GÜNDEM - 14 Şubat 2022 Pazartesi 09:27

57 yıllık eşine günde 100 defa 'Seni seviyorum' diyor

A
A
A
57 yıllık eşine günde 100 defa 'Seni seviyorum' diyor

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde 57 yıllık evli İsa ve Zekiye Çakır çifti, bir Sevgililer Günü’nü daha beraber geçirecek olmanın mutluluğunu yaşıyor. Sevgilerinin birbirlerini ilk gördükleri andan bu yana hiç azalmadığını söyleyen Zekiye Çakır, eşinin kendisine günde 100 defa “Seni seviyorum” dediğini söyledi.

Kelkit ilçe merkezinde yaşayan 5 çocuk sahibi İsa (79) ve Zekiye Çakır (68) çifti, evliliklerinin 57’inci senesini doldururken, sevgilerini de ilk günkü gibi koruyor.

Evlilikleri boyunca Sevgililer Günü’nü hep birlikte geçiren çift, bu yıl da bu özel günü birbirleriyle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Zekiye Çakır’ı ilk gördüğü anda âşık olduğunu söyleyen İsa Çakır, evlenmeden önce Zekiye Çakır’ı görebilmek için ağaçların üzerine çıktığını, şiirler okuduğunu ve evlendikten sonra da her sabah uyandığında yeni nişanlanmış gibi sevgisinin taze kaldığını söyledi.

Zekiye Çakır ise, eşinin hasta veya morali bozuk olmadığı zamanlarda kendisine günde 100 defa “seni seviyorum” dediğini ve sürekli güzel sözler söylediğini dile getirdi.

“Sevgim sabahtan kalktığımda sanki yeniden nişanlanmış gibi oluyor”

Zekiye Çakır ile evlenebilmek için çok çile çektiğini dile getiren İsa Çakır (79), “Yaşım 18 iken eşime âşık oldum. Vermediler, çok çile çektim. En sonunda kardeşi sebep oldu ve aldım. Almanya’ya götürdüm. Daha sonra tekrar Kelkit’e geri geldim. Yaş geldi, ihtiyarlık başladı, kilometreyi doldurdum. Nasıl sevmem, ilk gördüm âşık oldum. Genç yaşlarımda, bir ceviz ağacına çıkardım evleri görünürdü, kapının önüne çıksın da göreyim diye neler çektim. Mektuplar yazdım, şiirler okudum. Eşimi bana bir süre vermediler, işi yok sigortası yok bu bakamaz diye. Yaşı da benden küçüktü. Eskiden tarlalardan pancar toplardılar, şimdiki eşim de gitti o zamanlar nişanlıyız bunun fotoğrafını çektim, orada bir kişi görmüş gitmiş haber vermiş. Annesi de demiş ki helali çeksin size ne. Bizim evliliğimiz 60 yıla dayandı, o gün bugündür elim kalkmamıştır eşime. Yoksulluk da göstermedim. Allah’ım bizi Sevgililer Günü’ne kavuştursun, ben eşimi çok seviyorum. Hala da sevgim sabahtan kalktığımda sanki yeniden nişanlanmış gibi oluyor. Her sabah namaza kalkar, kalkmadığı zaman bir şey mi oldu diye endişelenir kalkar bakarım. O da bu hizmeti, hürmeti bana yıllarca gösterdi. Paramı pulumu hep ona emanet ettim, ben hiçbir şeye karışmam, o cebime 500 TL harçlığımı koyar ben kahvehaneye gider çayımı içerim. Hiçbir şeyine karışmam, onun da yaşama hakkı var” dedi.

57 yıllık eşine günde 100 defa 'Seni seviyorum' diyor

“İyi zamanlarında günde 100 kere ‘Seni seviyorum’ der”

Eşinin kendisine hiçbir zaman yoksulluk yaşatmadığını ve kendisine günde 100 kere “seni seviyorum” dediğini ifade eden Zekiye Çakır ise “Biz evleneli 57 sene oldu, 1965’de evlendik. 5’inci ayın 18’inde evlendik hatırlıyorum ben. O gün bugündür bir aradayız. Beni 13 yaşında nişanladılar. 15 yaşında da evlendik. Cahillik vardı o zaman, kurtuluş yok gelmişim. Eskiden yöre var töre var. Ben bu adamla durmuyorum dersem korkardım. Sevdim onu. 6 tane çocuğum oldu. 60 yıl beraber yaşadık neredeyse. Bana yoksulluk ve darlık göstermedi. Kimse iğne tel bulamazdı bende çuvalla vardı. Beni istemeden çok şiirler yazdı, bizim oradaki cevize çıkıp okurdu. Şimdiki gibi evlendin sonra yüzük attım, durmuyorum olmaz. 5 senelik evliydik Almanya’ya gitti, malcılık yaptı. Beni muhtaç etmedi. 1973 yılında beni yanına aldı 3 çocukla Almanya’ya. O zaman Almanya 3 çocuktan fazla almadığı için bir çocuğumuzu burada bırakmıştım, onu özledim 1 sene geçmeden geri döndüm. 1 sene sonra bu kalktı 18 tonluk bir tren vagonu tuttu Almanya’da ne varsa koltuğa varana kadar beni Türkiye’ye getirdi 74’te. Bana güzel sözler söyler. İyi zamanlarında günde 100 kere seni seviyorum der. Ufak tefek şeyler bizde de oluyor tabi ki. Bütün Türkiye’de, bütün İslam aleminde herkese mutluluk dilerim. Ufak şeylerden birbirlerine darılmasınlar, yüzük attım ayrıldım gittim demesinler. O zaman o yuva güzelleşiyor, dallanıyor budaklanıyor” şeklinde konuştu.

 

Uğur Bulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Dağın zirvesinde mahsur kalıp çığlığını 4 gün sonra duyurabilen genç: "Devletimden Allah razı olsun, gelmeseler ölecektim" Antalya’da 800 metre rakımlı dağa çıkıp 650’nci metresinde mahsur kaldıktan sonra yardım çığlığını dördüncü gün duyurabilen genç, ihbarla bölgeye yönlendirilen JAK ve AFAD ekiplerinin başarılı operasyonuyla kurtarıldı. Geceyi dağda ekiplerle birlikte ateş yakıp yemek yiyerek geçiren genç, zirveden 5’inci gününde indirildi, "Allah razı olsun devletimizden. Gelmeseler orada ölecektim ya da kendimi atacaktım. Gece geldiler ateş yaktılar, yemek yedirdiler. Çok minnettarım" dedi. Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Çakırlar Mahallesi’nde, cumartesi günü yaklaşık 800 metre rakımlı dağın 650’nci metresinde mahsur kalan Samet Kara (29), günlerce sesini duyurmaya çalıştı. Pazartesi gecesi ise dağlık alandan bir kişinin bağırdığını ve yardım istediğini duyan bölgedeki kum ocağındaki çalışanlar çevreyi kontrol etti. Sesin geldiği bölgeyi kontrol eden güvenlik görevlileri yardım çağrısının sarp kayalıkların olduğu dağlık alandan geldiği fark etti. Bölgede kendi imkanları ile arama yapan çalışanlar kimseye rastlayamadı. Ancak dün sabah saatlerinde tekrar bir kişinin yardım istediğini duyan çalışanlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Drona el salladı Aynı zamanda bölgede ikamet eden bir vatandaşın dağlık alanda bir kişiyi gördüğü ve el salladığı ihbarı üzerine bölgeye Jandarma Komando Arama Kurtarma timi (JAK) ve AFAD ekipleri sevk edildi. Verilen konuma gelen AFAD ekipleri ilk olarak termal ve kızılötesi kameralı dronlar ile bölgede arama yaptı. Yapılan aramada ilk olarak mahsur kalan gencin yeri tespit edildi. Kayaların arasında bir oyuğa sığındığı ve oldukça bitkin halde olduğu gözlenen genç, mahsur kaldığı yerden kurtarmak için gelen AFAD ekiplerinin gönderdiği drona el sallayarak mutluluğunu gösterdi. 10 saatlik tırmanış ile ulaştılar Gencin yerini tespit eden AFAD ekipleri gencin bulunduğu noktanın sarp kayalık ve ulaşımın imkansız olması nedeniyle Jandarma Komando Arama Kurtarma (JAK) timinden yardım istedi. Dağlık alanın diğer yanından dün öğlen saatlerinde tırmanışa başlayan JAK ekipleri yaklaşık 10 saatlik uğraş sonunda 4 gündür bölgede mahsur kalan Samet Kara’nın yanına gece saatlerinde ulaşmayı başardı. Sığındığı oyukta kendisini kurtarmak için gelen JAK ekibini karşısında gören genç büyük mutluluk yaşarken, yapılan ilk kontrolde herhangi bir yaralanma olmadığı belirlendi. Ateş yakarak geceyi birlikte geçirdiler Yağışın devam etmesi ve saatin geç olması nedeniyle herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına gencin sağ salim kurtarılması için JAK ekibi geceyi bölgede geçirip hava aydınlanınca inişe geçme kararı aldı. Gencin bulunduğu noktaya kamp kuran JAK timi ıslanan ve üşüdüğü görülen gencin ısınması için ateş yakarak yiyecek ile su verdi. Sabah erken saatlerde ise genci aşağı indirme çalışmaları tekrar başladı. Ayağındaki terliği kullanılamaz hale gelen Samet Kara’ya ekipler ayakkabı getirip giydirdi. Ardından Kara, gerekli emniyet tedbirleri alınarak, JAK ve AFAD ekipleri tarafından dağcılık ekipmanları ile indirilerek kurtarılması sağlandı. "Allah razı olsun devletimizden" Kurtarılmasının sevincini yaşayan Kara, "Tedbirsiz dağa çıktım. 4 ya da 5 gündür oradaydım. Allah razı olsun devletimizden. Gelmeseler orada ölecektim ya da kendimi atacaktım. Gece geldiler ateş yaktılar, yemek yedirdiler. Çok minnettarım" dedi. "Canım sıkılmıştı, yıldızlara bakacaktım" Kara, neden dağa çıktığı yönündeki soruya da "Yıldızları bakacaktım. Canım çok sıkılmıştı" cevabını verdi. Bölgede hazır bekleyen sağlık ekiplerince kontrolleri yapılan genç, ardından tedbir amaçlı hastaneye götürüldü.
Edirne İpsala’da okul kantinleri ve yemekhanelerinde sıkı denetim Edirne’nin İpsala ilçesinde öğrencilerin sağlıklı, güvenilir ve hijyenik gıdaya erişimini sağlamak amacıyla okul kantinleri ve yemekhanelerine yönelik denetimler aralıksız sürdürülüyor. İlçe genelinde gerçekleştirilen denetimler, ilgili kurumların ortak çalışmasıyla titizlikle yürütülüyor. İpsala İlçe Tarım ve Orman Müdürü Simge Ünlüsoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü Zeynep Koçak Uyanık ve İpsala Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Alper Coşkun’un katılımıyla oluşturulan denetim ekipleri, ilçedeki okullarda kapsamlı incelemelerde bulundu. Kantin ve yemekhaneler mercek altında Denetimlerde, okul kantinleri ve yemekhanelerde satışa sunulan ürünlerin son kullanma tarihleri, etiket bilgileri, ambalaj durumları, depolama ve muhafaza şartları detaylı şekilde kontrol edildi. Ürünlerin hijyen standartlarına uygunluğu ve mevzuata aykırı durumlar titizlikle incelendi. Ayrıca kantin ve yemekhanelerin temizlik şartları, gıda hazırlama alanlarının hijyen durumu, kullanılan ekipmanların uygunluğu ile çalışan personelin kişisel hijyen kurallarına uyumu da denetimlerde öncelikli başlıklar arasında yer aldı. Belgeler tek tek incelendi Denetim ekipleri tarafından işletmelere ait işletme kayıt ve onay belgeleri kontrol edilirken, kantin ve yemekhanelerde görev yapan personelin hijyen eğitimi belgeleri de tek tek incelendi. Eksiklik tespit edilen işletmelere mevzuat kapsamında gerekli uyarılar yapılarak, bazı durumlarda süre verilerek eksikliklerin giderilmesi istendi. Denetimler kararlılıkla devam edecek Yetkililer, çocukların ve gençlerin sağlığının her şeyden önce geldiğini vurgulayarak, güvenilir gıda arzının sağlanması amacıyla okul kantinleri ve yemekhanelerine yönelik denetimlerin yıl boyunca aralıksız devam edeceğini belirtti. Vatandaşlara ihbar çağrısı Öte yandan yetkililer, tüketime uygun olmayan gıda ürünleri ya da hijyen kurallarına aykırı durumlarla karşılaşılması halinde vatandaşların Alo 174 gıda hattı üzerinden ihbarda bulunabileceklerini hatırlattı.