GÜNDEM - 05 Mayıs 2021 Çarşamba 17:25

2 düveyi aracının arka koltuğunda yaylaya böyle götürdü

A
A
A
2 düveyi aracının arka koltuğunda yaylaya böyle götürdü

Rize’de birer yaşındaki iki küçük düvesini Çamlıhemşin ilçesine bağlı Çiçekli Yaylası’na götürmek isteyen Mehmet Yıldız'ın izlediği yöntem gören herkesi güldürdü.

Havaların ısınmasıyla Rize'de yayla göçleri başladı. Henüz 1 yaşındaki iki tane düvesini ahırından çıkartan Rizeli Mehmet Yıldız da hayvanlarını yaylaya götürmek istedi. Hayvanlara özel kamyonet tutmak istemeyen Yıldız, çareyi kendisine ait aracının arka koltuklarını yatırıp düveleri oraya yerleştirmekte buldu. Yıldız, bagajdan araca soktuğu hayvanları güzelce sabitledi ve yaylaya gitmek üzere yola koyuldu. Aracın camından görünen hayvanlar ise görenleri güldürdü.

2 düveyi aracının arka koltuğunda yaylaya böyle götürdü

Göçlerin genelde Mayıs-Haziran aylarında başladığını söyleyen Mehmet Yıldız “Çamlıhemşin Çiçekli Yaylasına gidiyoruz. Aracımın arka koltuklarını söküp 2 ineği yerleştirdim ve yakıtımı alıp yaylaya göç edeceğim. Yaylada yaz boyunca kalıyoruz. Herkes yaylaya çıkmadan önce, öncü bir grup (çok az kişiden oluşur) gidip, yayla yolunun açılıp açılmadığını, karın eriyip erimediğini kontrol eder. Eskiden yaylalarda korucular olurdu. Bunlar herkesten önce yaylaya çıkar ve orada kalır; yaylacıların orada kalan süt teknesi gibi eşyalarını, odunlarını ve evlerini korur, karşılığında para alırlardı” şeklinde konuştu

Mustafa Özyanık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.