GÜNDEM - 10 Ekim 2021 Pazar 10:42

4 metrekare atölyede 33 yıldır Büyükadalıların ayakkabılarını tamir ediyor

A
A
A
4 metrekare atölyede 33 yıldır Büyükadalıların ayakkabılarını tamir ediyor

Büyükada’da kundura tamirciliği yapan Ali Tepe, kahvede arkadaşının ayakkabısını tamir etmesiyle başladığı mesleğini şevkle sürdürüyor. 4 metrekare atölyesinde 33 senedir Büyükada halkına hizmet vermeye devam eden Ali usta, Sultanbeyli’deki evinden çıkıp her gün Büyükada’ya giderek dükkanını açıyor.

Çorum’da, annesinin yorgan iğnelerini kullanarak arkadaşının ayakkabısını tamir eden ve ardından bu işten para kazanabileceğini düşünerek ayakkabı ustası olmaya karar veren 64 yaşındaki Ali Tepe, Büyükada’da 4 metrekarelik atölyesinde mesleğini sürdürmeye devam ediyor. Ali usta 33 senedir mesleğini hevesle icra ediyor. Ali usta aynı zamanda yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan kundura tamirciliğinin Büyükada’da son temsilcisi. Her gün Sultanbeyli’den Büyükada’ya giden Ali Tepe, kundura tamiri ile başladığı mesleğine günümüzde her çeşit ayakkabı tamiri ile Büyükadalılara hizmet vermeye devam ediyor. Ali usta ayakkabı tamiri mesleğinin son ustalar ile biteceği görüşünde.

"Arkadaşımın ayakkabısını dikerek başladım"

Ayakkabı tamirciliği mesleğine başlama hikayesini anlatan Ali Tepe, “Bir gün kahvede otururken arkadaştan bir sigara istedim. Arkadaşım da 'benim ayakkabımı dikersen sana sigara vereceğim' dedi. Ve ben ayakkabıyı aldım götürdüm. Evde nasıl dikebilirim ne yapabilirim diye düşündüm. Annemin yorgan iğnesi vardı. Birinciyle başladım iğne kırıldı. ikinciyle devam ettim. İğne yine kırıldı. Ve üçüncüyle ben bu ayakkabıyı diktim. Geri getirip teslim ettim. Sigaramı aldım. Ama tek yerine paket sigara aldım. Baktım ki bu işte az veya çok para var. Ben artık ayakkabı dikiyorum diyerek başladım. O sırada ayakkabıların derilerini ve altındaki topuklarını alacağım yer yoktu. Köyde daha önceden yapılmış, giyilmiş, kullanılmış, tavan arasına atılmış ayakkabıları toplayarak o ayakkabıların derilerini ve topuklarını değerlendirdim. 1986 yılında Büyükada'ya bulaşıkçı olarak geldim. Ama yerime insan alındığından dolayı, ayakkabı tamirat ve boya yapmak için yoluma devam ettim. Nihayetinde 1988’de dükkan açarak işlerime devam ettim. O gün bugündür devam ediyorum” dedi.

“Çırak yetiştiği müddetçe mesleğin ölmeyeceğine inanıyorum”

Mesleğin geleceği hakkında konuşan Tepe, “Bizim yaşadığımız yer malum yazlık sezonluk yer. Yazın hayli kalabalık. Ama kışın tabiri caizse çorbayı zor kaynatıyoruz. Gençlerimiz kesinlikle ilgi göstermiyor. Ustalar yok olduğu müddetçe meslek yok olmaya mahkumdur. Ama çırak olursa insanlar ayakkabı giydiği müddetçe bütün ayakkabılar tamir edilmeye mecburdur. Onun için, çırak yetiştiği müddetçe ben mesleğin ölmeyeceğine inanıyorum” diye konuştu.

Ömer Karaoğlu - Halit Arslan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Üniversitesi’nden güçlü performans Yükseköğretim Kurulu tarafından, 67 farklı gösterge doğrultusunda hazırlanan ve Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlere yer verilen "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi, yine başarılı sonuçlara imza attı. "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ile "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye göre ülkemizdeki üniversiteler değerlendirildi. Düzce Üniversitesi toplam 9 kategori ile Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda yer almayı başarırken, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar kategorisinde 4. olarak sürdürülebilirlik alanında güçlü bir performans ortaya koydu. Bu sonuç, Düzce Üniversitesi’nin; çevreye duyarlı politikaları, enerji verimliliği uygulamaları, su tasarrufu ve sürdürülebilir kampüs yaklaşımıyla fark oluşturduğunu gözler önüne serdi. "Değişim Programları Kapsamında En Fazla Öğretim Elemanı Kabul Eden Üniversiteler" kategorisinde 6. olan Düzce Üniversitesi, "Uluslararası Kuruluşlara Üyeliği Bulunan Öğrenci Topluluğu Sayısı" kategorisinde ise 11. olarak uluslarasılaşma vizyonundaki başarısını ortaya koydu. "Üniversiteler Tarafından Yürütülen Sosyal Sorumluluk Projesi Sayısı" kategorisinde 13. sırada ile topluma katkı alanında adından söz ettiren Düzce Üniversitesi, Mezunların Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) 14, Lisans Mezunlarının Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) ise 16. olarak eğitim-öğretim alanındaki kalitesini istihdam verileriyle de kanıtlamış oldu. "Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Tarafından Desteklenen Ar-Ge Projeleri Sayısı" kategorisinde 17. sıra ile Ar-Ge ve inovasyon alanındaki küresel başarısıyla dikkat çeken Düzce Üniversitesi, "TR Dizin Tarafından Taranan Dergilerde Öğretim Üyesi Başına Düşen Yayın Sayısı"nda 18. olarak bilimsel yayınlardaki yükselişini sürdürdü. "Yatırım Bütçesinden Ar-Ge’ye Harcanan Bütçe Oranı" kategorisinde ise 19. sırada yer alan Düzce Üniversitesi, Ar-Ge projelerine verdiği önemi istatiksel rakamlarla da göstermiş oldu. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi; sürdürülebilirlikten öğrenci topluluklarına, sosyal sorumluluk projelerinden istihdama, yayın sayısından Ar-Ge’ye kadar birçok alanda üstün bir akademik performans sergileyerek, kuruluşunun 20. yılına girerken, kalite odaklı büyüme noktasında geleceğe yönelik güçlü mesaj verdi.
Sivas Sivas’taki 2 köy, 12 yıl sonra mahkeme kararıyla yeniden belde oldu Sivas’ta 12 yıl önce belde statüsünden düşen Kalın ve Şerefiye köyleri, yeniden belde oldu. Alınan karar, yerleşim yerlerinde sevinçle karşılandı. Sivas’ın Zara ve Yıldızeli ilçelerinde bulunan ve nüfusu diğer köylere oranla yüksek olan Şerefiye ve Kalın köyleri, alınan karar sonrası yeniden belde statüsüne kavuştu. Geçtiğimiz yıllarda belde olan ve 2013 yılında köy statüsüne dönüştürülen yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlar, yeniden belde olmanın mutluluğunu yaşadı. 34 yıl sonra yeniden belde olma sevinci yaşadılar İl merkezine 76, Zara ilçesine ise 32 kilometre uzaklıkta bulunan Şerefiye, ilk olarak 31 Aralık 1991 tarihinde belediye statüsüne erişmiş, 2013 yılında alınan karar sonrası köy statüsüne düşürülmüştü. Bölgenin en büyük yerleşim yerlerinden birisi olan Şerefiye, 12 yıl sonra tekrar belde oldu. Şerefiye’nin yeniden belde olmasıyla ilgili konuşan muhtar Nuretdin Aslan, "Bu dava için 1 buçuk yıl uğraştık. Çok şükür mutlu sona ulaştık. Gerçekten bir hak kaybımız söz konusuydu. Bu hakkımızı geri aldık. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah en kısa zamanda kayyum atanacak. Bölgemize ve Şerefiye’mize hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu. Kalın, 12 yıl sonra yeniden belde oldu Sivas kent merkezine 30, Yıldızeli ilçesine ise 16 kilometre uzaklıkta bulunan Kalın köyü, 31 Aralık 1998’de belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. Yıllar içerisinde göç vererek nüfusu 2 bin kişinin altına düşen Kalın, 2013’te köy statüsüne düştü. Köy sakinleri ve muhtarın girişimleri sonucu belde olmak isteyen Kalın, alınan karar doğrultusunda yeniden belde statüsüne erişti. Bir süre vekalet ile yönetilecek olan belde, yapılacak seçimin ardından Belediye Başkanı’nı belirleyecek. Hukuki yollardan köyün yeniden belde olması için girişimde bulunduğunu ifade eden Kalın muhtarı Kemal Kol, "Mahkeme süreci bir süre devam etti. Sonunda beldemizi geri kazandık. Beldemize hayırlı ve uğurlu olsun" dedi.