GÜNDEM - 15 Temmuz 2021 Perşembe 09:23

15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

A
A
A
15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde ağır yaralanarak gazi olan komiser Murat Ellibeş, “Benim şu an nefes almamın sebebi şanlı Türk milletinin bu çağrıya uyup sokağa çıkmasından geçiyor. 15 Temmuz, şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir” dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında İstanbul Tuzla'da bulunan Mehmetçik Vakfı’nda rehin alınan arkadaşlarını kurtarmaya gittiği sırada darbeci askerler tarafından karnından vurularak ağır yaralanan komiser Murat Ellibeş, ihanet dolu gecede yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı. Bitlis'in Ahlat ilçesinde görev yapan komiser Murat Ellibeş, 15 Temmuz gecesi Tuzla Mehmetçik Vakfı otoban kuzey şeridinde uygulama yapan ekibin amirliğini yaptığını belirterek, “15 Temmuz 2016 günü İstanbul Tuzla Mehmetçik Vakfı otoban kuzey şeridinde 17 kişilik memur arkadaşla beraber uygulama noktasında görevliydim. Ben uygulama amiri olarak görevliydim. Uygulamanın ilerleyen saatlerinde memur arkadaşlar tarafından İstanbul Boğaz Köprüsü’nün bir şeridinin trafiğe kapatıldığı bilgisi verildi. Biz bunun ilk başta anormal bir şey olduğunu düşünemedik ama anlam da veremedik.

İlerleyen saatlerde talimat üzerine Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğüne çekildik. Uygulama yerinde emniyete ait araç, gereçler olduğu için oraya 5 kişilik arkadaş bıraktık. İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanımızın halkı sokağa davet ettiği televizyon görüşmesini gördük. Bunun biraz ciddi bir boyut aldığını o an anladık. Bunun üzerine arkadaşlarımızla hazırlık yaparken telefon geldi. Orada bıraktığımız 5 arkadaşın zırhlı araç içerisinde etrafının askerlerle çevrildiğini ve rehin alındığı bilgisi geldi, takviye istendi. Bizde vakit kaybetmeden Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğünden Tuzla’daki Mehmetçik Vakfına doğru hızlı bir şekilde, seri bir şekilde hareket ettik” dedi.

15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

Olay yerine vardıklarında diğer takviye gruplarında olay yerine geldiklerini gördüklerini söyleyen Ellibeş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Olay yerine vardığımızda bazı arkadaşların ayak kısmından vurulduğu söylendi. Biz de bunun üzerine diğer arkadaşlarımızı en azından kurtarmak maksadı ve olaya vakıf olmak kaydıyla o tarafa doğru aracımızla geçtik. Aracımızın çakarı yanar vaziyetteydi. Oraya intikal ettiğimizde şeridin karşısında bir askeri öğrenci var diğer kişiler yoktu. Sonradan anladığımıza göre onlar da pusu kurmuş, tuzaklama yapmış. 5 arkadaşıma arkada beni beklemesi gerektiğini, bende askeri öğrenciyle konuşacağımı, müzakere edeceğimi söyledim. Askeri öğrenci heyecanlıydı sağa-sola tedirgin bir şekilde yere yatın diyordu. Trafiği kapattıkları için birikimde olmuştu. Bazı vatandaşlar araçtan inmiş kenarda bekler vaziyetteydi. Ben askeri öğrenciye hitaben ‘Yaptığınız suçtur, silahınızı bırakın. Arkadaşlarımız elinizdeyse gönderin’ cümlemi bitirmeden bir el silah sesi duydum. Ben askeri öğrencinin kuru sıkı tabir edilen bir fişek attığını zannettim.

Çelik yeleğimi kaldırıp baktığımda karın bölgemde bir kızarıklık vardı. Sonra birden dizimin bağı çözülüp geriye doğru düştüm. Arkadaki arkadaşlarımın ‘Komiserimiz vuruldu’ diye bağırınca bende onlara bir şeyim yok demek maksadıyla kafamı çevirdiğimde arkadaşlarımın dipçikle askeri öğrenci ve asker şahıslar tarafından, rütbeli şahıslar tarafından darp edildiklerini bizzat gözlerimle gördüm. Zaten arkadaşlarım yere yatırılıp silahları alındı. Bu arada bir kişide talimat veriyordu, ‘Kafasını kaldıranın başına sıkın’ gibilerinden. O arada bir ses duydum kafamı çevirdiğimde yüzbaşı rütbesinde hain bir asker görünümlü şahıs bana ‘Sen bunların amiri misin?’ diye hitap etti. Bende kafamı çevirdiğimde hatırladığım kadarıyla siyah berattaydı kafama doğrultmuş. Bende ‘Evet ben onların amiriyim, polisim. Sen askersin bu husumet bu garabet niye?’ diye sorduğumda alaycı bir tavırla ‘Bizim sizinle bir işimiz yok yönetimle’ dediğini duydum.”

15 Temmuz gazisi komiser karnındaki mermi parçasıyla yaşıyor

“Jant üzerinde hastaneye yetiştirildim”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına uyup sokağa çıkan halkın direnişinin ve inanılmaz mücadelesinin darbe girişiminin seyrini tersine çevirdiğini anlatan komiser Murat Ellibeş, “Bu sırada vatandaşlarımız sağ olsun bize katkıları çok oldu. Etrafta toplanan vatandaşların ‘Ya öldürdünüz, ne yapıyorsunuz’ tepkiyle bağırmalarıyla asker görünümlü hain o anki vatandaşların etkisiyle alın götürün demiş. Beni ekip arabasına bindirirken de sağ salim hastaneye gitmemem için aracın lastiklerine ateş ederek aracı kullanım dışına getirmeye çalışmış. Arkadaşlarım jant üzerinde beni hastaneye yetiştirmiş. Orada memur arkadaşlarımın da üstün bir gayreti var. Onlara da minnettarım” diye konuştu.

“15 Temmuz, şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir”

Milletin Cumhurbaşkanının talimatıyla sokağa çıkmasının takdire şayan olduğunun altını çizen Ellibeş, “Bu olayın en canlı örneği benim. Benim şu an nefes almamın sebebi şanlı Türk milletinin bu çağrıya uyup sokağa çıkmasından geçiyor. Çünkü orada o askere tepkiyi koymasalardı belki orada infaz edilecektim. Minnettarım. Şunu da söyleyeyim bizim zaten görevimizdi bu. Biz geri gidemezdik geri adım atamazdık. Biz bu görevimizi yaparken şehit olmayı göze aldık. Zaten şehit olmayı göze alamayan, gazi olamaz. Birde 15 Temmuz’un mücadelesinin zirvesi bana göre şanlı Türk milletinin verdiği mücadelenin sonucunda kazandığı zaferdir. Ben milletimize buradan şükranlarımı iletiyorum” dedi.

“Karnımdaki mermi parçasıyla yaşıyorum”

Hain saldırı sonucu ağır yaralandığını ve başarılı bir ameliyat sonrası hayata döndüğünü ifade eden Gazi Komiser Murat Ellibeş, tedavi sürecini de şöyle anlattı:

“6,5 saatlik bir ameliyat sonrası hayata döndüm. Milliyetçi, muhafazakar bir ailede yetiştim. Bize anlatılırdı öldükten sonra mezara girene kadar insan kendini görürmüş diye. Türk filmlerinde karakterlerin gözleri kapanır, sonra bir ameliyat olur açılırken fulü görür. İşte bende de öyle bir fululeşme başladı. Sonra bir baktım çarşafın biri sağdan biri soldan üstüme örtüldü. Dedim ki ben herhalde öldüm beni kefenliyorlar diye düşündüm. Sonra zaman ilerledikçe sesler ve görüntü gelmeye başlayınca ameliyat olduğumu ve narkoz aldığımı düşündüm. Çünkü o zamana kadar narkoz falan almamıştım.

Öyle bir anım oldu bunu anlatırım ve milletimizin orada bize desteğini her ortamda anlatırım. Ameliyat sonrası sağlığıma kavuşur gibi oldum. Tabi 6-7 ay kadar sürdü. Bu ameliyat sonrası ikinci bir ameliyatta oldum. Sonra yaptığım kontrollerde karnımda sair cismin olduğu tespit edildi. Hala dikişlerden sızıntı oluyor. Zannedersem çelik yeleğin yan tarafından karın bölgesine giren kurşundan içeride parça kalması oluyor. Buna da ileriki zamanlarda müdahale edilecek” dedi.

Özkan Olcay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.