ASAYİŞ - 06 Temmuz 2020 Pazartesi 13:15

20 kişinin öldüğü gemi yangınında sanıklar hakim karşısına çıktı

A
A
A
20 kişinin öldüğü gemi yangınında sanıklar hakim karşısına çıktı

Kerç Boğazı’nda LPG transferi yapan 2 gemide çıkan yangında 8’i Türk 20 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaya ilişkin ihmali bulunanlar hakim karşısına çıktı. Gerekli önlemleri almadıkları iddiasıyla tutuklanan sanıklar Eralp Akat ile Ozan Güleç ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

Karadeniz ile Azak Denizi’ni birleştiren Kerç Boğazı’nda 21 Ocak 2019’da kaçak LPG transferi esnasında Candy ve Maestro isimli gemilerde önce patlama ardından yangın meydana gelmişti. 2 gemideki 32 mürettabattan 4 Türk, 6 Hint uyruklu olmak üzere toplam 10 kişi yanarak ölmüş, yanan giysilerini söndürmek için denize atlayan 10 kişiye ise ulaşılamamıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine başlandı.
Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada 2‘si tutuklu 3’ü tutuksuz 5 sanık hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca yakınlarını kaybeden müştekiler ve taraf avukatları da katıldı.

“Kurtarma için kendi canımı da ortaya koyarak uğraştım”

Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanık Ozan Güleç 10 yıllık kaptan olduğunu belirterek “Denizin içindeyken bir grup ile beraber sürüklenmeye başladık, kurtarılmayı bekliyorduk. Hava kararmıştı ve üzerimdeki ısı koruyucu termal elbiseyi ben üzerimden çıkardım çünkü bize yakın bir geminin halat attığını gördüm. Halatı alıp tekrar grubun yanına geldiğimde grubun içinde Tamer, Tolga ve ismini hatırlayamadığım iki Hintli personelim daha vardı. Halatı personelime bağlayarak gemiye ulaşmalarını sağladım ben de gemiye gidecektim ancak daha farklı bölgelerde yardım sesleri duydum. O seslere doğru yüzmeye başladım. Grubun yanına geldiğimde kafamı arkaya çevirdim, bizi kurtarmaya gelen gemi bizden uzaklaşmıştı. Farklı bölgede biraz daha yakın bir gemi gördüm. O gemiye doğru yanımdaki 3 Hintli personel ile birlikte yüzmeye başladım, soğuk denizin etkisiyle vücudumda kan dolaşımını hissetmiyordum. Yarı baygın vaziyetteydim. Yüzmeye çalıştığım geminin yanına yaklaştık ve o gemi bizi kurtardı. Şunu söylemek istiyorum ki kurtarma için denizin içinde kendi canımı da ortaya koyarak uğraştım. Belki 15-20 dakika daha gecikseydik ben de canımdan olabilirdim” dedi.

“Denizin ortasında yükleme yapılması şirketin takdirindedir”

Sanık Güleç Mystro gemisinin kaptanı olduğunu da savunmasına ekleyerek “Diğer gemide kaptanlık yapmadım, sigortamız yoktur. Maaşımı MR denizcilikten alıyordum. MR denizcilik ile Milenyum denizciliğin arasındaki bağlantıyı bilmiyorum. Bana talimatları geminin Tanzanya uyruklu firması gönderiyordu, denizin ortasında neden yükleme yapılması şirketin takdirinde olan bir şeydir. Benim bilgim yoktur, kaza olmasaydı yükü aldıktan sonra gelen talimata göre hareket edecektim, önceden planlanmış bir durum yoktu” dedi.

“Personelim kendi inisiyatifleriyle denize atladılar”

Tutuklu bir diğer sanık Eralp Akat ise acil durumlarda herkesin ne yapacağının önceden belirlendiğini söyleyerek “Olay olduktan sonra benim gemi personelim benim hiçbir şekilde gemiyi terk talimatı vermeme rağmen kendi inisiyatifleri ile koruyucu ekipmanları kullanmadan kendilerini denize atmışlardır. Bu nedenle ben gemimde yangın ile mücadele edemedim. Aynı zamanda cankurtaran ekipmanlarımı personel yokluğu nedeniyle kullanamadım” şeklinde savunma yaptı.

Sanık Mehmet Erdem Erimez ise savunmasında 2 geminin de İstanbul Boğazı ve Türk Karasuları’nda acenteliğini yapan Milenyum denizciliğin sigortalı çalışanı olduğunu söyleyerek “Gemi üstünde herhangi bir denetim kontrol yapma ve karar verme imkanımız yoktur. Armatör ya da kaptandan aldığımız talimatları yerine getiririz” dedi.

“Gemide kaçakçılık yapıldığını söylemişti”

Müşteki Enes Karabulut ise maktul Sinan’ın abisi olduğunu söyleyerek “Abim ile telefonda görüştüğümüz zaman gemide kaçakçılık yapıldığını ve maaşlarının ödenmediğini eğer gemiden inerse de ödenmeyeceğini söylemişti. Çalıştığı zamanda da maaşlarının ödenmediğini biliyorum” şeklinde beyanda bulundu. Beyanda bulunan diğer müştekiler de olay nedeniyle yakınlarını kaybettiklerini ve şikayetçi olduklarını aktardılar.

2 sanık tahliye edildi davada tutuklu sanık kalmadı

Mahkeme heyeti sanıklar Eralp Akat ile Ozan Güleç’in tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak adli kontrol şartıyla tahliyelerine hükmetti.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 21 Ocak tarihinde Karadeniz ile Azak Denizi’ni birleştiren Kerç Boğazı’nda emniyetsiz bir şekilde Candy ve Maestro gemilerinin kaçak LPG transferi (limbo) yapmaları sonucunda bir patlama meydana geldiği açıklanmıştı. Çıkan yangında 2 gemideki 32 mürettabattan 4 Türk, 6 Hint uyruklu olmak üzere toplam 10 kişinin öldüğü, ayrıca yanan giysilerini söndürmek için denize atlayan 10 kişinin de ölüm karinesi altında kayboldukları ifade edilmişti. İddianamede, gemilerin eski, bakımsız, LPG yüklemesi yapılan hortumların çok kaliteli olması gerektiği halde yıpranmış, yırtık yerlerine bez bağlanmış olmasından dolayı patlama ve yangının meydana geldiği açıklanmıştı. İddianamede sanıklar Ozan Güleç ve Eralp Akat ile gemilerin sahibi şirket müdürlerinin asli kusurlu oldukları, kazada ölen ve kaybolan gemi adamlarının da tali kusurlu oldukları ifade edilmişti. Sanıklar Ayhan Özbey, Eralp Akat, Erkan Düzgören, Mehmet Erdem Erimez, Ozan Güleç, Özgür Erkoç ve Yakup Keskin hakkında ‘taksirle birden fazla kişiyi öldürme’’ suçlarından 15’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Melike İnal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.