EKONOMİ - 08 Aralık 2017 Cuma 10:43

'2018 tatilleri için uçak biletini şimdi alanlar yüzde 70 kar ediyor'

A
A
A
'2018 tatilleri için uçak biletini şimdi alanlar yüzde 70 kar ediyor'

Enuygun.com Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu, 2018 yılı için tatil biletlerini şimdiden alanların yüzde 70 kar edeceğini belirtti.

2018 yılının önemli günleri ajandalara işlenmeye başlandı. Çalışanların merakla beklediği konulardan biri olan bayram tatilleri belli oldu. Bu yıl farklı zamanlarda sadece 6 gün izin alarak bayram tatillerini 35 güne çıkarabilenler tatil planlarına başladı. Enuygun.com Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu tatil biletlerini şimdiden alanların yüzde 70 kar edeceğini belirterek “Enuygun.com’un promosyonlu biletleri de kapsayan yeni uygulaması ‘Bilet İptal Güvencesi’ sayesinde biletim yanar endişesi taşımayacak” dedi.

Yeni yılda farklı günlerde 6 gün izin alan çalışanların resmi tatil ve hafta sonlarını birleştirerek 1 aydan fazla tatil yapabileceğini söyleyen Hacıbayramoğlu, “2018’de Kurban Bayramı yarım gün izinle 9 güne çıkıyor. Ramazan Bayramı ya da diğer tatillerde de birkaç gün izin alarak 35 gün tatil yapabilmek mümkün. Şimdiden seyahat planlamalarınızı yaparsanız, uçak bileti ve otel rezervasyonlarınızı çok daha ucuza yapabilirsiniz” dedi.

Hacıbayramoğlu, tatil planı yaparken uçak biletinin erken alınmadığını, ya gidemezsem korkusu ile bilet alımının son günlere bırakıldığını belirtti. Hacıbayramoğlu, “Tatil bütçesinde önemli yer tutan uçak bileti için Enuygun.com’un kullanıcılarına sunduğu ‘Bilet İptal Güvencesi’ biletim yanarsa kaygısını ortadan kaldırarak uçak biletinde erken rezervasyon dönemini başlatıyor. ‘Bilet İptal Güvencesi’ alanlar bileti 3 saat öncesine kadar iptal etme hakkına sahip oluyor. Promosyonlu biletler dahil tüm biletler gerekçesiz iptal edilebiliyor ve yüzde 90 para iadesi alınabiliyor. Aralık 2017’de, 2018 tatil dönemleri için İzmir, Bodrum ve Antalya’ya yaklaşık 100 TL’den uçak bileti bulunabiliyor” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz yıl erken alınan bilet fiyatları ile uçuşa yakın günlerde alınan bilet fiyatlarının 3 kat fark ettiğine dikkat çeken Hacıbayramoğlu, “Bu yıl da son günlere bırakılan bilet alımlarında fiyatların 100 TL’den 350-400 TL gibi rakamlara çıkacağını öngörerek erken bilet alanlar yüzde 70’e yakın kar edecek” dedi.

“Birleştirerek tatilleri uzatmak mümkün”

Hacıbayramoğlu ayrıca tatil günleriyle ilgili şu bilgileri de verdi: “Yeni yıla 1 Ocak Pazartesi günü bir günlük tatille başlıyoruz. Ardından 4 ay sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da yine pazartesi gününe denk düşüyor. Üstelik bu tarihlerde uygun fiyatlı bilet fırsatları da var. Örneğin İstanbul’dan İzmir’e gidiş dönüş her şey dahil 100 TL’den başlayan fiyatlarla uçak bileti satın alabilirsiniz. 23 Nisan’da bir yere gidemeyenler, 4 günlük 1 Mayıs tatilini değerlendirebilirler. 1 Mayıs tatili Salı gününe denk düşüyor. 1 gün izin alarak 4 günlük tatil yapabilmek mümkün. Aynı zamanda gezmek için en güzel zamanlardan biri olan Mayıs ayında, örneğin Trabzon, Ordu ya da Antalya’ya tek yön 65 TL’den başlayan fiyatlarla uçak bileti bulmak mümkün."

“Kurban Bayramı’nda yarım gün izinle 9 gün tatil”

19 Mayıs tatilinin hafta sonuna denk gelen resmi tatillerden ilki olduğunu belirten Hacıbayramoğlu, “Ancak hemen ardından 14 Haziran’da Ramazan Bayramı tatili başlıyor. Ramazan Bayramı arifesi 14 Haziran Perşembe’ye denk geliyor. Hafta başından itibaren 3,5 günlük izin alarak 9 gün tatile çıkabilirsiniz. Kurban Bayramı için de bu sene çalışanlar şanslı. Bayram tatili 20 Ağustos Pazartesi arife günüyle başlıyor. Birleştirilip 9 gün resmi tatil olma ihtimali yüksek. Olmasa bile sadece yarım gün izinle 9 gün tatil yapabilirsiniz. Bayram için şimdiden uygun fiyata bilet bulabilirsiniz. Yazın son tatil günlerinden olan 30 Ağustos Zafer Bayramı da Salı gününe denk geliyor. Bir günlük izinle 4 gün tatil yapabilmek mümkün. Son olarak 2018’de Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim Pazartesi günü. Yılın son tatil fırsatını da 3 günlük izinle değerlendirebilirsiniz” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya turizminde yeni rekor Türkiye turizminin başkenti Antalya yerli ve yabancı ziyaretçi sayısında rekorunu tazeledi. Bu yıl sezona iyi bir başlangıç yapan turizm şehrinde ilk 5 ayda 4 milyona yakın ziyaretçi ile yeni bir rekora imza atıldı. Antalya’nın yılın ilk 5 ayında ağırladığı ziyaretçi sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16,26 arttı. Turizmde tüm zamanların en iyi başlangıcı rekorunu tazeleyen Antalya ilk 5 ayda toplam 3 milyon 959 bin 267 ziyaretçi ağırladı. Almanya yine lider Yılın ilk 5 aylık döneminde Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında Almanya ilk sıradaki yerini bu sene de korudu. Antalya’ya en çok ziyaretçi 974 bin 272 ile Almanya’dan gelirken Rusya Federasyonu 857 bin 862 ziyaretçi ile ikinci, İngiltere 451 bin 341 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. İngiltere’yi sırasıyla Polonya, Hollanda, Kazakistan, Ukrayna, Litvanya, Belçika ve Fransa takip etti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre, ana pazar ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında Almanya’nın yüzde 18, Rusya Federasyonu’nun yüzde 9, İngiltere’nin yüzde 28, Polonya’nın yüzde 35, Hollanda’nın yüzde 16, Kazakistan’ın yüzde 12, Ukrayna’nın yüzde 59, Belçika’nın yüzde 12 ve Fransa’nın da yüzde 39 oranlarında artış kaydetmesi dikkati çekti. Rusya Mayıs’ta Almanya’nın önüne geçti Denizi, kumu, güneşi, tarihî ve doğal güzellikleri, kültürel yapıları ve antik kentleri ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı olan Antalya, mayıs ayında da ziyaretçi sayısında rekor kırdı. Bu yılın mayıs ayında Antalya’ya gelen ziyaretçi sayısı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,72 artarak 1 milyon 892 bin 302 oldu. Yeni bir rekora imza atılan mayıs ayında Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında da Rusya Federasyonu ilk sırada yer aldı. Bu yılın mayıs ayında Almanya’nın önüne geçen Rusya Federasyonu’ndan Antalya’ya 491 bin 78 ziyaretçi geldi. Almanya 434 bin 609 ziyaretçi ile ikinci sırada yer alırken İngiltere ise 185 bin 221 ziyaretçi ile üçüncü oldu. Polonya, Hollanda, Kazakistan, Ukrayna, Litvanya, Romanya ve Belarus (Beyaz Rusya) ise İngiltere’nin ardından sırasıyla mayıs ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler arasında yer aldı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre, mayıs ayında ana pazar ülkelerden Rusya Federasyonu yüzde 26, Almanya yüzde 14, İngiltere yüzde 23, Polonya ve Hollanda yüzde 38, Kazakistan yüzde 11, Ukrayna yüzde 66, Romanya yüzde 45 ve Belarus da yüzde 36 oranlarında artış kaydetti.
İstanbul Türkiye’nin enfeksiyon hastalıkları haritası çıkarılıyor Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi önderliğinde Türkiye’nin dört bir yanından 80’e yakın uzman bilim insanı, ülkemizde enfeksiyon hastalıklarında mevcut durumun saptanmasını, yapılacak analizlerle yeni hipotezlerin ve hedeflerin belirlenmesini amaçlayan Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu hazırlığı için bir araya geldi. Dünyayı derinden etkileyen Covid-19 salgını döneminde kurulan Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi (KUISCID), enfeksiyon hastalıklarına ilişkin bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu amaçla Tekirdağ’dan Erzurum’a pek çok şehirden uzman bilim insanları Türkiye’nin enfeksiyon hastalıklarındaki durumunu ortaya koymak, alandaki sorunlara yerel olarak üretilmiş bilgiler ışığında çözüm üretilmesini sağlayacak bir rehber oluşturmak hedefiyle Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu için çalışıyor. Nihai hali bu yılın sonunda kamuoyu ile paylaşılacak rapor için daha önce Kasım 2023’te ve Şubat 2024’te bir araya gelen uzman doktorların yarıyıl değerlendirme toplantısı ise İş Kuleleri’nde gerçekleştirildi. Toplantıya İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Eryiğit’in yanı sıra raporun hazırlanmasında önemli rol oynayan uzman bilim insanları katıldı. “Kendi sorunlarımıza kendi çözüm önerilerimizi geliştirmek istiyoruz” KUISCID Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, rapora ilişkin değerlendirmesinde, enfeksiyon hastalıklarında bilgi, teknoloji ve inovasyonu harmanlayarak bir yol haritası oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, “Antibiyotik direnci başta olmak üzere enfeksiyon hastalıkları alanında Türkiye, Avrupa bölgesinde en çok sorun yaşayan ülkelerden biri. Bu tür sorunlara çözüm önerilerinin, bu ülkenin son derece yeterli uzmanları tarafından getirilmesi gerekir. Ülkemizin uzman kadroları yetkin. Kendi sorunlarımıza Amerika ya da İngiltere’de hazırlanmış rehberler üzerinden tedavi uygulamakla yetinmek istemiyoruz. Sorun bizde, çözümün de bizde olmasını istiyoruz” dedi. Yapılacak çalışmalar sonucunda ulaşılacak bulguların uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmasını; daha sonra tüm çalışmaların bir araya toplanmasını ve hem sağlık çalışanlarına hem de genele hitap edecek bir rapor haline getirilerek kitaplaştırılmasını hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Ergönül, sözlerini şöyle sürdürdü: “KUISCID olarak Dünya Sağlık Örgütü’nden Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları Derneği’ne kadar pek çok önemli kurumla iş birliklerimiz var. Koç Üniversitesi’nde İş Bankası’nın desteğiyle artık nihayet güçlü bir araştırma merkezine sahibiz. Buradan çıkacak sonuçlarla yapılacak araştırmaların da devamıyla raporumuz ilerleyen yıllarda yenilenip geliştirilerek sürdürülecek. Böylece meslektaşlarımız, mesleklerini daha güvenle ve bilinçle yapacak. Bu çalışma, Merkezimizin kuruluşunda önemli role sahip olan İş Bankası’nın 100. yılında olması nedeniyle de ayrı bir anlam kazanıyor. Cumhuriyetimizin bir yaş küçük kardeşi olan İş Bankası’nın desteği bize güven veriyor, bu güvene dayanarak güçlenen merkezimizde ulusal ve uluslararası çalışmalarımızla Türkiye’de ve dünyada bilimsel üretime devam ediyoruz.” Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu hazırlık toplantısında ülkemiz için tehdit oluşturan enfeksiyon hastalıklarında tanı, tedavi ve korunma alanlarında yeniliklerle birlikte son durum değerlendirildi. Sağlık alanında hizmet veren veya bu alanda bilimsel çalışma yürüten araştırmacıların doğru karar almalarında ve yönlendirmelerinde yararlı olacak raporda çalışmalar solunum yolu enfeksiyonları, üriner sistem enfeksiyonları, gastrointestinal sistem enfeksiyonları, sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonlar, antimikrobiyal yönetim, vektörlerle bulaşan enfeksiyonlar, HIV enfeksiyonu, Covid-19, bağışıklama, sinir sistemi enfeksiyonları ve Tüberküloz başlıkları altında yürütülüyor. Çalışma gruplarının öne çıkardığı bulgular şöyle: "Ülkemizde bağışıklama konusunda içlerinde 5 binden fazla hasta verisi içeren geniş ölçekli çalışmalardan ortaya çıkan verilerin bir araya getirilmesiyle ülke fotoğrafının net bir şekilde ortaya konulması ve sistematik bir derleme çalışması yapılması hedefleniyor. Ayrıca erişkin yaş grubunda da aşılamanın önemi ve zorunluluğunun anlatılması gerekiyor. Türkiye’de HIV enfeksiyonunun geç tanısı önemli bir sorun; HIV ile yaşayan bireylerin yalnızca yüzde 41 ila 50’sinin tanı alıyor ve endikatör hastalıklar başta olmak üzere birçok HIV testi fırsatı kaçırıyor. En acil sorunlardan biri olan tanı testi imkanlarının artırılarak saptanmamış olguların belirlenmesi gerekiyor. Bu amaçla belediyelerle iş birliği artırılarak sürdürülecek. Ayrıca, tedaviye ulaşamayan kesimler ve risk grubunda olan bireylere yönelik yoğunlaşan çalışmalar planlanıyor. Türkiye’de üriner enfeksiyonlarının klinik takibi, özel hasta gruplarında enfeksiyonların izlemi ve antibiyotik direncinin izlenmesi konusunda ciddi bir veri eksikliği olduğu görülüyor. Tedavide en sık kullanılan antibiyotiklerin bölgesel direnç oranlarında farklılıklar nedeniyle ulusal tedavi algoritmaların yanı sıra bölgesel tedavi algoritmalarının da düşünülmesi gerektiği ve uluslararası kılavuzların tercümesi yerine ulusal kılavuzların oluşturulması ihtiyacı belirlenerek önemli bir aşama kaydedilmiş oldu. Toplantıda ülke bazında bir milyon kültür sonucu değerlendirilerek önemli ipuçları elde edildi. Analizler tamamlanarak kullanıma hazır hale getirilecek. Türkiye, sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonlarda bir dönem önemli gelişmeler kaydetmiş olsa da bir duraklama dikkati çekiyor. Enfeksiyon kontrolünde yaşanan sorunlara yönelik çok merkezli ve daha derin araştırmaların planlanabilmesi için inovasyon, teknoloji ve insan gücü eksiği ön plana çıkıyor. Sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonlarda, izlemin (sürveyans) daha etkin yapılması ve salgınların zamanında önlenmesi ve bu enfeksiyonlara bağlı kayıpların azaltılması için var olan insan gücünün akılcı bir şekilde değerlendirilmesi ve yüksek kaliteli eğitimlerle desteklenmesi önem taşıyor. Solunum yolu enfeksiyonlarında ise dirençli bakterilerin ne sıklıkta olduğu konusunda yeterli veri olmayışı ön planda. Bunun çözümü için antibiyotik direnç çalışmaları yapılarak pratiğe dönük çözümler sunulmalı. Çalışma grubu bu konuda yayınlanmış verileri bir araya getirerek, hekimlerin tercihlerini doğru yönde yapmalarını sağlayacak sonuçlara ulaştı. Bu tür yaklaşımlarla antibiyotik tüketiminin ciddi olarak azalması bekleniyor. Antimikrobiyal yönetiminde antibiyotik tüketiminde son durum ve en acil yapılması gerekenler hakkında kapsayıcı bir rapor hazırlanması gerekiyor. Birinci basamakta antibiyotik tüketimini artıran nedenleri derlemek için uzmanlardan destek alınmalı. Ayrıca antibiyotiklerin tarımsal kullanımlarının takip edilmesi, hastanelerde antibiyotik tüketim sürveyansları ve cerrahi profilaksinin kontrolünün takibi de antimikrobiyal yönetiminde önemli rol oynuyor. Kenelerle ve sineklerle bulaşan (vektör kaynaklı) enfeksiyonların mücadelesinde, Türkiye’nin risk haritaları tamamlanmalı, hekimlerin tanı koyabilme kapasiteleri geliştirilmeli. Ayrıca tedavi, tanı ve koruyucu önlemler için araştırma çalışmaları desteklenmeli."