EĞİTİM - 26 Ocak 2016 Salı 16:34

12'nci CNR EXPO Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı, açıldı

A
A
A
12'nci CNR EXPO Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı, açıldı

12'nci CNR EXPO Uluslararası İstanbul Mobilya (İMOB) Fuarı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'ın katılımıyla ziyarete açıldı

. Açılışta yaptığı konuşmada bildiri yayınlayan bir grup akademisyene tepki gösteren Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, "Okuyan bilim adamlarına ihtiyacımız var. Karanlık sayfalara, karanlık zihniyetle imza atan bilim adamlarına değil" dedi.

12'nci CNR EXPO Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (İMOB) bugün gerçekleşen açılış töreniyle kapılarını ziyaretçilere açtı. 524 firmanın katılımıyla 150 metrekare alanda gerçekleşecek olan 12'nci CNR EXPO Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı'nın açılışına, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Mobilya Dernekler Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, CNR Holding Genel Koordinatörü Barış Ener ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış sonrası Bakan Elitaş ve beraberindeki protokol üyeleri mobilya standlarını gezerek üretici firmalardan bilgi aldı.

"10 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT RAKAMINI YAKALAMAK HAYAL DEĞİL"
Açılışta konuşma yapan Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, "Şunu gururla ifade etmek istiyorum ki artık Türkiye mobilyada bir marka haline gelmiş. 2002 yılından bu tarafa 250-300 milyon dolarlık ihracat kalemiyle başlayan bu miktardan sürekli olarak artış ortaya çıkaran ve 2014 yılına geldiğinde 7 misli büyümeyi sağlayan bir sektörün içerisindeyiz. Öyle tahmin ediyorum ki 10 milyar dolarlık bir ihracat rakamını yakalamak mobilya sektörü için hayal değil. Gerçekleşmesi mümkün bir rakam olduğunu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"ÜRETİME, SANAYİYE KATKI SAĞLAYAN BİLİM ADAMLARINA İHTİYACIMIZ VAR"
Bir grup akademisyenin imza attığı bildiri üzerine de konuşma yapan Bakan Elitaş, "Bundan 2 hafta önce, üniversite öğretim görevlileri, bilim adamları dediklerimiz bin 200 civarındaki kişi tasarım yapmak yerine, Türkiye'nin önünü açmak yerine, ne olduğunu bilmedikleri, içinde ne yaptıklarını anlamadıkları, bir bildiriye, terör örgütünün destekçisi olabilecek bir bildiriye imza attı. Türk ihracatçısının önünü açmak için fikir üretmeliydiler. İşte bizim böyle bilim adamlarına ihtiyacımız yok. Fikir üreten bilim adamlarına ihtiyacımız var. Üretime, sanayiye katkı sağlayan bilim adamlarına ihtiyacımız var. Çizen, ufuk geliştiren bilim adamlarımıza ihtiyacımız var.

Türkiye'yi bölmek isteyenlere, okumadan imza atan bilim adamlarına değil, okuyarak aydınlık yarınları bize ve evlatlarımıza gösteren bilim adamlarına ihtiyacımız var. Okuyan bilim adamlarına ihtiyacımız var. Karanlık sayfalara karanlık zihniyetle imza atan bilim adamlarına değil" şeklinde konuştu.
Mobilya Dernekler Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç ise, "Sektörü kucaklayan bu hamle mobilya sektörünün vizyonunu da ortaya koyan bir bütünleşme oldu. Hamdolsun bugün de bu birlikteliğin bereketli sonuçlarına şahit oluyoruz. İMOB Fuarı'nın bizler için önemini vurgulamadan önce bundan tam 11 yıl önce mobilya sektörünü bizzat kendi gayretleriyle bir araya getirip sektörün ilk uluslararası fuarında olmasına katkı sağlayan CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem hanımefendiye de teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalyasporlu milli yüzücülerden Bulgaristan’da 4 madalya Bulgaristan’ın Karadeniz kıyı şeridinde yer alan Burgaz kentinde gerçekleştirilen 11. Swimming Talent Cup’a katılan Antalyasporlu sporculardan Mevlüt Efe Güler ve Muhammed Eyüp Oya, Bulgaristan’dan 4 madalya ile ayrıldı. Bulgaristan Yüzme Federasyonu öncülüğünde çeşitli ülkelerin katılımı ile düzenlenen 11. Swimming Talent Cup, 26-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Bulgaristan’ın Karadeniz kıyı şeridinde yer alan Burgaz kentinde gerçekleşti. Kupaya katılan milli takımda yer alan Antalyasporlu sporculardan Mevlüt Efe Güler ve Muhammed Eyüp Oya, Bulgaristan’dan 4 madalya ile ayrıldı. Ev sahibi Bulgaristan’ın yanı sıra Romanya, Litvanya, Sırbistan gibi çeşitli ülkelerin sporcularının da süre mücadelesi ettiği organizasyona katılan milli takımda Antalyaspor’un takım antrenörü Özkan Cantürk ile birlikte akreplerin milli yüzücüleri Boran Atasoy, Mevlüt Efe Güler, Abdülaziz Oruç, Muhammed Eyüp Oya, Deniz Keskin ve Bengisu Gürbüz yer aldı. Doğum yılı 2008 olan ve 15-16 yaş grubunda yarışan kırmızı beyazlıların başarılı milli yüzücüsü Mevlüt Efe Güler, 800 metre serbest yarışını 8:26:55 ile tamamlayarak birinci oldu. Aynı yarışı 8:33:27’lik derece ile Mevlüt Efe’nin hemen ardından tamamlayan bir diğer Antalyaspor’lu yüzücü Muhammed Eyüp Oya ise ikinci olarak gümüş madalyayı kazandı ve böylelikle ilk iki sırayı rakiplerine kapattı. Öte yandan 800 metrenin birincisi olan Mevlüt Efe, 400 metre serbest yarışını da 4:05:29 ile tamamlayarak ikinci oldu ve bir de gümüş madalya kazandı. Yine 400 metre mesafeye sahip olan ancak karışık stilde yüzülen yarışı 4:43:30 ile tamamlayan Muhammed Eyüp ise üçüncü sırayı elde ederek takım arkadaşı Mevlüt Efe gibi madalya sayısını 2’ye yükseltti.
Sakarya Sakatlığın getirdiği Avrupa şampiyonluğu Sakarya’da futbol oynarken 14 yaşında sakatlanan ve babasının ısrarı üzerine bilardoya başlayan 19 yaşındaki Seymen Özbaş, Türkiye birinciliğinden sonra Avrupa şampiyonu oldu. Sakarya’nın Akyazı ilçesinde ikamet eden ve futbol oynarken 14 yaşında geçirdiği sakatlık sebebiyle sahalardan uzak kalan Seymen Özbaş, babasının ısrarı üzerine başladığı bilardoda Türkiye birinciliğinden sonra Avrupa şampiyonu oldu. Babasının işlettiği bilardo salonunda antrenmanlarını yapan 19 yaşındaki Özbaş, İspanya’da düzenlenen ve yaklaşık 10 ülkeden 32 sporcunun katıldığı Avrupa Gençler 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda 21 yaş altı kategorisinde rakibi Amir Ibraimov’u yenerek Avrupa şampiyonluğu elde etti. Seymen Özbaş: “Herkes benim kadar sevindi” Avrupa Şampiyonluğu serüvenini anlatan Seymen Özbaş, “Yaklaşık 4 yıldan beri profesyonel olarak bilardo oynamaya çalışıyorum. Bu spora babam vesilesiyle başladım. 10 yaşımdan bu yana hep babam ilgilendi. Bu yol çok zorluydu, bilardo idman olmadan olmayan bir oyundur ve psikolojimizi de sağlam tutmamız gerekiyor. Çok zorlandık ama şükürler olsun kazanmasını bildik. Avrupa şampiyonası çok zorluydu, oyuncular iyiydi ama biz Türkler olarak hep aralardan sıyrıldık. Yaklaşık 10 ülkeden 32 sporcu vardı ve 3 bant kategorisinde yarıştık. Ben de bu kategoride Avrupa şampiyonu oldum. Herkesin benimle gurur duyduğunu düşünüyorum, herkes benim kadar sevindi” dedi. “Hayalim beden eğitimi öğretmeni olmak” Futbol oynarken geçirdiği sakatlık sürecinde bilardoya yeniden başladığını belirten Özbaş, “14 yaşlarında Boluspor’da profesyonel şekilde top oynuyordum, tesis hayatım vardı. Diz kapağım kırıldıktan sonra 5-6 ay kadar yürüyemedim. Türkiye Gençler Şampiyonası vardı ve ben uzun süredir bilardo oynamıyordum. Babam, ’Oğlum bir şansını dene istiyorsan’ dedi. Ben de girdim ve Türkiye şampiyonu oldum. Sonrasında bu spora tekrardan yöneldim. Bu sporda devam etmek istiyorum ama hayalim beden eğitimi öğretmeni olmak” diye konuştu. Ferhat Özbaş: “Türkiye şampiyonu oldu ve sanırım hayatımıza yeni bir sayfa açtı” Baba Ferhat Özbaş da oğlunun kendisini kırmayarak bilardoya başladığını aktararak, “Oğlum sakatlık sonrasında yürüyemedi. Yılın son etabında ben de onun bu sporda çok başarılı olacağını bildiğim için hazırlanmamız ve beraber idman yapmamız gerektiğini söyledim. Beni kırmadı, hırslı bir şekilde çalıştı. İdmanlarını yapıp o sene Türkiye şampiyonu oldu ve sanırım hayatımıza yeni bir sayfa açtı, bizim hikayemiz orada başladı. Oğlumun şampiyonluğunu gurur veya sevinç gibi basit kelimelerle tarif edemem, bunun kelime karşılığı yok. Oğlumun Avrupa şampiyonu olması benim için çok farklı bir duyguydu, İstiklal Marşı’nı okurken dehşet derecede bir heyecan, inanılmaz bir mutluluk ve huzur vardı” şeklinde konuştu. Ayrıca Seymen Özbaş, dün Yunanistan’da düzenlenen Avrupa 25 Yaş Altı 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda da bronz madalya kazandı.
Karaman Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor Türkiye’nin Hacivat-Karagöz oyununda ilk kadın Hacivat oyuncusu olan anasınıfı öğretmeni 2 çocuk annesi Ayşe Gül Küçüksümbül’ün sahne performansı büyük-küçük herkesin beğenisini topluyor. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisi gibi öğretmen olan Mustafa Şahin ile birlikte Hacivat olarak 15. sahnesine çıktı. Piri Reis Kültür Merkezi’nde Hacivat-Karagöz oyununda Hacivat’ı canlandıran Küçüksümbül, salondaki çocuklara neşeli dakikalar yaşattı. Oyun sonunda Hacivat ve Karagöz öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirdi. “Hacivat olma serüveni bozuk bir prizle başladı” 18 yıllık anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisinin Hacivat olmasına giden serüvenin geçtiğimiz Ramazan ayından önce bozuk bir prizle başladığını söyledi. Daha önceden Hacivat-Karagöz gölge oyununu sınıfındaki öğrencilerine yıllardır yaptığını anlatan Küçüksümbül, “Yine bir gün öğrencilerime oyunu oynamak için karanlık oda lazım oldu. Okulumuzdaki kütüphaneye çocuklarla birlikte indiğimizde priz çalışmayarak ışıklar yanmadı. En karanlık oda da müdürümüzün odasıydı. Çok tesadüfü bir şekilde oraya çıktık. O sırada da müdür bey yaptığımız oyunu gördü. O da bu durumu milli eğitim müdürümüze aktarmış. Daha sonra Karagöz’ü oynayan öğretmenimiz Mustafa Şahin beni haberlerde görerek, bana Ramazan ayında eğer ona eşlik edersem birlikte bir gölge oyunu oynayabileceğimizin davetini gönderdi. Bir pazar günü kendisiyle buluştuk. Ben de ona bunu önce tiyatro olarak sonrasında da gölge oyunu oynayalım dedim. Bu süreçte tereddüt ve endişelerimiz vardı ve o da bunu kabul etti. Ramazan’da ilk oyunumuza çıktık. Bizim için çok keyifli ve çok stresli bir süreçti. Bu da bizim gölge oyunsuz ilk tiyatro oyunumuz oldu. İzleyen herkesten çok olumlu dönüşler aldık. Aslında biz de hiç beklemiyorduk böyle olumlu düşünceler olacağını. Özellikle çocuklar çok beğendiler ve oynuyorlar. Şimdiden bir hayran kitlemiz oluştu. Ben de bu durum karşısında oldukça şaşkınım. Devamı inşallah gelir. Çocuklardaki o mutluluğu, o neşeyi ve ışığı göründe insan bununla kamçılanıyor“ dedi. “Velimin tavsiyesiyle Karagöz oldum” Sahnede Karagöz rolünü oynayan sınıf öğretmeni Mustafa Şahin ise, “Hacivat ve Karagöz’ü okula geldiğimde küçük denemeler yaparak alıştım. 10 yıl önce bir velimin bana Hacivat-Karagöz sahnesi hediye etmesiyle bu serüven başladı. Benim en büyük şaşkınlığım, Hacivat’ın bir bayan olmasıdır. Belki bu durumun da Türkiye’de ilk olmasıdır. Çok şükür başardık. Beğenildiğimizi ve güzel dönüşler aldığımızı görüyoruz. Karaman’da da Hacivat ve Karagöz oyunu yapan yok. Bu da Karaman’ımıza bizim bir hediyemiz olsun. Bizim işimiz öğretmenlik olduğu için hep çocuklarla. Küçük çocukların bunları seveceğini zaten biliyorduk. Biz güzel başladık. İnşallah bu şekilde devam eder“ diye konuştu.