SAĞLIK - 27 Mart 2013 Çarşamba 10:41

4 bin hayvan üzerinde araştırma yapılıyor

A
A
A
4 bin hayvan üzerinde araştırma yapılıyor

1994 yılında İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulan Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı'nda, fare ve tavşanlardan oluşan yaklaşık 4 bin deney hayvanı bilimsel araştırma yapacak bilim adamları tarafından kullanıyor.

NİHAL IŞIK
İSTANBUL

Hatta üretilen deney hayvanları, çeşitli üniversitelere de bilimsel projelerde kullanılmak üzere gönderiliyor.

HAYVANIN STRESİ DOKUNARAK GİDERİLMELİ

İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aydın Çevik, tıp fakültesi, biyoloji ve eczacılık okuyan öğrencilere deney hayvanlarını tutma tekniklerini, enjeksiyon tekniklerini ve kan alma tekniklerini uygulamalı bir şekilde anlattı. Hayvanların çalışma öncesinde mutlaka ortama ve uygulamaları gerçekleştirecek araştırmacılara alışmaları gerektiğini, bunun da ön çalışma dönemi içersinde nazik yaklaşım ve sevgi dolu dokunuşlarla yapılması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Çevik, “Hayvanların stresi yenmelerine yardımcı olunmasının deneylerinin sonucuna olumlu etkileri olacaktır.Memeli olan bu hayvanlar her şeyi kolaylıkla algılarlar ve kendilerine gösterilen yaklaşımı bize yansıtırlar. Öncelikle hayvanlara sakin yaklaşmalı, sevgimizi esirgememeli ve alışma dönemi sonrasında enjeksiyon ve kan alma gibi teknikleri uygulamalıyız” dedi.


SERTİFİKA OLMADAN ÇALIŞMA YAPILMIYOR

İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mutlu Küçük, yılda 4 kez verilen deney hayvanları kullanım sertifikası almak için İstanbul Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu ile birlikte düzenledikleri kurslara Türkiye’nin her yerinden tıp öğrencileri ve öğretim üyelerinin katıldığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Küçük, “Deneysel çalışma yapmak isteyenler bu kursu başarıyla bitirerek sertifika almak zorundalar. Bu Belge olmadan deney hayvanlarıyla hiçbir çalışma yapamıyorlar. Hayvan kullanımlı projeleri için başvurdukları deney hayvanları etik kurulundan da onay aldıktan sonra enstitümüzdeki laboratuarlarda ve ameliyathanemizde çalışma yapıyorlar” diye konuştu. Kursiyerlere verilen teorik eğitimin yanı sıra pratik olarak tutuş teknikleri, kan alma teknikleri ve enjeksiyon tekniklerinin öğretildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Küçük, kursa gelen araştırmacıların daha sonra kendi başlarına bir çalışmayı yapacak şekilde bilgilendirildiğini belirtti.

ÖNCE HAYVAN SONRA İNSAN ÜZERİNDE ÇALIŞMA

Post op bakım odasında deneysel çalışma yapan araştırmacıların çalışmalarını takip ettiklerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Küçük, “Enjeksiyon yapılan, ameliyat edilen hayvanlar araştırmacılar tarafından burada takip ediliyor. Hayvan hastalık modelleri oluşturuluyor ya da temin edildikten sonra tedaviye yönelik girişimlerin sonucu değerlendiriliyor. Farmakolojik çalışma yapmak isteyenler de deney hayvanları üzerinde ilaçların etkilerini deneyebiliyorlar. Önce deney hayvanlarında uygulama yapılıyor, sonra olumlu sonuçlar alınınca insanlar üzerinde çalışmalar yapılıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.