GÜNDEM - 27 Şubat 2021 Cumartesi 10:19

28 Şubat mağduru, Türkiye’nin ilk başörtülü başkanı, iki dönemdir hizmet ediyor

A
A
A
28 Şubat mağduru, Türkiye’nin ilk başörtülü başkanı, iki dönemdir hizmet ediyor

28 Şubat mağduru olan ve başörtülü olması nedeniyle o dönem farklı mazeretlere memurluktan atılan Fethiye Atlı, Elazığ’ın Keban ilçesinde 2 dönemdir başkanlık yapıyor. Atlı, “O dönemin Maliye Bakanlığında Genel Müdür olan ve şu an CHP Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, bizim işten çıkarılmamızda imzası olanlardan birisiydi” dedi.

Fethiye Atlı, 28 Şubat döneminde başörtüsünü açmadığı için farklı mazeretlerle memurluktan atıldı. Elazığ'ın Keban ilçesinde 2014 yılında AK Parti'den aday gösterilerek girdiği yerel seçimlerde büyük bir farkla Türkiye'nin ilk başörtülü belediye başkanı olan Fethiye Atlı, iki dönemdir hizmet ediyor. Atlı, geçmişte yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı.

28 Şubat ve sonrasında yaşadıklarını sıkıntıları aktaran Keban Belediye Başkanı Fethiye Atlı, "Biz, 2000’li yılların 28 Şubat mağduruyuz. Daha önceki yılların da 80 darbesi mağduruyuz, rahmetli babam da 80 darbesi mağduruydu. Bu konu açılınca hakikaten o günlere gittik, duygulandık. Aklımıza yine o günler geldi, üzüldük. Ben bazen cumhurbaşkanımız için ‘Bavo’ kelimesini kullanıyorum. Hiç kimse kusura bakmasın. Evet, cumhurbaşkanımız bu ülkeye babalık yaptı. Baş örtüsü yasağını kaldırdığında gazetelerde ‘Kaosa Kalkan 411 El’ diye yayın yapmışlardı. Kimse kusura bakmasın, hiçbir zaman kaos olmadı. Baş örtüsü ile memurluk, öğretmenlik, milletvekilliği yapan ve üniversite öğrencisi ve ben şuan Rabbimin yardımı ve Keban halkının desteğiyle başkanlık yapıyorum, hiçbir gün kaos ortamı oluşmadı. Biz baş örtülüyüz diye kaos ortamı oluşturmadık, hizmet etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Allah, devletimizden razı olsun. Rabbim cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin çünkü o sıkıntılı süreçleri biz biliyoruz" dedi.

1990 yılında maliyenin açtığı sınavı kazanarak devlet memuru olduğunu anımsatan Atlı, "İlk görev yerim Gümüşhane Şiran’dı, 1993 yılında Elazığ İcadiye Vergi Dairesine tayinim çıktı. Ondan sonra Keban Mal Müdürlüğü’ne tayinim çıktı. 1993 yılından 2000 yılına kadar Keban Mal Müdürlüğü’nde muhasebe memurluğu yaptım ve 1998 yılında bu olaylar başladı. Baş örtüsünden dolayı o arada rapor alıyorduk, izne ayrılıyorduk. 2000 yılına kadar bu şekilde idare ettik ama o yıldan sonra artık yapacak bir şey kalmadı Maliye Bakanlığı’ndan müfettiş geldi. İfademizi aldılar ve gerekçe olarak da 657 sayılı devlet memurları kanununun 125’inci maddesinin A ve E bendine göre biz dairenin huzur ve sükununu bozuyormuşuz. Yani orada bir baş örtüsü sorununu söyleyemediler çünkü kanunda öyle bir şey yoktu ve bizi işten attılar” ifadelerini kullandı.

“CHP’li Hamzaçebi imzası olan birisiydi”

İşten çıkarılmasına neden olan yazıda o dönemin Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürü olan ve şuanda CHP İstanbul milletvekilliği yapan Mehmet Akif Hamzaçebi’nin imzasının da olduğunu anımsatan Atlı, “O dönemin Maliye Bakanlığı’nda Genel Müdür olan CHP milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, bizim işten çıkarılmamızda imzası olanlardan birisiydi. Ben her zaman devletimin yanındayım. Babamın döneminde de çok sıkıntılı bir süreç yaşadık. Babam da belediye başkanıydı ve darbeyle görevden alınmıştı. Biz, 1980’lı yıllardaki darbeden sonra sıkıntılı dönemler yaşadık ve çerçilik yaptık. Okullar tatil olunca 14 yıl boyunca Diyarbakır’ın Çermik ilçesine gidiyorduk. Orada ufak bir oda ile baraka kiralıyorduk, etrafı bezle çevrilmiş üstünü de çalı çırpı ile çevrilmiş bir yeri kiralayıp orada üç ay boyunca kalıyorduk. Biz dükkanda oturuyorduk, kardeşim de bohçada ürün götürüp satış yapıyordu. Biz bu şekilde geçimimiz sağladık. Devletimize de küsmedik, kızmadık ve devleti de suçlamadık. Demek ki, bunlar olacak şeylermiş. Biz, 14 yılın boyunca devletimize ne hainlik yaptık ne de küstük” diye konuştu.

28 Şubat mağduru, Türkiye’nin ilk başörtülü başkanı, iki dönemdir hizmet ediyor

"Başını aç ve git devlet memuriyetini devam ettir’ dediler"

O süreçte kendilerine uygulanan baskıları da anlatan Atlı, “ O süreçte bizlere ‘başını aç’ dediler. O dönemde 30 yaşında iki çocuğu olan erkek kardeşimi trafik kazasında kaybettik. Bana ‘senin iki tane yetim yeğenin var, onların hatırına bile olsa başını aç ve git devlet memuriyetini devam ettir’ dediler. Ben, ‘Rızka kefil olan rabbimse ben başımı açmayacağım’ dedim. Biz o günlerden bugünlere geldik. Kimse kalkıp da Türkiye battı, batıyor demesin. O dönemde batmayan ülke şimdi hiç batmaz çünkü şuanda başımızda dirayetli bir cumhurbaşkanımız, devletimiz var. Rabbim, cumhurbaşkanımızdan ve 411 vekilden razı olsun ki bizim bu baş örtüsü sorununu çözdüler. Biz, şuanda rahatlıkla başımızın örtüsüyle başkanlık da devlet memurluğu da yapabiliyoruz. Ayrıca üniversite öğrencisi okulunu da okuyabiliyor” ifadelerini kullandı.
Keban halkının desteğiyle ikinci dönemde de başkanlığı kazandıklarını aktaran Atlı, "O günleri hiçbir zaman unutmadım. Her defasında da anlatacağım, sıkıntılar çektik ama biz kalkıp da devletimize isyan etmedik” diyerek sözlerini tamamladı.

Rıdvan Yeşilırmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Genç çiftçinin hasat sevinci Erzincan merkeze bağlı Yalınca köyünde seracılık ile uğraşan genç girişimci Ömer Uysal, seradaki ilk hasat sevincini yaşadı. Gazi Üniversitesi Uçak Teknolojileri Bölümünden mezun olan 24 yaşındaki genç girişimci geçtiğimiz yıl Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından uygulanan IPARD hibelerinden yararlanarak kurduğu 6 dekarlık serasında hasat heyecanını yaşıyor. 3 dekarlık alanda salatalık diğer 3 dekarlık alanda da domates yetiştiriciliği yapan genç girişimci Ömer Uysal, salatalık hasadına başladı. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, beraberinden Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Özcan Tekin ve teknik ekiple birlikte genç girişimcinin serasını ziyaret ederek sevincine ortak oldu. Genç yaşta tarım sektörüne adım atan Ömer Uysal, seracılık sektöründe başarıyla ilerleyen gençlerden biri. Tarımla uğraşmayı sevdiğini söyleyen Uysal, birşeyler üretmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi. Ailesinin de tarım sektörünün içinde faaliyet gösterdiğini söyleyen Uysal, “Tarımın içinde büyüyen biri olarak sektöre yabancı değilim. Tarımsal üretimin içinde yer almak, yetiştirdiğiniz ürünleri insanların beğenisine sunmak beni mutlu ediyor. İnşallah bu alanda tecrübemi ve bilgimi artırarak ilerlemeyi düşünüyorum. Bu yatırımı Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na sunduğum projenin kabul edilmesiyle yaptım. Hem Tarım Bakanlığı’na hem de TKDK’ya teşekkür ediyorum. Bugün burada ilk kez ürünümüzü hasat ediyoruz ve pazara sunacağız. Tüm genç arkadaşlarımı tarım sektörüne yatırım yapmaya davet ediyorum” diye konuştu. 24 yaşındaki Ömer Uysal’ı tebrik eden Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin ise, tarım sektöründeki istekli gençleri gördükçe çok mutlu olduklarını kaydetti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke genelinde her zaman gençlerin yanında onlara destek olduğunu kaydeden İl Müdürü Şahin, “bugün Erzincan’a baktığımız zaman çok sayıda gencimizin tarım sektörüne yatırım yaptığını görüyoruz. Ömer gibi seracılığa yatırım yapan çok sayıda gencimiz var. Tarımın diğer alt sektörlerine ve hayvancılığa yatırım yapan çok sayıda Erzincanlı genç var. Tarım ve Orman Bakanlığımız her zaman gençlere destek sağlıyor. TKDK hibeleri gençlerimiz için değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsat. İnşallah bu genç arkadaşlarla Erzincan tarımını çok daha ilerilere götüreceğiz” diye konuştu.
Artvin Hopa Belediyesi’nden sokak hayvanlarına kısırlaştırma, küpelenme ve mikroçip Hopa Belediyesi Sokak köpeklerinin kısırlaştırma, küpelenme ve mikroçip uygulamasına başladı. Artvin’in Hopa ilçesinde Belediye Veteriner hekimleri ve gönüllülerle birlikte sokak köpeklerinin kısırlaştırma işlemlerine bugün itibariyle başladı. İlk olarak barınakta bulunan erkek köpeklerin kısırlaştırılması, küpelenmesi ve mikroçip takılması işlemleri gerçekleştirildi. Hopa Belediyesi Başkanı Utku Cihan sokak hayvanlarını kısırlaştırarak kontrol altına alınabileceğini dile getirerek “Yaklaşık 300 tane sokak köpeği olduğunu düşünüyoruz. Bu yaptığımız çalışmayla bir envantere de ulaşmış olacağız. Dolayısıyla bu çalışmanın bir diğer amacı da bu. Tam sayıyı tespit edeceğiz. Sadece sokakta gezen değil bahçelerimizde olanları da tespit edeceğiz. Yarı ev yarı bahçede yaşayan hayvanlarımız var. Onların kısırlaştırılması için de çağrılarımız olacak. Aynı zamanda evdeki hayvanlarımızın da kısırlaştırılmasına yönelik destek olmak istiyoruz. Bütün Hopa’da ki sokak hayvanlarının, bahçedekilerin, evdekilerin tamamının kısırlaştırılması sayesinde ancak sayıyı kontrol altına alabiliriz. Hepsinin bir envantere girmesiyle sayıyı kontrol altına alabiliriz. Bu yüzden de bu süreci takip edeceğiz. Bütün vatandaşlarımıza da bu sürece katılmaları için çağrıda bulunacağız. Vatandaşlarımızın da besledikleri hayvanlar varsa onların da kısırlaştırılması için bizimle iletişime geçmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Sokak hayvanlarının verdiği huzursuzluğu 6 ay içerisinde çözmeyi planladıklarını ifade eden Cihan “Bir yasa tasarısı var. Sokak hayvanlarının barınaklarda 30 gün boyunca tutulması ve sahiplendirilmeye çalışılması. Sahiplendirilmezlerse uyutulması, diğer anlamıyla öldürülmesi ile ilgili bir yasa tasarısı var. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Bunun alternatifleri var. Biraz ilgilenerek. Gönüllüler ile hayvan severlerle iş birliği yapılarak sokak hayvanları ile mücadele edilebilir. Dolayısıyla biz bunun örneğini burada gösteriyoruz. Sayıyı kontrol altına alma şansımız var. Bakınca bu bir maliyet meselesi değil. Bütçe meselesi değil. Sadece bir yol haritası yapılması lazım. 1910 yılında da benzer bir köpeklerin toplanması ve öldürülmesi süreci olmuştu. Gelin görün ki bir sonuç olmamış. Yine aynı şey yapılsa bile bir sonuç alınmayacaktır. Bunun en önemli çözümü gerekli kurumların gerekli iş birliklerini yaparak bu sorunu devamlı takip etmek. Biraz vatandaşların eğitilmesi, biraz kurumların görevlerini yerine getirmesi halinde gönüllülerin de desteği ile sorunu çözebiliriz. Biz bunu Hopa çevresine yapmaya çalışıyoruz. Bu sürecinin sonunda da sayılarını kontrol altına alarak sokaklarda yaşanan huzursuzluğu 6 ay içerisinde çözmüş olacağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Cihan sözlerinin devamında, “Tarım ve Orman Bakanlığının tahsis ettiği ve isteyen her belediyeye olumlu olarak baktıkları bir süreç yaşanmış. Burada bir tahsis var. Burada bizim yaptığımız barınaklar var. Onun üzerine bizim yaptığımız alanlar var. Bu alanları biz doğayı fazla tahrip etmeden yapıyoruz. Bu alanı biraz daha genişletmek istiyoruz. Sokak hayvanlarının, sokak köpeklerinin serbest olarak gezdiği ve yine yapı yapmayacağımız alanlar tahsis ettirmek istiyoruz. Sokak hayvanlarının aşıları yine Tarım ve Orman bakanlığı tarafından yapılıyor. Kurumlar aslında iş birliği yaptığı zaman bu işin çözümü çok kolay yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Aydın Söke’de Karadeniz Yayla Şenlikleri’nin 19’uncusu coşkulu geçti Aydın’ın Söke ilçesinde bu yıl 19.’su düzenlenen Karadeniz Yayla Şenlikleri, Ovacık Yaylası’nda gerçekleştirildi. Karadeniz kültürünün doyasıya yaşandığı şenlikte, sanatçılar tarafından seslendirilen Karadeniz türküleri büyük beğeni topladı. Yöresel kıyafetler giyen vatandaşlar, tulum ve kemençe eşliğinde horon oynayarak etkinliğe renk kattı. Horona katılanlar arasında Söke Kaymakamı Ali Akça ve Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan da yer aldı. Şenlik boyunca vatandaşlar, Karadeniz’in coşkulu ve enerjik atmosferinde buluşmanın keyfini yaşadı. Söke Karadenizliler Derneği Başkanı Salih Çelik, etkinliğin her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir katılımla gerçekleşmesinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, şenliğin Karadeniz kültürünü tanıtma ve yaşatma amacını başarıyla sürdürdüğünü belirtti. Söke’nin birçok kültür farklılıklarını kucaklayan bir ilçe olduğunu belirten Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, şenliklerin sürmesi için Söke Belediyesi olarak destek vermeyi sürdüreceklerini ifade etti. Anadolu’nun zenginlikleri içinde barındıran vatan olduğunu belirten Kaymakam Ali Akça, kültürün yaşatılması ve tanıtımı için emek veren herkese teşekkür etti. Güzel bir havada Ovacık Yaylasında buluşan herkes piknik yaptı, şenliğin tadını çıkardı. Şenliğe, Söke Kaymakamı Ali Akça, Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan ve Söke Jandarma Komutanı Mehmet Emre Mengi başta olmak üzere çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer’den spora ve sporcuya tam destek Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, 4. Uluslararası Performans Ritmik Jimnastik Turnuvası’na katılarak spora ve sporcuya verdiği desteğe vurgu yaptı. Başkan Özer, “Gençler kırmızı çizgimiz, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Her türlü kültür, sanat ve spor alanında onlar için Esenyurt Belediyesi’nin imkanlarını sonuna kadar kullanacağımızın sözünü veriyorum” dedi. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, spora ve sporcuya verdiği desteği sürdürerek, 10 ülkeden 700 ritmik jimnastik sporcusunun yarıştığı, 4. Uluslararası Performans Ritmik Jimnastik Turnuvası’na katıldı. Performans Ritmik Jimnastik Spor Kulübü ev sahipliğinde düzenlenen ve üç gün süren program Beylikdüzü Spor Kompleksi’nde gerçekleşti. Çok sayıda miniğin başarılı jimnastik performansı ile renkli anlara sahne olan turnuvayı izlemeye gelenler arasında Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İstanbul 3. Bölge Milletvekili Seyithan İzsiz, Beylikdüzü İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Göksun Öz vardı. Performans Ritmik Jimnastik Spor Kulübü Başkanı Mehmet Hanifi Kaya, katılımından dolayı Başkan Özer’e plaket takdim etti. “Esenyurt’u bir kültür, sanat ve spor şehri yapmak için önümüze hedefler koyduk” Düzenlenen turnuvadan ve sporculara verilen destekten dolayı mutluluk duyduğunu belirten Esenyurt Belediye Başkanı Prof Dr. Ahmet Özer, Esenyurt’taki sporculara verdikleri desteklerin de artacağının da altını çizerek, “Bu turnuvayı düzenleyen Esenyurt’umuzun değerli Kent Konseyi Başkanı sevgili Mehmet Hanifi Kaya’ya ve emeği geçen herkese huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bugün değerli Beylikdüzü’ndeyiz. Daha önce Beylikdüzü’nde bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni büyük bir başarıyla yöneten belediye başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü’nde bu dediğim alanlarla ilgili bir yürüyüş başlatmıştı. Ondan sonra sevgili Mehmet Murat Çalık bunu devam ettirdi ve yeni başarılarla taçlandırdı. Biz onların çalışmaları, başarılarıyla gurur duyuyoruz ve huzurunuzda kendilerini tebrik ediyoruz. Komşu ilçe olarak Esenyurt’umuzda bu anlamda çok ve çeşitli çalışmalar yapılıyor ve yapılacak. Biz de Esenyurt’u bir kültür, sanat ve spor şehri yapmak için önümüze hedefler koyduk. Ben geldiğim günden beri uluslararası alanda dünya birinciliği kazanmış sporcularımızı ödüllendirdim. Triathlon spor dalında Esenyurt’umuz bir dünya şampiyonu çıkardı. Ardından atletizmde Avrupa şampiyonları, jimnastikte, dövüş sanatlarında peş peşe bir ay içinde 12 tane sporcumuzu ödüllendirdik. Bu son derece önemli bir şey. Çünkü çağımızda bu tür başarıların bir şehri temsil etmesi ve onu dünyaya tanıtması parayla, pulla yapılacak bir şey değil. Trilyon verirseniz bu tanıtımı yapamazsınız. Ama gencecik bir delikanlı ya da bir genç kızımız çıkıyor, dünya şampiyonu oluyor, o ilçemizi, o ilimizi bütün dünyada tanıtıyor. Bu çok önemli bir şey. Biz de Esenyurt Belediyesi olarak bu anlamda bu sporları yapan kardeşlerimizi destekleyeceğiz. Sadece bununla yetinmeyeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi, ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ şiarıyla halkımızın da spor yapması yürüyüş alanlarını, spor alanlarını çoğaltmak durumundayız. Bununla ilgili birtakım projelerimiz var. Onların üzerinde çalışıyoruz ve geliştireceğiz. 14 tane salonumuzda 28 dalda 41 bin 739 kişiye spor hizmeti vermişiz. Ve bunu çoğaltarak devam ettireceğiz. Güncel olarak 6 çocuğumuza jimnastik dalında destek veriyoruz. Hem onları destekliyoruz hem eğitim veriyoruz, hem salonlarımızı açıyoruz hem de spor malzemesi anlamında katkıda bulunuyoruz. Bugün Beylikdüzü’nde böyle bir etkinliğin içinde bulunmaktan dolayı son derece mutlu olduğumu, gençlerle birlikte heyecan duyduğumu ve gençlerle birlikte olduğumuzda gençleştiğimizi de söylemek isterim. Gençler bizim kırmızı çizgimiz, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Her türlü kültür, sanat ve spor alanında onlar için Esenyurt Belediyesi’nin imkanlarını sonuna kadar kullanacağımızın sözünü veriyorum” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Halk Dansları Topluluğu’nda muhteşem yıl sonu gösterisi Odunpazarı Belediyesi Halk Dansları Topluluğu, yıl sonu gösterisi yaptı. Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı Halk Dansları Topluluğu, yıl sonu gösterisi yaptı. Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde (YKSM) gerçekleşen yıl sonu gösterisini, çok sayıda Eskişehirli izledi. Eğitmenliğini Oktay Şahin’in yaptığı Halk Dansları Topluluğu, yıl boyunca aldığı eğitimler sonunda hazırladığı gösteriyi gerçekleştirdi. Minikler, yıldızlar ve yetişkin olmak üzere 3 kategoride gerçekleşen gösteride Ankara, Eskişehir, Kütahya, Gaziantep, Bilecik, Burdur, Adana, Denizli ve İzmir yörelerinden halk dansları sahnelendi. Birçok yörenin halk danslarının sahnelendiği gecede, Odunpazarı Belediyesi Halk Dansları Topluluğu büyük alkış topladı. Halk Dansları Topluluğunun yıl sonu gösterisi, Ankara Seğmen Halk Oyunları Ekibinin gösterisi ile başladı. Eskişehir Kız Halk Oyunları Ekibinin gösterisi ile devam eden gecede, minik dansçı Arda Avcı solo olarak, Kütahya yöresinden Ferace Zeybeği’ni oynadı. Gecede Gaziantep Halk Oyunları ekibi, Bilecik Halk Oyunları ekibi, Bilecik Yöresi Küçükler Oyun ekibi, Burdur Halk Oyunları ekibi, Adana Yıldızlar Halk Oyunları ekibi ve İzmir Yöresi Büyükler Halk Oyunları ekibi muhteşem gösterilere imza attı. Gecenin bir diğer solo gösterisini Denizli yöresinden Yağar Yağmur Zeybek oyununu icra ederek Mustafa Batar yaptı. Halk Dansları Topluluğu’nun Yıl Sonu Gösterisi, izleyicilerin büyük bir beğenisini kazandı.