GÜNDEM - 28 Mayıs 2015 Perşembe 18:14

3 ayda 3 çocuğunu kaybeden anne ve babanın feryadı

A
A
A
3 ayda 3 çocuğunu kaybeden anne ve babanın feryadı

Kars’ın Arpaçay ilçesinin Tomarlı Köyü’nde 3 ayda 4 çocuğundan 3’ünü toprağa veren anne ve baba, kızları Irmak’ın yaşaması için yetkililerden destek istedi.

Tomarlı köyünde 3 ay içerisinde 3.5 yaşındaki Aybüke Güler, 5 yaşındaki Enes Güler ile 5 aylık Gözde Güler’in ölümüyle adeta yıkılan Zeynep ve Hacı Güler çifti, tek çocukları olan Irmak Güler’i de aynı şekilde kaybedeceklerinin korkusunu yaşıyor. Çocukları Irmak’ın başında gece sabaha kadar nöbet tutan Güler çifti, çocuklarının hayatından endişe ediyor. 

Kaybettikleri çocuklarının da hiçbir rahatsızlıkları olmadığını belirten Güler çifti, çocuklarının ölüm sebebini bilmeleri için bir önce otopsi raporlarının kendilerine verilmesini istedi. Son çocukları Irmak Güler’i de kaybetmek istemediklerini belirten Güler ailesi, 2 Haziran 2015 tarihinde Kars’ı ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım istedi. Anne Zeynap Güler, “Cumhurbaşkanımız Kars’a gelecekmiş. Kars’a gelince çocuklarımızın ölüm sebebini öğrensin. Ne olur Allah rızası için” dedi.
Baba Hacı Güler ise, “Ben buradan Cumhurbaşkanımıza ricada bulunuyorum. Yalvarıyorum. Ne olursunuz gelin Irmak’ı yaşatalım. Son kızımız budur. En azından bunun yaşamasını istiyorum” diye konuştu.
Yaklaşık 50 gündür çocuklarının kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapıldığını ileri süren baba Hacı Güler, “Bu mezarlıktan her gelip geçtikçe bunlara Fatiha veriyorum, dua okuyorum. Ne olur otopsi sonucu belli olsun. En azından yaşayan çocuğumu kurtaralım. Onu da burada görmek istemiyorum. Zaten ailem ikiye bölündü. Yarısı mezarlıkta yarı evimdedir. Allah rızası için bize yardım edin otopsi sonucu çıksın. Bir an evvel çocuklarımın sıkıntısı derdi ne ise onun peşine gidelim” şeklinde konuştu. 

IŞIK ÇAPANOĞLU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.