreterek bu kulübün kendi ayağının üzerinde durmasını sağlamak üzere yola çıktık" diye konuştu.

"KULÜBÜN TİCARİ FAALİYETLERİNİ YÜRÜTECEĞİ RESMİ BANKA HESABI YOK"

Kulübün ne kadar borcu olduğunu bilerek göreve talip olduklarını dile getiren Tekin, "Ancak bilmediğimiz bir şey vardı, tabii onu bilmemiz mümkün değildi. Bu kulübün ticari faaliyetlerini yürütecek, resmi olarak para yatırılacak, resmi olarak çekilecek her hangi bir banka hesabı yok. Var, ancak hepsinde elektronik icra var. Biz her şeyin resmi olmasını istiyoruz. Gelen paranın da ödemelerin de resmi olmasını ve bunların kulübün resmi sitesinden yayınlansın istiyoruz. Geldiğim günden beri bu konuda 16 kurum ve kuruluşlarla görüşme yaptım. Banka müdürleriyle görüştüm. Fakat bu özel hesabı açmak mümkün olmadı. Kanunen bu olmuyor. O zaman elden almak ve elden ödeme yapmak gerekiyor. Zaten eleştirilen bu değil mi? 2011 yılından bu yana bu kulüp elden alıp, elden veriyor. Biz aynı şeyi yaptığımız şekilde, ne kadar başarılı olursak olalım, diğer arkadaşlara söylenilen aynı şey bize söylenecek. Şu ana kadar böyle bir hesap olmadığı için, her hangi bir büyük para hareketi olmadı. Dolayısıyla bu durum bizim elimizi kolumuzu bağladı. Neticede bir formül bulundu. İnşallah bu önümüzdeki hafta içerisinde faaliyete geçecek ve bir para hareketi resmi olarak başlayacak" ifadelerini kullandı.

"BORÇLARI YAPILANDIRACAĞIZ"

Para hareketinin süratle yapılabilmesi için kulübün borçlarının yapılandırılması gerektiğine işaret eden Tekin, şöyle devam etti:

"Borçları yapılandırıp, elektronik icraları kaldırdığımız zaman, o zaman devletten de belki para gelecek. Şu an devletten para gelmesi mümkün değil. Dolayısıyla burada bir çıkmaz durum vardı, ama o durumu aşacağız. Bunun yanında sosyal ilişkiler sıfırlanmış. Son derece kötü bir imajımız oluşmuş. Biz bir taraftan da bu sosyal ilişkileri düzeltmeye çalışıyoruz. Öte yandan kulübün çok önemli bir sorunu daha var. Bu kulübün bütün dosyaları nisan ayından bu yana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından denetleniyor. Dolayısıyla kulübün evraklarıyla ilgili sıkıntılarımız var. Biz de tabii ki yeni seçilmiş yönetim olarak, arkamızı denetlememiz lazım, arkamızda neler olmuş, neler yapılmış bunu bilmeliyiz ki, önümüzü görelim. Gerisini bilmeyen ilerisini bilemez. Bunun için futbol hukukundan anlayan bir arkadaşımızı bu iş için görevlendirdik."

"12 PUANIMIZIN SİLİNME RİSKİ VAR"

Çok ciddi bir çalışma içerisinde olduklarını, bu çalışma yapılırken eleştirilerinde olabileceğini ifade eden Tekin, "Gece gündüz mücadele ediyoruz. Benim şahsi bir tane işim yok, tek işim Mersin İdmanyurdu. Çünkü bir biriyle bağlantılı o kadar çok sorun var ki, hem maddi hem de hukuki sorunlarımız var. Kulübün iç idaresiyle ilgili de sorunlarımız var. Biz önce bu kulübü kurumsallaştıracağız. Kurumsallaştırmadan hiçbir şey olmaz. Fakat para her şeyden önemli, para olmadan hiçbir şey olmaz. Para da resmi olursa olur. Biz her kuruşun hesabını verebilmeliyiz. Çok acil ödemelerimiz var, bunları ancak resmi bir hesap açarak yapabiliriz. Şu an 12 puanımızın silinme riski var. Her an puanımız silinebilir. O nedenle bizim acilen yapılandırmaya gitmemiz gerekiyor. Tabii bu yapılanma, bugünden yarına olmaz. Çünkü yaklaşık 400 kişi ile muhattap olmak zorundayız. Bu görüşmelerimizi yapacağız, pazarlık yapacağız ve yapılandırmaya gideceğiz. Biliyorsunuz transfer tahtamız kapalı, oyuncularımız kısıtlı. Bu oyuncuların ödemeleri var. Bunları acilen çözmemiz lazım, bunların hepsine kafa yoruyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bunları halledeceğiz. Ama şu ana kadar tek destek görmüş değilim. Ne yönetimden ne Mersin’den. Özellikle Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan hiç destek görmedim. Diğer illere baktığınızda ticaret odaları takımlarına otobüsler alıyor, maddi desteklerde bulunuyor. Ama burada bunu göremiyoruz. MTSO istese bizim hesabı 10 saniyede açar. Hesap olmayan yerde hareket olmaz. Hiç kimse bize ’sorununuz nedir’ demiyor, sürekli arkamızdan yazı yazıyorlar. Yazılan yazıları da maalesef beğeniyorlar" şeklinde konuştu.

Şu an hedeflerinin kulübün borçlarını yapılandırmak olduğunu vurgulayan Tekin, "Bu kulübe günlük 50-60 bin lira para kazandıracak projelerimiz var. Ancak, ticari hesabımız olmadığı için bu projeleri hayata geçiremiyoruz. Bu para akışını sağlarsak bu kulübü kimse yıkamaz. Biz elimizi taşın altına koyduk ve görev aldık. Benim işim siyaset değil, benim işim Mersin İdmanyurdu. Ben kulübü ayaklarının üzerine oturtabilmek için buradayım. Bunu yaptıktan sonra da bırakıp gideceğim" dedi.

İSTİFA İDDİALARI

Tekin, konuşmasının sonunda, yönetimden bazı kişilerin istifa ettiği ya da edeceği yönündeki iddialara ise şu yanıtı verdi:

"Şu ana kadar bize gelen bir istifa dilekçesi yok. Tabii yarınki maçtan sonra bazı yöneticilerin istifa edeceği söyleniyor. Maçın sonucuna göre hareket edecek sanırım. Ama biz kimseyi zorla yönetime yazmadık. Ayrılmak isteyenin de kendi taktiri."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.