GÜNDEM - 15 Şubat 2022 Salı 09:42

13 yıldan beri yatalak yaşayan gençten acı dolu ‘yaşam’ itirafı

A
A
A
13 yıldan beri yatalak yaşayan gençten acı dolu ‘yaşam’ itirafı

Afyonkarahisar’da geçirdiği trafik kazası sonrası 13 yıldır yatalak olarak yaşamını sürdüren Zafer Altınışık isimli genç en büyük isteğinin eskisi gibi rüzgarın yüzüne vurduğu günleri ve aşığı olduğu Beşiktaşlı futbolcular ile bir araya gelmek olduğunu kaydederek “Evimizin yanında bir mezarlık var benim o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok” dedi.

Afyonkarahisar’ın Kızılören ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Zafer Işık, 2009 yılında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı Antalya’ya gittiği esnada otomobilin takla atması sonucu yaralandı. Kazada boyun kemiği kırılarak omuriliği hasar gören genç 13 yıldan bu yanan boyundan aşağısı felç kalarak yatağa bağımlı halde yaşamını sürdürmeye başladı. Altınışık felç kaldıktan sonra annesi Hatice Altınışık’ın bakımına muhtaç olarak down sendromlu teyzesi Ummuhan Karaduman (49) ile birlikte yaşıyor.

Felç kalmasına ve yatağa bağlı olarak yaşamasına rağmen yaşama tutunmaya devam eden Altınışık, yaklaşık 5 yıldan bu yanan hastane dışında sokağa çıkamadığını kaydetti.

13 yıldan beri yatalak yaşayan gençten acı dolu ‘yaşam’ itirafı

“5 senedir hastane dışında hiçbir yere çıkmadım”

Altınışık, zorluklar ve imkansızlıklarla dolu yaşamını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine zaman zaman sesi titreyerek şöyle anlattı:

“Bu şekilde isen bu duruma düştüysen hayattan çok fazla bir şey bekleyemiyorsun. Her şey kısıtlı ama mücadele ettik. Bu güne kadar kimseye muhtaç olmamaya çalıştık. Bir yerden sonra artık gitmiyor. Bir yoldan sonra yollar çıkmaza giriyor, tıkanıyor. Zaman içeresinde benim sağlık sorunlarım arttı. Örneğin Fizik tedavi doktoruna gidiyorum. Bana sürekli fizik tedavi görmem gerektiğini söylüyor. Günlük fizik hareketlerini yapmam gerektiğini söylüyor. Yapıyor musun? Diye soruyor. Ama ne yazık imkanımız yok. Kendimizin de yok. Büyükşehirlerde belediyenin oluyor ama burada belediyenin de imkanı yok. Zaten bizim sosyal yaşantımız yok. Ben 5 senedir hastane dışında hiçbir yere çıkmadım. Artık ben kendi doğup büyüdüğüm ilçeyi unuttum. Zaman içeresinde sadece benim değil annemin de sağlık sorunları arttı. Sürüne sürüne bana bakıyor. Bir gün yığılıp kalacak diye korkuyorum. Her gün Allaha dua ediyorum. O gün gelmeden benim canımı alsın diye Allaha dua ediyorum.”

“Beşiktaş’a seslenmemin sebebi şudur ki vefa Beşiktaş’ın özüdür”

Altınşık en büyük isteğinin sağlığına kavuşması ve Beşiktaş camiası ile bir araya gelmek olduğunu belirterek, sağlığının yerinde olduğu zamanlarda yaptığı her şeyi özlediğini söyledi. Altınşık, “Ben 5 yaşından beri Beşiktaşlıyım. Çocukluğumdan beri ben Beşiktaş’ı aile olarak gördüm. İstiyorum ki Beşiktaş beni duysun. Yalnız olmadığımı hissedeyim istedim. Çarsı Gurubu, hani bir şeyin karşısında yanlış varsa Çarsı onun karşısında dinelir sesini çıkarırdı. Sosyal medya hesabından Çarsı Grubu’na yazdım, başkanımıza ulaşmak istedim ama olmadı. Bir umudum olsun, tutunacak dalım olsun ve yalnız olmadığımı hissedeyim istedim ama olmadı. Başkanım ile görüşmeyi çok isterim. Çünkü Beşiktaş bir aile ise bu ailenin reisi de Ahmet Nur Çebi. Oturduğumuz evin yan tarafında bir mezarlık var 2 metre yakınımızda benimde o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok. Beşiktaş’a seslenmemin sebebi şudur ki vefa Beşiktaş’ın özüdür. İnsan bir çok şeyi özlüyor ama insan rüzgarın yüzüne vurmasını özlüyor. Yağmurda ıslanmayı özlüyorsun, yıldızları seyretmeyi özlüyorsun” diye konuştu.

Ali Bayar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.