EĞİTİM - 30 Nisan 2017 Pazar 12:34

“21. Y.Y.’da GENÇ”

A
A
A
“21. Y.Y.’da GENÇ”

Bu yıl Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin de katkı sunduğu ‘Her Şeyi Merkezinde Bırak! Sosyal Bilimler Öğrenci Sempozyumu’nun altıncısını gerçekleştirdi.

Birikim Okulları tarafından hazırlanan, Her Şeyi Merkezinde Bırak! Başlıklı Sosyal Bilimler Öğrenci Sempozyumu’ Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde “21. Yüzyıl’da Genç” teması ile gerçekleştirildi. Sempozyuma Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Üsküdar Belediyesi katkı sağladı. Sempozyum; Medeniyet, Sosyalleşme ve Bağımlılık konuları ile üç oturum şeklinde gerçekleştirildi.

Sempozyuma Gençlik ve Spor Bakanı yardımcısı Abdurrahim Boynukalın, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Üsküdar Belediye Başkan Yrd. Mete Yapıcı, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Akademisyenler ve STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

“Birikim Okulları ile bir misyon birliği içerisindeyiz”

Açılış konuşmalarında sosyal alandaki eğitimlerin önemini vurgulayan ve sosyal eğitim alanında Birikim Okulları ile misyon birlikteliklerine değinen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman; “Sosyal bilimler alanında eğitim veren Birikim Okulları ve Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi misyonları itibariyle örtüşüyor. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi yeni nesil bir üniversite olarak 2010 yılında eğitime başladı. Sosyal ve mühendislik alanlarında eğitim vermek üzere kurgulandı. Elliye yakın diploma programı ile bugün Türk yüksek öğretiminde önemli bir yer tutmuş bir vakıf üniversitesi oldu. Gerçek bir vakıf üniversitesi olduğu konusunda takdir ediliyoruz ve bunu duymaktan son derece mutluyuz. Sosyal bilimler alanı elbette çok önemli bir alan, biz teknikle ve teknolojiyle Avrupa ile yarışacağız derken belki bu alanı ihmal ettik. Bu alanların hiçbiri ihmal etmeye gelmez, çünkü mücadele ve yarış teknik alanlarda olduğu kadar sosyal alanlarda da mevcut. Uluslararası bir hukukçunuz, uluslararası bir ilahiyatçınız, uluslararası bir mimarınız, uluslararası bir mühendisiniz yoksa diğer alanlarda yapacağınız çalışmalarla dünya siyasetinde var olmanız bazen mümkün, bazen imkânsız olabilir. Bu nedenle bu alanların hiçbirini ihmal etmeden her alanda en iyiyi yetiştirmek üzere bizim eğitim kurumlarımızı şekillendirmemiz, planlamamız gerekiyor. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi de dikkatini her alana dağıtmaksızın sosyal ve mühendislik alanlarında yoğunlaşarak, misyonunu bu yönde belirledi. Birikim Okulları ile bu alanda bir misyon birliği içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

“Gelecek değerlerine sahip çıkan nesillerin olacak”

Eğitimciler olarak gençlerden ümitli olduklarını dile getiren Prof. Dr. Musa Duman; “Gelecek fıtratına dönen veya fıtratından uzaklaşmayan milletlerin toplumların olacak diye düşünüyorum. Gelecek annesine, babasına, kardeşlerine, mahallesine, devletine, milletine, değerlerine sahip çıkan nesillerin gençlerin olacak diye düşünüyorum. Burada çok şükür bu bilinçte insanların olduğunu görüyorum ve biliyorum. Bu biz eğitimcilere ümit veriyor. Birikim Okulları da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi de bu amaca yönelik eğitim vermekle ve buna katkı sağlamakla övünebilirler” şeklinde konuştu.

“Hedefimiz, kâmil insana erişmektir”

Birikim Okulları Genel Müdürü Yusuf Yalçın, açılış konuşmalarında; "Hayat Denge Modeli eğitim felsefesi ile Fıtrattan Umran’a eğitim anlayışımızla hedeflenen, kâmil insana erişmektir dedi. Bu sebeple, İnsanı merkeze alan, kendi kültüründen beslenen, kendi sosyal bilim yöntemlerini geliştiren, insanlığa hizmet eden sosyal bilimcileri yetiştirmek için ve bireyden insana eğitim anlayışımızla yaşanabilir, adaleti gözeten ve adaleti tesis etmiş bir dünyanın kurulması için çalışan, sosyal bilimler anlayışını hakim kılmak adına öğrencilerimizi yetiştirmek hedefimizdir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.