ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 11:55

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

A
A
A

Bursa’da 29 Ocak 2025’te geçirdiği trafik kazasının ardından 44 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 30 yıllık aile hekimi ve 4 çocuk babası Dr. Erdal Hatipoğlu (60), 14 Mart Tıp Bayramı’nda hayatını kaybetti. Hatipoğlu’nun ailesi, hem kazaya sebep olan sürücü hem de hastanede yaşandığını iddia ettikleri ihmaller nedeniyle hukuk mücadelesi başlattı.

Olay, 29 Ocak 2025’te merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Akşam saatlerinde 34 BM 5244 plakalı otomobiliyle otoyolda seyir halindeki Hatipoğlu şerit değiştirdiği esnada aracına, ’makas attığı ve süratle ilerlediği’ iddia edilen F.G. idaresindeki 16 F 3892 plakalı otomobil çarptı. Çarpışmanın etkisiyle kazaya karışan araçlar yol kenarındaki dinlenme tesisinin önüne sürüklendi. Kazanın ardından olayı gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yaralanan Hatipoğlu, Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. 44 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Dr. Hatipoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı’nda hayatını kaybetti. Acı kaybın ardından Hatipoğlu ailesi, kazanın oluş şekline ve hastanedeki sürece ilişkin ciddi soru işaretleri bulunduğunu belirterek, hem kazaya karışan sürücünün hem de sağlık çalışanlarının sorumluluklarının araştırılmasını ve adaletin yerini bulmasını talep etti.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

Yoğun bakımdaki babalarını bırakıp otoparka koştular

Kaza sonrası olay yerine gelen ekiplerin Erdal Hatipoğlu’na ait eşyaları, araçta bırakmalarından dolayı tedavide gerekli olan kimliğini alabilmek için yoğun bakımdaki babalarını bırakıp otoparka gittiklerini söyleyen Derya Tuna Hatipoğlu, "Olay otoyolda meydana geliyor. İş çıkışı saati olduğu için çok fazla araç yoğunluğu var. Biz karşı tarafın seyir ettiği hızı öğrenemedik, babama kaç km hızla çarptığını bilmiyoruz. Olay gerçekleştikten sonra babam geç de olsa Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazanın ardından babamın bagajında kişisel eşyaları kalmış. Plakadan kimlik tespiti yapılamadı, bize haber verilmedi. Hastaneye gittiğimizde bizden babamın kimliği istendi. Aracımız kaza sonrası otoparka çekildiği için mağdur olduk. Babam yoğun bakım sürecindeyken otoparka gidip dilekçe yazdık, ardından babamın eşyalarını aldık. Ancak o zaman babamın kimliğini götürebildik" dedi.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

Arkadan süratle gelerek çarpan araca 0 kusur verildi

Olayın görgü tanıklarına göre, F.G. hakimiyetindeki otomobilin sürat yaptığı ve makas atarak trafiği tehlikeye attığını kaydeden Hatipoğlu, "Kaza krokisinde hatalı bir çizim var. Araç şeridinde giderken tam önüne kırmış şeklinde görünüyor. Bize başka bir kamera kaydı verilmedi ama verilen kamera kaydında da anlaşılıyor ki araç sol şeritten orta şeride araçlar arasında makas atarak geçiyor. İş çıkış saatine göre oldukça süratli ve babama çarpıyor. Bize babamın yüzde yüz kusurlu olduğu söylendi. Bunun sebebini de şerit ihlali olduğunu söylediler. Karşı tarafın süratli gittiği ve makas attığına dair görüntü ve görgü tanıkları var. Görgü tanıklarını jandarma ve savcı dinlemedi.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

Bölge trafik ekiplerinin kaza tutanağında babam yüzde yüz kusurlu görüldüğü için kovuşturmaya gerek duyulmadı ‘mahkemeniz görülmeyecek’ dendi. Biz buna itirazlarda bulunduk ama itirazlarımız reddedildi. Üstelik bize ‘kovuşturmaya yer yoktur’ ibareli yazı geldi. Babama çarpan şahıs F.G. ifadesinde ‘çarptım ve aracım fırladı’ demiş olmasına rağmen bize gelen ifadede babam hakimiyetini kaybetmiş ve karşı tarafa çarpmış şeklinde yazılmış. Oysaki bu şahsın ifadesinde ve kamera kaydıyla çelişiyor. Bu tamamen anlamsız bir karar. İtirazlarımız hiçbir şekilde bunu değiştiremedi ve biz bunu anlayamıyoruz" şeklinde konuştu. Öte yandan 30 yıllık tıp doktoru Dr. Erdal Hatipoğlu’nun kaza tutanağına ilkokul mezunu olarak kaydedilmesi de dikkat çekti.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

Kazada boynu kırılan Hatipoğlu 7 saat acil serviste yoğun bakıma alınmayı bekledi

Ambulansla gelmesine rağmen kendileri gelmeden müdahalede bulunulmadığını belirten Hatipoğlu, "Bize olay gerçekleştikten sonra 21.08’de babamın şahsi telefonundan jandarma ekipleri haber verdi. Bizlere bizim görevimiz değil biz insanlık namına yaptık denildi. Biz haberi alır almaz hastaneye gittiğimizde babamın sadece burun kanaması değil başka durumları da olduğunu gördük, babamın yüzü kanla kaplıydı. Biz olay gerçekleştikten bir buçuk saat sonra hastaneye vardık. Buna rağmen hiçbir şekilde MR çekilmemişti. Biz oradaki bir görevliyle birlikte MR çekimine götürdük. MR çekiminde babamın boyun kırığı olduğu tespit edildi. Babam acilde 7 saat boyunca bekledi, nefes alamıyorum diye çırpındı. Çok fazla acı çekiyordu ve hiçbir şekilde sakinleştirici uygulanmadı. 7 saatin sonunda babamı entübe etmeye karar verdiler. Babam 44 gün boyunca yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesinin ardından 14 Mart Tıp Bayramı’nda yaşam savaşını kaybetti" ifadelerini kullandı.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti
Dr. Erdal Hatipoğlu (60)

Aile adalet istiyor

Kaza tutanağında ve hastanede yaşanan ihmallerin incelenmesini istediklerini söyleyen Hatipoğlu, "Burada bir sürü ihmal var. Kaza denilen katliam olayının tutanağında ihmaller var. Ambulansla gelen hastaya müdahale etmeyen doktorların, hemşirelerin ihmalleri var. Bunlar göz göre göre olan ve saatler süren ihmaller. Biz bunların titizlik ve hassasiyetle incelenmesi sonrası sorumluların yaptırımlara mükellef olmasını istiyoruz" dedi. Öte yandan, 30 yıllık aile hekimi Dr. Erdal Hatipoğlu’ndan geriye doğaya bıraktığı güvercinleri ve torunlarıyla birlikte çektiği videoları kaldı. Çektiği videolarda zamanının büyük bir kısmını eşi, kızları ve torunlarına ayırdığı görülen Hatipoğlu’nun evde besleyip büyüttüğü güvercinleri torunları ile birlikte doğaya saldığı anlar dikkat çekti.

Makas atarak ilerlediği iddia edilen otomobilin sebep olduğu cinayet gibi kazanın tutanağı pes dedirtti

Abdullah Bozkurt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Eğirdir Gölü’nde yürütülen projeler yerinde incelendi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci beraberindekilerle, Eğirdir Gölü’nde yürütülen projeleri yerinde inceleyerek bölgenin su yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci ile DSİ Sulama Dairesi Başkanı Oğuzhan Bektaş, çeşitli temaslarda bulunmak üzere DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Heyete DSİ 18. Bölge Müdürü Osman Erkan da eşlik etti. Heyet ilk olarak, Eğirdir Gölü Su Eylem Planı içinde kritik öneme sahip iki büyük yatırım alanında incelemelerde bulundu. Bu kapsamda Atabey Ovası Sulaması Yenileme Projesi ile Aksu Havzası’ndan Eğirdir Gölü’ne su aktarılması projesi sahada değerlendirildi. Projelerin ilerleme durumu, mevcut ihtiyaçlar ve planlanan çalışmalar uzman ekiplerle birlikte detaylı şekilde ele alındı. Saha incelemelerinin ardından heyet, Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer’i makamında ziyaret ederek bölgedeki su yönetimi ve gölün korunmasına yönelik devam eden çalışmalar hakkında istişarelerde bulundu. Projeler ve yeni yatırımlar masaya yatırıldı Program, DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen geniş katılımlı toplantıyla devam etti. Toplantıya Bölge Müdür Yardımcıları ve ilgili şube müdürleri katıldı. Burada, bölge genelinde yürütülen projeler ile planlama aşamasındaki yeni yatırımlar hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirildi. Özellikle Eğirdir Gölü’nün su kalitesinin korunması, tarımsal sulamanın modernizasyonu ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine yönelik adımlar masaya yatırıldı.
Yalova Yalova’dan 11 ayda 653 milyon dolarlık ihracat Yalova’da yılın ilk 11 ayında yapılan ihracat bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 22,8 artarak, 653 milyon 371 bin dolar oldu. 2024 yılının ilk 11 ayında 532 milyon 172 bin dolar ihracat yapılan kentten bu yılın aynı döneminde ise 653 milyon 371 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Yalova’dan ocak ayında 49 milyon 71 bin, şubatta 71 milyon 997 bin, martta 18 milyon 583 bin, nisanda 50 milyon 694 bin, mayısta 104 milyon 337 bin, haziranda 5 milyon 929 bin, temmuzda 64 milyon 177 bin, ağustosta 7 milyon 774 bin, eylülde 83 milyon 945 bin, ekimde ise 65 milyon 437 bin dolar ihracat gerçekleştirildi. Geçtiğimiz kasım ayında 2025 yılının ay bazında en yüksek ihracatı gerçekleştirildi. Kasım ayında Yalova’dan 131 milyon 426 bin dolar ihracat yapıldı. Tersaneler ihracatı sırtladı 11 aylık süreçte Yalova’da en çok ihracat yapılan sektör gemi, yat ve hizmetleri oldu. Tersaneler 11 ayda 570 milyon 473 bin dolar ihracat yaptı. Bu sektörü 25 milyon 287 bin dolarlık ihracat ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 13 milyon 717 bin dolarla madencilik ürünleri sektörleri takip etti. Bu sektörleri 11 milyon 711 bin dolarla çelik takip etti. Süs bitkileri sektörü ihracatını artırdı Çiçekçilikte önde gelen illerden olan Yalova’da süs bitkileri sektörünün ihracatı ise 7 milyon 719 bin dolar oldu. Sektör geçen yıla göre ihracatını yüzde 7 arttırdı. Yalova’dan 1 milyonun üzerinde ihracat yapılan sektörler ise şöyle sıralandı: "Mobilya, kağıt ve orman ürünleri 4 milyon 771 bin dolar, makine ve aksamları 4 milyon 204 bin dolar, demir ve demir dışı metaller 4 milyon 80 bin dolar, elektrik ve elektronik 2 milyon 730 bin dolar, iklimlendirme 2 milyon 588 dolar, hazır giyim 2 milyon 538 bin dolar, çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri 1 milyon 549 bin dolar."
Erzurum Bakan Uraloğlu: "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kırık Tünelinin dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser olduğunu belirterek, "Rize ve Erzurum yolu 52 kilometre kısalacak" dedi. Uraloğlu, Erzurum’da yapımı devam eden ve Türkiye’nin kuzeydoğusunu birbirine bağlayan en stratejik ulaşım projelerinden biri olan Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli Projesi’ni son durumunu inceledi. Sabah saatlerinde hava yolu ile Erzurum’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, daha sonra karayolu ile Kırık Tüneli Projesi’nin bulunduğu şantiye alanında geçti. Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli projesi’nin, Türkiye’nin Kuzey-Güney koridorunda bulunan Doğu Karadeniz’i, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine bağlayan en önemli akslardan birisi olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2018 yılında hizmete açtığımız Ovit Tüneli’nin hem devamı hem de tamamlayıcısı nitelikte olması ve ülke ekonomisi açısından fayda sağlayacak olması nedeniyle de büyük önem arz etmektedir. Projenin tamamlanmasıyla hem yolun fiziki ve geometrik standartlarında iyileşme sağlayacak hem de güzergahtaki trafik, can ve mal güvenliğini arttıracağız. Proje kapsamında; 7 bin 100 metre uzunluğunda çift tüp tünel, 8,7 Km bağlantı yolu, 2 adet 88 metre uzunluğunda çift köprü, 1 adet 19 metre uzunluğunda tek köprü ve 390 metre uzunluğunda acil kaçış rampasını inşa ediyoruz. Erzurum’u İspir üzerinden Rize’ye bağlayan mevcut yolu, tünel ve viyadüklerin tamamlanmasıyla birlikte 49 kilometreden 15,8 kilometreye düşürecek, yani güzergâhı 33,2 kilometre kısaltacağız. Tünelin tamamlanmasıyla da 2 bin 380 metre olan Gölyurt Dağı Geçişini 346 metre azaltarak 2 bin 34 metreye indireceğiz. Özellikle kışın yaşanan problemleri ortadan kaldıracağız. Mevcut güzergahın geçiş süresini de 40 ile 60 dakika arasında azaltacağız. Erzurum-Rize arası mevcut yol 248 km. Yolu tamamen bitirdiğimizde bu uzunluk 52 km kısalarak 196 km olacaktır" dedi. "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" Bugüne kadar tünelde kazı-destekleme çalışmalarının yüzde 90’ını yani yaklaşık 13 km’sini, nihai beton kaplamanın ise yüzde 78’ini yani 11 km’sini tamamlandığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bu proje; yalnızca iki şehri birbirine bağlayan bir yol değil, aynı zamanda dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser niteliği taşımaktadır. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, bu dağın içinde, ülkemizde karşılaşılabilecek en zor ve en zayıf zemin yapılarından biriyle karşı karşıyayız. Bu nedenle coğrafyanın emrettiği ve mühendisliğin de müsaade ettiği imkanlar doğrultusunda çalışıyoruz. Göçük risklerini bertaraf etmek için her bir santimi, sıradan bir tünel değil de sanki yüzyıllardır ayakta duran bir tarihi eseri işler gibi, olağanüstü dikkatle, büyük bir özen ve titizlikle ilerletiyoruz. Bu tüneldeki en büyük zorluklardan biri yoğun yeraltı suyu baskısıdır. Zeminde çok fazla miktarda su bulunmakta. Bu nedenle projede kuyular açarak suyu deşarj etmeye çalıştık. En yoğun zamanlarda saniyede 206 litre su tahliyesi yaptık. Bunu daha iyi anlaşılması için şöyle bir benzetme yapmak isterim: Saniyede 206 litre; 15 metre uzunluğunda 6 metre genişliğinde 2 metre derinliğinde bir yüzme havuzunu yalnızca 15 dakikada doldurabilecek kadar güçlü bir su akışı demektir. Belki hedeflediğimiz bazı noktalarda bu zorlu zeminden kaynaklı gecikmeler yaşadık; ama mesele hız değil, ülkemize onlarca yıl hizmet edecek bir eseri doğru şekilde inşa etmektir. Ama hiç şüpheniz olmasın Biz bu projeyi en güvenli, en sağlam ve en kalıcı şekilde tamamlayacağız. Bu dağ güçlüdür, suyu yoğundur, zemini zorludur. Ama mühendisliğimiz daha güçlüdür. Azmimiz, milletimize olan sorumluluğumuz hepsinden daha güçlüdür. Bu dev eseri en güvenli şekilde tamamlayacak, Erzurum’u Karadeniz’e bağlayan bu hattı milletimizin hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu. "Önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz" Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tünelinin açılışının gerçekleştirdiğinde, Erzurum ve Rize adına çok büyük ve önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğini ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti "Erzurum, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahip transit ticaret yolu üzerinde önemli bir sanayi ve ticaret merkezimiz. Bu nedenle Erzurum ulaşım ağını güçlendirecek her projenin öneminin farkındayız ve tüm projelerimizi yakinen takip ediyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak son 23 yılda Erzurum’un ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 126 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. 2002 yılında 49 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 624 kilometreye yükselttik,40 kilometre olan BSK kaplamalı yol uzunluğunu ise 629 kilometreye çıkardık. Erzurum ve Rize’nin yıllarca sabırsızlıkla beklediği Ovit Tüneli’ni açtık. Pirinkayalar Tünelini de açarak dar ve keskin 22 virajın yer aldığı, ağır kış şartlarında trafik akışının kesintiye uğradığı Pirinkayalar Geçişi’ni artık konfor ve güven içinde kat etmeye başladık" Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı açıklaması Bölgede 12 önemli karayolu projesinin de yapımına devam ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Horasan-Karakurt Yolu, Aksukapı Köprülü Kavşağı, Çobandede-Hınıs-Varto, Erzurum-Çat-Karlıova, Erzurum-Tekman Yolları gibi önemli projeleri de tamamladık. Kop Dağı Tüneli Geçişini de kapsayan Trabzon - Aşkale Yolu, Çirişli Tüneli ve Bağlantı Yolları, Erzurum Kuzey Çevre Yolu Üst Yapı Onarımı, Dallıkavak Tüneli, Pasinler Şehir Geçişi BSK. Erzurum’un tüm demiryolu ağını da yeniledik. 2018 yılında Erzurum Palandöken Lojistik merkezini açarak Erzurum sanayi ve ticaret faaliyetlerinin gücüne güç kattık. Erzurum’u hızlı tren ile tanıştıracak 379 km uzunluğundaki Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı etüt proje çalışmalarımız da devam ediyor. Proje çalışmalarını 2026 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. 2005 yılında Erzurum’a yaklaşık 2 milyon yolcu kapasiteli modern bir havalimanı inşa ettik. 2002 yılında 105 bin olan yolcu sayısı, 2024 yılında 1 milyon 180 bine çıktı. Erzurumlu vatandaşlarımızın özellikle kış şartlarında havalimanına inemeyen uçaklar nedeniyle yıllarca yaşadıkları mağduriyeti de ortadan kaldırdık. En yoğun sisli havalarda dahi uçakların iniş yapabilmesini sağlayan özel aydınlatma sistemi CAT-3 sistemini kazandırdık. Ben bu örnekleri arttırabilirim. Kimsenin şüphesi olmasın ki Erzurum’a hizmet aşkımız asla bitmeyecek ve Erzurum’u geleceğe taşıyacak proje ve yatırımlarımız hız kesmeden devam edecektir. Bu düşüncelerle Kırık Tünelimizin yapım çalışmalarını yürüten ve projeyi bu aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm yüklenici firma ve Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum" diye konuştu.
Uşak Uşak’ta emniyet ve jandarma teşkilatına 47 yeni araç Cumhurbaşkanlığı tarafından emniyet ve jandarma teşkilatlarını güçlendirmek amacıyla Uşak’ta gönderilen 47 yeni araç törenle hizmete alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımıyla geçen hafta gerçekleştirilen program kapsamında, ülke genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarına tahsis edilen 9 bin 200 araçtan, 47’si Uşak’a getirildi. 15 Temmuz Şehitler Meydan’ında düzenlenen programa, Uşak Valisi Naci Aktaş, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım, Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Çınar, İl Emniyet Müdürü Taner Çiftçi, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Deniz Çezik, hayırseverler, emniyet ve jandarma personelleri katıldı. Burada konuşma yapan Vali Aktaş; "Hedefimiz, ömrünü tamamlayan araçlarımızı yenilemekti. Böylelikle hizmet kalitemizi daha da yukarıya çıkarabilmek. Emniyet ve jandarma teşkilatımız ilimiz genelinde yaklaşık 2 bin kişilik aile olarak görev yapıyor. 7 gün 24 saat ilimizin her noktasında görünür olmaya gayret ediyoruz. Gerek sivil, gerek resmi ekiplerimiz yaklaşık 200 devriyemizle her noktada görünür olmaya devam ediyoruz. Yeni ekipmanlarımızın takviyesiyle bu görünürlüğümüzü daha da arttıracağız. Buradan vatandaşlarımıza net olarak şunu söylemek istiyorum. 375 bin vatandaşımızın her birinin huzuru ve güvenliği bizim sorumluluğumuzdadır. Onların güvenliğini ve huzurunu olumsuz etkileyecek her bir davranışın karşısında olacağız." dedi. Konuşmaların ardından dua edilerek araçlar yeni görev yerlerine uğurlandı. Öte yandan, törende Vali Aktaş’ın yanı sıra protokol üyeleri de söz alarak yeni araçların emniyet ve jandarma teşkilatına hayırlı olmasını temenni etti.