GÜNDEM - 22 Mart 2019 Cuma 12:16

47 yaşında askere çağrıldı

A
A
A
47 yaşında askere çağrıldı

Hatay’da künefe ustası Cevdet Kutlu,askerlik yaşı geldiği dönemlerde Hatay İl Nüfus Müdürlüğü ve askerlik şubesi arasında yaşanan yazışma ve iletişim eksikliği dolayısıyla askere gidemedi. 47 yaşından sonra gelen askerlik celbi ve para cezasıyla şok yaşayan Kutlu, "Ben şu anda evliyim, devlet büyüklerimiz kendilerini benim yerime koysunlar. Eşime kim bakacak" dedi.

Künefe ustası Cevdet Kutlu 20 yaşlarında iken arkadaşlarına askerlik celbi gelip, kendisine gelmediğinde askere gitmek için askerlik şubesine gitti. Ancak bir türlü bilgilerine ulaşılamayan Cevdet Kutlu yaklaşık 3 yıl boyunca askerlik şubesine gidip gelmesine rağmen, askerlik celbi kendisine gelmedi. 24 yaşlarında silah bulundurma ruhsatı alan, daha sonra pasaport alarak yurt dışına çıkan Kutlu, asker kaçağı olarak da görülmedi. Ancak Kutlu 47 yaşından sonra İstanbul’da bir otelde kalmak için kimliğini resepsiyona verdiğinde asker kaçağı olduğunu öğrendi. 

Cevdet Kutlu defalarca askerlik şubesine gittiğini ancak bilgilerine bir türlü ulaşılamadığını belirterek, “Benim askerlikle ilgili sıkıntım var. 19 yaşıma geldiğimde bütün arkadaşlarımın askerlik kağıtları, celpleri geldi, benimki gelmedi. Gelmediği zaman muhtara gittim, şubeye gittim, baktırdık, araştırdım şimdiye kadar askerlik kağıdın yok deyip gönderdiler. Her üç ayda bir ben kontrol ediyorum, gidip geliyorum, kağıdın yok dediler. En son rahmetli babam ile birlikte gittik, bu çocuğun askerlik kağıdı yok, yarın zoruna gider, niye bu çocuğu askere almıyorsunuz dedi. Amca biz mi yazıp gönderelim, askerlik kağıdı geldiği zaman biz bulur göndeririz dediler. Şu an 47 yaşına gelmişim, bu yaştan sonra bana askerlik kağıdı geldi. Ben hiçbir zaman askerlikten kaçmadım ve 2 yıl boyunca gidip geldim. Bana evrağın geldi askere gideceksin diyen olmadı" dedi.

23-24 yaşlarındayken ruhsatlı silah aldığını belirten Kutlu, "Ben ruhsat çıkarırken de üç ay araştırma yapıldı. Emniyetten aradılar, hayırlı olsun ruhsatın çıktı gel al dediler. Onun dışında Suudi Arabistan’a işçi olarak gittim, pasaport çıkarttım. 1998 yılında gittim 2000 yılında geri geldim. 3-4 tane kapıdan giriş, çıkış yaptım. Giderken de gelirken bir sıkıntı çıkmadı. Pasaportumda giriş çıkışlarım, hepsi mevcuttur. Yine askerlikten bir sıkıntı olmadı, asker kaçağı olan yurt dışına gidemez. Bunun dışında 2013 yılında pasaportu yeniledim. Pasaportumu da İstanbul’da Emniyet’ten aldım. Yine askerlikten bir sıkıntı çıkmadı” diye konuştu. 

Uzun yıllar İstanbul’da yaşadığını ve birçok kez Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulamasına girdiğini ve asker kaçağı olarak görünmediğini söyleyen Cevdet Kutlu, “Ben askerlikten kaçmadım ve Türkiye’de yaşıyorum. İstanbul’un göbeğinde Taksim’de yaşıyordum. Askeri kaçağı olsam, bu kimlik kontrolünde çıkıyor. Ben İstanbul’da yaşadığım dönemlerde Taksim’de gezerken işe gidip gelirken kimlik kontrolünden geçtim ve şu ana kadar bir şey olmadı. Antakya’ya geldiğim de 2017 yılında evlendim. Şu anda askerlik kağıdında 11 buçuk milyon ceza ve asker kaçağı muamelesi görüyorum. Ben şu anda evliyim, devlet büyüklerimiz kendilerini benim yerime koysunlar. Bu kadın evde kalıyor, elektriğini, su faturasını kim ödeyecek, kim bakacak. Ben mağdur durumdayım, bir insanı vur öldür, yuvasını yıkma. Ama benim yuvam yıkılmak üzere 47 yaşında bu gelen askerlik kağıdı yüzünden. Bu konuya el uzatılmasını istiyorum. Ben askere gidersem bu kadın ne yer ne içer” ifadelerine yer verdi.  

Gökhan Aklan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de hızlı gelişen tür ağaçlandırmaları gözlem altında Orman Genel Müdürlüğü İzmit Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ortak düzenlenen teknik personele ve İşletme Şeflerine yönelik, hızlı gelişen orman ağaç türleri, özellikle sahil çamı hakkında eğitim ve saha çalışması gerçekleştirildi. Eğitim, Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran başkanlığında, Bölge Müdür Yardımcısı Halil Karademir, Ağaçlandırma, Silvikültür, Orman İdaresi ve Planlama Şube Müdürleri, Etüt Proje Başmühendisi, Şube Müdürlüğü Mühendisleri ile Balıkesir, Bandırma, İvrindi ve Gönen Orman İşletme Müdürleri ve İlgili Orman İşletme Şeflerinin katılımıyla, büroda ve sahada gerçekleştirildi. Enstitü Müdürü Mustafa İşçioğlu ile Araştırma Başmühendisi Dr. Cemal Fidan ve Başmühendis Teoman Kahraman, tarafından eğitimin büro kısmında Araştırma Müdürlüğü çalışmaları, laboratuvar çalışmaları, toprak analizleri, iklime ve toprak yapısına göre dikim yapılacak türler ve dikim yapılan sahaların sürdürülebilirliği için yürütülmesi gereken teknik çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Saha çalışmalarında ise İvrindi Orman İşletme Müdürlüğündeki sahil çamı endüstriyel ağaçlandırma sahası, Bandırma Orman İşletme Müdürlüğündeki kızılçam endüstriyel ağaçlandırma sahasındaki mevcut sahil çamları, Gönen Orman İşletme Müdürlüğünde 2000 Yılı yangınından sonraki sahil çamı doğal gençlikleri, döl deneme sahasındaki ve tohum meşceresindeki ağaçların sürgün, boy ve çap gelişimleri, kök gelişimleri incelenerek ve toprak analizleri de açılan profillerle değerlendirildi. Eğitim neticesinde konuşma yapan Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran, araştırmacılarla müşterek yapılan bu gibi çalışmaların bir bilimsel ziyafet sofrası olduğunu, hep beraber istifade edildiğini belirtti. Araştırma Müdürü Mustafa İşçioğlu da enstitü olarak endüstriyel ağaçlandırmalarla ilgili her türlü desteğe hazır olduklarını ifade etti.
İstanbul Sarıyer’de 34 yıldır bitmeyen 27 katlı bina için yıkım kararı Sarıyer’de 34 yıldır kaba inşaat halinde bekleyen ve rezidansa dönüştürülmek istenen bina hakkında, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıkarılırken şantiyedeki tüm faaliyetler durduruldu. İddiaya göre, Hacıosman’da 34 yıldır kaba inşaat halinde duran binada kısa süre önce rezidansa dönüştürülmek üzere tamamlama inşaatına başlamıştı. Boğaz manzaralı 27 katlı kaba inşaat halinde duran bina için yapılan şikayetler üzerine belediye ekipleri inceleme başlattı. Korozyona uğrayan bina ile ilgili ekipler tarafından yapılan incelemeler sonucunda ’depreme dayanıksız’ denildi. Yıkım kararı verildiği öğrenilen bina için dün aralarında zabıtanın da olduğu belediye ekiplerinin incelemeye gittiği öğrenildi. Şimdilik tüm faaliyetleri belediye tarafından durdurulan binanın ne zaman yıkılacağı ise merak uyandırdı. Sarıyer’de 20 yıldır işletmecilik yapan Salim Akın, “Burası 1993 yılında inşaata başladığı söyleniyor ben de öyle biliyorum. 34 yıllık bir bina. İnşaatı zaman zaman durdu ve devam etti. En sonunda müteahhit duyduğumuza göre mal sahipleriyle anlaştılar. Binayı bitirip ortaklaşa satacaklardı. Zaman zaman belediyeden gelip gidenler oldu. İnşaatı durduruldu sonra tekrar geri başladı. Şükrü Genç’in son döneminde tekrar bir söylenti çıktı çürük diye. Bu binaya girip çıkarım bekçiler arkadaşım. Sürekli buraya gidip geliyorlardı. Binanın kolonlarının sağlamlığı bence yeni yapılan binadan daha sağlamdır. Binada yıkım olacağını zannetmiyorum. Dün çok kalabalık şekilde çevik kuvvet otobüsleri ve zabıtalar binayı yıkmaya geldiklerini duydum. Geldiğimde de kalabalığı gördüm. Ben burada yaklaşık 20 yıldır işletmeciyim gördüğüm kadarıyla bina sağlam” diye konuştu.
Denizli Akciğerindeki kötü huylu kitleden video yardımlı cerrahi yöntemiyle kurtuldu Denizli Devlet Hastanesi’nde tahlil ve tetkiklerini yaptırırken akciğerinde kötü huylu kitle tespit edilen kadın, Göğüs Cerrahi Kliniğinde ilk kez uygulanan Video Yardımlı Göğüs Cerrahisi (VATS) yöntemiyle ameliyat edilerek sağlığına kavuşturuldu. Akciğerinde kötü huylu kitle tespit edilen 69 yaşındaki Nazire K., yapılan tahlil ve tetkiklerden sonra Göğüs Cerrahi Kliniğinde görevli Op. Dr. Umut Kilimci ve Op. Dr. Yasin Ekinci tarafından ameliyata alındı. Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez uygulanan VATS yöntemiyle hastanın tümörü içeren akciğer lobu çıkartıldı.1 gün yoğun bakımda, 3 günde serviste tedavisi devam eden hasta sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Ameliyatı gerçekleştiren Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Umut Kilimci, akciğer kanserinin erken evrede teşhis edildiğinde en başarılı tedavi yönteminin cerrahi yöntem olduğunu, gelişen teknoloji ve artan tecrübe ile birlikte akciğer kanseri ameliyatlarının güvenle yapılabildiğini söyledi ve Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez uygulanan VATS yönteminden bahsetti. Kilimci, “VATS yöntemi göğüs cerrahisinde vücutta minimum düzeyde hasar oluşturması hedeflenerek küçük kesiler yoluyla yapılmaktadır. VATS hastaya klasik yöntem denilen iki kaburga arasının kesilip göğüs boşluğuna girildiği açık ameliyat girişimi uygulanmadan kamera sistemi ve özel olarak üretilen cerrahi aletlerin, göğüs boşluğuna sokulması ile gerçekleşen cerrahi bir yöntemdir. VATS yönteminde açık yöntemden farklı olarak kaburga arasına ekartör konulmadığı için doku ve sinir hasarı oluşmaz. Hastanın kaburga kemikleri zedelenmediği için kanama miktarı ve cerrahi sonrası ağrı daha az olur. Hastanın hastanede kalış süreci daha kısa olur. İyileşme süreci de daha kısa olacağı için günlük yaşantısına dönme süresi de kısalır. Göğüs kafesi açılmadığı için dış ortamla temas daha az olur. Bu da enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez VATS yöntemiyle akciğer kanseri operasyonunu başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi.