GÜNDEM - 06 Şubat 2015 Cuma 16:30

3 boyutlu kağıt rölyef sergisi hayran bıraktı

A
A
A
3 boyutlu kağıt rölyef sergisi hayran bıraktı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde açılan “Bugüne Kadar” isimli kağıt rölyef sergisi Eskişehirli sanatseverlerin ilgi odağı oldu.

Bursalı sanatçı İbrahim Çabukgil (Braym) tarafından açılan kağıt rölyef sergisinde Atatürk portrelerinden, takım logolarına, manzaralardan, dini motiflere kadar birçok türde eser 3 boyutlu olarak sergileniyor. Aslen tekstil işiyle uğraşan İbrahim Çabukgil, geçirdiği rahatsızlık sonrasında kuzeninden öğrendiği Rölyef sanatına hayran kaldığını dile getirip, bu sanat dalıyla ilgilenmeye başladığını belirtiyor. Çabukgil, Rölyef Sanatı için "Var olan resmi 3 boyutlu hale getirmek" diyor. Eserler oluşturulurken kullanılan resimlerin hissedilmesi, yaşanması gerektiğini vurgulayan Sanatçı Çabukgil, resimin içindeki ya da manzaradaki şeyleri hayal edip hissetmeniz böylece resmin içine girmeniz gerekiyor ifadelerini kullanıyor.

Üç senedir kağıt rölyef sanatıyla uğraştığını dile getiren İbrahim Çabukgil, “Kağıt rölyef sanatını belediyelerin açtığı kurslar ve aldığı özel dersler sayesinde öğrendim. Türkiye’de 7- 8 yıldır bu sanat yayılmaya başladı. Tekniğini, eğitimini almadan yapamazsınız. Her bir hocadan farklı şeyler öğreniyorsunuz. Sonrasında içimdeki istek doğrultusunda ben bir şeyler katmaya çalıştım. Sonuç olarak 80 tane tablo ortaya çıktı. Şimdiye kadar 200 tane tablo yapmışımdır. Daha önce Bursa’da 2 sergi açtım” şeklinde konuştu.

Sergiye gelen misafirlerden aldığı tepkilerinde kendisini çok motive ettiğini belirten İbrahim Çabukgil, yaptığı eserleri kullandığı farklı materyallerle zenginleştirip, kendi düşüncelerini hissettiklerini yansıttığını ifade ediyor. Çabukgil, eserlerinde kullandığı 'Braym' imzasının ise kendisi için çok şey ifade ettiğini dile getirerek, Alman arkadaşının kendisine seslenirken Türkçeyi tam telaffuz edemediği için kendisine Braym diye seslendiğini için bu imzayı kullandığını söyledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.