GÜNDEM - 09 Kasım 2018 Cuma 10:56

48 dakikada 320 çöp şiş yiyen adam rekor kırdı

A
A
A
48 dakikada 320 çöp şiş yiyen adam rekor kırdı

Denizli’de bir çöp şişçi tarafından düzenlenen yarışmada 48 dakikada 320 çöp şiş yiyen adam, hem rekor kırdı hem de yapacağını düğünün yemek, mutfak takımı ve beyaz eşya masraflarının işletme tarafından karşılanması ödülünü kazandı.

Denizli'de başlattığı yemek yeme yarışmaları ile adından söz ettiren çöp şişçi Mehmet Kaya, yaptığı çöp şiş yeme yarışmalarında kadın şampiyon ile erkek şampiyonu yarıştırıp yeni bir rekortmen çıkardı. Daha önce 30 dakikada 291 çöp şiş yiyen hemşire Mihriban Kasap (21) ile daha 46 dakikada 306 çöp şiş yiyen inşaatta demirci Muhammed Oğuzalp, yeni bir rekor için yarıştı. Önlerine getirilen 320 çöp şiş, 3’er ayran, 2’şer salata ve 3’er lavaşı yemeye başlayan yarışmacılar, tabaklarındakileri bitirmek için kıyasıya yarıştı. 

Yarışma sırasında zaman zaman ayağa kalkıp zıplayan Oğuzalp, kadın rakibinin 240 çöp şişten sonra pes etmesi üzerine yarışmayı bırakmayıp 48 dakikada 320 çöp şiş yemeyi başardı. Oğuzalp’in yediği etin 3 kilo 200 gram olduğu ve yarışma sırasında yediği diğer yiyeceklerle toplamda midesine 4 buçuk kiloya yakın besin girdiği belirtildi. Yarışmanın ödülünü sona bırakan işletme sahibi çöp şişçi Mehmet Kaya, Oğuzalp’in yapacağı düğünün tüm yemek masraflarını, mutfak takımı ve beyaz eşya malzemelerinin tamamının masrafını karşılayacağını açıkladı. 

3 yıldır bu işi yaptığını belirten işletme sahibi Mehmet Kaya, yarışmacılarının çoğunun şehir dışından geldiğini ve yarışma için yoğun bir talebin olduğunu söyledi. 

3 kilonun üzerinde çöp şiş yiyen Muhammed Özalp ise yarışma sonunda yaptığı açıklamada, "Gayet iyiyim. Ara ara zorlandım tabi 3 kilonun üzerinde et yiyoruz. Ödül benim için büyük bir sürpriz oldu. Hemen evlenmeyi düşünüyorum. Bunun sırrı yutmak, yavaş yavaş başlayıp sonra serileşmek" dedi.
İşletme tarafından sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan yarışmayı yüz binlerce kişi izledi.  

Ali İbileme
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Yıldız Anneler” programı olimpik ve paralimpik sporcular ile anneleri buluşturdu “Yıldız Anneler” programı, olimpik ve paralimpik sporcular ile annelerini bir araya getirdi. İstanbul’da düzenlenen etkinliğe P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, sporcular ve aileleri katıldı. Programda Türkiye’de spor kültürünü yaygınlaştırmak ve çocukları spora teşvik etmek amacıyla 2014 yılında başlattığı Yıldız Anneler Projesi’nin 10. yılında P&G Türkiye’nin, destek verdiği sporcu ve anne sayısını 47’ye yükseltildiği de belirtildi. Araştırmalar sonucu, sporu bir meslek olarak seçmesini isteyen ebeveynlerin sayısının ise 5 yıl öncesine oranla yüzde 18 artarak, yüzde 55’e yükseldiğini ortaya koyulduğu ifade edildi. Programın açılış konuşması için söz alan Tankut Turnaoğlu, “Olimpiyatlar yolunda Olimpik Anneler Projemizi, Yıldız Annelere dönüştürdük. Şu anda sadece Olimpiyat Komitesi P&G olarak Türkiye Milli Paralimpik Komitesinin de sporcusuyuz. Hatta biz aslında sporcuların değil onların annelerinin sporcusuyuz. 37 tane olimpik sporcu ve annesine 10 tane de paralimpik sporcu ve annesine desteğimizi tekrar duyurmuş olduk. Paris Oyunları biliyorsunuz bizim katıldığımız ilk olimpiyat oyunları tam 100 yıl sonra yine Paris’te oluyor. Bugün bir şey daha duyurduk, 10 yıl önce bu projede yola çıkarken daha çok çocuğun düzenli spor yapmasını hedefledik. 2014’te bu yola çıktığımızda 10 çocuktan 2’si düzenli spor yapıyordu. Sonra 2019’da tekrar ölçtük ve 10 çocuktan 3’e çıkmıştı. En son 2024 ölçümüzü bu hafta bitirdik ve artık 10 çocuktan 5’i düzenli spor yapıyor. Kızların erkeklere oranlara daha çok spor yapma oranı arttı” diye konuştu. “Annelerin çocuklarını spora yönlendirmesini teşvik ettik” Annelerin çocukları spora yönlendirmesinde teşvik edici rol oynadıklarını söyleyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, "Annelerin çocuklarını spora yönlendirmesini teşvik ettik. Desteklerimizin etkisiyle daha önce madalyalar kazanamadığımız branşlarda da bunları artırdığımız bir 10 yılı geride bıraktık. Projemizin olimpik seviyedeki desteklerinin yanında önemli taraflarından biri de sosyalleşme oldu. Yurt çapındaki okullarımıza spor malzemesi temin ederek çocukların sporla tanışmasına vesile olduk” ifadelerini kullandı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu ise, “Ben inanıyorum ki yeni başladığımız bu yolda eşitlik ilkesi gereği inşallah kısa sürede biz de 37’yi tamamlarız. Tabii çok yeni olduğumuz için bizim için çok büyük bir rakam işin şakası bir yana çok keyifli sizlerle çalışmak gerçekten. Burada olduğum için çok mutluyum. Bütün olimpik ve paralimpik sporcu kardeşlerime Paris 2024’te hepsine başarılar diliyorum. Allah hepinizin yardımcısı olsun” dedi. “Kendimi özel hissediyorum” Kariyer yolculuklarında annelerin en önemli rol sahibi olduğunu söyleyen Milli Boksör Buse Naz Çakıroğlu, “İyi ve özel hissediyorum her şeyden önce. Çünkü bizler için bu yolculukta onlar en önemli rol sahibi. Onların sadece biz tarafından değil herkes tarafından değer ve önem görmesi bizim için çok anlamlı. O yüzden kendimi özel hissediyorum” açıklamasında bulundu. Buse Naz Çakıroğlu’nun annesi Duygu Çakıroğlu ise, “Spora başlayana kadar biz sadece izleyici olarak sporun içerisindeydik. Daha sonra onunla birlikte fiziksel olarak katkı sağlayamazsak da maddi manevi olarak her zaman yanında olmaya çalıştık. Bir şekilde de sporun içinde her zaman olduk. O süreçten sonra” dedi. “Paralimpik sporların gelişmesinde en büyük etkenlerden biri ebeveynler” Paralimpik Masa Tenisi Sporcusu Abdullah Öztürk, “Tüm engelli sporların tarihi geçmişi çok önceye dayanmıyor. Paralimpik sporların gelişmesinde en büyük etkenlerden birisi ebeveynler. Çünkü hala evlerinde dört duvar arasında oturan arkadaşlarımız var. Onları anne ve babasının cesaretlendirmesi lazım” diye konuştu. Sporcu Abdullah Öztürk’ün annesi İkbal Öztürk de, “Birinci sınıfta kas erimesi teşhisi konuldu. 1 kilo doğdu. Sonra 7 yaşına kadar köyde kaldı. Geçim çok zordu. Birinci sınıfı okulda okudu sırtımda götürüp getirdim. Birinci sınıfı bitirdikten sonra Ankara’ya gitme kararı aldık daha çok imkanımız olur diye. Ortopedik okulda ikinci sınıftan başladı. Orada spora başladı. Hem okula gidip hem de spor yapıyordu. Önce basketbol ile başladı” sözlerini dile getirdi.
Samsun Kahraman bekçi, nefes borusuna çiğ köfte kaçan çocuğu Heimlich manevrasıyla kurtardı... O anlar kamerada Samsun’da çiğ köftecide çiğ köfte yerken nefes borusuna çiğ köfte kaçan kız çocuğu, devriye gezerken olayı gören İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli çarşı ve mahalle bekçisi tarafından Heimlich manevrası ile kurtarıldı.Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde 56’lar mevkisi İstiklal Caddesi’nde bulunan bir çiğ köfteci dükkanında dün akşam meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ailesi ile çiğ köfte yemeye giden kız çocuğunun yediği çiğ köfte bir anda nefes borusuna kaçtı. Nefes alamayan kız çocuğunun yardımına devriye gezen İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli çarşı ve mahalle bekçisi Özkan Topsakal (35) yetişti. Yardım feryatları üzerine çiğ köfteci dükkanına giden 6 yıllık bekçi Özkan Topsakal Heimlich manevrası ile kız çocuğunu ölümden kurtardı. Olay anı ise işyerinin güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi.Bekçi Özkan Topsakal, "Çığlık sesi duyduk. Çiğ köfteci dükkanına girdiğimizde 13-14 yaşlarındaki kız çocuğunun nefes borusuna çiğ köfte kaçtığını tespit ettik. Anne ve babaannesi yardım bekliyordu. Heimlich manevrası yapmaya karar verdik. Soğukkanlı bir şekilde Heimlich manevrası yaptık. Üçüncü baskıda çiğ köfte nefes borusundan çıktı. Kızımız rahatladı, hayata döndü" dedi.