GÜNDEM - 04 Ekim 2017 Çarşamba 10:12

4 yaşında başlayan merakı odasını tamir atölyesine çevirdi

A
A
A
4 yaşında başlayan merakı odasını tamir atölyesine çevirdi

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde ilköğretim 4.sınıf öğrencisi Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakı sonrasında geliştirdiği yeteneğiyle odasını elektronik tamir atölyesine çevirdi.

Gölcük Yüzbaşılar Mahallesi’nde yaşayan 10 yaşındaki Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakını her geçen gün geliştirerek evdeki ve çevresindeki tüm bozuk elektronik eşyaları odasında kurduğu tamir atölyesinde tamir eder hale geldi. Tekvando eğitmeni anne ve astsubay bir babanın tek çocuğu olan Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında babasını taklit ederek başladığı tamir merakını günden güne geliştirerek bitpazarlarından topladığı hurda eşyalarla odasını bir elektronik eşya tamir atölyesine çevirdi.

Hurda bilgisayarlardan çalışır bilgisayar elde etti

İlköğretim 1. sınıfta tespit edilebilen disleksi hastalığı nedeniyle kendini ifade etmekte zorlanan Yiğit Kaan, yeteneği sayesinde 7. olarak kazandığı Başiskele Çocuk Üniversitesi’yle de ailesinin gurur kaynağı oldu. Evinde ve çevresinde gördüğü tüm bozuk eşyaları odasında tamir edebilme yeteneğine erişen Yiğit Kaan, son olarak öğretim gördüğü Gölcük Donanma İlköğretim Okulundan kendisine verilen 7 hurda bilgisayardan 1 tane çalışır bilgisayar elde edip öğretmenlerinin büyük takdirini kazandı. Evinde ve çevresinde bozulan elektronik eşyaları çöpe attırmayarak alan Yiğit Kaan, bazılarını tamir ediyor bazılarından ise ihtiyacı olan malzemeleri temin ediyor. Tamir yeteneğiyle çevresindekilerinin ilgisini çeken Yiğit Kaan'ın hazırladığı birçok çalışması ise okulunda sergilendi.

“Okuldaki bozuk bilgisayarı tamir edince öğretmenlerim çok şaşırdı”

Tamir merakının babasını taklit ederek başladığını söyleyen Yiğit Kaan Karaman, “Babamdan tornavidayı öğrendim. Git gide ilerleterek bilgisayarlara geçtim. Kopan kabloları tamir ediyorum. Lehim atıyorum. Okuldan 6-7 tane bilgisayar aldım. Onların hepsinin birleştirip bir tane çalışan bilgisayar yaptım. Öğretmenlerim bayağı şaşırdı. Öğretmenim beni öğretmenler odasına götürdü herkese tanıttı. Öğretmenler beni alkışladılar. Çok sevindim” dedi.

Önce tamir işlerini yapıyor sonra okula gidiyor

Sabahları kalktığında önce tamir işlerini halledip sonra okula gittiğini anlatan Yiğit Kaan, “Lazım olan malzemeleri bit pazarlarından alıyorum. Evde bozuk olan şeyleri de tamir ediyorum. En son ütü, teyp ve saç kurutma makinesi tamir ettim. Bunları görünce yataktan kalkınca okula gitmek istemiyorum. Sabah erkenden uyanıp yapacaklarımı yapıyorum, sonra okula gidiyorum. Okuldan sonra da eve gelip yine bunlarla uğraşıyorum” diye konuştu.

“Disleksi rahatsızlığı nedeniyle hep okul değiştirmek zorunda kaldık”

Yiğit’in dilsleksi rahatsızlığı nedeniyle konuşma güçlüğü çeken bir çocuk olduğunu ancak yeteneğiyle kendini ifade ettiğini anlatan anne Nuran Karaman, “Dil terapistlerinden eğitim aldı bu konu ile ilgili. Aynı zamanda hiperaktif teşhisi konduğu için, okula başladığı zamanda disleksi olduğunu söylediler. Bu konuda biz çok zorlandık. Hep okul, şehir değiştirmek zorunda kaldık. Yiğit ilk bu özel durumunu 4 yaşındayken keşfetti. İlk makas kullanma, babasının tornavidası, aile büyüklerinin kullandığı elektronik eşyalara merakı ile başladı. Bu şekilde kendisine destek vererek ilerlemesini istedik” şeklinde konuştu.

“Yiğit gibi çocuklarının önünü kapatmasınlar”

Yiğit gibi çocukların desteklenmesini isteyen anne Karaman, “Benim istediğimi tek şey Yiğit gibi özel çocukların dışlanmaması, onların öğretmenleri tarafından başlarının okşanması. Sadece bizim önümüzü kapatmasınlar. Bize destek olsunlar. Biz bu tarz konuları bilmediğimiz için yapabildiğimiz tek destek ihtiyaçlarını karşılamak. Bu konu ile ilgili bize destek olunmasını bekliyorum. Oğlumun önünü açık olduğunu düşünüyorum. Başiskele Çocuk Üniversitesini de kazanması bizim için artı oldu. Bu tarz geleceğe yönelik özel yetenekli, zeka seviyesi yüksek çocukları alan bir yer. 200 kişilik bir okulda oğlumun olması gurur verici bir şey. Bu konuda ailecek çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

“Tamir ettiği saç kurutma makinem bayağı işimi gördü”

Son olarak Yiğit’in okullarda çok çabuk sıkılan bir çocuk olduğundan bahseden anne Karaman şöyle konuştu:
“Yiğit, daha çok sayısal ve matematiği seviyor. Pek alışkın olmadığımız bir şey yaşadık Çocuk Üniversitesi'nde. Yiğit derse girdikten 4 saat sonra yanımıza geldi. Hiç teneffüs kullanmadı. Biz çok endişe ettik göremeyince. Sevdiği iş olduğu için ilk defa bir okulda başarılı bir şekilde durduğunu gördük. En son benim saç kurutma makinemi tamir etti. Şekil olarak çok derli toplu bir şey değildi ama o makine benim uzun süre işimi gördü.” 

Gürcan Yılmaz - Uğur Konuk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Son yağışlar Akgöl’ü tekrar canlandırdı Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektar alanı kaplayan ve "kuş cenneti" olarak adlandırılan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlanarak yaban kuşlarına tekrar ev sahipliği yapmaya başladı. Son 4 yıldır ülke genelinde yaşanan kuraklık, birçok göl ve barajlar kurumaya neden olurken, bu göllerden biri de Van’ın Özalp ilçesinde yer alan ve onlarca kuşa ev sahipliği yapan Akgöl idi. Geçtiğimin yaz mevsimlerinin yağışsız ve kurak geçişi sebebiyle kuruyan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlandı. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve yazın aşırı buharlaşma nedeniyle çorak araziye dönüşen 407 hektar yüzölçümüne sahip göl, suyla dolarak tekrar göçmen kuşların konaklama ve üreme alanı oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası sulak alan yönünden ülkenin en önemli bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Ülkemizde bulunan sulak alanların beşte biri Van Gölü havzasında bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Sulak alanla tabiatın rahimleridir, canlılığın devamıdır. Ne kadar sulak alan olursa orada biyoçeşitlilikte boldur. 2019 yılında bu tarafa küresel ısınmanın etkisi ve iklimin kurak geçmesine bağlı olarak birçok sulak kurumak üzereydi ve yok olmak üzereydi. Kuruyan göllerinde başında ise Özalp ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl geliyor. Akgöl kapalı bir havzaya sahip. Sadece kar suları ile kar sularından oluşan derelerden beslenen ve derinliği 4 metreyi geçmeyen 2 bin 300 rakımlı bir yerde bulan ve tabiata, ekosisteme ve çevresine hayat veren bir göl. İsmini de suyunun beyaz görünmesinde alıyor. Son 20 yılın en yağışlı Mart ayını yaşadık. Yağan karın erimesi ve yağmurlarla birlikte Akgöl eski günlerindeki canlılığına kavuşmak üzere. Koruma alanı olarak ilan edilen Akgöl bu sene sulak alanıyla beraber birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapacak.
Çorum Teknoloji ile buluşan kütüphanede okurlar tarihe yolculuk yapıyor Çorum’da yapay zeka ve ’VR’ gözlüklerle buluşturulan halk kütüphanesini ziyaret eden okurlar, yapay zeka sayesinde yazarların hayatlarına şahit olabilirken ve büyük sanat eserlerini de 3 boyutlu olarak inceleme fırsatı buluyor. Çorum İl Halk Kütüphanesi, “Akıllı Kitap Teknolojisi” ile buluştu. Kütüphanedeki akıllı cihazlar ve "VR" gözlükleri kullanan okurlar, yazarları yakından görüyor, onlara sesli ve yazılı olarak sordukları sorulara yapay zeka ile cevap alabiliyor. Gözlükler sayesinde dünyaca ünlü ressamların eserlerini 3 boyutlu olarak görme fırsatı bulan okurlar, akıllı kitaplarda yer alan eğitimler sayesinde de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Kütüphaneye gelen vatandaşlar teknoloji sayesinde önemli bilgiler edindiklerini söyledi. İl Halk Kütüphanesi Müdürü Galip Çağatay Kayan, dünyada ilk kez yerli yazılımcı ve yayıncılar tarafından geliştirilen “akıllı kitap teknolojisi” sayesinde artık okurların, il halk kütüphanesinden aldıkları referans kodları ve kütüphanede yer alan ayaklı panodaki kod sayesinde dijital üyelik oluşturabildiğini söyledi. Okurların yazarları yakından görerek, onlarla konuşabildiğini, kitaplarını okuyup, istedikleri takdirde sesli olarak dinleyebildiklerini anlatan Kayan, “Ayrıca bu sayede okurlar yazarların, hayatlarına dair nesneleri, yapıları ve anları 3 boyutlu olarak sanal gerçeklik ortamında görebiliyorlar. Sistem sayesinde kullanıcılar isterlerse burada özel hocalar tarafından hazırlanan eğitimleri izleyebiliyor ve resim galerisi sayesinde dünyaca meşhur birçok resmi yapay zeka sayesinde o resimlerin içerisindeymiş gibi gerçekçi bir şekilde deneyimleyebiliyor” dedi. Yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren teknoloji tüm kullanıcıların sistemin tüm eğitici ve yenilikçi özelliklerini kullanabildiğini açıklayan Kayan, “Telefon doğrulaması ve kişiye özel üyelikle çalışan sistem. Aynı zamanda yılda üç kez yeni teknolojilerle güncellenerek kullanıcılara sürekli gelişen bir deneyim sunuyor. Teknoloji şu anda İl Halk Kütüphaneleri ve Rami Kütüphanesinde kullanılıyor” diye konuştu. Akıllı kitap teknolojisini deneyimleyen Derya Ersoy ise “Çok sevdiğim yazarların eserlerini yakından inceleme fırsatı buldum. Daha önce kütüphanelere sadece ders çalışmak için geliyordum, sadece ders çalışmak için gelindiğini düşünüyordum. Ama uygulama sayesinde hem edebiyat hem sanat tarihine yolculuk yaptım. Bu fırsatı veren İl Halk Kütüphanesi yetkilerine teşekkür ederim” şeklinde konuştu.