GÜNDEM - 21 Ocak 2020 Salı 11:22

5 mahalleyi ilgilendiren yola düşen kayalar tehlike saçıyor

A
A
A
5 mahalleyi ilgilendiren yola düşen kayalar tehlike saçıyor

Sakarya'nın Arifiye ilçesiyle Geyve ilçesini birbirine bağlayan ve 5 mahalleyi ilgilendiren yola düşen kayalar tehlike saçıyor. Her an bölgede can kaybının yaşanabileceğini aktaran mahalle muhtarları, Yüksek Hızlı Tren (YHY) hattına da düşen kayalar için yetkililerin konuyla ilgili biran önce önlem almasını istedi.

Sakarya'nın Geyve ilçesi ile Arifiye ilçesini birbirine bağlayan ve eski İpekyolu yolu olan Doğançay, Boğazköy, Kışlaçay, Çınardibi, Kemaliye mahallerini birbirine bağlayan yola düşen taş parçaları tehlike saçmaya devam ediyor. Günde çok sayıda kişinin kullandığı yola düşen kayalar can kaybına ve mal kaybına neden oluyor. Özellikle düşen kayaların Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattına zarar verdiği öğrenildi.

Yolumuza bir önlem alınmasını istiyoruz

Yola dökülen taş parçaları nedeniyle sıkıntı çektiklerini dile getiren Arifiye ilçesi Boğazköy Mahallesi Muhtarı Ayhan Ömer Odabaş öğrencilerin ve halk otobüsünün yolu kullandığına dikkat çekerek, “Eski İpekyolu derler buraya ve burası Doğançay Mahallesi’nin girişinden Boğazköy, Kışlaçay, Çınardibi, Kemaliye-Pekşenler’e kadar çıkar bu yol. Boğazköy halkı olarak biz bu yolu alternatif olarak kullanıyoruz. Okul öğrencilerimiz Nuriosmaniye köyüne buradan gidiyorlar. Şehir merkezimize çalışan halk otobüsümüz bu yoldan geçiyor. İşe giden arkadaşlarımız burayı kullanıyor, bizim en kestirme yolumuz burası. Ama burası kayalık ve dar olduğu için sürekli taş dökülüyor. Bu yol 40 sene önce genişletildiği haliyle duruyor. Hemen yolun alt kısmında ise hızlı tren yolu bulunuyor. Oraya da taş dökülmesin diye çelik teller çekildi. Ama taşlar yolumuza dökülüyor; işe ve okula gitmekte olan arkadaşlarımıza sıkıntı oluyor. Biz bu konuda devamlı sıkıntı çekiyoruz. Onun için biran önce yetkililerden bizim bu yolumuza bir önlem almalarını istiyoruz” dedi.

Bir köprü bir cana değmez

Yolun tehlikesinden bahseden ve bir köprü talebinde bulunduklarını aktaran Odabaş, “Buraya önlem alabilmek tabi biraz zor bizim köprü talebimiz olmuştu. Bizce Karaçam Mahallesi’ne bağlayan köprü yapılması daha mantıklı. Ama burası da kullanıldığı için taşların döküldüğü yerlere bir çelik tel çekilmesi bizim şuan ki arzumuz. Biz yolu temizliyoruz ancak tekrardan yola taşlar dökülüyor ve dökülmeye devam ediyor. Biz buradan ana yola çıkabilmek için 7 kilometre dolaşıyoruz bu yol hem tehlikeli hem dar, bazı yerlerinde 2 araç bile yan yana geçemiyor. 2016 yılında Cumhurbaşkanımız mitinge geldiği zaman biz kendisine köprü talebimiz ilettiğimiz de buradaki yetkililere yardımcı olmalarını söyledi. Köprü yapmanın maliyetinin yüksek olduğunu biliyoruz ama bir köprü bir cana değmez diyorum ben. Burada bir can kaybı olmaması için biz yetkililerden bu konuda yardım talep ediyoruz. Allah’a şükür şuana kadar can kaybı olmadı ama mal kaybı oldu, bazı arabalar zarar gördü. Büyük bir heyelanda tren yolunu da kapatacağını ve orada daha büyük bir zarar olacağından endişemiz olduğu için buraya bir çözüm bulunmasını yetkililerimizden, büyüklerimizden rica ediyoruz. Bizim sesimizi duysunlar” diye konuştu.

Can ve mal kaybı yaşanmadan bu konunun çözülmesini istiyoruz

Düşen taş parçalarının karayoluna verdiği zarar kadar tren yoluna verdiği zararı da belirten Geyve ilçesi Doğançay Mahallesi Muhtarı Murat Çınar, “Bu yol, aşağı yukarı 5-6 köyü birbirine bağlayan ve aynı zamanda da alternatif kullanılabilen bir yol. Boğazköy, Kışlaçay, Çınardibi, Kemaliye, Çaybaşı bu yolu alternatif yol olarak ta kullanıyor. Bu yolda zamanla heyelanlar, taş düşmeleri oluyor. Bu hem yola sıkıntı hem de aşağıda hızlı tren yolumuz var, oraya da sıkıntısı var. Bu yolun biran önce çok büyük bir sıkıntı vermeden; can ve mal kaybı olmadan bunun çözülmesini biz yetkililerden istiyoruz” şeklinde konuştu.

Her an bu bölgede can kaybı yaşayabiliriz

Heyelan nedeniyle her an bir can kaybı yaşanabileceğinin altını çizen ve yola düşen taşlar nedeniyle hem kara yolunun hem de demir yolunun zarar gördüğünü ifade eden Arifiye ilçesi Kışlaçay Mahallesi Muhtarı Cemal Aldemir, “Bu yol öyle basit bir yol değil; Doğançay’dan başlayıp Boğazköy, Kışlaçay, Çınardibi, Kemaliye, Semerci köy yani Adapazarı’nın tali yolu. Bilecik yoluna bir şey olduğu zaman kullanabileceğimiz bir yol. Çoktan beri toprak kaymalarının yaşandığı bir bölge. Her an bu olaydan dolayı can kaybı da yaşayabiliriz, bunun için önlem alınmasını büyüklerimizden, devlet yetkililerinden bekliyoruz. Çok eski, tarihi ve kullanılan bir yoldur. Bu yolun telef olmasını ve demir yolunun zarar görmesini istemiyoruz, önlem alınmazsa bunlar olacaktır. Boğazköy Mahalle muhtarımızın bahsettiği köprü yapıldığı takdirde, Boğazköy halkının daha rahat bir şekilde ulaşımdan faydalanmalarını sağlayacak. Demir köprümüz var, hazır yerler var biraz bütçe ayrılıp yapılması lazım. Hem bu yolun risklerini azaltacak, çok güzel bir çalışma olur o köprü olursa. Bizim köye ve çevremize güzel bir hizmet olur” ifadelerini kullandı.

Burak Can Tokyürek - Orkun Kaya - Remzi Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İhlas Vakfı kurban hisse bedellerini açıkladı İSTANBUL (İHA) – İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Kemal Aydın, 2024 yılı kurban hisse bedellerini açıkladı. Aydın, yurt dışı hisse bedelinin 3 bin 500 TL, yurt içi hisse bedelinin ise 11 bin TL olduğunu söyledi. İhlas Vakfı bu yıl da vekaleten kurban kesim ve dağıtım organizasyonlarına devam ediyor. ‘Kamu Yararına Çalışan Vakıf’ statüsü çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren İhlas Vakfı, bu yıl 5 ülkede kurban bağışı yapanların kurbanlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Kemal Aydın, 2024 yılı için belirlenen kurban hisse bedellerini açıkladı. Aydın, 2024 yılı kurban bağışı bedelini yurt dışı için 3 bin 500 TL, yurt içi için ise 11 bin TL olarak açıkladı. Vakıf, yurt dışında 5 ülkede; Uganda, Çad, Somali, Afganistan ve Hindistan’da kurban kesim faaliyetlerini gerçekleştirecek. "Kurban etlerini yurtdışında yetimhanelere, medreselerdeki öğrencilere ve ailelerine dağıtıyoruz" Kurban etlerinin dağıtım kısmına ilişkin de bilgi veren Mahmut Kemal Aydın, "Kurban etlerini yurtdışında yetimhanelere dağıtıyoruz. Örneğin Afrika’daki çeşitli ülkelerdeki medreselere ve Kuran-i Kerim kurslarına dağıtıyoruz. Buradaki ahaliye dağıtıyoruz. Aynı şekilde Hindistan’da medreselere dağıtıyoruz. Afganistan’da kendi külliyelerimiz var. Buradaki 28 bin 500 öğrencimize ve ailelerine kurban etlerini dağıtıyoruz" dedi. "Web sitemizden kurban bağışı yapabilirsiniz" İhlas Vakfı’na vekalet verme süreciyle ilgili de konuşan Aydın, "Kurban kestirmek isteyenler ihlasvakfi.org.tr web sitemize girebilirler. Buradan sonra kurban sekmesine tıklayarak oradaki vekalet formunu dolduruyorlar. Formu doldurduktan sonra bedeli banka hesaplarına yatırıyorsunuz. Daha sonra bunu kayda alıyoruz. Kurban Bayramı’ndan sonra kendilerine kurban kesim videosunu da gönderiyoruz. Büyükbaş hayvana 7 kişi ortak olabiliyor. Vatandaşlarımızın vakfımızı tercih edip vekaletlerini vererek bağış yapmalarını bekliyoruz. Çünkü dinimizin şatlarına uygun olarak kurbanlarımızı kesiyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul Eyüpsultan’da okul müdürünü vuran öğrenciye tutuklama talebi Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurarak hayatını kaybetmesine neden olan suça sürüklenen çocuk, Savcılıktaki işlemlerinin ardından ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan suça sürüklenen çocuk Y.K. gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildi Olaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükunete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.’nın eğitimci Oktugan’ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi.
Çorum Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı: “Bu dönem Türk arkeolojisinin altın çağı olacak” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, “Hedefimiz, son 60 yılda Türkiye’de arkeolojiyle ilgili yapılanları 4 yıl içinde yapmak. Bu dönem Türk arkeolojisinin altın çağı olacak” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde Hitit ve Ankara Üniversiteleri işbirliğiyle düzenlenen Türkiye’de yerli ve yabancı bilim insanlarınca gerçekleştirilen Hitit Dönemi, kazı, araştırma ve filolojik çalışmaların sunulacağı, bilim dünyasına duyurulacağı "Hititlerin İzinde: Yeni Bilgiler ve Perspektifler" konulu sempozyum başladı. Hitit İmparatorluğu’nun kültürel zenginliğini korumak ve yaşatmak, geçmiş ve bugün arasında bağ kurarak Hititlerin politikası, ekonomisi, sanatı ve dinî inançları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenlenen sempozyuma 100’den fazla bilim insanı, uzman ve yönetici katılırken programda Hititler ve Hititlere yönelik bilimsel çalışmalar ve sonuçlarına ilişkin 29 bildiri sunulacak. Sempozyumun açılış programına katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Anadolu tarihinin temel taşlarından biri Hitit İmparatorluğunun, yazılı belgelere dayalı bir devlet yapısına sahip olması, insanlığa tarihin erken dönemlerinden kalma önemli bir bilgi kaynağına sahip olma ve Anadolu’nun eski çağ tarihini anlama imkanı sunduğunu söyledi. Hitit İmparatorluğu’nun sadece Anadolu ve Mezopatamya coğrafyası için değil tüm dünya için örnek alınan, araştırılması gereken bir uygarlık olduğuna dikkat çeken Yazgı, bu uygarlığın bir marka değeri oluşturulması noktasında büyük bir çaba içerisinde olduklarını açıkladı. Hititler’in, Anadolu’da tarımın gelişmesine ve şehirleşmenin yayılmasına önemli katkılarda bulunduğunu anlatan Yazgı, şunları kaydetti; “Bu ekonomik ve kültürel canlılığın artırılmasına, yaşam standardının artırılmasına yönelik önemli kararlar almışlardır. Hitit imparatorluğunun bu kültürün dünya çapında tanıtılması bizim için önemli önceliklerimizden bir tanesi. Anadolu’nun tarihi ve kültürel kimliğini anlamak için kilit bir öneme sahip olan Hititlerin kültürel mirası, günümüzde Anadolu’nun ve dünya tarihinin bir parçası olarak yaşamaya devam etmektedir, bu da geçmişin günümüze olan etkisini ve önemini vurgularken bilimsel araştırmalarla bunu ortaya koydu. Günümüz dünyasında insanlığın karşısına çıkan başlıca sorunlara binlerce yıl önce duyarlılık gösteren ve çözümler bulan Hititlerin adalet anlayışı, kadın hakları konusundaki ileri görüşlü tutumları, Çok kültürlü yapısı ve hoşgörü anlayışı, çevreyi koruma ve sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılıklarının daha adil, barışçıl ve sürdürülebilir bir dünya için bizlere ilham kaynağı olması gerektiğini düşünüyorum” Anadolu da ilk kazıların başladığı bu Çorum’da günümüzde de çok önemli kazı çalışmaları sürdürüldüğünü ve bu çalışmaların bilim camiası tarafından merakla takip edildiğini kaydeden Bakan Yardımcısı Yazgı, “2023 yılında yaklaşık 25 tane yüzey araştırması, kazı çalışması ve arkeolojik çalışmaları Çorum’da gerçekleştirdik. Bu sayının artırılması için ciddi bir çaba içerisindeyiz. Başta, Hitit merkezinde yer alan Boğazköy, Alacahöyük, Ortaköy-Şapinuva ve diğer Hitit kentlerinde sürdürülen uzun soluklu ve geleneksel arkeolojik kazı çalışmaları ile ortaya çıkarılan kültürel miras, toplumun bütün fertlerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki bağı güçlendiren önemli bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakanlık olarak, geçmişten devraldığımız mirasa sahip çıkmak ve emanet bilinciyle gelecek nesillere aktarmak için kararlılıkla çalışırken, bu değerleri oluşturan çok kültürlü zengin geçmişin ve tarihsel kimliğin anlaşılmasında ve tanıtılmasında bütün dinamiklerin birlikte hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, Türk arkeoloji çalışmalarında yeni bir dönemin temsilcisi olarak ortaya çıkan, Arkeoloji ve ilgili bilim alanlarında dünyanın çeşitli bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapmayı, kültürel mirası korumayı ve bu alanda bilimsel çalışmaları teşvik etmeyi amaçlayan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfını kurduk. Bu Vakfa bağlı olarak hizmet verecek olan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsünün, önümüzdeki yıllarda gerek ülkemizde gerekse dünya çapında önemli bilimsel çalışmalara imza atacağına ve kültürel mirasın araştırılması, korunması ve tanıtılması noktasında değerli katkılar sağlayacağına gönülden inanıyorum. Artık arkeoloji Türkiye’de farklı bir bakış açısıyla ele alındığını anlatan Yazgın, “Hitit Medeniyetinin günümüze kadar süre gelen kültürel zenginliği ülkemiz için bir marka değeri taşımaktadır. Bu zenginliği korumak ve yaşatmak, geçmiş ve bugün arasında bağ kurarak gelecek kuşaklara aktarmak, hepimizin görevidir. Bu çerçevede, “Geleceğe Miras” projesi ile arkeolojik kazı çalışmalarımızın hem bütçelerini hem de lojistiklerini tarihinde görülmemiş bir oranda artırarak ekiplerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız. Artık arkeoloji Türkiye’de farklı bir bakış açısıyla ele alınıyor. Bütçelerimizi, imkanlarımızı, arkeolojik çalışmaları artırma noktasında çok ciddi motivasyon sağlamış durumdayız. Bu dönemi Türk arkeolojisinin altın çağı olarak tanımlıyoruz. Hedefimiz, son 60 yılda Türkiye’de arkeolojiyle ilgili yapılanları 4 yılda içinde yapmak. Bu dönem Türk arkeolojisinin altın çağı olacaktır. Bu konuda hocalarımıza, kazı başkanlarımıza güveniyoruz. Onlarla birlikte bu amacı gerçekleştireceğiz. Gelece miras projesi çerçevesinde arkeolojik kazılarla birlikte çıkan bulguların, yapıların restorasyonuyla turizme katılmasıyla birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. Kültür turizminin başkenti olacağına inandığımız Çorum içinde bu çok önemli” ifadelerini kullandı. Yazgın, Anadolu’nun Kaya Anıtları ve Yazıtları Projesi çerçevesinde ülkemizde bulunan Hitit anıtlarının da olduğu kaya anıtları ve kitâbelerinin kataloglaması, 3D taraması ve kayıt altına alınarak belgelenmesine yönelik olarak çalışmaların tamamlanmasının planlandığını belirtti. Cumhuriyet tarihinde Atatürk’ün talimatlarıyla ve Türk Tarih Kurumu desteğiyle başlayan ilk kazılardan olan Alacahöyük kazılarının önemine dikkat çeken Yazgı, Alacahöyük’ün gerçek anlamda da Anadolu ve Hitit uygarlığının tanınmasında bir marka değeri olduğunu, marka değerinin tanıtılması noktasında yoğun bir çaba içerisinde olduklarını sözlerine ekledi. Açılış programına Vali Zülkif Dağlı, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Naim Çetinkaya, Emniyet Müdürü Arif Pehlivan katıldı.